İsrail, kabineden "bilgi sızmalarını" engellemek için bakanları yalan makinesiyle test etme hazırlığında

İsrail'in kabine toplantılarından "bilgi sızmalarını" engellemek amacıyla bakanların yalan makinesi ile test edilmesi için yasa tasarısı hazırlığında olduğu belirtildi

(AA)
(AA)
TT

İsrail, kabineden "bilgi sızmalarını" engellemek için bakanları yalan makinesiyle test etme hazırlığında

(AA)
(AA)

İsrail devlet televizyonu KAN'ın haberinde, İsrail Başbakanlık Ofisinin, kabine toplantılarında tartışılan güvenlik konularının dışarıya sızmasının engellenmesi amacıyla bakanların yalan makinesi ile testten geçirilmesi için bir yasa tasarısı planladığı kaydedildi.

Başbakanlığın üzerinde çalıştığı yasa tasarısı gereğince, kabine toplantılarında görüşülen "güvenlik konularının" dışarıya sızmasının engellenmesi için oturumlara katılanların yalan makinesine bağlanarak doğruyu söyleyip söylemediklerinin tespit edilmesi öngörülüyor.

Başbakan Binyamin Netanyahu'nun yalan makinesi testinden İsrail İç İstihbarat Teşkilatı Şin-Bet'in (Şabak) sorumlu olması yönünde talimat verdiği, ancak Şin Bet'in bu konudaki çekincesini ilettiği kaydedildi.

Şin Bet üyelerinin, kabine toplantılarından sızmalara mani olmak için tedbirlerin alınması gerektiğine inandığı ancak yasa tasarısı konusunda çekincelerinin olduğu ve bu konuda Ulusal Güvenlik Kurulu ile toplantı yapılmasını istediği belirtildi.

Hazırlanacak yasa tasarısına göre, hükümetin hukuk danışmanı, güvenlik teşkilatları başkanları ve yetkililer dahil kabine toplantılarına katılan herkesin bu testten geçmesinin isteneceği kaydedildi.

Bazı kaynaklarda Netanyahu'nun vücudundaki kalp pili nedeniyle bu testten muaf tutulmasının beklendiği ifade ediliyor.



ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
TT

ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Lübnan'da kendi ifadesiyle ‘Başkan Trump'ın sabrına bağlı’ sınırlı bir zaman dilimi olduğunu vurguladı.

Barrack, New York'ta düzenlediği ve Şarku’l Avsat'ın da davet edildiği basın toplantısında şunları söyledi: “Trump sabrıyla tanınsa da bu sabır sınırsız değil. Lübnan'ı çok seviyor ve belki de Dwight Eisenhower'dan bu yana hiçbir ABD başkanı bu sevgiyi göstermemiştir. Bu ülkeye yönelik samimi takdirlerini ifade etti. Ancak Lübnanlılar harekete geçmeli. Bu fırsatı değerlendirmek zorundalar. Aramızda bir etkileşim var, bu nedenle zaman zaman biraz hayal kırıklığına uğrasam da iyimserim.”

Hizbullah'ın silahları konusunda Barrack, kabine içinde ve üç başkan (Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Meclis Başkanı) arasında bir uzlaşmaya varılırsa ve Hizbullah ağır silahlarını yavaş yavaş bırakmayı kabul ederse bunun bir başlangıç olacağını söyledi. Barrack sözlerini şöyle sürdürdü: “Lübnan'da herkes hafif silahlar taşıyor ama burada söz konusu olan İsrail'i etkileyebilecek silahlar. Bu desteklenmesi gereken bir süreç ve Lübnan ordusunun silah toplama işini yapabilmesi için güçlendirilmesi gerekiyor. Sorun şu ki orduya bir süredir ödeme yapılmıyor ve bu da engellerden biri. Tüm bu unsurların aynı anda gerçekleşmesi gerekiyor. Lübnanlılar arasında büyük saygı gören Lübnan ordusunun silahların nasıl iade edileceği ve bir iç savaşa yol açmadan nasıl toplanacağı konusunda Hizbullah ile yumuşak bir müzakere yürütmesi için güçlendirilmesi lazım. Çünkü bu silahlar yeraltı garajlarında, mahzenlerde ve evlerin altında saklanıyor.”

Barrack, Lübnan hükümetinin Hizbullah'ın silahlarıyla ilgili olarak gecikmesinin sebebinin iç savaş korkusu olduğuna inanıyor.

ABD elçisi, Suriye ile İsrail arasındaki herhangi bir normalleşmenin doğal olarak Lübnan, İsrail, Irak ve nihayetinde İsrail arasında da normalleşmeyi gerektireceğini belirtti. Barrack, “Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, İsrail'in düşman olmadığını ve mevcut sorunlara çözüm bulmak için İsrail'le görüşmeye ve müzakereye açık olduğunu söylerken tutumunda netti. Bu süreç diğer komşu ülkelerde olduğu gibi kademeli adımlarla başlayacak” ifadelerini kullandı.

Barrack, “Başkan Trump'ın İran'ın bombalanmasına verdiği destek gibi attığı cesur adımlar kısa vadeli de olsa bir fırsatı temsil ediyor. Çünkü İran, Hamas, Hizbullah ve Husiler şu anda geçici bir geri çekilme durumunda. Geri kalan ülkelerin kendilerini yeniden tanımlama şansı var” dedi ve kararın kendilerine bağlı olduğunu vurguladı. Barrack, “Bu adımların zaten atılmakta olduğuna ve herkesin bu yönde ilerlemek için sorumlulukla hareket ettiğine inanıyorum” diyerek sözlerini noktaladı.