Çinliler, ABD'ye akın ediyor: 'Önce Türkiye'den geçiyorlar'

"Bu kadar büyük bir göç dalgası en son 1990'larda yaşanmıştı"

Haberde, New York'un "kendi kendine yetebilen Çinli göçmenler topluluğuna dönüştüğü" ifade edildi (Reuters)
Haberde, New York'un "kendi kendine yetebilen Çinli göçmenler topluluğuna dönüştüğü" ifade edildi (Reuters)
TT

Çinliler, ABD'ye akın ediyor: 'Önce Türkiye'den geçiyorlar'

Haberde, New York'un "kendi kendine yetebilen Çinli göçmenler topluluğuna dönüştüğü" ifade edildi (Reuters)
Haberde, New York'un "kendi kendine yetebilen Çinli göçmenler topluluğuna dönüştüğü" ifade edildi (Reuters)

Meksika üzerinden ABD'ye giren Çinlilerin sayısında ciddi artış yaşandığı bildirildi.

ABD'nin resmi verilerine göre, geçen sene Meksika sınırından ABD'ye girmeye çalışan 24 bin Çin uyruklu kişi yakalandı.

Ülkenin önde gazetelerinden New York Times'ın (NYT) haberinde, söz konusu rakamın bundan önceki 10 yıllık dönemde güney sınırında yakalanan toplam Çinli sayısını geçtiğine dikkat çekildi. O dönemde Meksika sınırından ABD'ye girmeye çalışan Çinli sayısı toplamda 15 binden azdı. 

NYT, Çin'den bu kadar büyük bir göç akınının en son 1990'larda yaşandığına işaret etti.

Haberde, Meksika sınırından ülkeye girmeyi planlayan Çinlilerin, önce Türkiye'ye geldiği, buradan da kendilerinden vize istemeyen Ekvador'a gittiği yazıldı. Güney Amerika ülkesine varanlarınsa Kolombiya ve Panama üzerinden ABD'ye ulaştığı belirtildi. 

NYT, ABD'ye giren Çinlilerin çoğunun kendi ülkelerinde gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan, orta sınıfa mensup yetişkinler olduğunu aktardı. Haberde, söz konusu kişilerin ne tür suçlardan gözaltına alındığına dair bilgi paylaşılmazken, Çinli düzensiz göçmenlerin genelde New York şehrine gittiği belirtildi. 

Kimliğinin açıklanmasını istemeyen ABD'li bir yetkilinin NYT'yle paylaştığı rakamlara göre, ABD'nin haklarında sınırdışı kararı verdiği yaklaşık 1,3 milyon kişiden neredeyse 100 bini Çinli.

Kendisni Şu olarak tanıtan Çinli göçmen, eskiden Hubei bölgesinde bir kuyumcuda çalıştığını fakat maaş alamamaya başlayınca iş bulmak için ülkesinden kaçtığını söyledi. 29 yaşındaki göçmen, iki aylık yolculuğun sonunda ağustosta ABD'ye vardığını belirterek, "Amerika dünyanın en büyük gücü, öyle değil mi?" dedi.

Meksika duvarı tartışması

ABD'de gelecek yıl düzenlenecek seçimler için başlayan maratonda yasadışı göçün engellenmesi önemli konulardan biri. 

Başkan Joe Biden'ın, Meksika sınırındaki tartışmalı duvar projesinin geçen ay devam ettirileceğini duyurması büyük tartışma yaratmıştı.  

Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın 2019'da başlattığı proje kapsamında, Meksika sınırı üzerinden yasadışı girişlerin önlenmesi amacıyla yaklaşık 720 kilometrelik duvar örülmüştü. Biden ise 2020'de Trump'a karşı yürüttüğü seçim kampanyasında duvar projesine karşı çıkarak "1 metre bile ördürmem" demişti.

Independent Türkçe, New York Times, BBC



Rapor: İran, 12 günlük savaş sırasında 5 İsrail askeri üssünü doğrudan vurdu

 İsrail'in orta kesiminde İran'ın füze saldırısı sonucu yıkılan konutların enkazını inceleyen İsrail askerleri (AP)
İsrail'in orta kesiminde İran'ın füze saldırısı sonucu yıkılan konutların enkazını inceleyen İsrail askerleri (AP)
TT

Rapor: İran, 12 günlük savaş sırasında 5 İsrail askeri üssünü doğrudan vurdu

 İsrail'in orta kesiminde İran'ın füze saldırısı sonucu yıkılan konutların enkazını inceleyen İsrail askerleri (AP)
İsrail'in orta kesiminde İran'ın füze saldırısı sonucu yıkılan konutların enkazını inceleyen İsrail askerleri (AP)

The Telegraph’ın ulaştığı radar verilerine göre, İran füzeleri 12 günlük savaş sırasında beş İsrail askeri tesisini doğrudan vurmuş görünüyor.

Söz konusu saldırılar İsrailli yetkililer tarafından duyurulmadı. Katı askeri sansür yasaları nedeniyle ülke içinden rapor edilemiyor.

Bu saldırılar, her iki tarafın da mutlak zafer iddiasında bulunmaya çalıştığı iki düşman arasındaki sözlü savaşı daha da karmaşık hale getirecek.

İran'ın dini lideri Ali Hamaney (AFP)İran'ın dini lideri Ali Hamaney (AFP)

Savaş bölgelerindeki bomba hasarını tespit etmek için uydu radar verilerini kullanma konusunda uzman olan ABD merkezli Oregon Eyalet Üniversitesi akademisyenleri yeni verileri The Telegraph ile paylaştı.

Raporlara göre İsrail'in kuzey, güney ve orta kesimlerinde, aralarında büyük bir hava üssü, bir istihbarat toplama merkezi ve bir lojistik üssünün de bulunduğu, daha önce rapor edilmemiş beş askeri tesis İran füzeleriyle vuruldu.

The Telegraph'ın dün temas kurduğu İsrail ordusu yetkilileri, füze önleme oranları ya da üslerine verilen hasar konusunda yorum yapmayacaklarını ifade etti.

Bir ordu sözcüsü, “Söyleyebileceğimiz tek şey, ilgili tüm birimlerin operasyon boyunca operasyonel sürekliliği koruduğudur” dedi.

Askeri tesislere yönelik bu saldırılar, İsrail'in hava savunma sistemlerini deldiği bilinen, konut ve sanayi altyapısında büyük hasara yol açan 36 diğer saldırıya ilave olarak yapıldı.

Ülke genelinde konutlarda meydana gelen ciddi hasara rağmen sadece 28 İsraillinin hayatını kaybetmesi, ülkenin sofistike uyarı sisteminin ve halkın sığınakları disiplinli bir şekilde kullanmasının göstergesi.

İran'dan İsrail'e fırlatılan balistik füzeler Kudüs semalarında görülüyor. (EPA)

İran'dan İsrail'e fırlatılan balistik füzeler Kudüs semalarında görülüyor. (EPA)

Şarku’l Avsat’ın The Telegraph’tan aktardığına göre İran füzelerinin büyük çoğunluğu önlenirken, sınırı geçmeyi başaran füzelerin oranı 12 günlük savaşın ilk sekiz gününde günden güne arttı.

Bunun nedenleri net olmamakla birlikte, gelişmiş ateşleme teknikleri ve İran'ın gelişmiş füzeler kullanıyor olma ihtimali olabilir.

Demir Kubbe, İsrail'in en ünlü hava savunma sistemi olsa da aslında havan topları gibi kısa menzilli mermilere karşı koruma sağlamak üzere tasarlanmıştır ve ülkenin kullandığı ‘katmanlı’ hava savunma sisteminin sadece bir parçasıdır.

Orta katmanda, 300 kilometreye kadar menzile sahip insansız hava araçları (İHA) ve füzeleri engellemek için optimize edilmiş Davut Sapanı hava savunma sistemi yer alıyor. En üstte ise uzun menzilli balistik füzeleri atmosfere girmeden önce etkisiz hale getiren Arrow (HITS) sistemi yer alıyor.

Sadece 9,7 milyon nüfuslu küçük bir ülke olan İsrail'de, ülkenin ünlü füze savunma sistemlerinin ihlal edilmesi şok etkisi yarattı.

Ülke içinde askeri hedeflerin vurulduğuna dair şüpheler arttı.

Ülkenin en tanınmış gazetecilerinden biri olan Kanal 13 televizyonundan Raviv Drucker geçen hafta şunları söyledi: “İran'ın füze saldırılarının birçoğu İsrail askeri üslerinde, bugüne kadar halen haber yapmadığımız stratejik yerlerde gerçekleşti... Bu durum insanların İranlıların ne kadar isabetli olduklarını ve pek çok yerde ne kadar büyük bir yıkıma yol açtıklarını anlamamalarına neden oldu.”

Oregon Eyalet Üniversitesi'nde araştırmacı olan Corey Sher, biriminin hem İsrail hem de İran'daki füze hasarının daha kapsamlı bir değerlendirmesi üzerinde çalıştığını ve sonuçları yaklaşık iki hafta içinde yayınlayacağını açıkladı.

Sher, hasarı değerlendirmek için kullandıkları radar sistemi verilerinin patlamaları tespit etmek için yapılı çevredeki değişiklikleri ölçtüğünü ve saldırıların kesin olarak doğrulanması için ya söz konusu askeri alanlardaki saha raporlarının ya da uydu görüntülerinin gerektiğini ifade etti.

The Telegraph tarafından yapılan veri analizi, ABD ve İsrail savunma sistemlerinin genel olarak iyi bir performans sergilediğini, ancak savaşın yedinci gününde füzelerin yaklaşık yüzde 16'sının geçmesine izin verdiğini gösteriyor.

Bu, İsrail ordusunun daha önce yaptığı ve başarı oranını ‘yüzde 87’ olarak veren tahminle büyük ölçüde uyumlu.