Bangladeş'in grevdeki tekstil işçileri anlattı: "Bilerek kollarımıza vurdular"

18 bin işçi hakkında soruşturma açıldı

Bangladeş'teki 4 milyon tekstil işçisinin yarısından fazlası kadın (Reuters)
Bangladeş'teki 4 milyon tekstil işçisinin yarısından fazlası kadın (Reuters)
TT

Bangladeş'in grevdeki tekstil işçileri anlattı: "Bilerek kollarımıza vurdular"

Bangladeş'teki 4 milyon tekstil işçisinin yarısından fazlası kadın (Reuters)
Bangladeş'teki 4 milyon tekstil işçisinin yarısından fazlası kadın (Reuters)

Birleşik Krallık merkezli Guardian gazetesi, Bangladeş'te geçen ay maaş zammı talebiyle greve çıkan tekstil işçileriyle konuştu.

Mirpur kentindeki Dekko Triko'da terzi olarak çalışan 22 yaşındaki Masuma Akhtar, 31 Ekim sabahı normal bir iş günü beklentisiyle fabrikaya gittiğini ancak kendisini eli sopalı adamların karşıladığını söyledi.

Akhtar, grevin başladığı gün yaşananları, "Fabrika kapısına yürürken, bir grup silahlı adam beni tahta sopalarla dövmeye başladı. Yer düştüm ama ona rağmen durmadılar" ifadelerini kullandı.

Akhtar'ın çalıştığı fabrika, içlerinde Marks & Spencer, Tommy Hilfiger ve Calvin Klein gibi Batılı moda devlerinin de olduğu birçok marka için ürünler üretiyor.

Ülkede sayıları 4 milyonu aşan tekstil işçileri, yılda milyonlarca ton kıyafet üreterek en popüler giyim markalarının ihtiyacını karşılıyor.

Ancak ülkedeki yüksek enflasyona rağmen tekstil işçilerinin 2018'den bu yana 75 dolar olan aylık ücretleri ekim sonundaki grevin de fitilini ateşledi.

Fabrika sahipleri ve Bangladeş polisiyse işçilerin hak taleplerine, tehdit ve şiddetle yanıt verdi.

Masuma Akhtar, çalıştığı fabrikanın girişinde dövüldüğü olayda kolunun kırıldığını ve bir süre çalışamayacağını belirtirken, "Sırtıma, bacaklarıma ve kollarıma defalarca vurdular. Ayın geri kalanını nasıl geçireceğimi bilmiyorum" ifadelerini kullandı.

Dekko Triko'da çalışan diğer işçiler de eli sopalı adamların ellerine ve kollarına odaklandıklarını söyledi.

25 yaşındaki Büşra Begüm, "Acımasızca bize vurmaya başladılar. Benim hayatım ellerime bağlı ve alçakça ellerimi hedef aldılar" diye konuştu.

Aynı fabrika çalışan 26 yaşındaki Rita Enver, kaçmaya çalışmasına rağmen üç adam tarafından kovalandığını belirtirken, "Kanlar içinde kalmıştım. Sırtım ezilmeler nedeniyle simsiyah oldu. Güçlükle yürüyebiliyorum" dedi.

Enver ayrıca, kendisine döven adamların, işçilerin gösterilerde yer alması durumunda bu tip sonuçlarla karşılaşacağı uyarısında bulunduğunu aktardı.

18 bin işçi hakkında soruşturma açıldı

Hükümet artan eylemlerin ardından tekstil işçilerinin maaşlarının 110 dolar seviyesine çekileceğini söylese de, işçiler aylık 208 dolar maaş talebinden vazgeçmiyor.

Ülkedeki ilk dalga işçi eylemlerinde iki tekstil işçisi öldürülmüştü. Geçen çarşamba da bir kadın işçi kafasından vurularak öldürüldü.

Fabrika sahipleri üretimi durdurarak işçilere hiç ödeme yapmama tehdidinde bulunurken, polis de 18 bin işçiyle ilgili soruşturma başlattı. Sendika yöneticileri soruşturmaların toplu bir tutuklama dalgasına dönüşmesinden endişe ediyor.

Haftasonu da 150'den fazla fabrika üretime süresiz olarak ara verildiğini duyurdu.

Buna karşın Bangladeş'in tekstil işçileri direnmeye kararlı.

Columbia Garments'te makine operatörü olarak çalışan 28 yaşındaki Naima İslam, "Bizi susturmaya çalışıyorlar ama geri adım atmayacağız. Bizi tehdit edebilirler veya dövebilirler. Ancak anlamadıkları şey şu ki bizim kaybedecek hiçbir şeyimiz yok. Onların komik maaş teklifini kabul edersek, zaten açlıktan öleceğiz" diye konuştu.

Hakkında soruşturma açılan işçilerden biri olan İslam, "Çok fazla bir şey istemiyoruz. Tüm endüstri bizim sırtımızda. En azından hayatta kalacak kadar kazanmayı hak ediyoruz" ifadelerini kullandı.

Gap, Walmart, H&M, Zara, Inditex, Besteller, Levi's, Marks and Spencer, Primark ve Aldi gibi birçok uluslararası marka için ürünler üreten Bangladeş'in tekstil sektörü bir süredir ülkedeki ekonomik büyümenin de lokomotifi konumunda.

Yaklaşık 3 bin 500 tekstil fabrikasının bulunduğu Bangladeş'te ihracattan yüzde 80 pay alan sektörün yıllık kazancı 55 milyar doları buluyor. 

Independent Türkçe



İran'daki telefon numaralarını arayanlar tuhaf bir mesaj duyuyor

İran'da 62 saat süren kesintinin ardından internet hizmeti cumartesi günü yeniden ülke genelinde sağlanmaya başladı (AFP)
İran'da 62 saat süren kesintinin ardından internet hizmeti cumartesi günü yeniden ülke genelinde sağlanmaya başladı (AFP)
TT

İran'daki telefon numaralarını arayanlar tuhaf bir mesaj duyuyor

İran'da 62 saat süren kesintinin ardından internet hizmeti cumartesi günü yeniden ülke genelinde sağlanmaya başladı (AFP)
İran'da 62 saat süren kesintinin ardından internet hizmeti cumartesi günü yeniden ülke genelinde sağlanmaya başladı (AFP)

İsrail'in hamlelerinin ardından ABD'nin de saldırısına uğrayan İran'da yaşayanları arayanlar, sıradışı sesli mesajlarla karşılaşıyor. 

Robotik bir ses, "Merhaba, dinlemeye vakit ayırdığınız için teşekkür ederiz. Hayat beklenmedik sürprizlerle dolu ve bu sürprizler bize bazen neşe getirirken bazen de bizi zorluyor. Önemli olan bu zorlukları aşmamızı sağlayacak gücü, içimizde keşfetmek" dedikten sonra şöyle devam ediyor:

Gözlerini kapat ve kendini huzur ve mutluluk veren bir yerde hayal et. Belki huzurlu bir ormanda yaprakların hışırdamasını ve kuşların cıvıltısını dinlerken yürüyorsun. Ya da deniz kenarında kuma vuran dalgaların sesini duyuyorsun.

Konuyu haberleştiren CNN, çarşamba ve perşembe İran'daki cep telefonlarına yapılan aramalarda çoğunlukla bu kaydın denk geldiğini belirtti.

Bazen farklı sesli mesajlar duyulsa da en yaygınının bu olduğu haberde bildirildi. 

Uygulama dışı aramalarda bu mesajlara rastlandığı aktarılırken çarşamba günü ülke çapında uygulanan internet kısıtlamasının ardından WhatsApp gibi uygulamaların çalışmadığı hatırlatıldı. 

Küresel internet erişimini takip eden Birleşik Krallık merkezli NetBlocks'un kurucusu Alp Toker, İran yönetiminin ülkedeki iletişimi sınırlamaya çalışırken bu yola başvurduğunu savundu.

Toker, dünyanın başka yerlerinde de internet kesildiğinde böyle mesajların duyulduğunu Amerikan medya kuruluşuna söyledi:

Bazen yaz tatili reklamı duyuluyor bazen de başka bir saçmalık...

CNN, adını vermek istemeyen bir başka uzmanınsa bu mesajlardan Tahran'ın sorumlu olmayabileceğini söylediğini aktardı.

AP haber ajansının görüşlerine başvurduğu 5 uzmandan dördü İran'ı, biriyse İsrail'i işaret etti. 

Hatta sızarak psikolojik operasyon yürüttüğünden şüphelenilen İsrail ya da İran'dan konuya dair bir açıklama henüz gelmedi. 

Independent Türkçe, CNN, AP