Filistin yanlısı binlerce protestocu bir şey anlatmak için iki dakika sessiz kaldı

Polis, Londra'daki Filistin yanlısı göstericilerin sayısını 300 bin olarak açıklarken, organizatörler 500 binden fazla kişinin katıldığını iddia etti

Protestocular cumartesi günü Londra'nın güneyindeki ABD Büyükelçiliği civarında yapılan iki dakikalık saygı duruşu sırasında gözyaşlarını zor tuttu (Tom Watling )
Protestocular cumartesi günü Londra'nın güneyindeki ABD Büyükelçiliği civarında yapılan iki dakikalık saygı duruşu sırasında gözyaşlarını zor tuttu (Tom Watling )
TT

Filistin yanlısı binlerce protestocu bir şey anlatmak için iki dakika sessiz kaldı

Protestocular cumartesi günü Londra'nın güneyindeki ABD Büyükelçiliği civarında yapılan iki dakikalık saygı duruşu sırasında gözyaşlarını zor tuttu (Tom Watling )
Protestocular cumartesi günü Londra'nın güneyindeki ABD Büyükelçiliği civarında yapılan iki dakikalık saygı duruşu sırasında gözyaşlarını zor tuttu (Tom Watling )

Tom Watling 

Filistin yanlısı yüz binlerce protestocu cumartesi günü saat 15'ten hemen sonra ABD Büyükelçiliği'nden Vauxhall Köprüsü'nü geçerek Buckingham Sarayı'na kadar toplanırken bir sessizlik çöktü.

Göstericilerden Anma Günü'nü (I. Dünya Savaşı'nda hayatını kaybeden Birleşik Krallık askerlerinin anıldığı gün -ed.n.) Gazze'de son 5 hafta içinde ölen ve çoğu çocuk olan binlerce kişiyi anmak için kullanmaları istendiğinde slogan kakafonisi durdu.

Filistin'in Birleşik Krallık Büyükelçisi Hüsam Zumlot, yürüyüşün "ancak silahlar sustuğunda barışa ulaşılabileceğini hatırlattığını" toplananlara söyledi.

"Bugün savaşta hayatını kaybedenleri anıyoruz ve bugün hâlâ düşmekte olanları hatırlıyoruz" dedi.

Binlerce protestocu yürüyüş boyunca işaret fişeği dumanları arasında yürüdü (Reuters)
Binlerce protestocu yürüyüş boyunca işaret fişeği dumanları arasında yürüdü (Reuters)

Ardından protestocular iki dakikalık bir sessizliğe büründü.

Bu, protestocuların en sert eleştirmenlerinden birine, gösterinin gerçekleşmemesi için elinden geleni yapan birine cevap vermek için planlanmıştı.

Gazze'deki şiddete karşı her hafta cumartesi günü düzenlenen protestoları "nefret yürüyüşleri" diye tanımlayan içişleri bakanına bir yanıt olarak tasarlanmıştı.

Ancak gösterinin organizatörü Ben Jamal'ın The Independent'a söylediği gibi: 

Nefret dolu kişilerin kim olduğunu biliyoruz. Suella Braverman'ın kim olduğunu biliyoruz.

Hyde Park Corner'da toplanan protestocular öğleden hemen sonra yola çıktı (Tom Watling)
Hyde Park Corner'da toplanan protestocular öğleden hemen sonra yola çıktı (Tom Watling)

Öğle saatlerinde Park Lane'in altındaki Hilton otelinin civarında toplanan yürüyüşçüler, Filistin bayrağının renkleri olan kırmızı, beyaz ve yeşil işaret fişeklerinden oluşan bir bulutun içinden geçerek yola çıktı.

Göstericilerin yürüdüğü sokaklarda aynı renklerde giyinmiş küçük çocuklar sıralanmıştı. Birçoğu ebeveynleriyle el ele diğer protestocularla birlikte yürürken bazıları da sloganlara öncülük etti.

Bir çıkıntının üzerine çıkmış 4 küçük erkek çocuk, ellerinde "İsrail İşgaline Son" yazılı pankartlarla fotoğraflandı.

Hyde Park Corner yakınlarındaki gösterilerin kenarında küçük bir kız çocuğu bebek arabasından şarkı söylemeye başladı: 

Nehirden denize, Filistin özgür olacak.

Göstericiler, gönüllülerden oluşan bir grup tarafından Grosvenor Place'den aşağıya götürülürken, sağlarında İrlanda Büyükelçiliği ve sollarında Buckingham Sarayı vardı.

Yüzlerce kişiden oluşan bir grup Yahudi Sosyalist de Grosvenor Place'in bir yan yolundan yürüyüşe katıldı.

Yürüyüşçüler Victoria istasyonuna doğru ilerlediklerinde, aralarında küçük bir erkek çocuğun da bulunduğu 9 Ortodoks Yahudi'den oluşan küçük bir grup onları desteklemek için toplanmıştı.

Victoria İstasyonu yakınlarında toplanan 9 Ortodoks Yahudi gösterilere destek verdi (Tom Watling)​​​​
Victoria İstasyonu yakınlarında toplanan 9 Ortodoks Yahudi gösterilere destek verdi (Tom Watling)​​​​

"Yahudilik tamam, Siyonizm asla" sloganları attılar ve kalabalıktan alkışlar koptu. 

Adının açıklanmasını istemeyen destekçilerden biri The Independent'a, "basitçe, ölümlerin durması gerektiğine" inandığını söyledi.

Anma Günü öncesinde ve öğle vakti yürüyüş başlamadan önceki saatlerde radikal sağcı karşıt göstericilerin ortaya çıkmasından duyulan endişe yürüyüşlere damgasını vurmuştu.

Radikal sağcı lider Tommy Robinson, cumartesi günü saat 11'deki Anma Günü saygı duruşunun ardından Çin Mahallesi'nde küçük bir isyana öncülük etmişti. Düzinelerce milliyetçi erkek de Westminster'da polisle çatışmıştı.

DAHA FAZLA OKU

Britanya Müslüman Birliği sözcüsü Mustafa al-Dabbagh, cumartesi günkü yürüyüşe giderken "bazı Müslüman topluluklar arasında epey fazla korku" olduğunu söyledi.

"İçişleri Bakanı'nın kendisine iyice bakması ve radikal sağı cesaretlendirmek için İslamofobik taktikler kullanarak gerilimi tırmandırmak yerine sokakları yönetmeye odaklanması gerekiyor" dedi.

Yürüyüşçüler saat 13.15 sularında Victoria istasyonunun köşesini döndüklerinde radikal sağcı milliyetçilerin ilk gruplarıyla Filistin yanlısı protestocular arasında ilk çatışmalar yaşandı.

Duke of York barının önünde duran bir düzine kadar erkekten oluşan bir grup yürüyüşçülere bağırmaya başladı.

Filistin yanlısı genç bir göstericiye Victoria istasyonu yakınındaki Duke of York barının dışında bağırılıyor (Tom Watling)
Filistin yanlısı genç bir göstericiye Victoria istasyonu yakınındaki Duke of York barının dışında bağırılıyor (Tom Watling)

Polis hızla etraflarını sardı ve bazı göstericiler alay ederek peşinden giderken gönüllüler onları yürüyüşe yeniden katılmaya ve radikal sağcı güruhla çatışmaya girmekten kaçınmaya çağırdı.

Öte yandan, birçoğu yarı sarhoş birası içen erkekler, polisin ihanetine uğradıklarına inandıkları için gözle görülür bir şekilde üzgün duruyordu.

Bir adam bir polis memuruna "Neden bizi engelliyorsunuz?" diye bağırdı. 

Sizin onları engellemeniz gerekirdi.

Daha sonra ikinci bir grup Vauxhall Köprüsü yolunun yarısında aniden ortaya çıktı.

Yaklaşık 20 adam yürüyüşün önünde yürüyenlerden birkaçının üzerine yürürken hissedilir bir panik vardı. İnsanlar bağırarak polislerden yardım istedi, polislerse daha gerideki yürüyüşçülerin ön sıralarını kontrol etmeye devam ediyordu.

Yürüyüşçüler ve karşı protestocular Vauxhall Köprüsü Yolu'nda karşı karşıya geldi (Tom Watling)
Yürüyüşçüler ve karşı protestocular Vauxhall Köprüsü Yolu'nda karşı karşıya geldi (Tom Watling)

Birkaç polis memuru ileri koştu ve yürüyüş radikal sağcı grubun ortaya çıktığı yan yola sadece birkaç metre kala aniden durduruldu.

Daha sonra düzinelerce polis memurunun Vauxhall Köprüsü'ne doğru koşmasıyla gözle görülür bir değişim yaşandı; burada 8 polis minibüsü başka bir barın önünde daha fazla milliyetçinin gelmesini engelliyordu.

Metropoliten Polis Teşkilatı'na göre bu haberin yazıldığı sırada 82 radikal sağcı protestocu gözaltına alındı.

Polis memurları Pimlico'daki Tachbrook Caddesi'nde "asayişin bozulmasını önlemek için" düzinelerce karşıt göstericiyi gözaltına aldı.

Vauxhall Köprüsü Yolu'nun ilerisinde, isminin açıklanmasını istemeyen yaşlı bir göstericinin üçüncü bir milliyetçi grupla gerilimi yatıştırdığı duyuldu.

Elinde kana bulanmış bir oyuncak bebek tutan bir kadın, siyasi bölünmüşlük içindeki Britanyalı politikacıların kendisini "hayal kırıklığına uğrattığını" söyledi (Tom Watling)​​​​
Elinde kana bulanmış bir oyuncak bebek tutan bir kadın, siyasi bölünmüşlük içindeki Britanyalı politikacıların kendisini "hayal kırıklığına uğrattığını" söyledi (Tom Watling)​​​​

The Independent'a şöyle konuştu: 

Ben sadece ortalığı sakinleştirmek için onlarla biraz şakalaşmaya çalışıyordum. Ben West Ham'ı destekliyorum, onlar Chelsea'yi. Bu konuda şakalaştık ve Anma Günü'nün önemi hakkında konuştuk.

Anma Günü'nün Filistin yanlısı yüz binlerce yürüyüşçü için önemli bir gün olduğu en başından beri açıkça ifade edilmişti.

Al-Dabbagh, "Anma ve Filistin yanlısı yürüyüşler el ele gidiyor" dedi. 

Aksini iddia etmek kesinlikle samimiyetsizliktir. Anma Günü'nde ateşkes çağrısında bulunuyoruz. Eğer insanlar bunu anlamıyorsa, bu büyük hayal kırıklığı yaratır.

Son 5 haftada Gazze'de öldürülen küçük çocukları gösteren resimler ABD elçiliğinin önündeki caddeyi kaplıyor (Tom Watling)
Son 5 haftada Gazze'de öldürülen küçük çocukları gösteren resimler ABD elçiliğinin önündeki caddeyi kaplıyor (Tom Watling)

Saat 11'de Marble Arch'ta Filistin atkısı ve yakasında kırmızı bir gelincik taşıyan yalnız bir adam sessizce durdu; diğerleriyse ilgisiz görünüyordu.

Ancak cumartesi günü ilerleyen saatlerde konuşmacılar ABD elçiliği civarında sahneye çıktığında, göstericiler iki dakikalık bir anma töreni düzenledi ve herkes dikkat kesildi.

Coşkulu ve çoğu zaman sağır edici sloganların atıldığı yürüyüş, saat 15'ten hemen sonra aniden sessizliğe büründü.

Battersea Park yakınlarından Vauxhall istasyonuna kadar 2 kilometreden fazla alanı kaplayan yüz binlerce kişi sessizdi.

İnsanlar sessizce gözyaşlarını silerken, Gazze'de son 5 haftada öldürülen sivillerin resimleri ekranlardan geçti. Ardından sessiz bir alkış koptu.

Independent Türkçe



İsrail Hava Kuvvetleri subayı Azarzar ve eşi kripto ödemeler karşılığında İran istihbaratına casusluk yapmakla suçlanıyor

2024’te İran adına casusluk şüphesiyle gözaltına alınan bir kişinin İsrail polisi tarafından paylaşılan fotoğrafı (Arşiv)
2024’te İran adına casusluk şüphesiyle gözaltına alınan bir kişinin İsrail polisi tarafından paylaşılan fotoğrafı (Arşiv)
TT

İsrail Hava Kuvvetleri subayı Azarzar ve eşi kripto ödemeler karşılığında İran istihbaratına casusluk yapmakla suçlanıyor

2024’te İran adına casusluk şüphesiyle gözaltına alınan bir kişinin İsrail polisi tarafından paylaşılan fotoğrafı (Arşiv)
2024’te İran adına casusluk şüphesiyle gözaltına alınan bir kişinin İsrail polisi tarafından paylaşılan fotoğrafı (Arşiv)

İsrail Başsavcılığı, Hayfa Körfezi’ndeki Kiryat Yam kentinde yaşayan 27 yaşındaki Şimon Azarzar hakkında, İran istihbaratına İsrail’deki “hassas” tesis ve noktalarla ilgili görüntü ve bilgi aktardığı iddiasıyla hazırladığı iddianameyi bugün mahkemeye sundu.

İsrail polisi ile iç güvenlik teşkilatı Şin Bet’in ortak açıklamasına göre Azarzar ve eşi – her ikisi de Yahudi İsrail vatandaşı – geçen ekim ayında İran istihbaratıyla iş birliği yaptıkları ve doğrudan talimat alarak güvenlik amaçlı görevler yürüttükleri şüphesiyle gözaltına alındı.

Açıklamada, soruşturmanın Azarzar’ın bir yılı aşkın süredir İran istihbarat unsurlarıyla doğrudan temas halinde olduğunu ortaya çıkardığı belirtildi. Zanlının bu süre içinde İsrail’deki hassas bölgeleri fotoğrafladığı, koordinatlarını ilettiği ve İsrail ordusundaki üslere ilişkin bilgi sağlamayı teklif ettiği ifade edildi.

Ayrıca Azarzar’ın, Hava Kuvvetleri’ne bağlı bir üste yedek hizmet veren eşinin görevinden yararlanarak orduya ve askeri tesislere ilişkin bilgilere eriştiği öne sürüldü.

Açıklamaya göre sanık, gerçekleştirdiği faaliyetler karşılığında dijital para transferleri yoluyla ödeme aldı.

Orduda hemşire olarak görev yapan eşi de aynı suçlamayla gözaltına alındı; ancak hakkında hazırlanan iddianame henüz tamamlanmadı. Eşinin İran istihbaratı tarafından işe alındığını bilmediğini, kendisinden elde ettiği bilgilerin sıradan eş sohbetlerinden ibaret olduğunu savunuyor.

Bu olay, İsrail’de son bir ay içinde İran adına casusluk yaptıkları iddiasıyla hazırlanan beşinci iddianame niteliğinde. Güvenlik birimlerine göre zanlıların çoğu maddi saiklerle hareket etti. Bu kişiler, benzer suçlamalarla tutuklu bulunan yaklaşık 40 kişiyle birlikte, Filistinli güvenlik tutuklularının da bulunduğu Damon Cezaevi’nde özel bir bölümde tutuluyor.

Öte yandan İran da son günlerde İsrail adına casusluk yaptıkları gerekçesiyle kendi vatandaşlarından oluşan yedi kişilik bir hücreyi yakaladığını duyurdu.


BM Güvenlik Konseyi yarın “Gazze Gücü” için oylamaya gidiyor… Washington–Moskova hattında veto gerilimi

Gazze Şeridi'nin merkezinde Filistinli mülteciler havaların soğumasıyla çadırlarda zor şartlarda yaşıyor(Reuters)
Gazze Şeridi'nin merkezinde Filistinli mülteciler havaların soğumasıyla çadırlarda zor şartlarda yaşıyor(Reuters)
TT

BM Güvenlik Konseyi yarın “Gazze Gücü” için oylamaya gidiyor… Washington–Moskova hattında veto gerilimi

Gazze Şeridi'nin merkezinde Filistinli mülteciler havaların soğumasıyla çadırlarda zor şartlarda yaşıyor(Reuters)
Gazze Şeridi'nin merkezinde Filistinli mülteciler havaların soğumasıyla çadırlarda zor şartlarda yaşıyor(Reuters)

ABD’nin Gazze için Başkan Donald Trump tarafından açıklanan yol haritasını benimsetmeyi amaçlayan karar tasarısı, Müslüman  ve Arap ülkelerinin desteğiyle  pazartesi günü Güvenlik Konseyi’nde oylanacak. Ancak Rusya'nın veto hakkını kullanma ihtimali büyük bir tehdit oluşturuyor. Rusya’nın metni, BM’nin “uluslararası istikrar gücü” için seçenekler sunmasını talep ediyor ve Trump’ın öngördüğü “Barış Konseyi”ne yapılan atıfları metinden çıkarıyor.

ABD diplomasisi, haftalardır müzakere edilen tasarının oylamasına hazırlanmak için temaslarını yoğunlaştırdı. Washington, bu kararın, 20 maddelik ABD planının ikinci aşamasına geçilmesi için hukuki zemin oluşturmasını ve uluslararası istikrar gücüne resmiyet kazandırmasını hedefliyor.

Müzakerelerde, veto hakkına sahip beş daimî üye dahil 15 ülke arasında zaman zaman gerilim yaşandı. Rusya, Fransa ve Cezayir, tasarıya Filistin devletinin açıkça desteklenmesini eklemek isterken; Çin, Trump planının tamamen metinden çıkarılmasını talep etti. Birçok üye ayrıca Gazze’deki geçiş sürecinde Filistin Yönetimi’nin rolünün netleştirilmesini istedi.

sadfer
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (Reuters)

Tasarıda, “Filistin Yönetimi’nin reform programını samimiyetle uygulaması ve Gazze’nin yeniden imarında ilerleme sağlanması sonrasında, Filistin devletine giden güvenilir bir yolun oluşabileceği” belirtiliyor. ABD, İsrail ve Filistinliler arasında “barışçıl ve müreffeh bir ortak gelecek için siyasi ufuk” belirleyecek bir diyalog başlatacağını da vurguluyor.

Oylama, BM Güvenlik Konseyi Başkanlığı tarafından pazartesi günü ABD saatiyle 17.00’de yapılacak.

Rusya’nın itirazı ve karşı tasarısı

Rusya’nın veto kullanma ihtimali masada. Moskova’nın sunduğu karşı tasarı, ABD metninden duyduğu rahatsızlığın işareti olarak değerlendiriliyor. Çin’in de Rus tutumuna yakın durduğu bildirildi. Diplomatik kaynaklar, tasarının en az dokuz oyla kabul edilebileceğini, Rusya ve Çin’in ise veto yerine çekimser kalmayı tercih edebileceğini öngörüyor.

ABD’nin BM Daimî Temsilciliği, Rusya’nın hamlesine tepki göstererek “Müzakerelerin kritik aşamasında fitne yayma çabalarının Gazze’deki Filistinliler için ağır sonuçlar doğurabileceğini” belirtti.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Trump planının “Ortadoğu’da barış için en iyi yol” olduğunu savunurken, oylamanın süreci ileri taşıyacağını ifade etti. ABD’nin BM Büyükelçisi Mike Waltz ise “Washington Post” için kaleme aldığı yazıda, tasarıya karşı çıkmanın “Hamas’ın yönetiminin sürmesi ya da İsrail’le yeni bir savaşın” tercih edilmesi anlamına geleceğini söyledi.

İngiltere de tasarıya destek vererek tarafları “Trump planını uygulamak üzere birlikte çalışmaya” çağırdı.

ABD tasarısının içeriği

11 maddelik ABD tasarısı, Trump’ın açıkladığı Gazze savaşını bitirme planını onaylıyor. Metin, Gazze’nin yeniden inşasını koordine edecek uluslararası hukuki statüye sahip geçici bir “Barış Konseyi” kurulmasını memnuniyetle karşılıyor. Ayrıca insani yardımların tam kapasiteyle yeniden başlaması gerektiğini vurguluyor.

dfrgt
Filistinliler, İsrail'in Gazze Şehri'ne düzenlediği gece baskınında yıkılan bir evin enkazının altından bir ceset çıkardı (AFP)

Önemli maddelerden biri, Gazze’de “uluslararası geçici istikrar gücü” kurulmasını öngörüyor. Bu güç, Mısır ve İsrail’le yakın koordinasyon içinde sınırların denetimi, güvenliğin sağlanması ve silahsızlandırma görevlerini üstlenecek.

Rusya’nın tasarısı

Yedi maddelik Rus tasarısı ise Gazze’de ateşkes ve rehine takası sürecini memnuniyetle karşılıyor ve BM Genel Sekreteri’nden “Gazze’de istikrar gücü seçeneklerine ilişkin acil rapor” talep ediyor. Ayrıca Gazze’de demografik veya bölgesel değişiklik girişimlerini reddediyor; iki devletli çözüm ve Gazze–Batı Şeria bütünlüğünün korunmasını vurguluyor.

Rusya, BM’nin “hesap verebilirlik ve gözetim” rolünü güçlendirmesi gerektiğini savunarak ABD metninin temel BM kararlarına yeterince dayanmadığını öne sürdü.


Arakçi: Nükleer programımız UAEA düzenlemelerine uygun olarak ilerliyor

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (Reuters)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (Reuters)
TT

Arakçi: Nükleer programımız UAEA düzenlemelerine uygun olarak ilerliyor

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (Reuters)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (Reuters)

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi bugün yaptığı açıklamada, Tahran'ın barışçıl çözümler ve diyaloğa bağlı olduğunu belirterek, nükleer programının Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) düzenlemelerine uygun olarak ilerlediğini vurguladı.

Tahran'da düzenlenen ‘Saldırı Altındaki Uluslararası Hukuk... Saldırganlık ve Meşru Müdafaa’ konferansında yaptığı konuşmada Arakçi, İran'ın nükleer programı sorununu çözmek için müzakere yoluna gitmenin gerekliliğine atıfta bulunarak, ABD ve diğer ülkelerin ‘diplomasi dışında bir çözüm bulamayacağını’ ifade etti.

Arakçi, ABD Başkanı Donald Trump'ın benimsediği ‘güç yoluyla barış’ politikasını eleştirdi ve bunun ‘güç yoluyla hakimiyet kurmaya dayalı yeni bir yaklaşımın örtüsünden’ başka bir şey olmadığını söyledi.

Arakçi, ABD'nin izlediği politikanın ‘diplomasiyi daha fazla militarize ve marjinalize ettiğini’ belirtti.

Tahran, ABD ve üç Avrupa ülkesinin UAEA Yönetim Kurulu'na yeni bir karar taslağı sunma hamlesine karşı uyarıda bulunurken, UAEA ise İran’a, özellikle yüksek oranda zenginleştirilmiş olan uranyum stokunu ‘en kısa zamanda’ doğrulamasına izin vermesi çağrısında bulundu.

Şarku’l Avsat’ın İran resmi haber ajansı IRNA’dan aktardığına göre, İran'ın UAEA Daimî Temsilcisi Rıza Necefi cuma günü yaptığı açıklamada şöyle dedi: “UAEA Genel Direktörü’nden artık geçerliliğini yitirmiş önceki kararlara dayalı raporlar sunmasını talep etmek sadece yasa dışı ve haksız olmakla kalmayıp, durumu daha da karmaşık hale getirerek diplomatik sürece yeni bir darbe vurmaktadır.”

“Söz konusu ülkeler, İran halkına mantıksız görüşlerini dayatmak için uluslararası mekanizmaları suistimal etmeye devam ediyor” diyen Necefi, Batı'nın beklenen hamlesinin ‘ABD ve Siyonist varlığın İran'a yönelik saldırganlığı sonucu ortaya çıkan İran'daki güvenlik önlemlerinin uygulanmasında hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini’ vurguladı.

Bu hafta başında G7 tarafından yayınlanan bir açıklamada, İran'dan UAEA ile tam iş birliğini yeniden başlatması ve Trump yönetimi ile doğrudan görüşmelere başlaması istendi.