DMO Komutanı’ndan Gazze’de ‘yıpratma savaşı’ mesajı

DMO Komutanı Hüseyin Selami dün Tahran’da düzenlenen bir protesto sırasında (AFP)
DMO Komutanı Hüseyin Selami dün Tahran’da düzenlenen bir protesto sırasında (AFP)
TT

DMO Komutanı’ndan Gazze’de ‘yıpratma savaşı’ mesajı

DMO Komutanı Hüseyin Selami dün Tahran’da düzenlenen bir protesto sırasında (AFP)
DMO Komutanı Hüseyin Selami dün Tahran’da düzenlenen bir protesto sırasında (AFP)

Binlerce İranlı, Gazze savaşında çocukların ve sivillerin öldürülmesini protesto etmek için dün devlet destekli yürüyüşlere katılmak üzere sokaklara döküldü. Aynı zamanda, İran’daki üst düzey bir askeri komutan, İsrail’in bir ‘yıpratma savaşı’ içinde kendi ölümüne doğru yürüdüğünü söyledi.

İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) Komutanı Hüseyin Selami, başkent Tahran’da devlet televizyonundan canlı yayınlanan protesto yürüyüşü sırasında “Filistin bir yıpratma savaşı yolunda duruyor. İsrail kaçınılmaz bir yenilgiyle karşı karşıya kalacak ve sonu tarihin çöplüğünde bitecektir” dedi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters haber ajansından aktardığı habere göre Selami “Mücadele bitmedi. İslam dünyası yapması gerekeni yapacak. Hala (kullanılmayan) büyük bir potansiyel var” ifadelerini kullandı. Ancak İran’ın savaşa girmeye yönelik olası bir hamlesinden söz etmedi.

scdfrgt
Başkent Tahran’da dün Filistin’i desteklemek için yapılan protestolardan bir kare (EPA)

İran İslam Cumhuriyeti Haber Ajansı’nın (IRNA) aktardığına göre Selami, Hamas’ın 7 Ekim’de Gazze Şeridi’nin etrafındaki İsrail bölgelerine başlattığı Aksa Tufanı operasyonunun “dış yardımların ve ABD gibi yabancı hükümetlerin İsrail’i çökme tehlikesinden kurtaramayacağını gösterdiğini, çünkü ABD’liler ulaşmadan önce Müslümanların ve Filistinlilerin bu oluşumu ortadan kaldırabileceğini” söyledi. Selami sözlerini şöyle sürdürdü:

“Aksa Tufanı operasyonu, Siyonist oluşumun çöküşü ile normal koşullar arasındaki coğrafi mesafenin sadece 80 kilometre ve Beytu’l Makdis’i savunmak için Aksa gibi büyük bir operasyonun başlangıcından itibaren sadece 48 saat uzaklıkta olduğunu gösterdi; sadece 120 kilometre kuzeyde, 80 kilometre güneyde ve 60 kilometreden az doğuda. Dolayısıyla başka bir tufan bu oluşumu parçalayacak ve çökertecektir.”

Devlet televizyonu, ülke genelinde başlayan yürüyüşler sırasında Gazze’de öldürülen çocukları simgeleyen beyaz kefenler taşıyan bazı protestocuların görüntülerini yayınladı. Yürüyüşler pazartesi gününe denk gelen Dünya Çocuk Günü öncesinde gerçekleşti.

xsdef
Dün Tahran’da düzenlenen Gazze’yi desteklemeye yönelik protestolara katılanlar (EPA)

İsrail verilerine göre İran destekli Filistin İslami Direniş Hareketi’nin (Hamas) 7 Ekim’de Gazze’den İsrail’e sınır ötesi bir saldırı başlatması, yaklaşık bin 200 İsraillinin öldürülmesi ve aralarında çocukların da bulunduğu 240 İsraillinin rehin alınmasından bu yana bölgede gerilim arttı.

Dün İran Dışişleri Bakanlığı, uluslararası toplumu “Siyonist rejimin Filistin halkına doğrulttuğu sistematik katliam ve terör makinesini durdurmaya ve Siyonist suçluları adalet ve uluslararası hukuk önünde sorumlu tutmaya” çağırdı.



Ekonomistler, İsrail-İran savaşının küresel ticarete sert yansımaları konusunda uyardı

Tahran'da İsrail hava saldırılarında hasar gören bir alanda çalışan itfaiye ekipleri (Reuters)
Tahran'da İsrail hava saldırılarında hasar gören bir alanda çalışan itfaiye ekipleri (Reuters)
TT

Ekonomistler, İsrail-İran savaşının küresel ticarete sert yansımaları konusunda uyardı

Tahran'da İsrail hava saldırılarında hasar gören bir alanda çalışan itfaiye ekipleri (Reuters)
Tahran'da İsrail hava saldırılarında hasar gören bir alanda çalışan itfaiye ekipleri (Reuters)

Ekonomistler, İsrail-İran savaşının uzaması sonucu ortaya çıkacak ciddi küresel ekonomik ve ticari sonuçlar konusunda uyardı. Uzmanlar, savaşın olumsuz etkilerinin bölgenin ötesine geçerek, özellikle enerji ve gaz fiyatları, havacılık, sigorta, dış ticaret ve denizcilik gibi küresel piyasaları da kapsamasını bekliyor.

Suudi Arabistan Şura Konseyi Üyesi Fadl el-Buayneyn Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, İsrail ve İran arasındaki askeri çatışmanın küresel enerji sektörünü etkilediğini, bunun da savaşın başlamasından hemen sonra petrol fiyatlarının rekor seviyelere yükselmesine yansıdığını ve fiyatların halen üst sınırlarda seyrettiğini söyledi.

İran'ın Hürmüz Boğazı'nı kapatma tehdidi ışığında enerji fiyatlarının yükselmeye devam edeceğini öngören el-Buayneyn, bunu tüketici ülkelere yönelik düşmanca bir eylem olarak değerlendirdi. El-Buayneyn söz konusu adımın zaten birçok zorlukla karşı karşıya olan küresel ekonomiyi olumsuz etkileyeceğini belirtti.

El-Buayneyn, enerji sektörünün savaşlara ve askeri çatışmalara karşı en hassas sektör olduğunu açıkladı. Üretici ülkelerin petrollerini ya da üretimlerini ihraç etme kabiliyetlerinin etkilenmesi halinde, bunun rekor düzeyde yüksek petrol ve gaz fiyatlarına sebep olacağını ifade eden el-Buayneyn, küresel ekonomi üzerinde doğrudan olumsuz yansımaları olacağına da dikkat çekti.

El-Buayneyn, askeri hedeflerin üretim ve ihracat üzerindeki etkilerinin şu ana kadar nispeten sınırlı kaldığını söyledi, ancak iki sektöre yönelik doğrudan saldırıların petrol fiyatlarının hızla yükselmesine, muhtemelen varil başına 100 doları aşmasına neden olabileceği uyarısında bulundu.

Etkilenen ekonomik sektörler

Savaşın uçuşların aksamasına ve uçak rotalarının yeniden belirlenmesine yol açtığını belirten el-Buayneyn, savaşın havayolları için daha yüksek işletme maliyetlerine ve artan risklerin bir sonucu olarak sigorta maliyetlerinde önemli bir artışa neden olduğunu söyledi. Ayrıca dış ticaretin ve deniz seyrüseferinin de artan gerilimden doğrudan etkileneceği öngörüsünde bulundu.

Savaşın etkisinin bölge ülkeleri arasında farklılık göstereceğini de sözlerine ekleyen el-Buayneyn, Suudi Arabistan'ın stratejik konumu nedeniyle Kızıldeniz'deki limanları aracılığıyla dış ticaretinin sürdürülebilirliğini sağlayabildiğini ve petrolün doğudan batıya taşınmasını sağlayan boru hatlarının varlığının krizin petrol ihracatı ve dış ticaret üzerindeki yansımalarını sınırladığını belirtti.

Enerji sektörünü ‘küresel ekonominin gerçek motoru’ olarak tanımlayan el-Buayneyn, enerji ve dış ticaretin ekonomik açıdan savaştan en çok etkilenen sektörler olduğunu, yıkım ve insan kayıplarının ise kalkınma ve insani düzeylerde savaşların en kötü sonuçları arasında yer aldığını ifade etti.

Hızlı çözümler için fırsatların sınırlı olduğunu ifade eden el-Buayneyn, savaşları başlatmanın durdurmaktan daha kolay olduğunu ve çatışmaların hızının artmasını beklediğini kaydetti. İran'ın Hürmüz Boğazı'nı kapatma tehdidini yerine getirmesi halinde, pratikte bunu başarmanın zorluğuna rağmen, başta ABD ve diğer Batılı ülkeler olmak üzere dünya güçleriyle kapsamlı bir çatışmanın kapısını aralayabileceğini söyledi. El-Buayneyn, ABD'nin çıkarlarını hedef almanın Washington'u savaşa doğrudan dahil edeceğini ve savaşın kapsamının endişe verici bir şekilde genişleme potansiyeli taşıdığını vurguladı.

Pazar sıkıntısı ve tedarik zinciri aksaklıkları

Kahire'deki Uluslararası Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Halid Ramazan, Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, savaşın devam etmesinin, özellikle de İsrail'in günde 700 bin varil üretim kapasitesine sahip Abadan Rafinerisi gibi İran enerji tesislerini hedef alması halinde, petrol ve gaz arzını azaltma tehdidi oluşturduğunu söyledi. Ramazan, Kuzey yarımkürede kış talebi artarken olası bir kesintinin piyasalarda kıtlık yaratabileceği uyarısında bulundu.

İsrail saldırılarının ardından petrol fiyatlarının şimdiden yüzde 8 ila 13 arasında arttığını ve Brent ham petrolünün varil başına 78 doları aştığını belirten Ramazan, çatışmanın devam etmesi halinde, özellikle de Hürmüz Boğazı'nın kapatılması durumunda fiyatların rekor seviyelere çıkabileceği konusunda uyardı.

Ramazan, savaşın yansımalarının özellikle Hürmüz Boğazı üzerinden küresel tedarik zincirlerinin aksamasına kadar uzanacağını, bunun da elektronik ve gıda maddeleri gibi petrol dışı emtia ticaretine yansıyacağını, nakliye ve sigorta maliyetlerinin artacağını, bunun da emtia fiyatlarının yükselmesine ve ticaret oranlarının düşmesine yol açacağını vurguladı.

Ramazan, artan enerji ve nakliye maliyetleri ile düşük piyasa güvenine atıfta bulunarak, buğday ve mısır gibi gıda maddelerinin yanı sıra petrokimya ürünleri, giyim, elektronik, teknoloji yedek parçaları ve ilaçları fiyat artışları için en olası adaylar olarak sıraladı.

Savaşın ekonomik sonuçlarına gelince, Ramazan bunların yüksek enflasyon oranları, tedarik zincirlerinin bozulması, özellikle turizm ve teknoloji sektörlerinde yatırımların azalması ve para birimlerinin zayıflaması olduğunu belirtti. İran riyali ve İsrail şekeli, Avrupa'nın alternatif kaynaklara daha fazla bağımlı hale gelmesiyle küresel enerji ittifaklarının yeniden şekilleneceği beklentileri arasında bu yılın en düşük seviyelerini gördü.