İsyancılarla çatışan Myanmar askerleri Hindistan'a kaçtı
Myanmar'ın Hindistan sınırındaki Mizoram eyaletindeki, Hindistan'ın Pharkun köyü yakınlarında bulunan Chin isyancı cephe kampı. (Reuters)
Hindistan emniyetinden bir yetkili bugün, cunta karşıtı savaşçılarla şiddetli çatışmalardan bir gün sonra, Myanmar'dan en az 43 askerin Hindistan'ın Mizoram eyaletinde polise teslim olduğunu bildirdi.
Mizoram polis yetkilisi Lalmalsawma Hanmat, Reuters'e "İade edilse de edilmese de merkezi hükümetten daha fazla talimat bekliyoruz" dedi.
Bölge sakinleri, isyancı grupların dün Myanmar'daki güvenlik bölgelerine saldırdığını, çatışmaların iki yeni cephede patlak verdiğini ve binlerce insanın güvenlik arayışı içinde komşu Hindistan'a kaçtığını aktardı.
Myanmar cuntası, üç etnik azınlığa ait güçlerin ekim ayı sonlarında koordineli bir saldırı başlatıp bazı kasabaları ve askeri bölgeleri ele geçirmesinin ardından, 2021 darbesiyle iktidara gelmesinden bu yana yaşadığı en büyük krizle karşı karşıya. Rathedaung kasabası sakinlerinden biri dün şafaktan önce silah sesleri duyulduğunu, saatlerce süren topçu bombardımanının ardından ordunun bölgeye girişleri kapattığını ve hükümet binalarını güçlendirdiğini söyledi.
Hint bir yetkili ve saldırıya şahit olan iki kaynağa göre isyancılar iki ordu kampına saldırdı. Hindistan sınırındaki Chin eyaletinde çatışmalar çıktı. Myanmar sınırındaki bir bölgenin komiser yardımcısı olan James Lalrinchana, Myanmar'dan yaklaşık beş bin kişinin sığınmak ve çatışmalardan kaçmak için Hindistan'ın Mizoram eyaletine geçtiğini aktardı.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre kuzeydoğu Myanmar'ın Shan Eyaleti’nde 27 Ekim'de başlayan cuntaya yönelik koordineli saldırılar, Çin sınırına yakın çok sayıda kasabanın ve 100'den fazla askeri bölgenin ele geçirilmesine yol açtı.
Trump, Waltz'u Birleşmiş Milletler Büyükelçisi olarak aday gösterdihttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5138708-trump-waltzu-birle%C5%9Fmi%C5%9F-milletler-b%C3%BCy%C3%BCkel%C3%A7isi-olarak-aday-g%C3%B6sterdi
Trump, Waltz'u Birleşmiş Milletler Büyükelçisi olarak aday gösterdi
ABD Başkanı Donald Trump, Mike Waltz'u Birleşmiş Milletler Daimî Temsilcisi olarak aday göstereceğini, Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun ise Ulusal Güvenlik Danışmanı olarak görev yapacağını ve Dışişleri Bakanlığı'nı yönetmeye devam edeceğini duyurdu.
Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz ve yardımcısı Alex Wong'un görevden alınması haberinin ardından analistler, bu kararın Waltz'un The Atlantic dergisinin genel yayın yönetmeni Jeffrey Goldberg'in de dahil olduğu bir Signal hesabı skandalına karışmasının sonucu olduğunu değerlendirdi. Goldberg'in açıklamalarında, Yemen'deki Husi hedeflerine yönelik askeri saldırı planları hakkında üst düzey ulusal güvenlik yetkilileriyle görüşmeler yapıldığı ortaya çıktı.
Ancak Trump'ın Truth Social platformunda paylaştığı tweet, Waltz'ı eleştirilerden kurtardı.
Trump, tweetinde Waltz'un ordudaki, Kongre'deki ve Ulusal Güvenlik Danışmanı olarak yaptığı hizmetleri övdü. "Savaş meydanında, Kongre'de ve Ulusal Güvenlik Danışmanım olarak görev yaptığı süre boyunca Mike Waltz, ülkemizin çıkarlarını her zaman ön planda tutmak için yorulmadan çalıştı. Yeni görevinde de aynısını yapacağını biliyorum" ifadelerini kullandı.
Trump, hem Waltz'a hem de Rubio'ya olan güvenini dile getirerek, "Amerika'yı ve dünyayı tekrar güvenli hale getirmek için yorulmadan mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu konuya olan ilginiz için teşekkür ederiz!" dedi.
Waltz, dün sabah Fox News'te İran'a sert uyarılar yaptı ve Tahran'a müzakereleri baltalamaması konusunda sert uyarılar gönderdi. Savunma Bakanı'nın İran'ın Yemen'deki Husi grubuna askeri yardımının devam etmesinin ciddi sonuçları olacağı yönündeki sözlerini tekrarladı.
Neden şimdi?
Waltz'un görevinden ayrıldığı haberi duyulur duyulmaz, tüm gözler “Signal” uygulamasındaki skandala çevrildi ve birçok kişi Waltz'un görevinden ayrılmasının nedeninin, Trump yönetiminin uzun süredir peşinde olduğu bu skandal olup olmadığını merak etti.
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz, ABD Başkanı Donald Trump ve ABD büyükelçileriyle 25 Mart 2025'te Beyaz Saray'da yaptığı toplantı sırasında (AFP)
Ancak sorular zamanlamaya odaklandı. Bu skandal, geçen mart ayında Jeffrey Goldberg'in, üst düzey yetkililerin konuşmalarında geçen askeri saldırılarla ilgili ayrıntıları yayınlamadan, bu konuşmaya dahil edildiğini ortaya koyan bir makale yayınlamasıyla patlak verdi.
Ancak Savunma Bakanı Pete Hegseth, Ulusal İstihbarat Direktörü Tulsi Gabbard ve Merkezi İstihbarat Teşkilatı Direktörü John Ratcliffe, sohbette gizli bilgilerin paylaşılmadığını belirttikten sonra, Goldberg bu bilgileri de yayınladı. Bu bilgiler arasında saldırıların zamanlaması ve kullanılan silah setleri de yer alıyordu.
Waltz, kapalı kapılar ardında haberin doğruluğunu kabul etti ve Beyaz Saray yetkilileri onun istifa edip etmemesi gerektiğini tartıştı, ancak Waltz istifa talebinde bulunmadı. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Trump da o sırada ondan istifasını istemedi, aksine Waltz'a desteğini ifade ederek onu “iyi bir adam” ve “dersini almış” olarak nitelendirdi.
Vekili Alex Wong ise Trump'ın ilk yönetiminde Kuzey Kore özel temsil yardımcısı ve Dışişleri Bakanlığı'nda Doğu Asya ve Pasifik İşleri Müsteşar Yardımcısı olarak görev yapıyordu. Trump, atamayı duyururken Wong'un Kuzey Kore lideri Kim Jong-un ile zirve görüşmelerinde yardımcı olduğunu söyledi.