Web Zirvesi, kurucusunun 'hatasını' affettirmeyi başardı mı?

13 Kasım 2023'te Portekiz'in Lizbon şehrinde düzenlenen Web Summit 2023 açılış töreni (EPA)
13 Kasım 2023'te Portekiz'in Lizbon şehrinde düzenlenen Web Summit 2023 açılış töreni (EPA)
TT

Web Zirvesi, kurucusunun 'hatasını' affettirmeyi başardı mı?

13 Kasım 2023'te Portekiz'in Lizbon şehrinde düzenlenen Web Summit 2023 açılış töreni (EPA)
13 Kasım 2023'te Portekiz'in Lizbon şehrinde düzenlenen Web Summit 2023 açılış töreni (EPA)

Alfred Naddaf

Web Summit CEO'su Katherine Maher, Avrupa'nın en kapsamlı teknoloji etkinliklerinden biri olan Web Summit’in açılışında yaptığı konuşmada, küresel teknoloji topluluğunun yapay zekanın geleceğinden gezegenimizin yaşanabilir geleceğine kadar zorlu konuşmalar yapması gerektiğini vurguladı. İzleyicileri kendilerine meydan okumaya ve saygılı bir şekilde sürece dahil olmaya çağıran Maher, “En zor konuşmalarımızda dahi birbirinizin insanlığını görmenizi ve desteklemenizi istiyorum” vurgusunda bulundu.

İrlandalı kurucu ortak ve Web Summit CEO'su Paddy Cosgrave, İsrail ile Hamas arasındaki savaşa ilişkin yorumları nedeniyle eleştiri alması üzerine son haftalarda istifa etmişti. Cosgrave, 13 Ekim'de X hesabında yaptığı açıklamada, “Birçok Batılı liderin ve hükümetin söylemleri ve eylemleri karşısında şok oldum. Savaş suçları, müttefikler tarafından işlense dahi savaş suçudur, ne oldukları ortaya konmalıdır” ifadelerini kullanmıştı.

Bu açıklamalar tepki çekmiş, Alphabet, Meta, Amazon, Intel, Stripe ve Siemens gibi dünya teknoloji devleri zirveye katılımlarını geri çekmişti. Almanya Ekonomi Bakanı ve Şansölye Yardımcısı Robert Habeck de bu açıklamaları tepki ile karşılamıştı.

Cosgrave, özür açıklamasında ise İsrail'in var olma ve kendini savunma hakkını desteklediğini ifade etti. Ancak bu geri adımın kendisine bir faydası olmadı.

FOTO: 2021 zirvesinde konuşma yapan Web Summit CEO'su Paddy Cosgrave, bu yılki zirve öncesinde ise istifa etmek zorunda kaldı (AP)
 2021 zirvesinde konuşma yapan Web Summit CEO'su Paddy Cosgrave, bu yılki zirve öncesinde ise istifa etmek zorunda kaldı (AP)

Cosgrave’in istifası ardından kaydedilen anlaşmazlıklar üzerine zirveye liderlik etmeis istenen Wikimedia Vakfı'nın Genel Müdürü Maher, zirveden bazı önemli aktörlerin çekilmesine rağmen katılımın her zamankinden daha fazla olduğunu vurguladı. Üç gün süren etkinliğe 150 ülkeden yaklaşık 70 bin 236 katılımcı, rekor sayıda 900'den fazla yatırımcı ve 2 bin 606 start-up (yaklaşık üçte biri kadınlar tarafından kurulan) katıldı.

Şarku’l Avsat’ın Al Majalla'dan aktardığı habere göre birçok katılımcı, etkinliğin içerik, ağ oluşturma fırsatları ve organizasyon düzeyi açısından başarısına övgüde bulundu. Web Summit uygulaması, katılımcıların plan yapmasına, zamanlarını en iyi şekilde değerlendirmesine, zirveye katılım profiline ve hedeflerine göre kiminle iletişime geçileceği konusunda önerilerde bulunulmasına yardımcı olan yararlı bir rehber özelliği sundu. 

Alibaba’dan Chelsea Manning’e

Açılış gecesinde Maher'in ardından Wikipedia'nın kurucusu Jimmy Wales sahneye çıktı. Verilerin yapay zeka modellerinde karşılıksız kullanılması konusunda ne düşündüğü sorulduğunda bu fırsatı değerlendirerek X hesabını eleştiren Wales, “Wikipedia'nın tüm felsefesi özgür yazılım dünyasından ve açık kaynak ahlakından gelmekte. Büyük dil modelleri için, sadece Elon Musk'un Twitter'ının değil Wikipedia'nın da okunmasından oldukça mutluyum. Ki bu platform doğruların kaynağı olma hususunda iyi değil” vurgusunda bulundu. 

FOTO: Web Summit CEO'su Katherine Maher, 13 Kasım 2023'te Lizbon’da zirvenin açılışında konuştu (EPA)
Web Summit CEO'su Katherine Maher, 13 Kasım 2023'te Lizbon’da zirvenin açılışında konuştu (EPA)

Zirvede söz alan üst düzey konuşmacılar arasında Alibaba’nın Başkanı Kuo Zhang, Microsoft Sürdürülebilirlik Direktörü Melanie Nakagawa da vardı. Teknoloji liderlerinin yanı sıra, aralarında İtalyan futbol kulübü Como 1907'nin yeni direktörü Cesc Fabregas, Fransız profesyonel futbolcu ve Manchester United ile Fransız milli takımının eski kaptanı Patrice Evra ve dünyaca ünlü Boksör Vladimir Kliçko da Web Summit’te yer aldı. Kliçko, konuşmasında ülkesinin savaşla ve gelecekle nasıl başa çıktığını anlattı.

Wikileaks ifşacısı Chelsea Manning de zirvede yerini aldı. Manning, zirvenin önemli bir konusu olan yapay zekaya doğrudan değindi. Reuters'e verdiği demeçte, “Bu şirketler, bu tür şeylerin etiğini göz ardı ediyor. Birçok durumda, yıllardır kasıtlı olarak bunlardan kaçınıyor. Şuan yapabileceğimiz en iyi şey, sorunu çözmeye çalışmak” ifadelerini kullandı.

Yatırımcıları cezbetme oturumları

Zirvede medya, sosyal medya stratejileri, kapsamlı teknoloji liderliği, kitlesel fonlamanın etkisi, yapay zeka ve akıllı şehir teknolojileri gibi çeşitli konular ele alındı. 13 yuvarlak masa toplantısı kapsamında Stanford Üniversitesi’nde Profesör ve yazar James Doty, düşündürücü empatik yapay zeka yaratma olasılığını sundu. Los Angeles'taki Kaliforniya Üniversitesi'nden profesör Ramesh Srinivasan, Gezegene dair Dijital Geleceği Hayal Etmek başlıklı bir tartışmaya öncülük etti.

Web Summit’e birçok devlet kurumu da katıldı. Avrupa Sağlık ve Dijital Meseleler Ajansı, Avrupa Birliği'nin (AB) dijital alanda sunduğu finansman fırsatlarının yanı sıra başarılı projelerin temsilcilerinden nasıl başvurulabileceğini ve ilham alınabileceğini tartıştı. İngiltere Ticaret Bakanlığı, Dubai Ekonomi ve Turizm Bakanlığı ve çokuluslu petrol ve gaz şirketi Shell de katılım sağladı.

Açılış gecesinde Lizbon Belediye Başkanı, şehrin misafirperver doğasından bahsederek bunun yaratıcılığın artmasına yol açtığını vurguladı.

Ortadoğu'daki start-uplar

Fikirlerini sahneye koymaları için birçok start-up şirketi bir araya getiren yarışması, Orta Doğu bölgesinden en büyük temsili aldı. Yazılım hizmetlerine ve yapay zekaya dayalı, farklı bilgi kaynaklarını ortak bir arayüzde birleştiren bir havacılık platformu AMA tarafından temsil edilen dört girişimin biri Mısır'dan, üçü Birleşik Arap Emirlikleri’nden (BAE), diğeri ise Katar'dan geldi. Katar, bölgedeki teknolojik ilerlemeyi ve büyümeyi vurgulamak için 2024 yılında başkenti Doha'da Web Summit’e ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor.

CEO'sunun Mutasım Abdulhalim olduğu APP ASAP, 2 bin 600 şirket arasından seçilen 105 startup şirketten biriydi. Yapay zeka destekli kodsuz uygulama geliştirme platformu, herkesin istediği herhangi bir uygulamayı, hiçbir deneyim olmadan, yalnızca konuşarak beş dakika içinde edinmesine imkan sağlıyor. Yapay zekaya oluşturmak istediğiniz platformu söylediğinizde size sorular sorarak gereksinimlerinizi analiz ediyor. Beta sürümünü yeni başlatan Mısır merkezli APP ASAP, rekabetin yoğun olduğu yarı final turuna geçecek kadar şanslı değildi.

Web Summit, aynı zamanda bir kitap zirvesi serisi şeklinde beşeri bilimlere de yer verdi. BAE Edebiyat Vakfı CEO'su Ahlam Bloki, yayıncılık sektörünün mevcut durumunu ve gelecekteki yönünü açıklamak üzere The New York Times'ın baş kitap eleştirmeni Dwight Garner ile birlikte konuşmaya davet edildi.

Zirvede aynı zamanda yapay zekanın nasıl olup da bir sorundan dünyayı değiştirecek kaçınılmaz bir teknolojiye dönüşebileceği konusuna odaklanıldı.

Bloki, “Teknoloji uzmanı olmayan biri olarak son iki günde çok şey öğrendim. Bugün erken saatlerde birkaç start-up sunumuna katıldım. Tıp, sürdürülebilirlik, pazarlama ve diğer alanlardaki birçok uzmanın, sadece ürün satmak yerine günümüzün ikilemlerine dayanan yaşam tarzlarını iyileştirmek için nasıl yapay zeka çözümleri sunduğuna tanıklık ettim. Bu etkinlik, ilgi alanları ve ihtiyaçları doğrultusunda bu uygulamaların hayata nasıl dahil edileceği ve çeşitli işlerde üretkenliği artırmak için BAE Edebiyat Vakfı'nda yapay zekanın nasıl kullanılabileceği konusunda merakımı uyandırdı” açıklamalarında bulundu.

Gelecek yıl Katar'da yapılacak zirveye katılmayı umduğunu söyleyen Bloki, “Bu etkinliğin Körfez İşbirliği Konseyi'nde (KİK) düzenlenmesinin harika olduğunu, ortak projeler ve yeteneklerin bölgeye çekilmesi için birçok fırsat sağlayacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

*Bu makale Şarku’l Avsat tarafından Londra merkezli Al Majalla dergisinden çevrilmiştir.



Netanyahu, seçim sicilini temize çıkaracak bir af istiyor

Netanyahu, Tel Aviv Bölge Mahkemesi'ndeki yolsuzluk davasında ifade vermeden önce- Aralık 2024 (EPA)
Netanyahu, Tel Aviv Bölge Mahkemesi'ndeki yolsuzluk davasında ifade vermeden önce- Aralık 2024 (EPA)
TT

Netanyahu, seçim sicilini temize çıkaracak bir af istiyor

Netanyahu, Tel Aviv Bölge Mahkemesi'ndeki yolsuzluk davasında ifade vermeden önce- Aralık 2024 (EPA)
Netanyahu, Tel Aviv Bölge Mahkemesi'ndeki yolsuzluk davasında ifade vermeden önce- Aralık 2024 (EPA)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, yargılanmasının başlamasından yaklaşık beş yıl sonra dün Cumhurbaşkanı Isaac Herzog'dan af talep ederek hem siyasi hem de hukuki arenada şaşkınlık yarattı.

İsrailli analistler ve politikacılar, Netanyahu'nun bu hamlesini Ekim 2026'da yapılacak İsrail parlamento seçimlerine hazırlıkla ilişkilendirerek, seçim öncesinde seçimlerdeki konumunu iyileştirmek istediğini öne sürdüler.

Netanyahu suçunu kabul etmedi ancak bu talebi, ABD Başkanı Donald Trump'ın Herzog'a aynı dileği dile getiren mektubundan yaklaşık iki hafta sonra geldi.

İsrail Yayın Kurumu'nun siyasi muhabiri Gili Cohen, "Netanyahu, af talebi sayesinde bir sonraki seçimlerde yargılanmadan aday olmak istiyor" görüşünde.

Herzog'un ofisi ise talebin istisnai olduğunu anladıklarını ve tüm görüşleri aldıktan sonra "sorumlu bir şekilde değerlendireceklerini" belirtti. Ancak muhalefet lideri Yair Lapid, Herzog'a hitaben, "Netanyahu'ya suçunu kabul etmeden, pişmanlık duymadan ve siyasi hayattan çekilmeden af ​​veremezsiniz" ifadelerini kullandı.


Erdoğan, Terörsüz Türkiye sürecine desteğini yineledi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da yaptığı konuşmada, ‘çözüm sürecini’ başarıya ulaştırma kararlılığını vurguladı. (Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da yaptığı konuşmada, ‘çözüm sürecini’ başarıya ulaştırma kararlılığını vurguladı. (Cumhurbaşkanlığı)
TT

Erdoğan, Terörsüz Türkiye sürecine desteğini yineledi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da yaptığı konuşmada, ‘çözüm sürecini’ başarıya ulaştırma kararlılığını vurguladı. (Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da yaptığı konuşmada, ‘çözüm sürecini’ başarıya ulaştırma kararlılığını vurguladı. (Cumhurbaşkanlığı)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kürt tarafının ‘barış ve demokratik toplum süreci’ olarak adlandırdığı ve terör örgütü PKK’nın tasfiyesi ile silahsızlanmasını öngören ‘terörden arındırılmış Türkiye’ hedefini başarıya ulaştırma kararlılığını dile getirdi.

Bu açıklama, PKK yönetiminin, cezaevinde bulunan örgüt lideri Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılması ve hükümetin Kürtlerin haklarını genişletecek ciddi yasal adımlar atması yönündeki talepleri karşılanmadığı takdirde sürece dair yeni bir adım atmayacaklarını söylemesinin ardından geldi.

Erdoğan, “Türkiye, terörün ortadan kalktığı; kardeşliğin ve istikrarın her karış toprağa hâkim olduğu bir döneme doğru ilerliyor” dedi.

Farklı tutumlar

Erdoğan, İstanbul’daki Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) düzenlenen 4. İlim Yayma Ödülleri töreninde yaptığı konuşmada, “Terörden arındırılmış Türkiye hedefine yaklaştıkça, sabotaj girişimleri, medya kampanyaları ve siyasi-sosyal mühendislik faaliyetleri artıyor” ifadelerini kullandı.

cdf
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da düzenlenen İlim Yayma Ödülleri töreninde konuştu. (Cumhurbaşkanlığı)

Erdoğan, “Terörsüz Türkiye sürecinin başarısı için iktidarımızın da, ittifakımızın da, devletimizin de kararlılığının tam olduğunun bilinmesini isterim” dedi.

Aynı dönemde PKK yönetimi, Abdullah Öcalan serbest bırakılmadığı ve Ankara somut, kapsamlı yasal adımlar atmadığı sürece ‘çözüm süreci’ kapsamında yeni bir adım atmayacağını belirterek tehditlerini artırdı. PKK, geçtiğimiz mayıs ayında, Öcalan’ın 27 Şubat’ta İmralı Cezaevi’nden yaptığı ‘barış ve demokratik toplum’ çağrısına yanıt olarak kendini feshettiğini duyurmuştu.

xcdf
Terör örgütü PKK’nın 11 Temmuz'da Irak'ın kuzeyindeki Kandil Dağı'nda düzenlenen silah yakma töreninden (Reuters)

PKK’lı 30 militanın 11 Temmuz’da Kandil Dağı’nda düzenlenen sembolik bir törenle silah bırakmasının ardından, örgüt 26 Ekim’de tüm mensuplarını Türkiye’den Kuzey Irak’a çektiğini açıkladı. Ardından örgütün Zap bölgesindeki güçleri de olası çatışmaları önlemek amacıyla geri çekildiğini duyurdu. Bu adımların tamamı, örgüt lideri Abdullah Öcalan’ın talimatları doğrultusunda PKK tarafından tek taraflı olarak atılmıştı. Ancak PKK yöneticilerinden Amed Malazgirt cumartesi günü AFP’ye yaptığı açıklamada, Öcalan’ın öncülüğünde atılan bu adımlara rağmen örgütün ‘çözüm süreci’ kapsamında artık yeni bir adım atmayacağını söyledi. Malazgirt, Ankara’nın iki temel şartı karşılamaması halinde sürecin ilerlemeyeceğini vurguladı: ‘Öcalan’a özgürlük’ ve ‘Türkiye’de Kürt halkının anayasal olarak tanınması’.

Bu açıklamalar, KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Bese Hozat’ın, Türkiye’nin Kürt meselesi demokratik temelde çözülmediği ve Öcalan ‘baş müzakereci’ olarak muhatap alınmadığı takdirde ‘ciddi risklerle’ ve bir ‘beka sorunu’ ile karşı karşıya kalacağı yönündeki uyarılarının üzerinden sadece birkaç gün sonra geldi.

Kürt televizyonlarından birine konuşan Bese Hozat, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) geçtiğimiz ağustos ayında kurduğu Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu üyelerinin 24 Kasım’da İmralı’da Öcalan ile gerçekleştirdiği görüşmeyi ‘olumlu ve iyi bir adım’ olarak nitelendirdi, ancak ‘güçlü bir adım olarak değerlendirilemeyeceğini’ söyledi.

PKK yöneticisi Hozat, aynı röportajda, “Türkiye, Kürt meselesini demokratik bir zeminde çözmezse; Kürtlerin varlığını ve kimliğini tanımazsa, köklü yasal reformlar ve değişiklikler yapmazsa, ülkenin geleceği gerçekten karanlık olur” ifadelerini kullandı.

xcvfg
Terör örgütü PKK’nın silahsızlandırılması için yasal bir çerçeve oluşturmakla görevli Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu 4 Aralık'ta toplanacak. (Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin resmi X hesabı)

Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nda yer alan siyasi partiler, sürecin işleyişine ilişkin raporlarını hazırlayarak 4 Aralık’ta yapılması planlanan toplantıda sunmak üzere çalışıyor. Öcalan’ı ziyaret eden heyetin (AK Parti, MHP ve DEM Parti’den üç milletvekili) görüşmeye dair bir bilgilendirme yapması bekleniyor.

Barzani’den destek

Diğer yandan Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) lideri Mesud Barzani, Türkiye’deki çözüm sürecine destek verdiğini açıkladı. Barzani, “Bizden ne istenirse yapmaya hazırız” dedi.

Şırnak’ın Cizre ilçesinde yaptığı konuşmada Barzani, Türkiye’deki çözüm sürecini ‘bölge için köklü bir değişim’ olarak nitelendirdi.

dfgr
Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) lideri Mesud Barzani, 29 Kasım'da Şırnak'ta düzenlenen bir etkinlikte konuştu. (Türk medyası)

Barzani, 2013’te başlayan ve 2015’te sona eren barış sürecine daha önce de destek vermiş bir lider olarak, bu kez sürecin halkın, parlamentonun ve siyasi partilerin devlete verdiği destek sayesinde ‘daha organize bir şekilde’ yürütüldüğünü söyledi.

Kürt lider, Türkiye’de barış kapısının açılmasına katkıları nedeniyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, TBMM’ye ve Türk halkına teşekkür ederken, süreç kapsamında attığı olumlu adımlar nedeniyle Öcalan’a da teşekkür etti. Barzani, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) sürece ‘tüm gücüyle destek vereceğini’ vurguladı.


Washington, İsrail ile Suriye arasındaki gerginliği yatıştırmak için müdahale etti: ABD temsilciler gönderebilir

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa'ar (sağda) ve Danimarka Dışişleri Bakanı Lars Løkke Rasmussen (solda) dün Kudüs'te bir araya geldiler (EPA)
İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa'ar (sağda) ve Danimarka Dışişleri Bakanı Lars Løkke Rasmussen (solda) dün Kudüs'te bir araya geldiler (EPA)
TT

Washington, İsrail ile Suriye arasındaki gerginliği yatıştırmak için müdahale etti: ABD temsilciler gönderebilir

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa'ar (sağda) ve Danimarka Dışişleri Bakanı Lars Løkke Rasmussen (solda) dün Kudüs'te bir araya geldiler (EPA)
İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa'ar (sağda) ve Danimarka Dışişleri Bakanı Lars Løkke Rasmussen (solda) dün Kudüs'te bir araya geldiler (EPA)

İsrail Yayın Kurumu KAN, ABD'nin Şam kırsalındaki Beyt Cin köyünde meydana gelen son olayın ardından İsrail ile Suriye arasındaki gerilimi azaltmak için çaba gösterdiğini ve Tel Aviv'e durumu yatıştırması yönünde bir mesaj ilettiğini bildirdi. Washington, bölgesel istikrarı desteklemek için önümüzdeki hafta aralarında Morgan Ortagus’un da olduğu temsilcilerini göndermeyi düşünüyor.

h
Suriye sivil savunma personeli, Suriye'nin güneyindeki Beyt Cin köyünde İsrail hava saldırısı sırasında yıkılan bir evi incelerken (AP)

KAN'a göre mektup, İsrail ordusu tarafından Suriye'nin güneyindeki Beyt Cin köyünde İslamcı bir grubun üyelerinin tutuklanmasına ilişkin bilgi sahibi olan bölgedeki ülkelerden birindeki bir kaynak tarafından açıklandı. Aktarılan bilgilere göre tutuklular soruşturma sırasında Hamas, İran ve Hizbullah ile bağlantıları olduğunu ve söz konusu taraflardan silahlandırılmaları ve İsrail'e karşı eylemlerde bulunmaları amacıyla finansman aldıklarını itiraf ettiler.

Lübnan merkezli İslamcı grup, tutuklamaların açıklanmasının ardından Suriye topraklarında faaliyetleri olduğu iddialarını ise reddetti.

r
İsrail'in saldırı düzenlediği Suriye'nin Beyt Cin köyündeki bir sokakta yanmış bir askeri araç (AFP)

İsrail televizyonu Kanal 12, perşembe gecesi ve cuma sabahı Suriye topraklarında gerçekleştirilen İsrail operasyonunun, İslamcı gruba askeri takviye sağlamayı engellemeyi amaçladığını bildirdi. İsrail ordusundan kaynaklara göre operasyonun amacı, grubun İsrail topraklarına fırlatılmaya hazır füzeler elde etmesini önlemekti.

Kanal 12, İslamcı grubun Sünni bir örgüt olduğunu, ancak Hizbullah ile iş birliği yaptığını belirtti. Kanal 12’ye göre İsrail, bu grubu artık görmezden gelemeyeceğine karar verdi.

dfrg
55. Paraşütçü Tugayı’ndan yedek askerler Suriye'nin güneyinde konuşlandırıldı, 21 Kasım 2025 (İsrail Savunma Kuvvetleri)

Kanal 12’nin haberine göre son aylarda, çeşitli örgütler tarafından Suriye Golan Tepeleri'nde tampon bölgedeki IDF güçlerini veya İsrail yerleşimlerini tehdit edebilecek altyapı kurma girişimleri arttı. İsrail ordusu da bu yüzden Suriye'nin iç kesimlerinde aktif olarak faaliyet gösteriyor ve aynı bölgede birkaç kez daha aktif olacağı tahmin ediliyor.

Terör örgütlerinin güçlerini artırma girişimlerine yanıt olarak İsrail'in çeşitli ülkeler aracılığıyla Suriye rejimine, bu gelişmelere göz yummaya devam edemeyeceğini belirten mesajlar gönderdiğini de sözlerine ekledi. İsrail, Suriye’nin kararlı adımlar atmasını bekliyor, aksi takdirde İsrail, Suriye’nin Golan Tepeleri'ndeki operasyonlarını yoğunlaştıracak.

Suriye'den gözaltına alınanların İsrail'e karşı terör eylemi planları yaptıklarını ve soruşturma için İsrail'e nakledildiklerini bildiren Kanal 12’ye göre bunlar arasında biri patlayıcı cihazlar yerleştirmiş ve yüksek bir yerden ordu güçlerine ateş açmış olan iki kardeş de bulunuyor. Bilgi, Yedioth Ahronoth gazetesi tarafından da doğrulandı.

Gazete, İsrail'in olayın ardından Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara rejimine ciddi mesajlar gönderdiğini ve misilleme hazırlıklarına başladığını yazdı. Güvenlik kaynakları, Şara'ya bağlı güvenlik unsurlarının olayda herhangi bir rol oynadığının henüz tespit etmediklerini belirtti.

drfgt
Suriye'nin güneyindeki Beyt Cin köyünde İsrail ordusunun operasyon düzenlediği bölgede toplanan Suriyeliler (AFP)

Kaynaklar, bu ciddi olayın İsrail'in düşman unsurların kendi çevresinde yerleşmesine izin vermemesi gerektiğini gösterdiğini ve Suriye'nin istikrarsız bir ülke olması nedeniyle şu anda herhangi bir anlaşmaya varılamayacağını vurguladı.

Kaynaklar şunları ekledi:

“Her şeyden önce, bu olay, devlet olarak ele geçirdiğimiz topraklardan, özellikle Şeyh (Hermon) Dağı'ndan çekilmememiz gerektiğini gösteriyor.”

Kanal 12'nin ikinci bir haberinde, Şam hükümetine yakın bir kaynak, bunun münferit bir olay olduğunu doğruladı ve İslamcı unsurların İsrail'e karşı kaydedilen ilerlemeyi baltalamaya çalıştığı uyarısında bulundu.

Kanal 12 şunları aktardı:

“İsrail ile güvenlik anlaşması hazırlıkları sırasında Batı ülkeleriyle anlaşmazlığa düşmek Şeriat rejiminin çıkarına değildir. Burada Amerika'nın desteği var ve bu konuda ciddi çalışmalar yapılıyor. Güvenlik anlaşmasına varmak, herhangi bir gerginlikten çok daha önemli.”

Kanal 12’nin haberine göre gerginlik, Suriye'nin güneyinde hala direniş çizgisinin etkisi altında olan ve şiddeti kışkırtan unsurların varlığından kaynaklanıyor ve bu yüzden diğer olaylar gibi münferit olaylar meydana gelebilir.

y6tj
İsrail güçleri, Suriye'nin güneyindeki Kuneytra kırsalındaki Sayda beldesine ilerliyor (Arşiv - SANA)

İran'ı bu olaya karışmakla suçlayarak Kanal 12 haberinde “(İran) Anlaşmayı istemiyor ve bu nedenle onu sabote etmekle ilgileniyor. Belki de İranlılar ve diğer terörist unsurlar, İslamcı gruplarla birlikte bu işin içindedir” diye ekledi.

İslamcıların genel olarak birbirleriyle iş birliği yapmalarının sorun olduğu belirtilen haberde, İran, Hamas ve Hizbullah’ın Suriye ile İsrail arasında bir anlaşmaya varılmasını istemedikleri kaydedildi. Bu, Suriye hükümetine yakın bir kaynak tarafından da doğrulandı.

Kaynağa göre bazen sahadaki durum buna izin veriyor. Bu bölgede gerçek bir devlet yok, daha çok bir kaos durumu var ve bu nedenle her şey mümkün.

Hükümet Suriye’nin güneyine girerse, sınırlı imkanlarına rağmen durumu kontrol altına alabileceğini söyleyen kaynak, “Bugün, yeni yönetim, tüm dünya ülkeleriyle ilişkiler kurmayı ve yatırım yapmayı amaçlayan ekonomik ve ticari bir yaklaşım benimsedi. İslamcıların kendi iktidarına tehdit oluşturduğunun farkında. Bu yüzden Suriye'deki tüm radikal unsurlar kısıtlanıyor ve bunlarla mücadele ediliyor” dedi.