Kazananı olmayan savaş çıkmazda

Pratikte herkes değişen oranlarda bir kriz içinde ve ABD'nin Akdeniz'deki uçak gemilerini harekete geçiren bir savaş stratejisi yok.

İsrail ‘Hamas'ı ortadan kaldıramaz’ ve Hamas da İsrail’i yenilgiyi kabul etmeye zorlayamaz. (AFP)
İsrail ‘Hamas'ı ortadan kaldıramaz’ ve Hamas da İsrail’i yenilgiyi kabul etmeye zorlayamaz. (AFP)
TT

Kazananı olmayan savaş çıkmazda

İsrail ‘Hamas'ı ortadan kaldıramaz’ ve Hamas da İsrail’i yenilgiyi kabul etmeye zorlayamaz. (AFP)
İsrail ‘Hamas'ı ortadan kaldıramaz’ ve Hamas da İsrail’i yenilgiyi kabul etmeye zorlayamaz. (AFP)

Refik Huri

Kazanıyor gibi görünse bile karşı taraf yenilgiyi kabul etmedikçe hiç kimse savaşı kazanamaz. Bu, Gazze savaşında imkânsız bir görevdir. İsrail ne kadar lider, kadro ve bireyi yok etse de öldürse de ‘Hamas'ı ortadan kaldıramaz’ ve onu tanınmadan da olsa mağlup gösteremez. Gazze'yi insansız bir toprak haline getirmeye çalışsa bile başaramaz. Hamas da İsrailli düşmanını yenilgiyi kabul etmeye zorlayamaz, ne kadar tankını ve aracını yok ederse etsin, ne kadar subayını ve askerini öldürürse öldürsün, hatta kara kuvvetlerini çekilmeye zorlasa bile hava ve deniz bombardımana devam eder. Ancak gerçek şu ki ‘İsrail'in Gazze'de başı dertte’. Londra merkezli The Economist'e göre öncelikli seçenek konusunda önemli olan şu: Zafer mi, rehineleri geri almak mı, yoksa ABD ile ilişkiler mi?

Eski Başbakan, Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı Ehud Barak, Binyamin Netanyahu'yu ‘seçeneklerinin çöküşü’ nedeniyle çıkmazda olan önemli bir faktör olarak görüyor. Politikayı, ‘Hamas bir hazine, Filistin Yönetimi bir yük’ temelinde çizmekten, Arap dünyasında barış yolu yanılsamasına, Filistinlileri görmezden gelmeye, kendini ‘güvenlik efendisi’ olarak tasvir etmeye, ABD'yi küçümsemeye ve aldatmaya, Sinvar, Putin, Obama, Trump ve Biden'ı değerlendirmeye kadar hata yaptığından bahsediyor.

Strateji yok

Pratik olarak herkesin başı çeşitli oranlarda dertte. Hamas, Filistin Otoritesi, Hizbullah, Lübnan, ABD, Fransa, İngiltere, Almanya, Mısır, Ürdün ve ‘barış anlaşması’ ülkeleri... Haftalar içinde bitiremeyeceği bir savaşa sürüklenen, İsrail ekonomisi çökmeden ve ağır bölgesel ve uluslararası baskılara dayanmadan rezervlerini ön planda tutamayan İsrail'in herhangi bir çıkış stratejisi yok. Düşman ordusu coğrafyaya yayılırken ve İran'ın savaşa doğrudan müdahalesinin imkansızlığıyla karşı karşıya kalırken, Hamas'ın ‘Gazze işgalini’ püskürtmeye devam etmekten başka seçeneği bulunmuyor. ABD, ‘caydırma’ adı altında Akdeniz'de uçak gemileri ve muhripler konuşlandırdı ancak rakipleri caymaz ve kırmızı çizgileri aşarsa, bir savaş stratejisi mevcut değil. Başkan Joe Biden yönetimi altında Ortadoğu için kapsamlı bir strateji de yok.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, çelişkili pozisyonlarda bocalıyor. Alman Şansölyesi Olaf Scholz, İsrail'i desteklemede o kadar ileri gitti ki Arap devletleriyle ilişkilerdeki gerilemeyi durdurmak için geri dönüş yolunu izlemesi artık kolay değil. İngiliz Başbakan Rishi Sunak, ülkesinin İsrail'in kuruluşundaki rolü ve Araplara karşı düşmanlığının önünde duruyor ve Ukrayna savaşı ile Gazze savaşı arasında kararsız.

Bir dizi çıkmaz

Gazze'deki halkı Sina'ya göç ettirmeyi reddeden, Gazze'nin kapısı ve önemli arabuluculuklara sahip olan Mısır, Hamas ile Filistin Yönetimi arasında Washington'la ilişkilerde ve ardından İsrail'le Camp David Anlaşmaları ile Gazze savaşının kınanması arasında dikkatli ve hassas bir denge kurulması gerekiyor. Aynı durum, büyükelçisini Tel Aviv'den çekerek İsrail'in savaşını kınama düzeyini yükselten ve Batı Şeria halkını Doğu Şeria'ya kaydırma yönünde ciddi bir tehditle karşı karşıya kalan Ürdün için de geçerli. Parçalanmış Suriye sınırlarını kapattı. Irak, İran'ın nüfuzunu ve silahlı fraksiyonları ile ABD ve güçlerine olan ihtiyacı arasında çözümsüz bir çıkmaz içinde. Yemen, Husiler'in meşru yönetime karşı darbesinden ve bitmeyen bir savaşın başlamasından bu yana iç cephede düştüğü büyük çıkmazdan kurtulamıyor. Lübnan, sınırlarda ve ülke içinde bulunduğu büyük çıkmazını tanımlamaktan bile aciz. Kendi kararıyla güney cephesini açan ve Beyrut'taki iktidarın kilit noktalarını elinde bulunduran Hizbullah, Lübnan'ın çıkmazını planladığı başka bir Lübnan'a giden yol olarak görüyor.

Bir dizi çıkmaz Ortadoğu'nun ihtiyaç duyduğu türden çözümler üretmiyor.

*Bu analiz Şarku’l Avsat tarafından Independent Arabia’dan çevrildi.



ABD ve İsrail’in savaş sonrası Gazze planı ortaya çıktı

İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten beri düzenlediği saldırılarda öldürülen Filistinlilerin sayısı 52 bini geçti (Reuters)
İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten beri düzenlediği saldırılarda öldürülen Filistinlilerin sayısı 52 bini geçti (Reuters)
TT

ABD ve İsrail’in savaş sonrası Gazze planı ortaya çıktı

İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten beri düzenlediği saldırılarda öldürülen Filistinlilerin sayısı 52 bini geçti (Reuters)
İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten beri düzenlediği saldırılarda öldürülen Filistinlilerin sayısı 52 bini geçti (Reuters)

ABD ve İsrail, Washington'ın savaş sonrası Gazze'de geçici bir süre için yönetime liderlik etmesi hakkında görüşme yaptı.

Kimliklerinin paylaşılmaması şartıyla Reuters’a konuşan kaynaklar, ABD’li ve İsrailli üst düzey yetkililer arasında yapılan görüşmede, Washington’ın tamamen silahsızlandırılana dek Gazze’yi denetlemesi gündeme getirildi.

ABD'li bir yetkilinin başkanlık edeceği geçiş yönetiminde, Hamas veya Filistin Ulusal Yönetimi’nin söz sahibi olmayacağı fakat Filistinli teknokratların yönetime katılabileceği belirtiliyor. Ayrıca yönetimde yer alması için başka ülkelerin de davet edilebileceği aktarılıyor.

Kaynaklar, görüşmelerin henüz erken aşamada olduğunu ve herhangi bir anlaşmaya varılmadığını söylüyor. Teklifi ABD tarafının mı yoksa İsrail’in mi getirdiğine dair bilgi paylaşılmadı.

ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, görüşmeler hakkında yorum paylaşılmazken, “Biz barış sağlanmasını ve rehinelerin derhal serbest bırakılmasını istiyoruz” dendi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ofisiyse yorum taleplerini reddetti.

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) ait Sky News Arabia'ya nisanda verdiği röportajda, savaş sonrasında "ılımlı Arap ülkelerinin" de dahil olduğu uluslararası bir mütevelli heyetinin Gazze'yi denetleyeceğini söylemişti.

Batı Şeria’daki Filistin Ulusal Yönetimi yorum yapmazken Hamas, ABD liderliğinde kurulacak bir geçiş yönetimi fikrini reddettiklerini bildirdi.

Irak’ta 2003’te Saddam Hüseyin’in devrilmesinin ardından ABD öncülüğünde Geçici Koalisyon Yönetimi kurulmuştu. ABD ve Birleşik Krallık’a ek olarak 32 ülkenin daha katkı sağladığı bu yönetim, birçok Iraklı tarafından işgalci güç olarak görülmüştü. Geçici yönetim, ülkede çıkan isyanı kontrol altına alamayınca iktidarı geçici bir Irak hükümetine devretmişti.

Reuters’ın analizinde, Gazze'de ABD öncülüğünde kurulacak bir geçici yönetimin Washington’ı savaşa daha fazla çekeceğine ve ABD’nin Irak işgalinden bu yana Ortadoğu'daki en büyük müdahalesi anlamına geleceğine dikkat çekiliyor.

BAE, ABD ve İsrail'e Gazze'nin savaş sonrası yönetiminin uluslararası bir koalisyon tarafından denetlenmesini ocak ayında önermişti. Ancak bu yönetime Filistin Ulusal Yönetimi'nin dahil edilmesi ve bağımsız Filistin devletinin kurulmasına yönelik adımlar atılmasını şart koşmuştu.

BAE Dışişleri Bakanlığı, Filistin Yönetimi'nin yer almadığı ABD liderliğindeki bir geçici yönetimi destekleyip desteklemeyeceğine ilişkin sorulara yanıt vermedi. Netanyahu hükümetiyse “İsrail karşıtı” olmakla suçladığı Filistin Yönetimi'nin Gazze'de herhangi bir rol üstlenmesini kesinlikle reddediyor.

Netanyahu, pazartesi günü yaptığı açıklamada, Hamas’a saldırıların yoğunlaştırılacağını duyurmuş, bu adımı Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir'in tavsiyesiyle attığını söylemişti. İsrail Güvenlik Kabinesi de Gazze Şeridi’ne saldırıların genişletilmesini pazar günü onaylamıştı. Plan kapsamında Gazze’deki "tampon bölgelerin" genişletileceği, askerlerin de kara harekatlarıyla ele geçirilen bölgelerden geri çekilmeyip işgali sürdüreceği aktarılmıştı.

Independent Türkçe, Reuters, New Arab