BM: İsrail'in, Gazze'nin bazı bölgelerini "güvenli" ilan etmesi insani açıdan geçerli değil

Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) Sözcüsü Jens Laerke, Gazze'de hiçbir yerin güvenli olmadığını ve İsrail'in, Gazze'nin bazı bölgelerini "güvenli" olarak ilan etmesinin insani açıdan geçerli olduğunu düşünmediklerini bildirdi

(AA)
(AA)
TT

BM: İsrail'in, Gazze'nin bazı bölgelerini "güvenli" ilan etmesi insani açıdan geçerli değil

(AA)
(AA)

Laerke, BM Cenevre Ofisi'nin haftalık basın toplantısının ardından AA'nın, "İsrail ordusu, işgal altında tuttuğu Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Filistinli sivilleri güneye göç etmeye zorluyor. Ancak İsrail ordusu 'güvenli bölge' olarak ilan ettiği Gazze'nin güneyine saldırılar düzenliyor. İsrail'in sivilleri yönlendirdiği Gazze'nin güneyini vurması bir katliam değil midir?" sorusunu yanıtladı.

Gazze'de hiçbir yerin güvenli olmadığını vurgulayan Laerke, bu beyanların (İsrail'in bazı yerleri güvenli bölge olarak ilan etmesi) insani açıdan geçerli olduğunu düşünmediklerini belirtti.

Laerke, "İnsanlardan savaş bölgesinin bir yerinden başka bir bölgesine gitmelerini istemek son derece sorunludur. Özellikle hareket ettikleri yol ve vardıkları yer de güvenli olmadığı için. Bu da uluslararası insancıl hukukla ilgili endişeleri artırıyor. Eğer sivil bir halkın bir yerden hareket etmesini istiyorsanız, bir yere saldırmadan önce orası için daha önce verilen uyarının geçerli olması gerekiyor. Yani insanlara yeterince zaman tanınması gerekiyor. (Filistinlilerin) Gerçekten hareket edebilmeleri için gidecekleri güvenli bir yere ihtiyaçları var ama durum böyle değil. Bu da uluslararası hukuk açısından ciddi endişelere yol açıyor." dedi.

"İsrail'in 'güvenli bölge olarak' ilan ettiği bir yeri bombalamasını nasıl yorumluyorsunuz?" sorusunu da yanıtlayan Laerke, "Gazze Şeridi'ndeki bombalamalar, halk üzerinde 'topluca ıstırap' diye adlandırdığım etkiye neden oluyor. 'Toplu cezalandırma' konusunda uluslararası hukuku gündeme getiren BM İnsan Hakları Ofisi'nden meslektaşlarımızı ve diğer meslektaşlarımızı biliyoruz. İsrail hükümetinin niyetinin ne olduğunu söyleyemem ve bunu bilmiyorum. Söyleyebileceğim tek şey (Gazze'de) tüm nüfusun toplu ızdırap çekmekte olduğudur." diye konuştu.

Laerke, her gün sivillerin de dahil olduğu çok sayıda insanın öldürüldüğüne tanık olduklarının altını çizerek, "Bu son derece kaygı vericidir. Bu siviller arasında endişe verici sayıda çocuk da bulunuyor. Bu durum, İsrail Savunma Kuvvetleri'nin yürüttüğü savaşın, uluslararası insancıl hukuka uygun olup olmadığıyla ilgili uluslararası hukukta başka bir sorunu gündeme getiriyor." ifadelerini kullandı.



Çin-Rusya işbirliğinin güçlenmesi, ABD'yi endişelendiriyor

Çin lideri Şi Cinping, mayısta Putin'i Pekin'de ağırlamıştı (Reuters)
Çin lideri Şi Cinping, mayısta Putin'i Pekin'de ağırlamıştı (Reuters)
TT

Çin-Rusya işbirliğinin güçlenmesi, ABD'yi endişelendiriyor

Çin lideri Şi Cinping, mayısta Putin'i Pekin'de ağırlamıştı (Reuters)
Çin lideri Şi Cinping, mayısta Putin'i Pekin'de ağırlamıştı (Reuters)

Çin ve Rusya'nın ortak askeri tatbikatları artırması ABD'yi endişelendiriyor.

Amerikan medya kuruluşu CNN'in analizinde, Pekin ve Kremlin'in geçen hafta düzenlediği geniş kapsamlı Okyanus-2024 tatbikatı, "ABD'ye yönelik bir gövde gösterisi" diye niteleniyor. 

Pasifik ve Arktik okyanusları başta olmak üzere Akdeniz, Hazar ve Baltık sularında gerçekleştirilen ve pazartesi günü sonlanan 7 günlük tatbikata 90 binden fazla asker, 500'den fazla savaş gemisi ve denizaltının yanı sıra en az 120 helikopter ve jet katıldı. 

Rusya lideri Vladimir Putin, bunun son 30 yıldır düzenlenen en büyük tatbikat olduğunu belirterek şunları söyledi:

Dost ülkelerimizle işbirliğimizi güçlendirmeye özel önem atfediyoruz. Bu, dünya genelinde jeopolitik gerilimin arttığı günümüzde özellikle önemlidir.

Alaska açıklarında temmuzda düzenlenen tatbikatta da Rus ve Çin ordularına ait bombardıman jetleri ilk kez birlikte uçuş yaparken görüntülendi. Diğer yandan Rusya'nın Alaska civarında son dönemde artan faaliyetlerinden rahatsız olan Amerikan ordusu, dün bölgeye asker sevk etti.

Washington merkezli düşünce kuruluşu Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi'nin verilerine göre 2014-2023'te iki ülke orduları her yıl en az 4, en fazla 10 ortak askeri tatbikat ya da devriye gerçekleştirdi. 

Analizde, son dönemde Rusya ve Çin arasında artan askeri işbirliğinin Washington'da tedirginlik yarattığına dikkat çekilerek şu ifadelere yer veriliyor:

Ortak tatbikatlar, nükleer silaha sahip iki gücün gelecekte olasi bir çatışmada birlikte harekete edip etmeyeceğine dair soruları gündeme getiriyor.

Putin, ABD'nin Ukrayna cephesinde saldırganlığını artırması durumunda birçok kez nükleer silah kullanma tehdidinde bulunmuştu. 

Sidney'deki Yeni Güney Galler Üniversitesi'nden Alexander Korolev, Rusya-Çin işbirliğine dair şu yorumları paylaşıyor: 

NATO müttefikleri kadar etkili biçimde birlikte çalışacak seviyede değiller fakat stratejik ortaklıklarını ve uyumluluklarını geliştirip pekiştiriyorlar.

Analize göre Putin, NATO'nun genişlemesini engellemeyi hedeflerken, Çin lideri Şi Cinping de Tayvan'ın kontrolünü ve Güney Çin Denizi'nin hakimiyetini ele geçirmek istiyor. 

Diğer yandan bazı analistlerse Rusya ve Çin arasındaki işbirliğinin henüz net bir hedefi takip etmediğini savunuyor. ABD merkezli araştırma kuruluşu CNA'den Elizabeth Wishnick, şu değerlendirmeleri paylaşıyor: 

Örneğin Tayvan'a yönelik bir Çin saldırısını destekleyen Rus uçakları görecek miyiz ya da Filipinler'le bir çatışmada Rus gemileri Çin donanmasını destekleyecek mi? Pek zannetmiyorum. Sırf daha fazla askeri tatbikat yaptıkları için birbirleriyle uyum içinde hareket ettiklerini varsayamayız.

Independent Türkçe, CNN, CBS News, Moscow Times