Rusya ve müttefikleri krizlere karşı ‘ortak eylem’ yolunu güçlendiriyor

Zirvede konuşan Belarus Cumhurbaşkanı, “Bölgenin güvenliğini yalnızca güçlü (nükleer) silahlar garanti eder” dedi.

Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü’ne üye ülkelerin liderleri dün Minsk’te yaptıkları zirvede (AFP)
Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü’ne üye ülkelerin liderleri dün Minsk’te yaptıkları zirvede (AFP)
TT

Rusya ve müttefikleri krizlere karşı ‘ortak eylem’ yolunu güçlendiriyor

Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü’ne üye ülkelerin liderleri dün Minsk’te yaptıkları zirvede (AFP)
Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü’ne üye ülkelerin liderleri dün Minsk’te yaptıkları zirvede (AFP)

Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü’ne (KGAÖ) üye olan Rusya, Belarus, Ermenistan, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan liderleri, dün Belarus’un başkenti Minsk’te düzenlenen zirvede sonuç bildirgesini kabul etti.

Söz konusu bildirge, krizlerle yüzleşmek ile üye ülkeler arasında askeri ve güvenlik işbirliğini geliştirmek için ortak eylem mekanizmalarının belirlenmesine odaklandı.

Ermenistan toplantıyı boykot etse de Kremlin, Erivan’ın bölgesel ortaklarla işbirliğini sürdürmesi yönündeki umudunu bildirdi.

Beş liderin imzaladığı kararlar, NATO’nun sınırlara yakın genişlemesinin oluşturduğu tehditlerin artması karşısında, Moskova ve Minsk’e destek sinyali taşıyan bir mesajla, ‘krizlere hızlı müdahale sisteminin geliştirilmesine yönelik tedbirlere’ odaklandı.

Liderler, işbirliği yapısını ve hızlı eylem mekanizmalarını organize edecek bir sistem üzerinde mutabakata vardı.

Zirveye ev sahipliği yapan Belarus Devlet Başkanı Alexander Lukaşenko, Moskova ve Minsk’in Batı ile yürüttüğü mevcut çatışma koşullarında atılan adımların örgütün uyumu ve ortak çalışmasını güçlendireceğinden emin görünüyordu.

Lukaşenko, yaptığı kapanış konuşmasında, Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü’nün silah ve askeri bileşenlerin konuşlandırılması konusunda atabileceği yeni adımların ipuçlarını verdi.

Rusya, daha önce komşu ülke Belarus’a taktik nükleer silahlar konuşlandırdığını açıklamıştı.

Konuşmasında buna değinen Lukaşenko, “Rus taktik nükleer silahlarının ülkemizde, topraklarımızda konuşlandırılmasına ilişkin şikayetler tamamen saçmadır. Kimseyi tehdit etmediğimizi 100. kez tekrarlıyorum. Günümüzde ancak güçlü (nükleer) silahların varlığı bölgenin güvenliğini garanti altına alıyor ve uluslararası alanda söz hakkı veriyor” dedi.

Belarus Devlet Başkanı ayrıca, “Uzun zamandır NATO’nun sözde savunma tatbikatlarını gözlemliyoruz. Nükleer silahlar 1996 yılında Belarus’tan çekildiğinden beri, gelişmeler kolektif güvenliğimize hizmet etmeyen bir yöne gitti ve NATO’nun doğuya doğru genişlemesini izledik” ifadelerini kullandı.



Dalay Lama: 130 yaşımı görmek istiyorum

14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)
14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)
TT

Dalay Lama: 130 yaşımı görmek istiyorum

14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)
14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)

Tibet Budizmi'nin ruhani lideri 14. Dalay Lama Tenzin Gyatso cumartesi günü sürgündeki binlerce Tibetli'yle buluştu. 

Dünyanın dört bir köşesinden gelen takipçileri, 14. Dalay Lama'nın onlarca senedir yaşadığı Dharamshala yakınlarındaki büyük tapınakta bir tören düzenledi.  

6 Temmuz'da 90 yaşına girecek 14. Dalay Lama'nın çok uzun bir yaşam sürmesi için duacı oldular. 

Tenzin Gyatso törende yaptığı ve eş zamanlı olarak farklı dillere çevrilen konuşmasında Budistlerin ruhani koruyucularından birine işaret ederek şu ifadeleri kullandı:

Şu ana kadar elimden gelenin en iyisini yaptım. Avalokiteśvara'nın da desteğiyle 30-40 yıl daha yaşayıp duyarlı varlıklara ve Budizm öğretilerine hizmetimi sürdürmeyi umut ediyorum.

14. Dalay Lama, aralıkta Reuters'a yaptığı açıklamada 110 yaşına kadar yaşayacağını öngörmüştü. 

Tenzin Gyatso, ölümünden sonra Tibet'teki Budizm geleneğinin süreceğini belirterek, bu unvanı taşıyan son kişi olmayacağını önceki günlerde söylemişti.

Ruhani lider, 1587'de oluşturulan Dalay Lama unvanının yeni bir reenkarnasyonla süreceğini ifade etmişti.

Halefinin belirlenmesinde tek yetkinin kendi kurduğu Gaden Phodrang Vakfı'na ait olacağını söyleyen Tenzin Gyatso, 15. Dalay Lama'nın Çin sınırları dışında "özgür dünyada" doğacağını da yinelemişti. 

Gyatso'nun "Çin dahil herhangi bir ülke tarafından siyasi amaçlarla seçilen bir adayın tanınmaması gerektiğini" vurgulamasına Pekin'den tepki gelmişti. 

Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mao Ning, yeni Dalay Lama'nın Pekin yönetimi tarafından onaylanması gerekeceğini savunmuştu.

Tibet Budizmi'ne göre Dalay Lama, reenkarne olacağı bedeni kendisi seçebiliyor. 

Tenzin Gyatso, 1940'ta Dalay Lama’nın 14. reenkarnasyonu olarak Tibet Budizmi'nin ruhani liderliğini yapmaya başlamıştı.

Gyatso, Çin birliklerinin Tibet'in başkenti Lhasa'da 1959'da patlak veren bağımsızlık yanlısı ayaklanmayı bastırmasının ardından bölgeyi terk etmiş ve Hindistan'ın kuzeyindeki Dharamshala kentine yerleşmişti. Burada sürgündeki Tibet meclisi ve hükümetini kurmuştu.

Himalaya Dağları'nın kuzeyinde yer alan 2,5 milyon kilometre genişliğindeki Tibet Platosu, deniz seviyesinden ortalama 4 bin 380 metre yüksekliğiyle "dünyanın çatısı" diye biliniyor.

Tarih boyunca yarı göçebe Tibet halkının yurdu olan bölge, 1951'de imzalanan 17 Nokta Anlaşması'yla Çin'in egemenliğine girmişti. Pekin yönetimi, bunu "Tibet'in barışçıl özgürleşmesi" diye adlandırmıştı.

Independent Türkçe, AFP, Reuters