İsrail basınına göre, partisinden bakan ve milletvekilleri Netanyahu'nun görevden alınmasını tartışıyor

İsrail'de Başbakan Binyamin Netanyahu'nun görevden alınması konusunda partisi Likud içinde bile tartışmaların olduğu belirtildi

Binyamin Netanyahu (AA)
Binyamin Netanyahu (AA)
TT

İsrail basınına göre, partisinden bakan ve milletvekilleri Netanyahu'nun görevden alınmasını tartışıyor

Binyamin Netanyahu (AA)
Binyamin Netanyahu (AA)

İsrail’in Kanal 13 televizyonunun haberine göre, Başbakan Netanyahu'nun geleceği, Gazze savaşıyla birlikte Likud Partisinden bakanlar ve milletvekilleri arasında da tartışılmaya başlandı.

Likud üyesi bakanlar ve milletvekillerinin, Netanyahu'dan güvenoyunu çekerek başbakanlıktan düşürmeyi ve yeni bir liderle yola devam etmeyi görüştüğü aktarıldı. Ayrıca bu konunun muhalefet liderleri tarafından da istişare edilmeye başlanmasının durumun ciddiyetini gösterdiğine işaret edildi.

Likud milletvekillerinin neden böyle bir tutum içine girdiğine de değinilen haberde, Netanyahu'nun partinin başında kalması ve gelecek seçimlerde hezimete uğraması durumunda söz konusu milletvekillerinin birçoğunun artık siyasi sistemin önemli bir parçası olamayacakları öngörüsüyle hareket ettiği kaydedildi.

Haberde, dolayısıyla bir grup milletvekilinin Gazze'deki savaşın tamamlanmasının ardından güvenoyunu çekme yönünde adım atma olasılığını incelediği ifade edildi.

Böyle bir durumda hükümete, seçimlerde aday olmayacak, Likud içinden öne çıkan bir ismin başkanlık etmesinin beklendiği aktarılan haberde, Netanyahu'nun bu girişimi engellemek için yeterli zamanı olacağı için bu durum "karmaşık bir siyasi adım" olarak nitelendirildi.

İsrail'deki son kamuoyu yoklamaları, Netanyahu ve lideri olduğu Likud Partisinin güç kaybettiğini, buna karşılık Ulusal Birlik Partisi ve lideri Benny Gantz'ın yükselişte olduğunu gösteriyor.



UCM kararı, İsrail'e ambargo uygulanmasını sağlayabilir mi?

STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)
STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)
TT

UCM kararı, İsrail'e ambargo uygulanmasını sağlayabilir mi?

STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)
STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)

Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM), Gazze'de işlenen "savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar" nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında çıkardığı tutuklama emrinin yankıları sürüyor. 

İsrail'in köklü gazetelerinden Haaretz'in savunma analisti Amos Harel'in kaleme aldığı yazıda, UCM kararının İsrail'e karşı silah ambargosu taleplerini artırabileceğine dikkat çekiliyor.  

Gazetenin görüştüğü Kudüs merkezli düşünce kuruluşu İsrail Demokrasi Enstütüsü'nden Eran Şamir-Borer, UCM'nin kararını eleştirirken, sürecin bu noktaya varmasında Tel Aviv yönetiminin yol açtığına işaret ediyor. 

Analist, İsrail'de Gazze savaşıyla ilgili bağımsız bir inceleme yürütülse UCM'nin böyle bir karar vermek durumunda kalmayacağını savunarak şunları söylüyor: 

Devlet hiçbir şey yapmadı, kafasını kuma gömdü.

Hamas'ın 7 Ekim 2023'teki Aksa Tufanı operasyonuyla patlak veren Gazze savaşında muhalefet kanadı, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu liderliğindeki radikal sağcı koalisyonun kararlarının incelenmesi için defalarca komisyon kurulmasını talep etmişti. Ancak Netanyahu, araştırma komisyonu kurulmasına savaş bitene kadar karşı olduğunu söylemişti. 

İsrail'in ekonomi gazetelerinden Globes'taki analizde UCM kararının, İsrail'in Gazze işgalini eleştirenlerle Tel Aviv'e silah satışının yasaklanmasını isteyenlerin elini güçlendirdiği yorumu paylaşılıyor. 

Haberde, İsrail'in askeri teçhizatının yüzde 30'unun Almanya tarafından gönderildiği hatırlatılıyor. UCM kararının, Berlin hükümetinin İsrail'e silah tedariki konusundaki ısrarcılığının zayıflamasına yol açabileceği değerlendirmesi yapılıyor. 

UCM'nin merkezi Hollanda'nın Lahey şehrinde yer alıyor. Hollanda Dışişleri Bakanı Caspar Veldkamp, mahkemenin tutuklama emrini uygulayacaklarını duyurmuştu. 

Ancak sivil toplum kuruluşları (STK), Hollanda'nın İsrail'e silah gönderen ülkeler arasında yer aldığına dikkat çekerek ambargo talebiyle Lahey'de hükümete karşı dün dava açtı. Mahkeme, talebe ilişkin kararını 13 Aralık'ta açıklayacak.

Diğer yandan Times of Israel, UCM kararından önce de son dönemde İsrail'e silah tedarikinin durdurulması çağrılarının arttığına işaret ediyor. Haberde, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın İsrail'e ambargo talep ettiği mektubu 1 Kasım'da Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği'ne gönderdiği hatırlatılıyor. Ortak mektupta aralarında Rusya ve Çin'in de yer aldığı 52 ülkenin imzası var. 

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da geçen ayki açıklamasında Gazze savaşının sonlandırılması için İsrail'e silah ambargosu çağrısı yapmıştı. Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Macron'a destek verirken, Netanyahu açıklamaya tepki göstermişti. 

İsrail'in en büyük silah tedarikçisi olan ABD, UCM'yi kuran Roma Statüsü'ne taraf değil. ABD Başkanı Joe Biden, UCM kararını "rezalet" diye nitelerken, Netanyahu mahkemeyi "Yahudi düşmanlığıyla" suçlamıştı. İsrail de üye devletler arasında yer almıyor ve UCM'nin yargı yetkisini tanımıyor.

Independent Türkçe, Haaretz, Globes, Times of Israel, AP