Başbakan olmak isteyen Wilders, vaatlerini yumuşatmaya başladı

Radikal sağcı liderin koalisyon hesapları sürüyor

Wilders, 1998'den bu yana milletvekilliği yapıyor (Reuters)
Wilders, 1998'den bu yana milletvekilliği yapıyor (Reuters)
TT

Başbakan olmak isteyen Wilders, vaatlerini yumuşatmaya başladı

Wilders, 1998'den bu yana milletvekilliği yapıyor (Reuters)
Wilders, 1998'den bu yana milletvekilliği yapıyor (Reuters)

Hollanda'da geçen hafta yapılan seçimleri kazanan radikal sağcı lider Geert Wilders, koalisyon görüşmelerinde diğer partileri ikna etmek için manifestosundan tavizler vereceğini söyledi.

Kur'an'ı yasaklamak ve camileri kapatmak gibi vaatlerinden vazgeçen Wilders, politikalarını "yumuşatmaya" devam edeceğini belirtirken, partisinden yetkililer de bugün koalisyon görüşmelerini sürdürdü.

Wilders, cumartesi günü sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımda, "Bugün, yarın veya sonraki gün... Bu güzel ülkenin başbakanı olacağım" ifadelerini kullandı.

Wilders'in liderlik ettiği Özgürlük Partisi, seçimlerde en çok sandalyeyi kazanan parti olsa da, parlamentonun alt kanadında çoğunluğu elde etmek için en az iki partiyle daha koalisyon oluşturması gerekiyor.

Resmi sonuçlar henüz açıklanmasa da, radikal sağcı partinin 150 sandalyeli meclise 37 vekil sokması bekleniyor.

Ancak Wilders'in bir koalisyon oluşturarak Hollanda'nın yeni başbakanı olması kolay değil. Zira en çok oy alan üçüncü parti konumundaki Özgürlük ve Demokrasi Partisi (VVD), Wilders'in kuracağı bir kabineye katılmayacağını açıkladı.

Dilan Yeşilgöz'ün liderliğini yürüttüğü parti, başka bir merkez sağ hükümet kurulması durumunda bu girişimi dışardan destekleyeceklerini duyurdu.

Ağustosta kurulan partiyle koalisyon gündemde

Wilders'in bir diğer potansiyel koalisyon ortağıysa, ağustosta kurulduktan sonra mecliste 20 sandalye kazanan ve en büyük 4. parti konumuna yükselen Yeni Sosyal Sözleşme Partisi (NSC).

NSC, Wilders'ın Hollanda'daki "siyasi elitler" eleştirilerinin önemli bir kısmını destekliyor.

Ancak NSC lideri Pieter Omtzigt, Wilders'in Kur'an ve camileri yasaklamak gibi anayasaya aykırı vaatlerinden vazgeçmemesi durumunda hükümete katılmayacağını söylemişti.

İki parti ayrıca AB politikaları konusunda da farklı düşünüyor. Wilders, seçim manifestosunda Hollanda'nın AB üyeliğini referanduma götürme sözü vermişti ancak Omtzigt böyle bir referandumu reddediyor.

Her iki partiden yetkililerin bugün bir dizi ön görüşme için bir araya gelmesi bekleniyor.

Wilders'ten "anaakım siyasetçilere" tepki

Hollanda'da koalisyon hesapları devam ederken, Geert Wilders cumartesi günü yaptığı bir paylaşımda kendisinin başbakan olmaması için gösterilen çabanın "demokrasiye ihanet" olduğunu öne sürdü.

Ülkedeki anaakım siyasetçilerin siyasi hilelerle dolu çantalarını açtığını ifade eden Wilders, "Eğer milyonlarca insanının sesini ve demokratik tercihini yönetime yansıtmamıza fırsat verilmezse, daha da büyürüz. Çünkü cin artık şişeden çıktı ve geri girmeyecek" diye yazdı.

Dün bir başka paylaşım yapan radikal sağcı siyasetçi, "Dilan Yeşilgöz, Pieter Omtzigt ve Caroline Van Der Plaas (Çifçi-Vatandaş Hareketi) benimle masaya oturursa, dördümüz de bazı mantıklı tavizler vereceğiz ve üç hafta içinde hükümeti kuracağız. Seçmenlerimizin isteği ve Hollanda için en iyisi budur" ifadelerini kullandı.

Kazandığı seçim zaferinin sadece göçmen karşıtlığından kaynaklanmadığını belirten Wilders, ülkede konut eksikliği, yetersiz satın alma gücü ve kötü sağlık sistemi gibi problemlerin de bulunduğunu söyledi.

Benzer konularda kampanya yürüten NSC'nin, Wilders'le koalisyon oluşturmaması durumunda, İşçi Partisi-Yeşiller ittifakının Frans Timmermans'ın başbakanlığında kuracağı hükümete katılacağı da konuşulan ihtimaller arasında.

Seçimlerde ikinci sırayı alan İşçi Partisi-Yeşiller ittifakı parlamentoda 25 sandalye kazanmıştı. 

Wilders'in hükümeti kuramaması durumunda Timmermans'ın VVD, NSC ve liberal D66 partisinin desteğiyle 76 sandalyeye ulaşarak merkez sol bir hükümet kurabileceği düşünülüyor.

Sadece tek parti koalisyona açık olduğunu duyurdu

Hollanda'da şu ana kadar sadece müesses nizam karşıtı olarak bilinin Çifçi-Vatandaş Hareketi partisi Wilders'ın kuracağı bir hükümete katılabileceklerini açıktan duyurdu.

Partinin yeni parlamentoda 7 sandalyeye sahip olması bekleniyor.

Göçmen haklarını önceliklendiren Denk partisiyse, Wilders başbakanlığındaki bir hükümete karşı olduklarını ve radikal sağcı liderin görüşlerinin değişmeyeceğini belirten bir açıklama yaptı.

Denk lideri Stephan van Baarle, "Ülkemizi, bir milyondan fazla Müslüman'ı haklarından mahrum bırakmak isteyen birine teslim edemeyiz" ifadelerini kullandı.

Geleneksel olarak çok partili hükümetler tarafından yönetilen Hollanda'da koalisyon görüşmeleri genelde aylar boyunca devam ediyor. 

2021'deki seçimlerin ardından hükümetin kurulma süreci 299 gün sürerek rekor kırmıştı.

Hollanda'da bugünküne benzer bir durum 1977'de de yaşanmıştı. O dönem İşçi Partisi'nin liderliğini yapan Joop den Uyl seçimleri kazanan isim olsa da hükümeti kuramamış, VVD ve Hristiyan Demokratlar koalisyon oluşturarak iktidarı devralmıştı.

Independent Türkçe



ABD'deki sağlık kuruluşlarından Sağlık Bakanı RFK Jr.'a Kovid aşısı davası

"Amerika'yı Yeniden Sağlıklı Yap" sloganını kullanan 71 yaşındaki siyasetçi, komplo teorilerine yatkınlığıyla tepki topluyor (Reuters)
"Amerika'yı Yeniden Sağlıklı Yap" sloganını kullanan 71 yaşındaki siyasetçi, komplo teorilerine yatkınlığıyla tepki topluyor (Reuters)
TT

ABD'deki sağlık kuruluşlarından Sağlık Bakanı RFK Jr.'a Kovid aşısı davası

"Amerika'yı Yeniden Sağlıklı Yap" sloganını kullanan 71 yaşındaki siyasetçi, komplo teorilerine yatkınlığıyla tepki topluyor (Reuters)
"Amerika'yı Yeniden Sağlıklı Yap" sloganını kullanan 71 yaşındaki siyasetçi, komplo teorilerine yatkınlığıyla tepki topluyor (Reuters)

Robert F. Kennedy Jr. (RFK Jr.) ve başında olduğu ABD Sağlık Bakanlığı, Kovid-19 aşılarına dair politikaları nedeniyle yargı karşısına çıkabilir. 

Amerikan Pediatri Akademisi (American Academy of Pediatrics/AAP), Amerikan Hekimler Organizasyonu (American College of Physicians/ACP), Amerikan Kamu Sağlığı Derneği (American Public Health Association/APHA) ve Amerika Bulaşıcı Hastalıklar Derneği (Infectious Diseases Society of America/IDSA) gibi önde gelen tıp kuruluşları pazartesi günü Boston'daki bir federal mahkemeye dava dilekçesi verdi. 

RFK Jr. liderliğindeki Sağlık Bakanlığı'nın, Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri'nin (Centers for Disease Control and Prevention/CDC) çocuk ve hamilelere yönelik aşı programından Kovid-19 aşılarını çıkarma kararının kamu sağlığına tehdit oluşturduğu savunularak bu kararın iptali talep edildi. 

Sağlık Bakanı'nın, milyonlarca Amerikalının hayatını kurtaran, bilim ve kanıta dayalı aşılama yöntemlerini kaldırmaya çalıştığı dava dilekçesinde öne sürülen iddialar arasında. 

Davacıların baş avukatı Richard Hughes süreci hızlandırarak ilk duruşmanın birkaç hafta içinde yapılması için uğraştıklarını ve eylül gibi durdurma kararının alınmasını istediklerini açıkladı. 

RFK Jr. bu ay 17 kişilik aşı politikaları kurulundaki herkesi görevden almıştı. 

Doktorlar yeni Sağlık Bakanı'nın politikalarının işlerini zorlaştırdığını söylüyor. 

AAP Başkanı Dr. Susan Kressly, RFK Jr.'ın yaklaşımı için "Aşılara dair her doktor randevusunda belirsizlik ve endişeye sebep oluyor" dedi. 

Kressly, ülkenin çocuklarında grip nedenli ölümlerin son 15 yılın zirvesine çıktığını ve son 30 yılın en kötü kızamık salgınının görüldüğünü sözlerine ekledi. 

Sağlık Bakanlığı Andrew Nixon ise RFK Jr.'ın, yaptığı reformların arkasında olduğunu belirtti. 

Independent Türkçe, AP, AFP, Reuters