Barselona Belediyesi, İsrail ile ilişkileri kesme kararı aldı

Barselona şehrinin simgelerinden La Sagrada Familia (Reuters)
Barselona şehrinin simgelerinden La Sagrada Familia (Reuters)
TT

Barselona Belediyesi, İsrail ile ilişkileri kesme kararı aldı

Barselona şehrinin simgelerinden La Sagrada Familia (Reuters)
Barselona şehrinin simgelerinden La Sagrada Familia (Reuters)

İspanya'nın Barselona Belediyesi, Gazze Şeridi'nde kalıcı bir ateşkese ulaşılana ve Birleşmiş Milletler (BM) kararları ile Filistin halkının temel hakları garanti edilene kadar İsrail ile kurumsal ilişkileri askıya aldığını duyurdu.

Barselona Belediye Meclisi, Barcelona en Comu partisinin girişimi ve Katalonya Sosyalist İşçi Partisi (PSC) ile Katalonya Cumhuriyetçi Solu (ERC) partilerinin desteğiyle belediye bünyesinde alınan kararla İsrail ile ilişkilerini kesti.

Karar metninde, Gazze Şeridi'nde kalıcı bir ateşkese ulaşılana, Batı Şeria'da sivil halka uygulanan şiddet son bulana, BM kararları ile Filistin halkının temel hakları garanti edilene ve Hamas'ın esir tuttuğu İsrailliler serbest bırakılana kadar İsrail ile kurumsal ilişkilerin askıya alındığı bildirildi.

Barselona Belediyesinin aldığı kararda ayrıca, "Gazze Şeridi'ndeki sivil halkın, gıda, su, yakıt, ilaç, sağlık malzemesi gibi ihtiyaçlarını garanti edecek insani yardımların ulaştırılması, uluslararası insan haklarına aykırı olabilecek her türlü ekonomik ve finansman işlemlerinin durdurulması, Filistin topraklarındaki kolonileşme ve işgalin sona erdirilmesi, kalıcı ve adil barış getirilmesi" talep edildi.

"Bu bir savaş değil, soykırım"

Belediye Meclisi'nde yapılan oturumda konuşan Barcelona en Comu lideri Ada Colau, "Bu bir savaş değil, soykırım. Başbakan Pedro Sanchez'in de dediği gibi tahammül edilemez bir durum. Ve eğer tahammül edilemeyecek bir haldeyse eyleme geçmek zorundayız. Dünyanın en güçlü ordularından birinin bombardımanlarıyla Gazze'de her 10 dakikada bir çocuk öldürülüyor." dedi.

Colau'nun Barselona Belediye Başkanı olduğu dönemde, geçtiğimiz şubatta alınan kararda, İsrail'in Filistin'e karşı sistemsel ayrımcılık (apartheid) uyguladığı, uluslararası hukuk ve insan haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle, 1998'de Tel Aviv ile yapılan kardeş şehir protokolü askıya alınmıştı.

Ancak 28 Mayıs'ta yapılan yerel seçimlerin ardından belediye başkanı seçilen Jaume Colboni'nin (PSC'den) inisiyatifiyle bu karar iptal edilmişti.



Amerikalı, psikiyatri hastanesinden taburcu edildikten sonra Rusya'dan ayrıldı

Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)
Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)
TT

Amerikalı, psikiyatri hastanesinden taburcu edildikten sonra Rusya'dan ayrıldı

Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)
Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)

Amerikan vatandaşı Joseph Tater, yaklaşık bir yıl boyunca hapishanede ve psikiyatri hastanesinde tutulduktan sonra Rusya'dan ayrıldı.

46 yaşındaki Tater, ağustos ayında Moskova'da otel çalışanlarına kötü muamele ve ardından bir polis memuruna saldırı suçlamasıyla tutuklandı.

Nisan ayında mahkeme, Tater'in yargılanmaya uygun olmadığına karar verdi ve onu “tıbbi nitelikteki zorlayıcı tedbirler” yani zorunlu psikiyatrik tedaviye sevk etti.

Rus yetkililer, Tater'i kararın açıklanmasından önce bir gözaltı merkezinden psikiyatri koğuşuna nakletmişti. TASS'ın o zamanki haberine göre, bir sağlık heyeti Tater'in “gerginlik, dürtüsellik, hayali düşünceler ve davranışlar” sergilediğini belirtmişti.

Rus resmi haber ajansları, Tater'in eylül ayında yapılan duruşmada ABD vatandaşlığından vazgeçmek istediğini ve CIA'nın kendisini takip ettiğini söylediğini bildirmişti.

Şarku’l Avsat’ın Sputnik’ten aktardığına göre kolluk kuvvetleri, “yargı kararıyla psikiyatri hastanesinde tutulan ABD vatandaşı Tater'in Moskova'daki klinikten çıkmasına izin verildiğini ve Rusya topraklarını terk ettiğini” bildirdi.

Rusya, son yıllarda casusluk, Rus ordusunu eleştirmek, hırsızlık ve ailevi anlaşmazlıklar gibi çeşitli suçlamalarla çok sayıda ABD vatandaşını tutukladı. Bu durum, Washington'un Moskova'yı “rehine alma” ve bunları takas işlemlerinde kullanma niyetinde olduğu yönündeki suçlamalarına yol açtı.

ABD ve Rusya çifte vatandaşı olan Ksenia Karelina, nisan ayında, Ukrayna'yı destekleyen bir hayır kurumuna yaklaşık 50 dolar bağışladığı için 12 yıl hapis cezasına çarptırıldıktan sonra serbest bırakıldı.

Buna karşılık Washington, Rus-Alman vatandaşı Arthur Petrov'u serbest bıraktı. Petrov, ABD yapımı elektronik cihazları Rus ordusuyla iş yapan şirketlere yasadışı olarak ihraç etmekle suçlanıyordu.