Ruanda soykırımında rol oynadığı söylenen doktor, 28 yıl sonra ilk kez mahkemede

68 yaşındaki Sosthene Munyemana, hakkındaki iddiaları reddediyor

Munyemana hakkında başlatılan duruşmanın yaklaşık 5 hafta sürmesi planlanıyor (AFP)
Munyemana hakkında başlatılan duruşmanın yaklaşık 5 hafta sürmesi planlanıyor (AFP)
TT

Ruanda soykırımında rol oynadığı söylenen doktor, 28 yıl sonra ilk kez mahkemede

Munyemana hakkında başlatılan duruşmanın yaklaşık 5 hafta sürmesi planlanıyor (AFP)
Munyemana hakkında başlatılan duruşmanın yaklaşık 5 hafta sürmesi planlanıyor (AFP)

Ruanda soykırımında rol aldığı iddia edilen Sosthene Munyemana'nın yargılanmasına başlandı. 

Fransa'nın başkenti Paris'teki mahkemede dün yapılan ilk oturumda, emekli jinekolog Munyemana, ilk kez kamuoyu önünde konuşma fırsatı bulduğunu belirterek, soykırımda yakınlarını kaybeden aileler için başsağlığı diledi.

6 Nisan 1994'te başlayan soykırımda, aralarında azınlıktaki Tutsi etnik grubundan kişilerin yanı sıra ılımlı Hutuların ve Twaların yer aldığı yaklaşık 800 bin kişi, 100 gün içinde radikal radikal Hutu milisleri tarafından öldürülmüştü.

68 yaşındaki doktor hakkında, soykırımda rol oynadığı gerekçesiyle Fransa'da 2011'de dava açılmıştı.  

O dönemde Butare şehrindeki bir üniversite hastanesinde doktorluk yapan Munyemana'nın, 7 Nisan 1994'te şehirdeki Tutsilerin öldürülmesini talep eden bir bildiri yayımladığı iddia edilmişti.

Doktorun ayrıca silahlı Hutu milislerinin şehirde yaptığı katliamda, Tutsilerin kaçmasını engellemek için yollara barikatlar kurulmasını sağladığı ileri sürülmüştü. Davada Munyemana'nın, bazı saldırılara ve Tutsilere yönelik işkencelere bizzat katıldığı da savunulmuştu.

Bunlara ek olarak Munyemana'nın, soykırımın yaşandığı dönemde iktidardaki geçiş hükümetinin lideri Jean Kambanda'yla yakın olduğu ve iktidarına destek verdiği öne sürülmüştü. 

Munyemana ise duruşmada söz konusu dönemde Kambanda'yla görüşmediğini savunarak, "O arada iyice radikalleşmeye başladıysa, bundan haberim yok" dedi. 

Emekli jinekolog, Tutsilere karşı hiçbir düşmanlık beslemediğini öne sürerek, hakkındaki tüm suçlamaları reddetti.

Munyemana, Temmuz 1994'te Ruanda'dan Fransa'ya kaçmış ve aynı yıl ekimde Bordeaux Üniversitesi'nde çalışmaya başlamıştı.

Fransa'da yaşayan Ruanda yurttaşları ve bazı sivil toplum kuruluşları, doktor hakkında 1995'te suç duyurusunda bulunmuştu. 

2006'da Ruanda, Munyemana'nın yargılanması için ülkeye iade edilmesini istemiş, Fransız hükümetiyse talebi reddetmişti. Butare şehrindeki mahkeme, 2008'de doktor hakkında müebbet hapis cezası verildiğini duyurmuştu. 

Munyemana daha sonra Bordeaux polisi tarafından 2010'de tutuklanmış ve hakkında yasal süreç başlatılmıştı.

Independent Türkçe



Kremlin'in eski Sovyet coğrafyasındaki nüfuzuna yönelik zorluklar

Putin, Aliyev ile Kremlin'de, 8 Ekim (Reuters)
Putin, Aliyev ile Kremlin'de, 8 Ekim (Reuters)
TT

Kremlin'in eski Sovyet coğrafyasındaki nüfuzuna yönelik zorluklar

Putin, Aliyev ile Kremlin'de, 8 Ekim (Reuters)
Putin, Aliyev ile Kremlin'de, 8 Ekim (Reuters)

Rusya'da Azerbaycan vatandaşlarına yönelik toplu tutuklamaların ardından, Moskova ile Bakü arasında ilişkiler gerildi. Rusya, suç işleyenlerin peşine düştüğünü iddia etse de bu gerekçe Azerbaycan tarafını ikna etmedi ve bu dosyanın şu anda açılmasının ardında başka nedenler olduğu şüphesi uyandırdı.

İki ülke arasındaki gerginlikler, eski Sovyet coğrafyasındaki dengelerin önemli bir şekilde değiştiğini yansıtıyor ve Kremlin'e doğrudan meydan okuma mesajları gönderebilecek bölgesel güçlerin ortaya çıktığını gösteriyor. Bu durum, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in Moskova'daki zafer geçit törenine katılmaktan vazgeçmesine neden oldu.

Washington'daki Kenan Enstitüsü'nün uzmanı Maxim Trudolyubov, “Bakü'nün Moskova'ya meydan okuma hazırlığı, bölgesel güç dengesinde bir değişime işaret ediyor. Azerbaycan, daha bağımsız bir aktör olarak konumunu sağlamlaştırıyor” değerlendirmesinde bulundu.

Şarku’l Avsat’ın elde ettiği bilgilere göre Rus gazeteleri ve önde gelen yazarlar, Bakü'nün “Ukrayna senaryosunu izlediğini”, yani “ilişkilerin koparılması, ortak temellerin zayıflatılması ve iki ülkenin askeri çatışmaya sürüklenmesi” yönünde hareket ettiği konusunda uyarıyor.