Moskova Batı ile yüzleşmede ‘yeni bir gelişme’ ile mücadeleye hazırlanıyor

NATO ‘askeri Schengen’ ilan ediyor ve Ukrayna füze savunmasına 7 milyar dolar ayırıyor

ABD Deniz Piyadeleri önceki NATO manevralarına katıldığı sırada (AFP)
ABD Deniz Piyadeleri önceki NATO manevralarına katıldığı sırada (AFP)
TT

Moskova Batı ile yüzleşmede ‘yeni bir gelişme’ ile mücadeleye hazırlanıyor

ABD Deniz Piyadeleri önceki NATO manevralarına katıldığı sırada (AFP)
ABD Deniz Piyadeleri önceki NATO manevralarına katıldığı sırada (AFP)

Kremlin tarafından yapılan açıklamada Batı'yla kötüleşen çatışmanın boyutu ve kalitesinde olası bir artış konusunda uyarıda bulunuldu. NATO'nun "askeri Schengen bölgesi" olarak adlandırdığı bölgeyi kurma planlarına "uygun bir yanıt" verileceği ima edilerek, Rusya'nın hiçbir NATO kuvvetinin sınırlarına yaklaşmasına izin vermeyeceği vurgulandı.

Fotoğraf Altı:  Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov (Reuters)
Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov (Reuters)

Öte yandan Ukrayna, hava savunmasını geliştirmek için büyük bütçeler tahsis ettiğini açıkladı. Kiev'e sağlanan askeri yardımları durduran veya azaltan bazı Avrupa ülkelerine doğrudan yanıt olarak, füze sistemleri satın alma işlemlerini genişletmeyi planladığını duyurdu.

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov dün (Cuma), NATO'nun ‘Schengen bölgesi’ kapsamındaki askeri kuvvet ve teçhizat hareketliliğini genişletme planlarının, Rusya ile devam eden gerginliği tırmandıran ‘yeni bir gelişme’ olduğunu söyledi.

Fotoğraf Altı: NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Almanya Dışişleri Bakanı ile görüşürken (EPA)
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Almanya Dışişleri Bakanı ile görüşürken (EPA)

Peskov, Rusya sınırına yönelik herhangi bir yaklaşımın mutlaka uygun bir yanıtla karşılanacağını vurguladı. Kremlin Sözcüsü, NATO Müşterek Destek Etkinleştirme Komutanlığı Komutanı Korgeneral Alexander Sollfrank’ın, ittifak için ‘askeri Schengen’ olarak tanımladığı şeye duyulan ihtiyaç hakkındaki açıklamasına ilişkin ise “İttifak, geçtiğimiz aşamada ülkemizi potansiyel düşman olarak sınıflandırıyordu (...) gerçeğinden yola çıkarak, artık onu doğrudan ve açık bir düşman olarak görüyor. Bu, Avrupa'daki gerilimi kasıtlı olarak tırmandırmaktan başka bir şey değil” değerlendirmesinde bulundu. Bu adımın ‘yankıları ve sonuçları’ olacağı konusunda ise uyardı.

Peskov, bunun Batı İttifakının Rusya sınırındaki konuşlanmasını güçlendirmek ve Rusya'ya dayatmaya çalıştığı askeri kordonu sıkılaştırmak için attığı adımlardan biri olduğunu vurguladı.

Kremlin Sözcüsü, "İttifak, askeri altyapısını sürekli olarak Rusya sınırına doğru kaydırıyor ve bu doğal olarak endişelerimizi artırıyor ve güvenliğimizi sağlamak için misilleme tedbirlerinin alınması da dahil olmak üzere spesifik ve net adımlar atılmasına neden oluyor” dedi.

Sollfrank, NATO ülkeleri kuvvetlerinin NATO sınırları içinde serbestçe hareket etmesine olanak tanıyan ve kendi deyimiyle ‘askeri Schengen’in etkinleştirilmesi çağrısında bulundu. Ayrıca "NATO'nun kolektif savunma anlaşmasının beşinci maddesini etkinleştirmek gerekirse, olası bir askeri operasyonun sahnesini önceden hazırlamak önemlidir" ifadelerini kullandı.

Fotoğraf Altı:  Kiev'deki Ukrayna askerleri (AFP)
Kiev'deki Ukrayna askerleri (AFP)

Öte yandan Slovakya Başbakanı Robert Fico'nun, ülkesinin Ukrayna'ya herhangi bir askeri yardım sağlamayacağına dair teyidi, Avrupa'nın Ukrayna'yı silahlandırma konusundaki görüş farklılığının arttığını gösteren yeni bir işaret oldu. Daha önce Macaristan ve Sırbistan, Kiev'e herhangi bir askeri destekte bulunmayacaklarını açıklamıştı. Ukrayna'nın Avrupa'daki müttefiki olan Polonya ise gıda ihracatı konusunda Kiev ile yaşanan anlaşmazlık nedeniyle yardımları durdurmakla tehdit etti.

Hollanda, son seçimlerde Rusya yanlısı aşırı sağcı akımın kazanmasının ardından, doğrudan askeri destek koalisyonundan çekilmeye hazırlanan ülkeler arasına katıldı. Fico, dün yaptığı açıklamada, "Ülkemiz Ukrayna'nın bağımsızlığını destekliyor, ancak ona silah sağlamayacak ve Rusya ile müzakerelere çağrıda bulunuyor" dedi.

Çekya Senato Başkanı Milos Vystrcil dün Prag'da Fico ile yaptığı görüşmenin ardından, Fico'nun kendisini Slovakya'nın Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü ve bağımsızlığını destekleme konusundaki kararlılığı hakkında bilgilendirdiğini söyledi. Ancak aynı zamanda ‘Slovakya'nın şu anda Ukrayna'ya silah sağlamayacağını’ vurguladığını ve acil barış görüşmeleri yapılması çağrısında bulunduğunu ifade etti.

Vystrcil, "Bu konudaki (Çek ve Slovak) pozisyonlarımızın çok farklı olduğu ortaya çıktı" dedi. Slovakya, Ukrayna ihtilafına ilişkin farklı bir pozisyon alsa da Çekya-Slovakya ilişkilerini genişletmeye devam etmeleri gerektiğine dikkat çekti.

Fotoğraf Altı:  Polonyalı sınır muhafızları Belarus sınırındaki çitlerde devriye geziyor (AP)
Polonyalı sınır muhafızları Belarus sınırındaki çitlerde devriye geziyor (AP)

Fico, Slovak hükümetinin başına seçilmesinin ardından ilk yurt dışı ziyareti için dün Prag'a gitti. Prag'da Çekya’daki mevkidaşı Petr Fiala ile görüşmeler yapması bekleniyor. Ayrıca Çekya Devlet Başkanı Petr Pavel ve Temsilciler Meclisi  Başkanı Pekarova Adamova tarafından da kabul edilecek. Fico ayrıca muhalefetteki ANO hareketinin lideri ve Eski Çekya Başbakanı Andrej Babis ile de görüşecek. Bu, Ukrayna'ya askeri yardımın azaltılması politikasına desteği harekete geçirmek ve siyasi bir süreç başlatma ihtiyacını vurgulamak için atılan ilk adım kabul ediliyor.

Fotoğraf Altı:  Jens Stoltenberg Oslo’da konuşurken (EPA)
Jens Stoltenberg Oslo’da konuşurken (EPA)

Öte yandan son dönemde Avrupa ülkelerinin askeri yardımlarını azaltma yönündeki tehditlerinin artması nedeniyle artan endişelerini dile getiren Ukrayna, Batılı silah modellerini almakla yetinmek yerine, Batılı ülkelerden sağlanan desteğin bir kısmını yerel askeri sanayii geliştirme ve sektörüne aktarma konusunda yeni bir aşamaya hazırlanıyor. Daha önce ABD ile drone endüstrisini ve bazı hava savunma sistemlerini geliştirmeye yönelik ortak programlar açıklamıştı. Bu dosya, Kiev'in yakın zamanda kendisini ziyaret eden Batılı yetkililerle Kiev'i destekleme konusunun Batılı başkentlerin temel öncelikleri arasında yer aldığını teyit etmek amacıyla yürüttüğü diyalogların bir parçasıydı.

NATO Genel Sekreteri Ukrayna Devlet Başkanını Brüksel'deki NATO karargahında karşıladı (EPA)
NATO Genel Sekreteri Ukrayna Devlet Başkanını Brüksel'deki NATO karargahında karşıladı (EPA)

Ukrayna Savunma Bakan Yardımcısı Yuri Dzhigir dün, Ukrayna hükümetinin hava savunma sektörünü desteklemek için ayrılan bütçenin boyutunu artırmayı planladığını duyurdu. Dzhigir’e göre hükümet gelecek yılın bütçesinden füze, askeri teçhizat ve mühimmat alımına yaklaşık 7 milyar dolar ayırmaya karar verdi. Önümüzdeki yıl Savunma Bakanlığı bütçesinden yaklaşık 5 milyar doların füze alımına ayrılacağını, 2,2 milyar doların ise geri kalan silah ve mühimmat için harcanacağını açıkladı.

Ukrayna Savunma Bakanlığı’nın Telegram hesabında yapılan açıklamaya göre Dzhigir, "2024 yılı savunma bütçesinin ana önceliklerinden biri füze silahları ve mühimmatıdır ve buna yaklaşık 5 milyar dolara tekabül eden 175 milyar Ukrayna Grivnası (UAH), geri kalan silahlara ise yaklaşık 80 milyar UAH (2,2 milyar dolar) tahsis edilecek. Bir sonraki öncelik, hasarlı askeri teçhizatın onarılması ve gerekli yedek parçaların satın alınması olacaktır” dedi.

Dzhigir daha önce yaptığı açıklamada, “Gelecek yıl Ukrayna Savunma Bakanlığı'nın bütçesinin yüzde 20'sinden fazlası silah ve mühimmat satın almaya, yüzde 70'i ise ordu için malzeme ve satın alma ödemelerine gidecek” ifadelerini kullanmıştı.

Ukrayna Maliye Bakanlığı 2024 bütçe taslağının, güvenlik ve silahlanma sektörlerine gayri safi yurt içi hasılanın yüzde 23'ü oranında yaklaşık 48 milyar dolar tahsis edilmesini içerdiğini açıkladı.



Dünya liderleri, Avustralya’daki Bondi sahili saldırısını kınadı

14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)
14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)
TT

Dünya liderleri, Avustralya’daki Bondi sahili saldırısını kınadı

14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)
14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)

Dünya liderleri, Pazar günü Sydney’in Bondi Sahili’nde düzenlenen Yahudi kutlamasına yönelik saldırıyı şiddetle kınadı. Saldırıda en az 12 kişi hayatını kaybetti, onlarca kişi yaralandı.

Avustralya Başbakanı Anthony Albanese, olayı “Avustralya’daki Yahudilere yönelik bir saldırı. Hanuka Bayramı’nın ilk günü, normalde sevinç ve inançla kutlanması gereken bir gün…” sözleriyle değerlendirdi ve polis ile güvenlik güçlerinin olaya karışanları tespit etmek için çalıştığını söyledi.

frgt
Avustralya Güvenlik İstihbarat Teşkilatı (ASIO) Güvenlik Genel Direktörü Mike Burgess, Sidney'deki Bondi Plajı saldırısının ardından 14 Aralık 2025'te Canberra'daki Parlamento Binası'nda düzenlenen basın toplantısında konuşuyor (EPA)

Avustralya muhalefet partisi Liberal Parti lideri Susan Lee, “Avustralyalılar bu akşam derin bir yas içinde. Şiddet ve nefret, toplumumuzun kalbini vurdu… Hepimizin bildiği ve sevdiği Bondi’de” ifadelerini kullandı.

frgt
Avustralya Federal Polisi'nde ulusal güvenlikten sorumlu geçici komiser yardımcısı Nigel Ryan (EPA)

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, “Bu dünyada antisemitizme yer yok. Kalplerimiz bu korkunç saldırının kurbanları, Yahudi toplumu ve Avustralya halkı ile birlikte” dedi.

Saldırıya ilişkin tepkilerini dile getiren dünya liderleri arasında İngiltere Başbakanı Keir Starmer, olayın “son derece üzücü haberler” olduğunu söyledi. Yeni Zelanda Başbakanı Christopher Luxon ise, Avustralya ve Yeni Zelanda’nın bir aile gibi olduğunu belirterek, Bondi’deki saldırının kurbanlarıyla dayanışma içinde olduklarını ifade etti.

sd
Avustralya polisi ve acil durum ekipleri, 14 Aralık 2025'te Bondi Plajı'ndaki silahlı saldırı olayının yaşandığı yere yakın bir bölgede çalışıyor (EPA)

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa’ar, saldırının “Yahudi topluluğuna yönelik antisemitizmin bir sonucu” olduğunu ifade etti. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, “Avustralya ve Yahudilerle dayanışma içindeyiz. Şiddet, nefret ve antisemitizme karşı birleşiyoruz” açıklamasında bulundu.

İspanya Dışişleri Bakanı José Manuel Albares, Norveç Başbakanı Jonas Gahr Støre ve İsveç Başbakanı Ulf Kristersson da benzer şekilde saldırıyı kınayarak, kurbanlar ve ailelerine başsağlığı dileklerini iletti.

ABD ve Kanada yetkilileri de saldırıyı terör eylemi olarak nitelendirerek, kurbanlara ve Avustralya halkına destek mesajı verdi. Almanya’daki Yahudi Derneği ise yaptığı açıklamada, “Derin bir şok içindeyiz. Antisemitizm öldürür” ifadelerini kullandı.

New South Wales Başbakanı Chris Minns, “Hanuka’nın ilk günü kutlanan bir bayram, ne yazık ki bu korkunç saldırı nedeniyle kabusa dönüştü. En az 12 kişi hayatını kaybetti, saldırganlardan biri de öldü” dedi.


Avustralya, silahlı saldırganı durduran Ahmed el Ahmed'i konuşuyor

Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)
Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)
TT

Avustralya, silahlı saldırganı durduran Ahmed el Ahmed'i konuşuyor

Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)
Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)

Bondi Plajı’nda düzenlenen Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında yaşanan ve en az 12 kişinin yaşamını yitirdiği saldırıya dair ortaya çıkan görüntülerde, bir sivilin saldırgana müdahale ederek silahını elinden aldığı görüldü. Söz konusu davranış, kamuoyunda geniş yankı uyandırırken, çok sayıda kişinin hayatının kurtarılmış olabileceği değerlendirildi.

Görüntülerde, otoparkta beyaz tişört giymiş bir kişinin, tüfek taşıyan koyu renkli tişörtlü saldırgana hızla yaklaştığı, arkasından saldırarak silahı ele geçirdiği ve ardından silahı saldırgana doğrulttuğu görülüyor. Saldırganın dengesini kaybederek geriye doğru çekildiği ve köprüye doğru yöneldiği, kahraman vatandaşın silahı daha sonra yere bıraktığı anlar videoda net şekilde yer alıyor.

Olay anına ait görüntüler kısa sürede sosyal medyada yayılırken, çok sayıda kullanıcı müdahalede bulunan kişinin cesaretini övdü ve bu davranışın birçok insanın hayatını kurtarmış olabileceğini dile getirdi. Avustralya merkezli News.com.au sitesi, kahraman olarak anılan kişinin Sidney’de yaşayan ve Sutherland’da bir manav işleten 43 yaşındaki Ahmed el-Ahmed olduğunu duyurdu.

İki çocuk babası olan Ahmed’in, bu müdahalesi sırasında iki kurşunla yaralandığı, kuzeninin 7News kanalına yaptığı açıklamayla doğrulandı. Duygusal görüntülerde, 43 yaşındaki manavın saldırganlardan birinin silahını zorla aldığı anlar dikkat çekti.

h
Viral videodan bir görüntü (ABC Avustralya Haber Ağı)

Reuters, güvenilir görüntüler üzerinden videonun doğruluğunu teyit etti. Ajans ayrıca, söz konusu görüntülerdeki saldırganların, daha sonra polis tarafından çevrelendiği doğrulanan kişilerle aynı kişiler olduğunu, kıyafetlerinden yola çıkarak belirlediğini aktardı. Şüpheli saldırganlardan birinin öldürüldüğü, diğerinin ise ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldığı bildirildi.

“Nefreti körüklüyor” açıklaması

Saldırıdan saatler sonra açıklama yapan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ağustos ayında Avustralya Başbakanı Anthony Albanese’ye bir mektup gönderdiğini ve Canberra yönetimini “antisemitizm ateşini körüklemekle” suçladığını söyledi.

Albanese hükümetinin Filistin devletini tanımayı da içeren politikalarının, Yahudi karşıtlığını teşvik ettiğini ve sokaklarda yayılmasına neden olduğunu savunan Netanyahu “Antisemitizm bir kanserdir. Liderler sessiz kaldığında yayılır. Zayıflığın yerini eylem almalıdır” ifadelerini kullandı.

Saldırıyı “dehşet verici” olarak nitelendiren Netanyahu, “Bu soğukkanlı bir cinayettir. Ne yazık ki her dakika kurbanların sayısı artıyor. En uç kötülüğü gördük. Aynı zamanda Yahudi kahramanlığının zirvesine de tanık olduk” dedi. Netanyahu, kendisinin Yahudi olduğunu söyleyen ve saldırganlardan birinin silahını alan bir sivile atıfta bulundu.

Netanyahu açıklamasında, “Küresel antisemitizme karşı bir mücadele içindeyiz. Bununla mücadele etmenin tek yolu onu açıkça kınamak ve kararlılıkla karşı durmaktır. İsrail’de yaptığımız da budur. Ordumuz, güvenlik güçlerimiz, hükümetimiz ve halkımızla birlikte bunu sürdürmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Avustralya hükümetine dolaylı eleştirilerde bulunan Netanyahu, “Kınamayan, hatta teşvik edenleri kınamayı sürdüreceğiz. Özgür ülkelerin liderlerinden beklenen adımları atmaları için baskı yapmaya devam edeceğiz. Teslim olmayacağız, eğilmeyeceğiz ve atalarımızın yaptığı gibi mücadeleyi sürdüreceğiz” dedi.


Boeing motor arızası Washington’daki Dulles Uluslararası Havaalanı pistinde yangına neden oldu

United Airlines uçağı kazasında dumanlar yükseliyor (Reuters)
United Airlines uçağı kazasında dumanlar yükseliyor (Reuters)
TT

Boeing motor arızası Washington’daki Dulles Uluslararası Havaalanı pistinde yangına neden oldu

United Airlines uçağı kazasında dumanlar yükseliyor (Reuters)
United Airlines uçağı kazasında dumanlar yükseliyor (Reuters)

United Airlines’a ait bir Boeing 777-200ER uçağı, kalkış sırasında meydana gelen motor arızası nedeniyle pistte çıkan yangın sonucu dün Tokyo’ya gitmek üzere havalandığı Washington’daki Dulles Uluslararası Havaalanı’na geri dönmek zorunda kaldı.

Fransız Haber Ajansı AFP’nin aktardığına göre United Airlines şirketi, “UAL803, kalkıştan kısa bir süre sonra Washington’daki Dulles Uluslararası Havalimanı’na geri döndü ve motorlarından birinde meydana gelen güç kaybını gidermek için güvenli bir şekilde indi” açıklamasını yaptı ve 275 yolcu ve 15 mürettebat arasında yaralanan olmadığını belirtti.

Açıklamaya göre yolcuların başka bir uçakla United Airlines uçuşunun asıl varış noktası olan Tokyo Haneda Havalimanı'na götürmesi planlanıyor.

ABD'nin başkenti Washington’daki en büyük havaalanı olan Dulles Uluslararası Havaalanı’nın sözcüsü, uçağın saat 12:20 civarında (17:20 GMT) kalktığını ve olayın ‘pist yakınlarındaki bazı ağaçlarda yangına neden olduğunu’ söyledi.

Sözcü, açıklamasına şöyle devam etti:

“Yangın söndürüldü, uçak Dulles Uluslararası Havaalanı’na geri döndü, saat 13.30 civarında güvenli bir şekilde indi ve havalimanı itfaiye ekipleri tarafından incelendi.”

Hasar gören pistin sınırlı bir süre için kapatıldığını açıklayan sözcü, Dallas Uluslararası Havaalanı'nda birkaç pist olduğu için diğer uçuşların etkilenmediğini de sözlerine ekledi.

rfgtyh
Uçak Dulles Uluslararası Havalimanı'na indikten sonra, bir acil müdahale aracı pistin yakınlarındaki yangını söndürmeye çalışıyor (Reuters)

ABD Federal Havacılık İdaresi (FAA), uçağın ‘kalkış sırasında motor arızası’ yaşadığı için Dulles Uluslararası Havaalanı’na geri döndüğünü açıkladı, ancak daha fazla ayrıntı vermedi. FAA, olayı soruşturacağını belirtti.

ABD Ulusal Ulaşım Güvenliği Kurulu (NTSB) da resmi bir soruşturma açıp açmayacağına karar vermek için şu anda olayla ilgili verileri topladığını duyurdu.

Havacılık haber ağı AIRLIVE, uçağın motorunun kalkış sırasında alev aldığını ve pistin sonunda yangına neden olduğunu bildirdi.

AIRLIVE, olayın ardından acil iniş denemesi öncesinde uçağın ağırlığını azaltmak için kritik bir güvenlik prosedürü olan yakıt boşaltma manevrası yaptığının görüldüğü bildirdi.

AIRLIVE tarafından yayınlanan uçak kayıt bilgilerine göre uçak 1998 kasımında Continental Airlines'a teslim edilmiş, daha sonra United Airlines tarafından satın alınmış ve (2024 yılından beri GE Aerospace olarak bilinen) iki General Electric motorla donatılmıştı.