Alman filozof Habermas'ın da imzaladığı İsrail ile dayanışma bildirisi eleştirildi

Alman Frankfurt okulunun önemli filozoflarından Jürgen Habermas'ın da imzaladığı İsrail ile dayanışma bildirisi, bu ülkenin Gazze'de işlemeye devam ettiği savaş suçlarını aklama çabası olarak değerlendirilerek eleştirilerin hedefi oldu

(AA)
(AA)
TT

Alman filozof Habermas'ın da imzaladığı İsrail ile dayanışma bildirisi eleştirildi

(AA)
(AA)

Habermas'ın yanı sıra Nicole Deitelhoff, Rainer Forst ve Klaus Günther imzalı bildiride, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının ardından karşıt açıklamalar ve gösteriler sürerken İsrail ve Almanya'daki Yahudiler ile dayanışma gösterilmesi gerektiği belirtildi.

7 Ekim sonrası İsrail'in Hamas'a "misillemesinin" orantılı olup olmadığı, sivil kayıpların önlenip önlenmediği ve gelecekte barış prensibiyle bir savaşın yürütülüp yürütülmediği konularında tartışmalara neden olduğu belirtilen bildiride İsrail'in soykırımla suçlanmasına karşı çıkıldı.

Bildiride, Almanya'nın Nazi geçmişi de hatırlatılarak İsrail'in eylemlerinin hiçbir şekilde antisemitik tepkileri meşrulaştıramayacağı savunuldu.

Columbia Üniversitesi profesörü tarihçi Adam Tooze, X sosyal medya hesabındaki paylaşımında, "Bu açık mektuptan sonra 4 imzacıyı da herhangi bir yeni ciddi tartışmadan diskalifiye etmek lazım." tepkisinde bulunurken imzacıların İsrail'in işgalinden bahsetmemesini eleştirdi.

King's College London'da Avrupa çalışmaları profesörü Alex Callinicos ise X sosyal medya hesabındaki paylaşımında, Habermas ve meslektaşlarının soyut bir İsrail savunucusu olmaktan ziyade ırkçı, aşırı sağcı Başbakan Binyamin Netanyahu hükümetinin eylemlerini savunduklarına dikkati çekti.

Callinicos, "Alman filozoflar, bunu nasıl bildiklerini açıklama zahmetine girmeden vahşet işleyenin Hamas olduğunu ve İsrail'in 'soykırımsal niyetlerinin bulunmadığını' biliveriyor, İsrailli bakanların bu niyetleri sürekli ilan etmelerine rağmen. Eleştirel teori resmen ölmüştür." ifadesini kullandı.

ABD'li siyaset bilimci Jodi Dean da X sosyal medya hesabından, Habermas'ın da imzaladığı bildirinin, İsrail'den soykırım niyetini beyan eden net ve herkesin malumu çok sayıda açıklama yapıldığı gerçeğini görmezden geldiğini ve İsrail ve Yahudiler arasındaki farkı anlamakta başarısız olduğunu belirtti.



İran vazgeçmiyor: Husiler ve Hizbullah yeniden silahlandırılıyor

Husi militanlar, Yunan şirkete ait Magic Seas gemisinin batma anını paylaşmıştı (Reuters)
Husi militanlar, Yunan şirkete ait Magic Seas gemisinin batma anını paylaşmıştı (Reuters)
TT

İran vazgeçmiyor: Husiler ve Hizbullah yeniden silahlandırılıyor

Husi militanlar, Yunan şirkete ait Magic Seas gemisinin batma anını paylaşmıştı (Reuters)
Husi militanlar, Yunan şirkete ait Magic Seas gemisinin batma anını paylaşmıştı (Reuters)

İran'ın Lübnan’daki Hizbullah ve Yemen’deki Husilere yeniden silah gönderdiği iddia ediliyor.

Wall Street Journal’ın (WSJ) haberinde, Yemen yönetiminin, Kızıldeniz kıyısında Husilere gönderilen büyük bir silah sevkiyatını durdurduğu yazılıyor. 

Yemen hükümetinden çarşamba günü yapılan açıklamada, yönetime bağlı Ulusal Direniş Güçleri’nin 750 tonluk seyir füzesi, gemi ve hava savunma füzesi, savaş başlığı ve drone motoruna el koyduğu bildirildi. 

Yemen hükümeti, Birleşmiş Milletler (BM), Körfez İşbirliği Konseyi (GCC) ve başta Suudi Arabistan’la ABD olmak üzere birçok ülke tarafından meşru yönetim olarak tanınıyor.

ABD Merkez Komutanlığı (CENTCOM), bunun İran’dan gönderilen ve Ulusal Direniş Güçleri’nin el koyduğu en büyük silah sevkıyatı olduğunu aktarıyor. 

Yetkililere göre klima kutularına saklanan silahlar arasında, İran tarafından geliştirilen Kader gemisavar füzeleri ve Husi milislerinin ABD'nin MQ-9 Reaper drone’larını düşürmek için kullandığı SA-67 füzeleri de bulunuyordu. 

ABD merkezli güvenlik danışmanlık şirketi Basha Report’un kurucusu Mohammed al-Basha, Tahran’ın ABD’nin Husilere martta düzenlediği hava saldırılarıyla imha edilen silah stokunu yenilemek için hamle yaptığını savunuyor. 

Husiler geçen hafta Kızıldeniz’de iki ticari gemiyi roketatar, füze ve drone saldırısıyla batırmıştı. En az üç mürettebat ölmüş, bazı kişiler de rehin alınmıştı. 

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, Yemen’e silah gönderildiği yönündeki iddiaları reddetti. 

WSJ, İran’dan Hizbullah’a gönderildiği iddia edilen silah sevkıyatının da Suriye’de durdurulduğunu yazıyor. 

Şam yönetimine bağlı güvenlik güçlerinin, aralarında Rus yapımı Grad roket ve Kornet tanksavar füzeleriyle İran menşeli hava savunma füzelerinin yer aldığı silah sevkıyatına, Irak ve Lübnan sınırında el koyduğu aktarılıyor. Mayıs ve haziranda düzenlenen operasyonlarda, sebze kolilerine saklanmış silahların bulunduğu ifade ediliyor. 

Haberde, Tahran’ın Suriye üzerinden Hizbullah’a silah sevkıyatı yaptığı ancak Beşar Esad’ın devrilmesinin ardından İran’ın rotayı kullanmakta güçlük çektiği yazılıyor. 

ABD merkezli düşünce kuruluşu Washington Enstitüsü’nden Michael Knights, şunları söylüyor:

İran, Levant bölgesindeki varlığını yeniden inşa ediyor. Hizbullah’a füze gönderiyor ve Irak’tan Suriye’ye silah taşıyor.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Telegraph