İsrail, Cibaliye Mülteci Kampı’nı korkunç bir saldırıyla hedef alırken, Şifa Hastanesi’ne sığınan yüzlerce Filistinliyi zorla yerinden ediyor

İsrail’in dün Cibaliye Mülteci Kampı’na düzenlediği saldırıda ölenlerin cesetleri (AP)
İsrail’in dün Cibaliye Mülteci Kampı’na düzenlediği saldırıda ölenlerin cesetleri (AP)
TT

İsrail, Cibaliye Mülteci Kampı’nı korkunç bir saldırıyla hedef alırken, Şifa Hastanesi’ne sığınan yüzlerce Filistinliyi zorla yerinden ediyor

İsrail’in dün Cibaliye Mülteci Kampı’na düzenlediği saldırıda ölenlerin cesetleri (AP)
İsrail’in dün Cibaliye Mülteci Kampı’na düzenlediği saldırıda ölenlerin cesetleri (AP)

İsrail, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Cibaliye bölgesini korkunç bir saldırıyla hedef alırken, aynı zamanda Gazze’deki Şifa Hastanesi’ne sığınan yüzlerce Filistinliyi zorla yerinden etmeye başladı.

İsrail ordusu, bir dizi ‘başarı’ elde ettiklerini ve bazı Hamas yetkililerini öldürdüklerini açıkladı.

Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin Kassam Tugayları ise daha fazla İsrail askerinin öldürüldüğünü, tank ve araçların imha edildiğini duyurdu.

İsrail ordusu da, üçü subay olmak üzere altı üyesinin öldürüldüğünü kabul etti.

Gazze’deki Sağlık Bakanlığı, İsrail’in Cibaliye Mülteci Kampı’na düzenlediği iki ayrı saldırıda en az 80 kişinin öldüğünü açıkladı.

Hamas bakanlığından bir yetkili ise, Cibaliye’de Birleşmiş Milletler (BM) tarafından işletilen Fakhoora Okulu’nu hedef alan saldırıda en az 50 kişinin öldüğünü bildirdi.

Suudi Arabistan, sivillerin sistematik olarak hedef alınmasını kınayarak, yardım tesisleri ve çalışanlarının korunmasını talep etti.

Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini de, ajansın Gazze Şeridi’nde yerinden edilmiş kişilerin barındığı okullarına yapılan korkunç saldırıları kınadı.

Sosyal medyada yayılan görüntülerde, okul koridorları ve sınıflarda kanlar içinde yerde yatan cesetler görüldü.

Cibaliye Mülteci Kampı’ndaki bir eve düzenlenen ayrı saldırıda ise Ebu Habal ailesinden 19’u çocuk 32 kişi öldürüldü.

İsrail ordusu, hastane müdürünün talebi üzerine, Gazze Şeridi’ndeki Şifa Hastanesi’nin tahliye kapsamının genişletildiğini bildirdi.

Ordu, Gazze’nin en büyük hastanesinin çevresine sığınan Gazzeliler ayrılmak isterlerse onlara güvenli geçiş imkanı sunulacağını da öne sürdü.

Ancak Şifa Hastanesi’nden ayrılan Filistinliler, buradan zorla uzaklaştırıldıklarını söyledi.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Arap Birliği -İslam İşbirliği Teşkilatı’nın (İİT) ortak zirvesi sırasında oluşturulan bakanlar komitesinin, Gazze’de derhal ateşkes sağlamak, yardım girişini hızlandırmak ve savaşı sona erdirmek amacıyla Pazartesi günü uluslararası turuna başlayacağını bildirdi.

Ürdün Dışişleri Bakanı Eyman Es Safadi ise, ülkesinin savaşın bitiminden sonra Gazze Şeridi’ne Arap kuvvetleri konuşlandırma olasılığını reddettiğini duyurdu.

Safadi, dün Manama Dialoğu’nda yaptığı konuşmada, “Bu konuyu pek çok kişiyle ve hemen hemen tüm Arap kardeşlerimizle görüştükten sonra Gazze’ye hiçbir Arap gücü gitmeyecek” dedi.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Kahire’de dün Mısır Devlet Başkanı Abdulfettah Es-Sisi ile yaptığı görüşmenin ardından Filistinlilerin zorla yerinden edilmesine karşı olduğunu duyurdu.



İki farklı insansı türünün aynı yer ve zamanda yaşadığı keşfedildi

1,5 milyon yıl önce Kenya'daki bir göl kenarından geçen Paranthropus boisei'nin soyu bundan yaklaşık 400 bin yıl sonra tükendi (Kevin G. Hatala/Chatham Üniversitesi)
1,5 milyon yıl önce Kenya'daki bir göl kenarından geçen Paranthropus boisei'nin soyu bundan yaklaşık 400 bin yıl sonra tükendi (Kevin G. Hatala/Chatham Üniversitesi)
TT

İki farklı insansı türünün aynı yer ve zamanda yaşadığı keşfedildi

1,5 milyon yıl önce Kenya'daki bir göl kenarından geçen Paranthropus boisei'nin soyu bundan yaklaşık 400 bin yıl sonra tükendi (Kevin G. Hatala/Chatham Üniversitesi)
1,5 milyon yıl önce Kenya'daki bir göl kenarından geçen Paranthropus boisei'nin soyu bundan yaklaşık 400 bin yıl sonra tükendi (Kevin G. Hatala/Chatham Üniversitesi)

1,5 milyon yıllık ayak izleri, iki hominin türünün aynı zamanda ve aynı yerde yaşadığını ortaya koydu. 

6 ila 7 milyon yıl önce büyük maymunlardan ayrılan hominin grubunun hâlâ yaşayan tek üyesi Homo sapiens, yani modern insanlar.

Bilim insanları, bu grubun eski üyelerinin aynı ekosistemleri paylaştığını bilse de ellerinde ne kadar yakından etkileşime girdiklerini gösteren bir kanıt yoktu.

Kenya'daki Turkana Gölü kıyısında bir dizi ayak izinin keşfi, araştırmacılara aradıkları kanıtı verdi. 

2021'de keşfedilen ve 1,5 milyon yıl önceye tarihlenen izler, Homo erectus ve Paranthropus boisei'ye ait.

Homo erectus'un modern insanların doğrudan atası olduğu tahmin edilirken, Paranthropus boisei maymunlara daha çok benzeyen başka bir cinse ait. 

Bulgularını hakemli dergi Science'ta dün (28 Kasım) yayımlayan araştırmacılar, Paranthropus boisei'ye ait 12 iz saptadı. Ayak izlerinin aynı kişi tarafından bırakıldığı tahmin edilirken, Homo erectus'a ait üç iz farklı kişilerin gibi görünüyor. 

Araştırmacılar iki türün de iki ayak üzerinde yürüdüğünü ancak yürüme biçimlerinin farklı olduğunu belirledi. 

Makalenin yazarlarından Dr. Neil T. Roach "Homo erectus'a atfettiğimiz izlerde, bizimkilere çok benzeyen ayak izleri görüyoruz" diyerek ekliyor: 

Sert ayakları varmış ve bir şeylere basarken önce topuklarını kullanıyor, sonra da ayak parmaklarını itiyorlar gibi görünüyor.

Paranthropus boisei ise muhtemelen daha çok insan ve şempanze arasında bir ayağa sahipti. Seri halinde bıraktığı izleri analiz eden ekip, nispeten hızlı yürüdüğünü de saptadı. 

Nasıl etkileşime geçtiler?

Bölgede bulunan kemik fosilleri de iki türün aynı ortamda yaşadığını gösteriyor. Ancak fosiller çok daha geniş bir zaman aralığını kapsarken iki ayak izi arasında birkaç saat veya birkaç gün olduğu tespit edildi. Bu da insanların bu eski akrabalarının belki de beraber yaşadığına işaret ediyor.

Dr. Roach "Geçerken birbirlerine el sallamamış olabilirler ancak bunlar, kesinlikle aynı yerden geçen ve kolayca etkileşime girebilecek iki tür" diyor.

ABD'deki Chatham Üniversitesi'nden makalenin başyazarı Kevin Hatala da iki tür için "İlk kez birbirleriyle yan yana yaşadıklarını biliyoruz" diyor:

Bu kadar yakın yaşarken muhtemelen birbirlerinin varlığından haberdardılar. Bu da rekabet ve bir arada yaşamayla ilgili bazı ilginç soruları akla getiriyor.

Bilim insanları Paranthropus boisei'nin otçul, Homo erectus'un da hepçil beslendiğini tahmin ediyor. Bu nedenle iki hominin türü arasında bir rekabet yaşanma ihtimali düşük görünüyor. 

Bu dönemde bölgenin sıcak ve yağmurlu bir iklime sahip olduğu ve geniş kaynaklar sunduğunu söyleyen araştırmacılar, iki türün, domuzlar ve kılıç dişli kaplanlarla beraber yaşadığını ekliyor.

Ayrıca bölgede bulunan ayak izleri, devasa kuşların da burada yaşadığını gösteriyor.
 

hyju
Bilim insanları Homo erectus'a ait diğer ayak izlerinin, aynı dönemde başka hayvanlar tarafından silinmiş olabileceğini düşünüyor (Chatham Üniversitesi)

İklimdeki değişimlerle Homo erectus ve Paranthropus boisei'nin rekabete girmiş olabileceğini de düşünüyorlar. Hatala iki tür arasındaki etkileşimlerin "Homo erectus'un evrimi üzerinde etki yaratmasının kesinlikle mümkün" olduğunu ifade ediyor.

Smithsonian Ulusal Doğa Tarihi Müzesi İnsan Kökenleri Programı'ndan paleoantropolog Dr. Briana Pobiner, yer almadığı çalışmada aynı bölgede yürüyen bir değil, iki türe ait ayak izleri bulmanın "akıl almaz" olduğunu söylüyor:

Belki aynı yiyecek için rekabet ettiler; belki de sadece çimenlik bir alanın karşısından birbirlerine ihtiyatla baktılar ya da birbirlerini tamamen görmezden geldiler. 

Dr. Pobiner'a göre iki tür birbiriyle çiftleşmiş bile olabilir. 

Bulgular, iki tür arasında rekabet yoksa Homo erectus'un gelişimini neyin tetiklediği sorusunu da gündeme getiriyor. Dr. Roach "Eğer rekabet bunu açıklamıyorsa, cinsimizin nasıl ortaya çıktığını yeniden düşünmemiz gerekebilir" diyor.

Independent Türkçe, IFL Science, Washington Post, CNN, Science