Podemos lideri Belarra "İsrail'e tepkisiz kaldığı" için İspanya Başbakanı Sanchez ve AB'yi eleştirdi

Podemos lideri Belarra, "İnsanlar yoruldu, Filistin halkına karşı soykırım uygulanırken Avrupa Birliği'nin hiçbir şey yapmamasından bıktılar ve Brüksel'de atılacak somut adımlara ihtiyacımız var" dedi

İone Belarra (AA)
İone Belarra (AA)
TT

Podemos lideri Belarra "İsrail'e tepkisiz kaldığı" için İspanya Başbakanı Sanchez ve AB'yi eleştirdi

İone Belarra (AA)
İone Belarra (AA)

İspanya'da aşırı sol görüşlü Podemos partisinin lideri ve eski Sosyal Haklar ve 2030 Ajandası Bakanı İone Belarra, İsrail'e karşı yeterli tepkiyi gösteremediği gerekçesiyle İspanya Başbakanı Pedro Sanchez ve Avrupa Birliği'ni (AB) eleştirdi.

Belarra, Belçika Başbakanı Alexander de Croo ile dün Kudüs'te İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ve Başbakan Binyamin Netanyahu ile görüşen İspanya Başbakanı Pedro Sanchez'in bu ziyaretinden, Podemos olarak "büyük endişe duyduklarını" söyledi.

Basına açıklama yapan Belarra, "Bu ziyaret, Uluslararası Ceza Mahkemesinde yargılanması gereken savaş suçlusu Netanyahu'yu aklamaya yarayabilir." dedi.

Bella, "İspanya Başbakanı Sanchez'in esas gitmesi gereken yerin, kararların alındığı Brüksel olduğunu" savunarak "Gerçek, kalıcı bir ateşkesin sağlanması için Netanyahu'ya baskının yapılması gereken yer Brüksel'dir. Bizim ve İsrail'in planlı soykırımını gören dünyanın çoğunluğunun istediğinin bu olduğuna inanıyoruz. Aynı Putin'e olduğu gibi Netanyahu ve ekibine karşı da örnek olacak, ekonomik yaptırımların, silah ambargosunun uygulanacağı yer Brüksel'dir." diye konuştu.

AB'nin geçici veya daimi olarak İsrail ile diplomatik ilişkileri kesmesi gerektiğini vurgulayan Podemos lideri, "İnsanlar yoruldu, Filistin halkına karşı soykırım uygulanırken Avrupa Birliği'nin hiçbir şey yapmamasından bıktılar ve Brüksel'de atılacak somut adımlara ihtiyacımız var." değerlendirmesinde bulundu.

İspanya'da 31 Mart 2021'den 21 Kasım 2023'e kadar Sosyal Haklar ve 2030 Ajandası Bakanı olan Belarra, yeni kurulan azınlık sol koalisyon hükümetinde bakanlık almamıştı.

Podemos, koalisyonun küçük ortağı Sumar ittifakının içinde olmalarına rağmen "İsrail karşıtı söylemlerinden dolayı Belarra'nın bakanlık alamadığını, Başbakan Sanchez'in hükümet içinde İsrail'e karşı bu kadar sert tepki verilmesini istemediğini" savunmuştu.



Trump'ın ticaret savaşı Çin ekonomisini zayıflatıyor mu?

Çin'in üretim sektörü özellikle otomasyon teknolojisiyle öne çıkıyor (Reuters)
Çin'in üretim sektörü özellikle otomasyon teknolojisiyle öne çıkıyor (Reuters)
TT

Trump'ın ticaret savaşı Çin ekonomisini zayıflatıyor mu?

Çin'in üretim sektörü özellikle otomasyon teknolojisiyle öne çıkıyor (Reuters)
Çin'in üretim sektörü özellikle otomasyon teknolojisiyle öne çıkıyor (Reuters)

ABD’nin başlattığı ticaret savaşında Çin, yurtiçi piyasayı hareketlendirmeye çalışıyor. 

Wall Street Journal’ın (WSJ) analizinde, Pekin’in iç tüketimi desteklemeyi ilk kez en önemli politika önceliği haline getirdiği yazılıyor. 

Haberde, eski beyaz eşya, araç ve elektroniklerin yeni ürünlerle takasına yönelik hükümet sübvansiyonlarının 300 milyar yuanı (yaklaşık 1,6 trilyon TL) bulduğu belirtiliyor. Bunun kısa vadede satışları artırdığı ifade ediliyor. 

Diğer yandan bu teşviklerin, uzun süredir ekonomik büyümeyi sağlayan imalat politikasını bir anda değiştirmesinin mümkün olmadığına dikkat çekiliyor. 

ABD Başkanı Donald Trump’ın gümrük vergileriyle başlattığı ticaret savaşının ardından Pekin’in ihracat kapasitesinin baskı altında kaldığı, Çin yönetiminin ekonomiyi tüketime ağırlık vererek yeniden dengelemeyi hedeflediği belirtiliyor. 

Pekin yönetimine bağlı düşünce kuruluşu Çin Ekonomik Reform Derneği'nin başkanı Peng Sen, yakın zamanda katıldığı bir forumda şu değerlendirmeleri paylaşmıştı:  

Geçmişte mali kaynaklarımız ağırlıklı olarak projelere yatırımı destekliyordu. Şimdiyse insana yatırıma geçmemiz gerekiyor.

New York Times’ın (NYT) analizinde de Washington’ın gümrük tarifelerinin, Çin'in ihracata dayalı ekonomisi için istihdam sorunu yaratabileceği yazılıyor.

Trump'ın 2 Nisan'da açıkladığı gümrük vergileriyle Washington-Pekin hattında yeni bir ticaret savaşı başlamıştı. ABD ve Çin arasındaki misilleme tarifeler sonucunda Washington, Pekin'e uyguladığı vergi oranını yüzde 145'e kadar çıkarmıştı. Çin de tarife oranını son olarak yüzde 125'e yükseltmişti.

Daha sonra taraflar arasında yapılan müzakerelerle ABD, Çin mallarına uyguladığı gümrük vergilerini yüzde 30'a, Çin de yüzde 10'a düşürme taahhüdü vermişti. 12 Mayıs'ta alınan kararın 90 gün içinde uygulanacağı bildirilmişti.

Fransa merkezli yatırım bankası Natixis’in Asya-Pasifik bölgesi başekonomisti Alicia Garcia-Herrero, Çin'in imalat sektöründe 100 milyon kişiye istihdam sağlayan işleri koruması gerekeceğini belirtiyor. 

NYT’ye konuşan ekonomist, Trump’ın gümrük tarifeleri mevcut yüzde 30 oranında kalırsa, Çin’den ABD’ye yapılan ihracatın yarı yarıya düşeceğini söylüyor. Bu da imalat sektöründe 6 milyona yakın istihdam kaybı yaşanacağı anlamına geliyor. Eğer ticaret savaşı ilk belirlenen tarifeler üzerinden devam ederse bu kayıp 9 milyona kadar çıkabilir. 

Independent Türkçe, New York Times, Wall Street Journal