Web Zirvesi, kurucusunun 'hatasını' affettirmeyi başardı mı?

13 Kasım 2023'te Portekiz'in Lizbon şehrinde düzenlenen Web Summit 2023 açılış töreni (EPA)
13 Kasım 2023'te Portekiz'in Lizbon şehrinde düzenlenen Web Summit 2023 açılış töreni (EPA)
TT

Web Zirvesi, kurucusunun 'hatasını' affettirmeyi başardı mı?

13 Kasım 2023'te Portekiz'in Lizbon şehrinde düzenlenen Web Summit 2023 açılış töreni (EPA)
13 Kasım 2023'te Portekiz'in Lizbon şehrinde düzenlenen Web Summit 2023 açılış töreni (EPA)

Alfred Naddaf

Web Summit CEO'su Katherine Maher, Avrupa'nın en kapsamlı teknoloji etkinliklerinden biri olan Web Summit’in açılışında yaptığı konuşmada, küresel teknoloji topluluğunun yapay zekanın geleceğinden gezegenimizin yaşanabilir geleceğine kadar zorlu konuşmalar yapması gerektiğini vurguladı. İzleyicileri kendilerine meydan okumaya ve saygılı bir şekilde sürece dahil olmaya çağıran Maher, “En zor konuşmalarımızda dahi birbirinizin insanlığını görmenizi ve desteklemenizi istiyorum” vurgusunda bulundu.

İrlandalı kurucu ortak ve Web Summit CEO'su Paddy Cosgrave, İsrail ile Hamas arasındaki savaşa ilişkin yorumları nedeniyle eleştiri alması üzerine son haftalarda istifa etmişti. Cosgrave, 13 Ekim'de X hesabında yaptığı açıklamada, “Birçok Batılı liderin ve hükümetin söylemleri ve eylemleri karşısında şok oldum. Savaş suçları, müttefikler tarafından işlense dahi savaş suçudur, ne oldukları ortaya konmalıdır” ifadelerini kullanmıştı.

Bu açıklamalar tepki çekmiş, Alphabet, Meta, Amazon, Intel, Stripe ve Siemens gibi dünya teknoloji devleri zirveye katılımlarını geri çekmişti. Almanya Ekonomi Bakanı ve Şansölye Yardımcısı Robert Habeck de bu açıklamaları tepki ile karşılamıştı.

Cosgrave, özür açıklamasında ise İsrail'in var olma ve kendini savunma hakkını desteklediğini ifade etti. Ancak bu geri adımın kendisine bir faydası olmadı.

FOTO: 2021 zirvesinde konuşma yapan Web Summit CEO'su Paddy Cosgrave, bu yılki zirve öncesinde ise istifa etmek zorunda kaldı (AP)
 2021 zirvesinde konuşma yapan Web Summit CEO'su Paddy Cosgrave, bu yılki zirve öncesinde ise istifa etmek zorunda kaldı (AP)

Cosgrave’in istifası ardından kaydedilen anlaşmazlıklar üzerine zirveye liderlik etmeis istenen Wikimedia Vakfı'nın Genel Müdürü Maher, zirveden bazı önemli aktörlerin çekilmesine rağmen katılımın her zamankinden daha fazla olduğunu vurguladı. Üç gün süren etkinliğe 150 ülkeden yaklaşık 70 bin 236 katılımcı, rekor sayıda 900'den fazla yatırımcı ve 2 bin 606 start-up (yaklaşık üçte biri kadınlar tarafından kurulan) katıldı.

Şarku’l Avsat’ın Al Majalla'dan aktardığı habere göre birçok katılımcı, etkinliğin içerik, ağ oluşturma fırsatları ve organizasyon düzeyi açısından başarısına övgüde bulundu. Web Summit uygulaması, katılımcıların plan yapmasına, zamanlarını en iyi şekilde değerlendirmesine, zirveye katılım profiline ve hedeflerine göre kiminle iletişime geçileceği konusunda önerilerde bulunulmasına yardımcı olan yararlı bir rehber özelliği sundu. 

Alibaba’dan Chelsea Manning’e

Açılış gecesinde Maher'in ardından Wikipedia'nın kurucusu Jimmy Wales sahneye çıktı. Verilerin yapay zeka modellerinde karşılıksız kullanılması konusunda ne düşündüğü sorulduğunda bu fırsatı değerlendirerek X hesabını eleştiren Wales, “Wikipedia'nın tüm felsefesi özgür yazılım dünyasından ve açık kaynak ahlakından gelmekte. Büyük dil modelleri için, sadece Elon Musk'un Twitter'ının değil Wikipedia'nın da okunmasından oldukça mutluyum. Ki bu platform doğruların kaynağı olma hususunda iyi değil” vurgusunda bulundu. 

FOTO: Web Summit CEO'su Katherine Maher, 13 Kasım 2023'te Lizbon’da zirvenin açılışında konuştu (EPA)
Web Summit CEO'su Katherine Maher, 13 Kasım 2023'te Lizbon’da zirvenin açılışında konuştu (EPA)

Zirvede söz alan üst düzey konuşmacılar arasında Alibaba’nın Başkanı Kuo Zhang, Microsoft Sürdürülebilirlik Direktörü Melanie Nakagawa da vardı. Teknoloji liderlerinin yanı sıra, aralarında İtalyan futbol kulübü Como 1907'nin yeni direktörü Cesc Fabregas, Fransız profesyonel futbolcu ve Manchester United ile Fransız milli takımının eski kaptanı Patrice Evra ve dünyaca ünlü Boksör Vladimir Kliçko da Web Summit’te yer aldı. Kliçko, konuşmasında ülkesinin savaşla ve gelecekle nasıl başa çıktığını anlattı.

Wikileaks ifşacısı Chelsea Manning de zirvede yerini aldı. Manning, zirvenin önemli bir konusu olan yapay zekaya doğrudan değindi. Reuters'e verdiği demeçte, “Bu şirketler, bu tür şeylerin etiğini göz ardı ediyor. Birçok durumda, yıllardır kasıtlı olarak bunlardan kaçınıyor. Şuan yapabileceğimiz en iyi şey, sorunu çözmeye çalışmak” ifadelerini kullandı.

Yatırımcıları cezbetme oturumları

Zirvede medya, sosyal medya stratejileri, kapsamlı teknoloji liderliği, kitlesel fonlamanın etkisi, yapay zeka ve akıllı şehir teknolojileri gibi çeşitli konular ele alındı. 13 yuvarlak masa toplantısı kapsamında Stanford Üniversitesi’nde Profesör ve yazar James Doty, düşündürücü empatik yapay zeka yaratma olasılığını sundu. Los Angeles'taki Kaliforniya Üniversitesi'nden profesör Ramesh Srinivasan, Gezegene dair Dijital Geleceği Hayal Etmek başlıklı bir tartışmaya öncülük etti.

Web Summit’e birçok devlet kurumu da katıldı. Avrupa Sağlık ve Dijital Meseleler Ajansı, Avrupa Birliği'nin (AB) dijital alanda sunduğu finansman fırsatlarının yanı sıra başarılı projelerin temsilcilerinden nasıl başvurulabileceğini ve ilham alınabileceğini tartıştı. İngiltere Ticaret Bakanlığı, Dubai Ekonomi ve Turizm Bakanlığı ve çokuluslu petrol ve gaz şirketi Shell de katılım sağladı.

Açılış gecesinde Lizbon Belediye Başkanı, şehrin misafirperver doğasından bahsederek bunun yaratıcılığın artmasına yol açtığını vurguladı.

Ortadoğu'daki start-uplar

Fikirlerini sahneye koymaları için birçok start-up şirketi bir araya getiren yarışması, Orta Doğu bölgesinden en büyük temsili aldı. Yazılım hizmetlerine ve yapay zekaya dayalı, farklı bilgi kaynaklarını ortak bir arayüzde birleştiren bir havacılık platformu AMA tarafından temsil edilen dört girişimin biri Mısır'dan, üçü Birleşik Arap Emirlikleri’nden (BAE), diğeri ise Katar'dan geldi. Katar, bölgedeki teknolojik ilerlemeyi ve büyümeyi vurgulamak için 2024 yılında başkenti Doha'da Web Summit’e ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor.

CEO'sunun Mutasım Abdulhalim olduğu APP ASAP, 2 bin 600 şirket arasından seçilen 105 startup şirketten biriydi. Yapay zeka destekli kodsuz uygulama geliştirme platformu, herkesin istediği herhangi bir uygulamayı, hiçbir deneyim olmadan, yalnızca konuşarak beş dakika içinde edinmesine imkan sağlıyor. Yapay zekaya oluşturmak istediğiniz platformu söylediğinizde size sorular sorarak gereksinimlerinizi analiz ediyor. Beta sürümünü yeni başlatan Mısır merkezli APP ASAP, rekabetin yoğun olduğu yarı final turuna geçecek kadar şanslı değildi.

Web Summit, aynı zamanda bir kitap zirvesi serisi şeklinde beşeri bilimlere de yer verdi. BAE Edebiyat Vakfı CEO'su Ahlam Bloki, yayıncılık sektörünün mevcut durumunu ve gelecekteki yönünü açıklamak üzere The New York Times'ın baş kitap eleştirmeni Dwight Garner ile birlikte konuşmaya davet edildi.

Zirvede aynı zamanda yapay zekanın nasıl olup da bir sorundan dünyayı değiştirecek kaçınılmaz bir teknolojiye dönüşebileceği konusuna odaklanıldı.

Bloki, “Teknoloji uzmanı olmayan biri olarak son iki günde çok şey öğrendim. Bugün erken saatlerde birkaç start-up sunumuna katıldım. Tıp, sürdürülebilirlik, pazarlama ve diğer alanlardaki birçok uzmanın, sadece ürün satmak yerine günümüzün ikilemlerine dayanan yaşam tarzlarını iyileştirmek için nasıl yapay zeka çözümleri sunduğuna tanıklık ettim. Bu etkinlik, ilgi alanları ve ihtiyaçları doğrultusunda bu uygulamaların hayata nasıl dahil edileceği ve çeşitli işlerde üretkenliği artırmak için BAE Edebiyat Vakfı'nda yapay zekanın nasıl kullanılabileceği konusunda merakımı uyandırdı” açıklamalarında bulundu.

Gelecek yıl Katar'da yapılacak zirveye katılmayı umduğunu söyleyen Bloki, “Bu etkinliğin Körfez İşbirliği Konseyi'nde (KİK) düzenlenmesinin harika olduğunu, ortak projeler ve yeteneklerin bölgeye çekilmesi için birçok fırsat sağlayacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

*Bu makale Şarku’l Avsat tarafından Londra merkezli Al Majalla dergisinden çevrilmiştir.



Trump gerçekten Venezuela petrolünün mü peşinde?

ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (AFP)
ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (AFP)
TT

Trump gerçekten Venezuela petrolünün mü peşinde?

ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (AFP)
ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (AFP)

ABD'nin Venezuela açıklarındaki petrol tankerine el koyup Karakas yönetimine yeni yaptırımlar getirmesiyle Karayipler'de gerginlik arttı.

ABD Başkanı Donald Trump, çarşamba günü yaptığı açıklamada Venezuela açıklarındaki petrol tankerine "iyi bir gerekçeyle" el koyduklarını savunmuştu. Venezuela Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamadaysa ABD'nin hamlesi "hırsızlık ve uluslararası korsanlık eylemi" diye nitelenmişti.

ABD Adalet Bakanı Pam Bondi, X'ten yaptığı paylaşımda operasyonun görüntülerine yer vermiş, tankerin Venezuela'dan İran'a petrol taşıyarak yaptırımları deldiğini öne sürmüştü.

Amerikan medyasında yer alan haberlerde, el konan tankerin adının Skipper olduğu yazılmıştı. ABD Hazine Bakanlığı, İran Devrim Muhafızları ve Hizbullah arasındaki petrol kaçakçılık ağında rol oynadığı gerekçesiyle Skipper'ı 2022'de yaptırım listesine almıştı.

80 milyon dolarlık petrole el kondu

Wall Street Journal'ın analizine göre el konan tankerde yaklaşık 80 milyon dolar değerinde petrol var, bu da Venezuela'nın aylık ithalatının yaklaşık yüzde 5'ine denk geliyor.

ABD'nin tankere baskın düzenleyerek Venezuela yönetimini ekonomik felce uğratmak istediği yazılıyor. Ham petrol satışları Latin Amerika ülkesinin ihracat gelirlerinin yüzde 90'ından fazlasını oluşturuyor.

Diğer yandan Washington, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro'nun eşi Cilia Flores'in üç yeğenini, Maduro'yla bağlantılı bir iş insanını ve Venezuela petrol sektöründe faaliyet gösteren 6 nakliye şirketini yaptırım listesine eklediğini de dün duyurdu.

ABD'nin son hamleleriyle bölgedeki gerginlik tırmanırken Maduro, dün yaptığı açıklamada ülkede uyuşturucu kaçakçılığından sorumlu Tren de Aragua kartelini etkisiz hale getirdiklerini savunarak, Trump'ın asıl amacının Venezuela petrolünü çalmak olduğu iddiasını yineledi.

Trump petrolün peşinde mi?

ABD Enerji Enformasyon Dairesi'ne göre Venezuela, dünyadaki ham petrol rezervlerinin neredeyse beşte birine sahip. Yaklaşık 303 milyar varil ham petrole denk gelen bu miktar, dünyadaki en büyük ham petrol rezervini oluşturuyor. 

Diğer yandan Karakas yönetimi gerek ABD'nin uyguladığı yaptırımlar gerek de ekipman eksikliği ve devlete ait enerji şirketi PDVSA üzerindeki kontrolün sıkılaştırılması nedeniyle bu potansiyeli tam olarak kullanamıyor.

Ülkede faaliyet gösteren tek Amerikan şirketi olan petrol devi Chevron'un üretimi de Washington'ın yaptırımları nedeniyle düşmüştü.

Beyaz Saray, Karayipler'deki askeri yığınağın uyuşturucu kaçakçılığını ve düzensiz göçmen akışını engelleme amacı taşıdığını, Venezuela'nın petrol kaynaklarıyla ilgisi olmadığını savunuyor.

Ancak BBC'nin analizinde, Venezuela'daki petrol üretimini yeniden artırmanın on milyarlarca dolara mal olabileceğine dikkat çekiliyor. Diğer yandan ABD'nin yaptırımları hafifletmesi halinde Chevron'un kârının hızlıca artabileceği yazılıyor.

Bunlara ek olarak petrolün gelecekte önemini yitirmeye başlayacağı öngörüsü paylaşılıyor. Ekonomi analiz şirketi Capital Economics'ten David Oxley şunları söylüyor:

Petrol talebi bir anda düşüşe geçmeyecek ancak eskisi gibi artmaya da devam etmeyecek. Talebin zayıfladığını görüyoruz ve 2030'ların sonlarında düşüşe geçeceğini tahmin ediyoruz. Venezuela petrol sektörüne yatırım yapan herkes şunu düşünmek zorunda: Buna değer mi?

Trump yönetimi uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele gerekçesiyle Güney Mızrağı Operasyonu'nu başlattığını geçen ay duyurmuştu. Amerikan ordusu, dünyanın en büyük uçak gemisi USS Gerald R. Ford'un da aralarında bulunduğu çok sayıda savaş gemisiyle birlikte 15 bin askerini bölgeye sevk etmişti.

Bölgede eylülden bu yana en az 22 operasyon düzenleyen Amerikan ordusu, uyuşturucu kaçakçılığına karıştığını iddia ettiği 87 kişiyi öldürdü.

Independent Türkçe, BBC, Wall Street Journal, New York Times


İsrail Güvenlik Kabinesi işgal altındaki Batı Şeria'da 19 yeni yerleşim birimini onayladı

İşgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Hebron'da, haftalık yerleşimci turuna katılanları korumak için nöbet tutan bir İsrail askeri (Arşiv - Reuters)
İşgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Hebron'da, haftalık yerleşimci turuna katılanları korumak için nöbet tutan bir İsrail askeri (Arşiv - Reuters)
TT

İsrail Güvenlik Kabinesi işgal altındaki Batı Şeria'da 19 yeni yerleşim birimini onayladı

İşgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Hebron'da, haftalık yerleşimci turuna katılanları korumak için nöbet tutan bir İsrail askeri (Arşiv - Reuters)
İşgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Hebron'da, haftalık yerleşimci turuna katılanları korumak için nöbet tutan bir İsrail askeri (Arşiv - Reuters)

İsrail Güvenlik Kabinesi dün  (Perşembe) geç saatlerde, Maliye Bakanı ve Savunma Bakanlığı'nda Yerleşimden Sorumlu Bakan Bezalel Smotriç tarafından sunulan, İşgal altındaki Batı Şeria’da 19 yeni yerleşim biriminin inşası ve mevcut bazı kaçak yerleşimlerin yasallaştırılmasına yönelik planı onayladı.

Aşırı sağ çizgideki Kanal 14, yeni planın onaylandığını ilk duyuran medya kuruluşu oldu. Haberde, yeni yerleşim birimlerinin kurulmasının ve daha önce kaçak statüsünde olan bazı noktaların yasallaştırılmasının yanı sıra, İsrail’in 2005’te Gazze ve Kuzey Batı Şeria’dan çekilme planı kapsamında boşalttığı yerleşimlere geri dönüşün de öngörüldüğü aktarıldı.

Söz konusu yerleşimlerin bir bölümü Batı Şeria’nın merkezinde, bir kısmı ise kuzey ve güney bölgelerinde, Kudüs çevresine kadar uzanıyor.

sddf
İsrail'in aşırı sağcı maliye bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (Arşiv - AFP)

İsrail Güvenlik Kabinesi onayıyla, daha önce boşaltılan Ganim ve Kadim yerleşimlerinin Cenin yakınlarında yeniden inşa edilmesinin yolu açıldı. Aynı bölgede aylardır devam eden süreçle birlikte Homeş ve Sanur’un da yeniden kurulması kararlaştırılmıştı. Kanal 14, bu gelişmeleri tam anlamıyla kuzeydeki eski yerleşimlere dönüşün tamamlanması şeklinde değerlendirdi ve Smotriç’in hamlesini yerleşim dünyasında gerçek bir devrim olarak nitelendirdi.

Birkaç ay önce de Güvenlik Kabinesi, Batı Şeria’da 22 yeni yerleşimin yasallaştırılması ve inşasına yönelik benzer bir planı kabul etmişti.

Yeni kararla birlikte, her bir yerleşim için hızlandırılmış teknik ve imar hazırlık sürecinin başlatılacağı bildirildi. Kanal 14’ün haberinde, adımın “2005’teki çekilme planıyla ağır darbe alan yerleşim projesinin tarihi bir şekilde düzeltilmesi” olarak görüldüğü ifade edildi.

ds
İsrailli yerleşimciler, işgal altındaki Batı Şeria'da yakınlardaki bir yerleşim karakolunun yakınlarında eşeklere binerek keçi ve koyun sürülerini otlatıyorlar (Arşiv - AFP)

Filistin tarafı karara sert tepki gösterdi.  Filistin'e bağlı Duvar ve Yerleşimlere Karşı Direniş Kurumu Başkanı Müeyyed Şaban, İsrail’in bu adımını “Filistin coğrafyasını ortadan kaldırmaya yönelik kolonyal bir proje kapsamında yürütülen yarış” olarak tanımladı. Şaban, bunun ilhak, ayrımcılık ve toprakların tamamen Yahudileştirilmesi hedeflerini açıkça ortaya koyan tehlikeli bir tırmanış olduğunu söyledi.

ssdc
Kudüs'ün doğusundaki İsrail yerleşimi Ma'ale Adumim'i gösteren bir fotoğraf  (AFP)

İsrail basını da Smotriç’in planlarının kapsamını gündeme taşıdı. Yediot Aharonot birkaç gün önce yayımladığı haberinde, bakanın Batı Şeria’daki yerleşim faaliyetlerini genişletmeyi amaçladığını, 2026 bütçesine bu doğrultuda milyarlarca şekelin ayrıldığını yazdı. Gazeteye göre bütçe, yeni yerleşimler kurulmasını, mevcutların statülerinin düzenlenmesini, altyapı projelerini, yol açmayı ve sağlık, eğitim ile kültür kurumlarının inşasını da kapsıyor.

Aynı haberde, Smotriç’in özellikle Kuzey Batı Şeria’ya yeniden yerleşimi merkez alan bir plan yürüttüğü, çekilme planı kapsamında “yeşil hattın içine” taşınan bazı askeri üslerin yeniden bölgeye taşınmasının değerlendirildiği aktarıldı. Yerleşimci liderlerin hedefinin, 2005’te boşaltılan kuzeydeki yerleşimlere tekrar nüfus yerleştirmek ve uzun vadede Batı Şeria’ya bir milyon yerleşimci taşımak olduğu ifade edildi.


Putin: İran ile ilişkilerimiz olumlu yönde gelişiyor

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'daki görüşme sırasında İranlı mevkidaşı Mesud Pezeşkiyan ile tokalaşırken (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'daki görüşme sırasında İranlı mevkidaşı Mesud Pezeşkiyan ile tokalaşırken (Reuters)
TT

Putin: İran ile ilişkilerimiz olumlu yönde gelişiyor

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'daki görüşme sırasında İranlı mevkidaşı Mesud Pezeşkiyan ile tokalaşırken (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'daki görüşme sırasında İranlı mevkidaşı Mesud Pezeşkiyan ile tokalaşırken (Reuters)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin bugün Türkmenistan’da düzenlenen uluslararası bir forum kapsamında İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile yaptığı görüşmede, Moskova ile Tahran arasındaki ilişkilerin ‘son derece olumlu bir şekilde geliştiğini’ söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Rus haber ajansı Sputnik’ten aktardığına göre Putin, görüşmede, Rusya’nın Birleşmiş Milletler’de (BM) İran’ın nükleer programı konusunda Tahran ile yakın koordinasyon içinde çalıştığını ifade etti.

dfrgt
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AFP)

Putin, iki ülkenin Buşehr Nükleer Santrali başta olmak üzere çeşitli alanlarda iş birliği yürüttüğünü, ayrıca Uluslararası Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru gibi altyapı projelerinde birlikte çalıştıklarını belirtti. Rus lider, gaz ve elektrik sektörlerinde ortaklık imkanlarının da değerlendirildiğini dile getirdi.

Pezeşkiyan ise görüşmede, Tahran’ın Moskova ile imzalanan kapsamlı stratejik ortaklık anlaşmasının tüm maddelerine bağlı olduğunu vurguladı.