İngiltere Başbakanı Sunak: Masum sivillerin çektiği acılar sona ermeli

"Bölgedeki durum çok trajik ve daha da kötüye gidiyor. Engelsiz şekilde insani yardımların Gazze'ye ulaşması için ve çatışmalara acilen insani ara verilmesi için çabalarımızı sürdürüyoruz. Çünkü masum sivillerin çektiği acılar sona ermeli."

Rishi Sunak (AA)
Rishi Sunak (AA)
TT

İngiltere Başbakanı Sunak: Masum sivillerin çektiği acılar sona ermeli

Rishi Sunak (AA)
Rishi Sunak (AA)

Somali, Birleşik Arap Emirlikleri, Bill ve Melinda Gates Vakfı, Çocukların Yatırım Fonu Vakfı (CIFF) ve İngiltere'nin işbirliğiyle düzenlenen Küresel Gıda Güvenliği Zirvesi, Londra'da başladı.

Zirvenin açılışında konuşan Sunak, dünyada yaşanan birçok çekişme ve çatışmanın, doğrudan yoksulları etkilediğini belirterek, İngiltere'nin, insani krizlerden etkilenenleri ve yoksulları desteklemek için maddi yardımın dışında bilgi desteği sağlayıp işbirlikleri geliştirdiğini söyledi.

Sunak, Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri yolunda işbirliklerinin önemine işaret ederek, "Bu da sıfır açlık hedefi doğrultusunda çabalarımızı iki katına çıkarmaktan başlar. Bugün, yani 2023'te neredeyse 1 milyar insanın yeterli beslenememesi, milyonların açlıkla karşı karşıya olması, 5 yaşının altında 45 milyon çocuğun akut yetersiz beslenmeyle karşı karşıya olması doğru olamaz." dedi.

Bolluk içindeki dünyada kimsenin açlıktan ölmemesi gerektiğini söyleyen Sunak, ülkesinin Birleşmiş Milletlerin (BM) krizlere müdahale birimlerine en fazla destek veren 4 ülkeden biri olduğunu ifade etti.

Sunak, Filistinli sivillere yönelik destekleri iki katına çıkardıklarını ve İngiltere'nin, İsrail'in kendisini savunma hakkına verdiği desteği yineleyerek, "Ancak bu uluslararası insancıl hukuk çerçevesinde olmalıdır. Bölgedeki durum çok trajik ve daha da kötüye gidiyor. Engelsiz şekilde insani yardımların Gazze'ye ulaşması için ve çatışmalara acilen insani ara verilmesi için çabalarımızı sürdürüyoruz. Çünkü masum sivillerin çektiği acılar sona ermeli." diye konuştu.

 

Gıda kriziyle mücadeleye 100 milyon sterlin destek

Ukrayna tahılının Karadeniz'den dünyaya açılmasının önemine de vurgu yapan Sunak, başta Afganistan, Doğu Afrika, Sahel bölgesi ve Malavi'de olmak üzere dünyada artan gıda kriziyle mücadele için İngiltere'nin 100 milyon (Yaklaşık 3,58 milyar TL) sterline kadar destek vereceğini açıkladı.

İklim değişikliğinin de gıda teminine etki eden çatışmalar ve zorluklara sebep olduğunu söyleyen Sunak, İngiltere'nin kalıcı çözümler için çaba harcadığını belirtti.

İngiltere Başbakanı Sunak, ülkesinin, kalıcı çözüm için çocukların beslenmesine yönelik fonlar ile gıda güvenliği risklerini öngörüp müdahale etmeye yönelik teknolojilerin geliştirilmesi ve gelişmekte olan ülkelerin gıda sistemlerini güçlendirmek gibi çabalara destek verdiğini de ifade etti.

Daha dayanıklı ve besin değerleri yüksek tahıl ürünlerine yönelik çalışmalardan da söz eden Sunak, bu yeniliklerle hem yoksullara katkı sağlayacağını hem de gıda fiyatlarını düşüreceğini söyledi.

"Birçok Afrika ülkesine göre daha büyük ekilebilir alanımız var"

Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud da yaptığı konuşmada birçok sebepten dolayı ülkesinin her zaman gıda krizi yaşayan ülkelerden biri olduğuna işaret ederek, "Somali zengin bir ülke. Birçok Afrika ülkesine göre daha büyük ekilebilir alanımız var. Ancak olumsuz koşullar hala devam ediyor." dedi.

Yönetimsel ve finansal sorunlara vurgu yapan Mahmud, "Haziran 2022'de yerel güçler ve ulusal ordu, görülmemiş bir taarruzla 70 yerleşim yerini Eş-Şebab'ın kontrolünden kurtardı. Kurtarılan bu yerler zengin ekilebilir arazilerin olduğu yerler." diye konuştu.

Mahmud, Somali devletinin bu bölgelerde yıllardır sağlanamayan hizmetleri sağlama, insani sorunları ortadan kaldırma, kalkınma ve altyapıyı geliştirme gibi çabalara giriştiğini söyledi.

Ülkesinin yıllık 30 bin ila 45 bin megavat rüzgar enerjisi üretme kapasitesi bulunduğunu belirten Mahmud, Somali'nin yılın 300 günü güneş alan bir ülke olarak güneş enerjisinde de önemli bir potansiyeli bulunduğunu anlattı.

Mahmud, yeterli bir finansal destekle Somali'nin dayanıklı altyapı, yenilenebilir enerji, tarım ve su sistemlerine yatırım yapabileceğini de ifade etti.



ABD, Ortadoğu’ya ilk kamikaze İHA filosunu konuşlandırdı

Amerikan yapımı Lucas İHA'ları (ABD Merkez Komutanlığı)
Amerikan yapımı Lucas İHA'ları (ABD Merkez Komutanlığı)
TT

ABD, Ortadoğu’ya ilk kamikaze İHA filosunu konuşlandırdı

Amerikan yapımı Lucas İHA'ları (ABD Merkez Komutanlığı)
Amerikan yapımı Lucas İHA'ları (ABD Merkez Komutanlığı)

ABD ordusu, bugün (Çarşamba), Ortadoğu’da konuşlandırılacak ilk tek yönlü saldırı tipi (kamikaze) insansız hava araçları (İHA) filosu için yeni bir görev gücü oluşturduğunu açıkladı.

ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM), Savunma Bakanı Pete Hegseth’in dört ay önce düşük maliyetli ve hızlı temin edilebilen İHA teknolojilerinin edinilmesi ve konuşlandırılmasını hızlandırma talimatının ardından Scorpion Strike (TFSS- Akrep Sokması) adlı görev gücünü hayata geçirdi.

CENTCOM’a göre bu görev gücü, sahadaki birliklere hızlı şekilde düşük maliyetli ve etkili saldırı İHA kapasitesi sağlamak amacıyla tasarlandı. Yeni görev gücü, Ortadoğu’da konuşlu olan “FLM–136 Lucas” tipi düşük maliyetli saldırı İHA’lardan oluşan bir filoyu şimdiden kurmuş durumda.

Lucas İHA’ları geniş menzile sahip ve otonom çalışacak şekilde tasarlandı. Fırlatma yöntemleri arasında “mancınık/katapolt”, roket destekli kalkış, yer sistemleri ve mobil platformlar bulunuyor.

CENTCOM Komutanı Amiral Brad Cooper, “Bu yeni görev gücü, yeniliği caydırıcılık unsuru olarak kullanmamızı sağlıyor. Müttefiklerimizi gelişmiş İHA yetenekleriyle donatmak, Amerikan askeri gücünü ve yeniliğini ön plana çıkarıyor, kötü niyetli aktörleri caydırıyor” dedi.

ABD basınına göre FLM-136 İHA’sı, İran’ın yaygın olarak kullandığı “Shahd 136” İHA’larını model alıyor. İran ve desteklediği milisler, bu İHA’larla ABD güçlerini ve ticari gemileri hedef aldı; Rusya ise aynı modeli Ukrayna’daki şehir ve birliklere saldırılarda kullandı.

Bu adım, İran’ın ABD’ye ait imha edilmiş İHA’ları taklit edip yeniden mühendislik yoluyla kendi versiyonlarını üretme taktiğini andırıyor. ABD’ye ait “RQ-170 Sentinel” gibi İHA’lar bu yöntemle kopyalanmıştı.

Yeni “FLM-136” İHA’sı tamamen otonom kontrol özellikli olup, insan müdahalesine neredeyse gerek duymuyor. Hedefe yönlendirme için sensörler ve yapay zekâdan yararlanıyor ve yaklaşık 6 saat boyunca uçabiliyor.

ABD’nin Ortadoğu’ya saldırı tipi İHA filosu konuşlandırması, yaklaşık iki yıl önce üç Amerikan askerinin, Ürdün’ün kuzeydoğusundaki bir üsse İran yapımı bir saldırı İHA’sı ile düzenlenen saldırıda hayatını kaybetmesinin ardından geldi.

ABD ordusu, mali yıl 2026 sonunda tüm birimlerin küçük, tek yönlü saldırı İHA’larıyla donatılmasını hedefliyor.


ABD neden Venezuela’nın petrol kaynaklarına göz dikti?

ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (Reuters)
ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (Reuters)
TT

ABD neden Venezuela’nın petrol kaynaklarına göz dikti?

ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (Reuters)
ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (Reuters)

ABD uyuşturucu kaçakçılığını önleme gerekçesiyle Venezuela’ya baskıyı artırırken, Donald Trump’ın asıl hedefinin ülkedeki petrol yatakları olduğu belirtiliyor. 

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC+) üyelerine ve Genel Sekreter Heysem el-Gays’a pazar günü gönderdiği mektupta, ABD’nin petrol kaynaklarını ele geçirmek istediğini söylemişti. 

Maduro yönetimi, ABD’nin eylemlerinin ülkeyi "istikrarsızlaştırmayı" ve ihracat kapasitesini zayıflatmayı amaçladığını savunuyor. 

Mektupta, bu gerilimin devam etmesi halinde Venezuela’nın petrol üretiminin ve dünya piyasasının istikrarının "ciddi şekilde tehlikeye girebileceği" belirtilerek OPEC+ üyelerine dayanışma çağrısı yapılmıştı.

Kolombiya lideri Gustavo Petro da Trump’ın "uyuşturucuyla mücadeleyi bahane ederek Venezuela’daki petrol kaynaklarını ele geçirmeye çalıştığını" söylemişti. 

ABD Dışişleri Bakanlığı ise Karayipler’deki askeri yığınağın uyuşturucu kaçakçılığını ve düzensiz göçmen akışını engelleme amacı taşıdığını, Venezuela’nın petrol kaynaklarıyla ilgisi olmadığını savunmuştu. 

ABD Enerji Enformasyon Dairesi’ne göre Venezuela, dünyadaki ham petrol rezervlerinin neredeyse beşte birine sahip. Yaklaşık 303 milyar varil ham petrole denk gelen bu miktar, dünyadaki en büyük ham petrol rezervini oluşturuyor. 

Diğer yandan Karakas yönetimi gerek ABD’nin uyguladığı yaptırımlar gerek de ekipman eksikliği nedeniyle bu potansiyeli gerçek anlamda kullanamıyor. Latin Amerika ülkesi günde yaklaşık 1 milyon varil petrol üretiyor. Bu yüksek bir rakam olmasına rağmen küresel ham petrol üretiminin sadece yüzde 0,8'ini oluşturuyor.

CNN’in analizinde, ABD’nin benzin üretimine uygun hafif ham petrol çıkardığına ancak Venezuela’daki gibi ağır ham petrole sahip olmadığına dikkat çekiliyor. Ağır ham petrol üretimi dizel, asfalt ya da fabrikalarla diğer ağır ekipmanlarda kullanılıyor. 

Trump yönetiminin, bu petrol kaynaklarına ulaşmak için Maduro’yu devirip yerine "Batı yanlısı" bir lider getirmeyi deneyebileceği yorumu yapılıyor. Böyle bir senaryoda Karakas yönetimine uygulanan ağır ekonomik yaptırımları hafifletilebileceği ve Amerikan petrol şirketlerinin ülkede daha yoğun faaliyet gösterebileceği belirtiliyor.

ABD'nin Karayipler'deki askeri yığınağı

Trump yönetimi uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele gerekçesiyle Güney Mızrağı Operasyonu'nu başlattığını bu ay duyurmuştu. Amerikan ordusu, dünyanın en büyük uçak gemisi USS Gerald R. Ford'un da aralarında bulunduğu çok sayıda savaş gemisiyle birlikte 15 bin askerini bölgeye sevk etmişti.

ABD Dışişleri Bakanlığı, uyuşturucu kaçakçılığından sorumlu tuttuğu Güneşler Karteli'ni (Cartel de los Soles) terör örgütü ilan etmiş, liderinin Maduro'nun olduğunu öne sürmüştü.

Bölgede eylülden bu yana en az 21 operasyon düzenleyen Amerikan ordusu, uyuşturucu kaçakçılığına karıştığını iddia ettiği 83 kişiyi öldürdü. 

Independent Türkçe, CNN, Fox News


55 kartel lideri gizlice gönderildi: Amerika’ya hoş geldiniz!

Trump, uyuşturucuyla mücadelede gerekli adımların atılmaması halinde Meksika'yı "askeri harekatla" tehdit etmişti (Reuters)
Trump, uyuşturucuyla mücadelede gerekli adımların atılmaması halinde Meksika'yı "askeri harekatla" tehdit etmişti (Reuters)
TT

55 kartel lideri gizlice gönderildi: Amerika’ya hoş geldiniz!

Trump, uyuşturucuyla mücadelede gerekli adımların atılmaması halinde Meksika'yı "askeri harekatla" tehdit etmişti (Reuters)
Trump, uyuşturucuyla mücadelede gerekli adımların atılmaması halinde Meksika'yı "askeri harekatla" tehdit etmişti (Reuters)

Meksika gizli operasyonlarla yakaladığı kartel liderlerini Donald Trump'ın baskısıyla ABD'ye teslim etti. 

Wall Street Journal'ın haberinde, çete liderlerinin gönderildiği operasyonlardan ilkinin 9 ay önce gerçekleştiği belirtiliyor. Uyuşturucuyla Mücadele Dairesi'nin (DEA) eski direktörü Derek Maltz'ın mahkumları "Amerika'ya hoş geldiniz!" diye karşıladığı aktarılıyor. 

İkinci operasyonsa ağustosta yapıldı. Meksika yönetiminin, ABD Başkanı Donald Trump'ın baskısıyla toplamda 55 kartel liderini gönderdiği belirtiliyor. 

Mahkumlar arasında Meksika'nın en büyük suç örgütleri olan Sinaloa, Jalisco Yeni Nesil Karteli ve Zetas çetelerinden üst düzey isimlerin yer aldığı ifade ediliyor. 

ABD'ye iade edilenlerden biri de 1985'te DEA ajanı Enrique "Kiki" Camarena'yı öldürmekle suçlanan Rafael Caro Quintero. 

Amerikalı yetkililer, mahkumların çoğunun Meksika'daki uyuşturucu ve silah kaçakçılığı ağına dair ilk elden bilgiler paylaşabileceğini bekliyor. Kara para aklama operasyonlarından uyuşturucu kaçakçılığında rüşvet alan siyasetçiler, ordu görevlileri ve finans sektörü yetkililerinin adlarının öğrenilebileceği ifade ediliyor.  

Tutukluların, ceza indirimi veya daha rahat hapishane koşulları karşılığında işbirliğine yanaşabileceğine dikkat çekiliyor.

55 kartel liderinin ABD'ye teslim edilmesi için yürütülen gizli operasyonlarda binlerce Meksikalı özel harekatçının görev yaptığı aktarılıyor. 

20 Ocak-2 Mayıs'ta DEA'in direktörlüğünü geçici olarak üstlenen Maltz, "Ajansımızın tarihinde hiç bu kadar çok sayıda kötü adamın Meksika'dan çıkarıldığını görmemiştik" diyor. ABD'ye teslim edilenler arasında paramiliter Zetas uyuşturucu çetesinin liderleri Miguel Angel ve Omar Trevino kardeşlerin de yer aldığını belirtiyor. 

Trump'ın uyuşturucuyla mücadele önlemlerinin artırılmaması halinde gümrük tarifelerini yükseltme tehdidinin, Meksika'nın mahkumları iade etmesinde önemli rol oynadığı yazılıyor. 

Meksikalı yetkililer, devlet başkanı Claudia Sheinbaum'un bu hamleyle "ABD müdahalesinden kurtulduğunu" söylüyor. Uyuşturucuyla mücadele operasyonlarının artırılmaması durumunda Amerikan ordusunun, Meksika'daki fentanil tesislerini ya da kartel liderlerini hedef alan drone saldırıları düzenleyerek ülkeyi "kaosa sürükleyeceğinden" endişelenildiği belirtiliyor.

Kaynaklar, ABD ve Meksika arasında üçüncü bir mahkum transferiyle ilgili görüşmelerin devam ettiğini de bildiriyor. 

Independent Türkçe, Wall Street Journal, New York Times