Güney Afrika'da iktidar partisinden İsrail büyükelçiliğinin kapatılması önerisine destek

İsrail ile Hamas arasında devam eden çatışmanın ortasında tanklar Gazze yakınlarında konumlanırken çevreden duman yükseliyor ( Reuters)
İsrail ile Hamas arasında devam eden çatışmanın ortasında tanklar Gazze yakınlarında konumlanırken çevreden duman yükseliyor ( Reuters)
TT

Güney Afrika'da iktidar partisinden İsrail büyükelçiliğinin kapatılması önerisine destek

İsrail ile Hamas arasında devam eden çatışmanın ortasında tanklar Gazze yakınlarında konumlanırken çevreden duman yükseliyor ( Reuters)
İsrail ile Hamas arasında devam eden çatışmanın ortasında tanklar Gazze yakınlarında konumlanırken çevreden duman yükseliyor ( Reuters)

Güney Afrika'da iktidardaki Afrika Ulusal Kongresi (ANC) partisi, ülkedeki İsrail büyükelçiliğinin kapatılması yönünde çağrıda bulunan öneriyi destekleyeceğini duyurdu.

Sol görüşlü Ekonomik Özgürlük Savaşçıları partisinin bu öneriyi yakın bir zamanda sunması ve aynı zamanda Gazze Şeridi'nde İsrail ile Hamas arasındaki savaşın ortasında Filistin halkıyla dayanışma amacıyla İsrail ile tüm diplomatik ilişkilerin askıya alınması yönünde çağrıda bulunması planlanıyor.

Güney Afrika'nın Filistinlilere güçlü desteği, eski Başkan Nelson Mandela dönemine kadar uzanıyor. Johannesburg, Filistin’in içinde bulunduğu durumu İsrail ile ilişkilendirirken Tel Aviv yönetimi ise bu iddiaları reddediyor.

ANC'den yapılan açıklamada, partinin, Güney Afrika'daki İsrail büyükelçiliğinin kapatılması ve ateşkese kadar İsrail ile tüm diplomatik ilişkilerin askıya alınması yönünde çağrıda bulunan parlamento önerisini onaylayacağı ifade edildi.

İsrail büyükelçiliği, ANC'nin açıklamalarına ve konuyla ilgili parlamento'da yapılması planlanan tartışmaya ilişkin yorum talebine henüz yanıt vermedi.

Teklif büyük ölçüde sembolik, çünkü bunu uygulamak Başkan Cyril Ramaphosa kabinesine bağlı.

Ramaphosa ve üst düzey Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, Hamas'a karşı askeri harekat sırasında İsrail yönetimine yönelik eleştirilerini açıkça dile getirdi ve Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne olası savaş suçlarını soruşturma çağrısında bulundu.

Ramaphosa dün Katar'a yaptığı ziyaret sırasında, Güney Afrika'nın İsrail'in Gazze'deki operasyonuna ‘özellikle hastaneleri hedef aldığı için’ karşı çıktığını belirtti.

Kasım ayının başlarında Güney Afrika, İsrail'deki diplomatlarını geri çağırdı.



Brezilya Kongresi, Bolsonaro'nun hapis cezasını azaltan yasa tasarısını onayladı

Brezilya Eski Devlet Başkanı Jair Bolsonaro (Reuters)
Brezilya Eski Devlet Başkanı Jair Bolsonaro (Reuters)
TT

Brezilya Kongresi, Bolsonaro'nun hapis cezasını azaltan yasa tasarısını onayladı

Brezilya Eski Devlet Başkanı Jair Bolsonaro (Reuters)
Brezilya Eski Devlet Başkanı Jair Bolsonaro (Reuters)

Brezilya Kongresi dün, eylül ayında darbe girişiminden 27 yıl hapis cezasına çarptırılan eski Cumhurbaşkanı Jair Bolsonaro'nun cezasını azaltmayı öngören bir yasa tasarısını onayladı.

Muhafazakâr çoğunluk tarafından sunulan ve dün Senato'da 48'e 25 oyla kabul edilen yasa tasarısı, Bolsonaro'nun cezasını iki yıl dört aya indirebilir.

Temsilciler Meclisi'nin geçen hafta aldığı bu karar geniş çaplı eleştirilere yol açtı. Pazar günü düzenlenen protestolara ülke genelindeki büyük şehirlerde on binlerce insan katıldı.

Eski aşırı sağcı cumhurbaşkanı (2019-2022), cezasını kasım ayı sonunda Brasilia'daki Federal Polis merkezinde çekmeye başladı. 

Brezilya başkentindeki icra mahkemesine göre mevcut koşullar altında 70 yaşındaki Bolsonaro, cezasının hafifletilmesi olasılığından yararlanmadan önce yaklaşık sekiz yıl daha hapiste kalabilir.

Yeni yasa ayrıca, 8 Ocak 2023'te Brasilia'da meydana gelen ayaklanmalarla bağlantılı olarak mahkum edilen onlarca destekçisi için de şartlı tahliye öngörüyor.

O gün, binlerce Bolsonaro destekçisi parlamentoyu, cumhurbaşkanlığı sarayını ve Yüksek Mahkemeyi yağmalayarak, göreve başlamasından sadece bir hafta sonra mevcut solcu Cumhurbaşkanı Luiz Inácio Lula da Silva'yı iktidardan uzaklaştırmak için askeri müdahale talep etti.

Ancak Brezilya Cumhurbaşkanı'nın, Bolsonaro'nun suçlarının bedelini ödemesi gerektiğini savunarak tasarıyı veto etmesi bekleniyor.

Yine de son sözü parlamento söyleyecek ve cumhurbaşkanının vetosunu geçersiz kılmak için oy kullanabilecek.

 


Polis, Brown Üniversitesi'ndeki silahlı saldırıyla ilgili ikinci bir şüpheliyi arıyor

Providence Polis Departmanı tarafından yayınlanan videodan alınan bir karede, Brown Üniversitesi'ndeki silahlı saldırı soruşturmasında şüpheli olabilecek bir kişi görülüyor (Reuters)
Providence Polis Departmanı tarafından yayınlanan videodan alınan bir karede, Brown Üniversitesi'ndeki silahlı saldırı soruşturmasında şüpheli olabilecek bir kişi görülüyor (Reuters)
TT

Polis, Brown Üniversitesi'ndeki silahlı saldırıyla ilgili ikinci bir şüpheliyi arıyor

Providence Polis Departmanı tarafından yayınlanan videodan alınan bir karede, Brown Üniversitesi'ndeki silahlı saldırı soruşturmasında şüpheli olabilecek bir kişi görülüyor (Reuters)
Providence Polis Departmanı tarafından yayınlanan videodan alınan bir karede, Brown Üniversitesi'ndeki silahlı saldırı soruşturmasında şüpheli olabilecek bir kişi görülüyor (Reuters)

ABD'li yetkililer, cumartesi günü Brown Üniversitesi'nde meydana gelen ve 2 kişinin ölümüne, 9 kişinin de yaralanmasına neden olan silahlı saldırıyla ilgili olarak ikinci bir şüpheliyi arıyor.

Polis, soruşturmacıların, şüpheliye yakın yerde görülen bir kişinin kimliğinin belirlenmesi konusunda vatandaşlardan yardım istediğini belirtti.

Rhode Island eyaletinin kuzeydoğusunda yer alan Providence şehri polisi, yüzü net olarak görünmeyen şahsın üç fotoğrafını yayınladı. Şahsın koyu mavi kıyafetler giydiği, başının örtülü olduğu ve bir çanta taşıdığı görülüyor.

Daha önce, kolluk kuvvetleri yaklaşık 1,73 boyunda ve orta yapılı, koyu renkli kıyafetler, yüz maskesi ve yün şapka giyen bir şüphelinin birkaç fotoğrafı ve videosunu yayınlamıştı. Kimliği henüz bilinmiyor.

Yetkililer, failin tespit edilip tutuklanmasına yol açacak her türlü bilgi için 50 bin dolarlık ödül teklif etti ve şüphelinin "silahlı ve tehlikeli" olduğu konusunda uyarıda bulundu.

Cumartesi günü, Brown Üniversitesi'ndeki mühendislik ve fizik binasında, sınavların yapıldığı sırada bir silahlı saldırgan ateş açarak 2 öğrenciyi, Ella Cook ve Mohammad Aziz Omorzokov'u öldürdü ve isimleri açıklanmayan 9 kişiyi de yaraladı.

Pazar günü bir kişi gözaltına alındı, ancak delil yetersizliğinden serbest bırakıldı. Brown Üniversitesi dün, sosyal medyada bir öğrencisine yönelik yapılan suçlamaları kınayan açıklama yayınladı.


Trump, Venezuela'ya petrol ambargosu uyguladı ve hükümetini "terörist devlet" olarak ilan etmekle tehdit etti

ABD Deniz Piyadelerine ait iki MV-22 Osprey uçağı, Ponce'daki Mercedita Uluslararası Havalimanı'ndan kalkış yapıyor (AFP)
ABD Deniz Piyadelerine ait iki MV-22 Osprey uçağı, Ponce'daki Mercedita Uluslararası Havalimanı'ndan kalkış yapıyor (AFP)
TT

Trump, Venezuela'ya petrol ambargosu uyguladı ve hükümetini "terörist devlet" olarak ilan etmekle tehdit etti

ABD Deniz Piyadelerine ait iki MV-22 Osprey uçağı, Ponce'daki Mercedita Uluslararası Havalimanı'ndan kalkış yapıyor (AFP)
ABD Deniz Piyadelerine ait iki MV-22 Osprey uçağı, Ponce'daki Mercedita Uluslararası Havalimanı'ndan kalkış yapıyor (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump, Karayipler'deki ABD askeri operasyonlarını genişletme hazırlıkları gibi görünen bir hamleyle, Venezuela'ya giden ve gelen yaptırım uygulanan petrol tankerlerine "tam bir abluka" emri verdi ve Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro hükümetini terör örgütü ilan etmekle tehdit etti.

Trump, Venezuelalı yetkililerin "benzeri görülmemiş bir şok" yaşayacağını söylerken, Maduro liderliğindeki Venezuela "rejimini" "yabancı bir terör örgütü" olarak nitelendirdi.

ABD başkanının emrinin, özellikle Çin olmak üzere küresel pazarlara ulaşmak için yaklaşık 30 tankere bağımlı olan Venezuela petrol ihracatını sekteye uğratacağından şüphe yok.

Trump'ın kararı küresel endişeye yol açtı. Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Venezuelalı mevkidaşı Iván Gil'e, Pekin'in Karayipler'deki "korkutma" ve "zorbalık" politikasına karşı olduğunu söyledi.

BM Genel Sekreteri António Guterres, hem Amerika Birleşik Devletleri'ni hem de Venezuela'yı gerilimi azaltmaya ve itidal göstermeye çağırdı.

Meksika Cumhurbaşkanı Claudia Sheinbaum da Birleşmiş Milletler'i Venezuela'da "kan dökülmesini önlemeye" çağırdı.