İran Devrim Muhafızları: Gazze savaşında yapılması gereken her şeyi yapacağız

Hamas, Hamaney-Heniyye görüşmesinden sızan bilgilerin doğruluğunu reddetmesine rağmen İran resmî açıklama yapmadı

İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaani ve arkasında İran Savunma Bakanı Muhammed Rıza Aştiyani, geçtiğimiz Eylül ayında Hamaney ile yaptıkları görüşmede (Maşrık)
İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaani ve arkasında İran Savunma Bakanı Muhammed Rıza Aştiyani, geçtiğimiz Eylül ayında Hamaney ile yaptıkları görüşmede (Maşrık)
TT

İran Devrim Muhafızları: Gazze savaşında yapılması gereken her şeyi yapacağız

İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaani ve arkasında İran Savunma Bakanı Muhammed Rıza Aştiyani, geçtiğimiz Eylül ayında Hamaney ile yaptıkları görüşmede (Maşrık)
İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaani ve arkasında İran Savunma Bakanı Muhammed Rıza Aştiyani, geçtiğimiz Eylül ayında Hamaney ile yaptıkları görüşmede (Maşrık)

İran rejiminin lideri Ali Hamaney'in Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye'ye, Hamas'ın 7 Ekim saldırısını Tahran'a bildirmemesi nedeniyle İran'ın savaşa girmeyeceğini söylediğini iddia eden Reuters haberi sonrası İran medyası, İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaani'nin, Kassam Tugayları Başkomutanı Ebu Halid Muhammed Deif'e, İran ve müttefiklerinin "bu savaşta yapılması gereken her şeyi yapacakları" yönünde teminat veren bir mektup gönderdiğini duyurdu.

Mektubun yayınlanması, Hamas’ın bu ayın başında Heniyye ile Hamaney arasında yapılan toplantıdan Reuters eliyle sızdırılan bilgileri yalanlama amacı güdüyor. Tahran ise toplantıda Hamaney'e atfedilenler konusunda sessiz kaldı.

Hamas hareketi konuya ilişkin açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Biz Hamas olarak bu haberde belirtilenlerin geçerliliğini reddediyoruz ve asılsız haberlerin yayınlanmasından üzüntü duyuyoruz. Ajansı yaptığı haberlerin doğruluğunu araştırmaya çağırıyoruz.”

Habere göre üç üst düzey yetkili Reuters'a verdikleri demeçte, Kasım ayı başlarında Tahran'daki görüşmede Hamaney'in Heniyye'ye açık bir mesaj vererek, Hamas'ın İsrail'e yönelik 7 Ekim saldırısı konusunda İran'ı bilgilendirmediğini ve bu nedenle İslam Cumhuriyeti'nin onun adına savaşa girmeyeceğini söylediğini ifade etti.

İran ile Hamas görüşmesi konusunda bilgi sahibi olan bu yetkililer, özgürce konuşabilmeleri için kimliklerinin açıklanmamasını istediler. Yetkililer, Hamaney'in Heniyye'ye, Hamas'ı uzun süredir destekleyen İran'ın, doğrudan müdahale etmeden, harekete siyasi ve manevi destek sağlamaya devam edeceğini söylediğini de belirttiler.

Reuters'a konuşan bir Hamas yetkilisi, Hamaney'in Heniyye'yi, İran ve onun Lübnanlı müttefiki Hizbullah'ın İsrail'e karşı savaşa tam güçle katılmasını talep eden sesleri susturmaya çağırdığını söyledi. Yetkililer, İran yöneticilerinin, Orta Doğu'daki İsrail ve ABD hedeflerine füze ve insansız hava aracı saldırıları düzenlemek için Hizbullah da dahil olmak üzere silahlı müttefiklerinin direniş eksenini kullanmaya devam etmeyi planladıklarını söyledi.

Hamaney’in ofisinden ise herhangi bir açıklama gelmedi ve resmi haber ajansları, Reuters haberinde yer alan bilgilere, özellikle de Hamaney'in açıklamalarına girmeden, Hamas'ın yalanlama açıklamasını paylaşmakla yetindi.

Ancak Devrim Muhafızlarına bağlı medya kuruluşları, Perşembe günü, İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaani'nin, Kassam Tugayları Başkomutanı Ebu Halid Muhammed Dayf'a yazdığı bir mektubu ortaya çıkardı.  Mektupta şu ifadeler yer alıyor: “Direnişe etkili koruma ve destek sağlamaya devam ederken, bu savaşta yapmamız gereken her şeyi yapacağımıza dair size teminat veriyoruz. Gaspçı Siyonist varlığın zayıflığını ve kırılganlığını açıkça ortaya koydunuz ve bu varlığın örümcek ağından daha zayıf olduğunu pratik ve kararlı bir şekilde kanıtladınız. Filistin ve bölge, Mescid-i Aksa tufanından önceki gibi olmayacak. Direniş eksenindeki kardeşleriniz sizinle birlik içindedir ve düşmanın hedeflerine ulaşmasına izin vermeyeceklerdir.”

İran Yargı Erki'ne bağlı Mizan Haber Ajansı, Kaani'nin "Mescid-i Aksa Tufanı" operasyonlarını "büyük bir destan" ve "niteliksel bir başarı" olarak nitelendirdiği ve imzasını taşıyan mektubun Arapça kopyasını yayınladı.

Heniyye başkanlığındaki heyetin bu ayın başında Tahran'a yaptığı ziyareti ve Hamaney ile yaptığı görüşmeyi ilk önce Hamas hareketi kamuoyuna duyurdu. Daha sonra İran Dini Liderliği ofisi bir açıklama yayınlayarak toplantıyı doğruladı. Ofisten yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Heniyye Batı Şeria'daki gelişmeler de dahil olmak üzere Gazze Şeridi'ndeki son gelişmeler hakkında Hamaney'i bilgilendirdi. Hamaney Tahran'ın Siyonist işgalcilerle mücadelede Filistin direniş güçlerini destekleme yönündeki tutarlı politikasını vurguladı.”

Öte yandan iki taraf da toplantının tarihini belirtmedi.

“Başka Tufanlar”

İran Devrim Muhafızları Ordusu Genel Komutanı Tümgeneral Hüseyin Selami, Perşembe günü yaptığı açıklamada İsrail'i, Hamas'ın geçen 7 Ekim'deki saldırısına benzer başka saldırılarla tehdit etti. İran Devrim Muhafızları’na bağlı Fars haber ajansına göre Selami açıklamasında şunları söyledi: “Düşman nasıl beklenmedik bir darbe aldıysa, beklenmedik şekillerde başka tufanlara da maruz kalacak. İsrail hastaneleri bombaladı. ABD ve Avrupalı müttefikleri de bu saldırılara katıldı. Siyonist oluşum, ABD ve bazı Avrupa ülkeleri hastanelerin ameliyathanelerinde çocuklarla savaşıyor. Yoğun bakım odalarına saldırarak güçlerini göstermek istiyorlar. Bu onların imparatorluğunun sonunun kanıtıdır; çünkü her çılgın hareket, onların içten çöküşünü gösteriyor. Rehber’in (Ali Hamaney) beklediği 25 yıldan daha kısa bir sürede erken çöküş korkusu, düşmanın aklını ve stratejik, taktik ve operasyonel mantığını alıp götürdü.”

Selami konuşmasını şöyle sürdürdü: “Gazze, bugün Siyonistler için bir mezarlığa dönüşüyor. Onlar eskiden surların ve duvarların arkasından savaşırlardı. Ancak bugün tankları Filistinli gençlerin gözü önünde. Bugün Filistinli gençler yeni koşullara uyum sağlıyor ve bu savaşın esaslarını öğreniyor. ABD ve İsrail için sadece savaş alanında değil, siyaset, istihbarat ve güvenlik alanında da bir bataklık yaratmayı başardılar.”

Tahran, Husi saldırısıyla bağlantısını yalanladı

İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Çarşamba günü Amerikan CBS News kanalına verdiği röportajda, ülkesinin Kızıldeniz'de bir Amerikan füze destroyerini hedef alan insansız hava aracı saldırısından ülkesinin sorumlu olduğuna dair iddiaları yalanladı. Abdullahiyan aynı zamanda Devrim Muhafızları ile yakın bağları olan silahlı grupların Irak ve Suriye'deki ABD kuvvetlerine yönelik saldırılarında ülkesinin sorumluluğunu da reddetti.

Pentagon Çarşamba günü yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: "15 Kasım'da Kızıldeniz'in uluslararası sularında USS Thomas Hadner mürettebatı, Yemen'den gelen ve gemi istikametine doğru ilerleyen bir insansız hava aracını düşürdü. Herhangi bir hasar veya yaralanma olmadı.”

ABD kuvvetleri son üç haftada Suriye ve Irak'ta 50'den fazla saldırıya maruz kaldı. Husiler geçen hafta bir Amerikan MQ9 insansız hava aracını düşürdüklerini açıklamıştı.

Abdullahiyan daha önce yaptığı açıklamaları tekrarlayarak şunları söyledi: “Irak ve Suriye'de ABD çıkarlarına saldıran bu gruplar kararlarını kendileri vermiştir. Bu krizin büyümesini kesinlikle istemiyoruz ama ABD, İsrail'e verdiği büyük destekle Gazze'deki savaşın vahşetini artırıyor. Hamas'ın 7 Ekim'deki İsrail'e yönelik saldırısı meşru müdafaa hakkıdır. Ancak İran her yerde kadın ve çocukların öldürülmesine karşı.”

Söylemin değişmesi

İran Dışişleri Bakanı, son günlerde bazı parlamenterlerin "İran’ın söylemini değiştirmesi" olarak tanımladığı eleştirilerle karşı karşıya kaldı. İran Dışişleri Bakanlığı'nın İsrail'i yok etme tehdidinin ardından bazı parlamenterler bakanlığı Filistin'i savunma konusunda "ihmalkar olmakla" ve "gerekli tedbirleri almamakla" suçladılar.

İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) Genel Koordinatörü Muhammed Rıza Nakdi, güçlerinin Rehber'den Gazze'ye gitme emrini “beklediğini” söyledi ancak İsrail'e baskı yapmak için ‘savaş dışı’ yöntemlerin izlenmesi çağrısında bulundu. Nakdi, “Gazze halkını desteklemek için hukuki, adli, tıbbi, insani ve diplomatik mekanizmaların harekete geçirilmesi çağrısında bulunuyoruz.” dedi. 

Rehber Ali Hamaney, İsrail'e ticari boykot yapılması, İsrail'in petrolden mahrum bırakılması ve gemilerinin denizde sınırlandırılması çağrısında bulunmuştu. İran Meclisi Yargı Komisyonu üyesi Hüseyin Ali Hacı Deligani, Dideban internet sitesine yaptığı açıklamada, ülkesinin “İsrail'den mal ithal edenleri cezalandıracağını” söyledi.

Hacı Deligani, “Direniş Cephesi deniz yollarını kapatmaya hazırlanıyor. Şu ana kadar Direniş Cephesi güçleri herhangi bir kayıp yaşamadı, dolayısıyla karar alınırsa İsrail'e yönelik silahlarının tetiğini çekmeye ve deniz yollarını kapatmaya hazırlar. Direniş, İsrail gemilerine ve müttefiklerine geçişleri kapatma gücüne sahiptir” dedi.

Ali Hamaney'in ofisine bağlı Keyhan gazetesi dün (16 Kasım Perşembe) başyazısında Körfez, Bab el-Mendeb Boğazı, Umman Körfezi, Kızıldeniz ve Süveyş Kanalı dahil olmak üzere deniz yollarının İsrail gemilerine kapatılması çağrısında bulundu.



İsrail’de bir sağcı bir de birleşmiş solcu yeni partiler Netanyahu ve Gantz’a rakip oldu

İsrail hükümeti karşıtları perşembe günü Başbakan Binyamin Netanyahu’nun Kudüs’teki konutunun önünde protesto gösterisi düzenlediler (Reuters)
İsrail hükümeti karşıtları perşembe günü Başbakan Binyamin Netanyahu’nun Kudüs’teki konutunun önünde protesto gösterisi düzenlediler (Reuters)
TT

İsrail’de bir sağcı bir de birleşmiş solcu yeni partiler Netanyahu ve Gantz’a rakip oldu

İsrail hükümeti karşıtları perşembe günü Başbakan Binyamin Netanyahu’nun Kudüs’teki konutunun önünde protesto gösterisi düzenlediler (Reuters)
İsrail hükümeti karşıtları perşembe günü Başbakan Binyamin Netanyahu’nun Kudüs’teki konutunun önünde protesto gösterisi düzenlediler (Reuters)

İsrail'de yapılan yeni bir anket, vatandaşların büyük bir kısmının iktidarda köklü bir değişiklik istediklerini gösterdi. Bu değişimin merkezinde, hem Başbakan Binyamin Netanyahu’nun iktidarda kalma şansını hem de rakibi Benny Gantz’ın onun yerine geçme şansını ortadan kaldıracak çoğunluğa sahip yeni bir sağcı partiye verilen destek yer alıyor. Bu arada önümüzdeki ilkbaharda erken seçimlere gidilmesi yönündeki çabalar da devam ediyor.

Şarku’l Avsat’ın Maariv gazetesinden aktardığına göre  Dr. Menachem Lazar başkanlığındaki Lazar Araştırma Enstitüsü tarafından Panel4All'un da katılımıyla yürütülen haftalık ankete göre eski Başbakan Naftali Bennett’in çökmüş olan Yamina (Sağa Doğru) Partisi’nden Ayelet Shaked, Mossad’ın eski şefi Yossi Cohen, Avigdor Lieberman'ın partisi Yisrael Beiteinu (İsrail Evimiz) ve Gideon Sa’ar’ın partisi Tikva Hadaşa (Yeni Umut)’dan oluşan yeni bir sağ parti, 29 sandalye (geçtiğimiz haftaki anket göre 27) kazanarak meclisteki en büyük parti olacak. Bugün 32 sandalyeye sahip olan Likud ise gücünün yaklaşık yarısını kaybedecek ve 19 sandalye kazanacaktır.

Aynı ankete göre sadece üç ay önce 40 sandalyeye sahip olan Gantz'ın Ulusal Birlik Partisi sadece 16 sandalyeye gerileyecek, muhalefet lideri Yair Lapid'in liderliğindeki Yesh Atid (Gelecek var) partisinin ise mevcut sandalyelerinin yarısını kaybederek 24 sandalyeden 12 sandalyeye düşecek.

Bu durumda Netanyahu'nun iktidar koalisyonu bugün sahip olduğu sandalye sayısının yaklaşık üçte birini kaybederek 64 sandalyeden 44 sandalyeye düşüyor ve iktidarı kesin olarak kaybediyor. Arap partileri dışında Muhalefet partilerinin ise toplamda 66 sandalyeye sahip olacağına işaret eden ankete göre Arap partileri sandalye sayısını korurken, milletvekilleri Eymen Udeh ve Ahmed et-Tibi'nin liderliğindeki Demokratik Cephe İttifakı ve Değişim için Arap Hareketi 5 sandalyeye, Milletvekili Mansur Abbas liderliğindeki İslami Hareket Birleşik Arap Listesi de 5 sandalyeye sahip.

Anket, yeni bir sağcı partinin ortaya çıkmaması ve rekabetin şu anda İsrail parlamentosu Knesset’te temsil edilen partilerle sınırlı kalması durumunda Netanyahu'nun koalisyonunun sandalye kaybedeceğini, ancak 50 sandalyeli bir önceki duruma göre daha iyi bir performans sergileyeceğini gösteriyor. Bu durum, muhalefetin istikrarlı bir koalisyon kurmasını zorlaştıracak ve Arap partilerinin elindeki toplam 10 sandalyeye karşılık muhalefet 60 sandalyeye sahip olacak. Hükümet ancak bir Arap partisinin katılımıyla kurulabilecek. İslami Hareket Birleşik Arap Listesi ile geçmişte nispeten daha iyi deneyimler olsa da muhalefetin sağcı liderleri, bir Arap partisinin katılımıyla kurulacak hükümete hazır olmadıklarını şimdiden açıkladılar. Şu anda yükselen bir yıldız olan ve anketlerin bugün partisinin 6 sandalyeden 13 ila 14 sandalyeye yükseleceğine işaret ettiği Lieberman da aynısını söyledi. Lieberman gibi Lapid de bir Arap partisinin katılımıyla hükümet kurulmasını kabul etmeyeceğini söyleyerek aynı tutumu sergiledi.

İsrail'de çoğunluk Binyamin Netanyahu'nun iktidarda kalmasını engellemek için yeni bir sağcı parti olmasını istiyor (Devlet Enformasyon Dairesi - DPA)İsrail'de çoğunluk Binyamin Netanyahu'nun iktidarda kalmasını engellemek için yeni bir sağcı parti olmasını istiyor (Devlet Enformasyon Dairesi - DPA)

Tüm bu senaryolarda General Yair Golan'ın lideri olduğu sol-kanattaki ‘demokratik güçleri’ bir araya getiren partinin dokuz sandalyeye sahip olması ilginç bir durum yaratırken, parti şu an parlamentoda beş sandalyeye sahip. Partinin yeni oyları ağırlıklı olarak Gantz’ın seçmenlerinden geliyor.

İsraillilerin başbakanlık koltuğuna uygun isim açısından seçtikleri isim olarak Netanyahu yüzde 43'e karşı yüzde 36 ile Benny Gantz’ı halen geride bırakmaya devam etse de Naftali Bennett, Netanyahu'yu yüzde 48'e karşı yüzde 33 gibi daha büyük bir farkla geride bırakıyor. Öte yandan yüzde 42'ye karşı yüzde 37 ile Lieberman'ın önünde olan Netanyahu, Lapid'in de yüzde 42'ye karşı yüzde 38 ile önünde yer alıyor.

Tüm bu sonuçlar, İsrail halkının istikrarlı bir şekilde sağ kanada kaydığını, ancak ne Netanyahu'da ne de muhalefetteki diğer herhangi bir siyasi isimde kendisine liderlik edecek doğru isim bulamadığı anlamına geliyor. Birkaç hafta önce Savaş Kabinesi’nden istifa etmeden önce ‘Netanyahu'nun kendisini kuklası haline getirmesine izin veren isteksiz bir lider’ olarak görülen Gantz hakkında hayal kırıklığına uğrayan halk, şimdi aradığını Naftali Bennett'te buluyor.