"Chelsea fonu" teklifi: "2,3 milyar sterlin Ukrayna yerine İsrail'e gönderilsin"

Roman Abramoviç'in paranın 6 Şubat depremlerinden etkilenenlere yardım için kullanılmasını teklif ettiği de öne sürüldü

Abramoviç, Chelsea'yi 2003'te 140 milyon sterline (yaklaşık 5 milyar TL) satın almıştı (Reuters)
Abramoviç, Chelsea'yi 2003'te 140 milyon sterline (yaklaşık 5 milyar TL) satın almıştı (Reuters)
TT

"Chelsea fonu" teklifi: "2,3 milyar sterlin Ukrayna yerine İsrail'e gönderilsin"

Abramoviç, Chelsea'yi 2003'te 140 milyon sterline (yaklaşık 5 milyar TL) satın almıştı (Reuters)
Abramoviç, Chelsea'yi 2003'te 140 milyon sterline (yaklaşık 5 milyar TL) satın almıştı (Reuters)

Rus oligark Roman Abramoviç'in eski kulübü Chelsea'nin satışından elde edilen 2,3 milyar sterlinin (yaklaşık 84,5 milyar TL), Ukrayna yerine İsrail'e gönderilmesi teklif edildi.

Birleşik Krallık'ın (BK) önde gelen gazetelerinden Telegraph'ın aktardığına göre, Britanya hükümetinden yetkililer söz konusu teklifi reddetti. 

Haberde, teklifin Abramoviç ya da İsrail hükümeti tarafından sunulmuş olabileceği yazılırken, bunun henüz netlik kazanmadığı aktarıldı. 

Kimliğinin paylaşılmasını istemeyen Britanyalı bir yetkili, teklifin Tel Aviv yönetimi tarafından hazırlandığını ve Abramoviç'in süreçle ilgili bilgi sahibi olmadığını ileri sürdü. Kaynak, İsrail'de insani yardım amacıyla kullanılması değerlendirilen parayla ilgili teklife, BK hükümetinin net şekilde olumsuz yanıt verdiğini savundu.

Öte yandan kimliğinin açıklanmasını istemeyen bir başka yetkiliyse Abramoviç'in, paranın Ukrayna'ya gitmesi durumunda Kremlin'den tepki çekmekten endişelendiği için böyle bir teklif yaptığını iddia etti. 

Telegraph, BK hükümetinden bakanların da teklifi "Abramoviç'in Rusya'da kınanmaktan kaçınmak amacıyla yaptığı bir hamle" diye nitelediğini bildirdi. 

"6 Şubat depreminden etkilenenlere yardım teklifi" 

Bunlara ek olarak yetkili, Rus oligarkın söz konusu parayı, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinden etkilenen felaketzedelere yardım amaçlı kullanmayı teklif ettiğini de ileri sürdü. Abramoviç'in bununla ilgili Türkiye'de herhangi biriyle görüşüp görüşmediğine dair bilgi paylaşılmadı. 

İsrail, BK ya da Abramoviç iddialarla ilgili henüz açıklama yapmadı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in emriyle geçen yıl 24 Şubat'ta başlayan Ukrayna savaşının ardından ABD, BK ve Avrupa Birliği'nin (AB) yaptırım listesine eklediği Abramoviç, 2018'de İsrail pasaportu almıştı.

Fon siyasi engele takılmıştı

56 yaşındaki Abramoviç'in eski sahibi olduğu Premier Lig takımı Chelsea, geçen yıl 4,25 milyar sterline (yaklaşık 154 milyar TL) ABD'li iş insanı Todd Boehly öncülüğündeki konsorsiyum tarafından satın alınmıştı. Bu miktarın 2,3 milyar sterlinininse Ukrayna savaşından etkilenenler için kullanılması kararlaştırılmıştı.

Paranın değerlendirilmesi için eski UNICEF BK İcra Direktörü Mike Penrose öncülüğünde bağımsız yardım fonu kurulmuştu. Penrose, nisandaki açıklamasında fonun hazır olduğunu fakat BK hükümetinin paranın kullanımı için onay vermediğini söylemişti.

Öte yandan, BK ve AB'nin fonun kullanılmasında anlaşamaması da süreci tıkamıştı. 2021'de Portekiz pasaportu alan Abramoviç'e, BK ve AB yaptırım uyguladığı için fonun kullanımında iki tarafın da ortak karar vermesi gerekiyor. 

AB söz konusu miktarın doğrudan ve yalnızca Ukrayna'da harcanmasını talep derken, BK ise paranın savaştan etkilenen sığınmacılar da dahil daha geniş bir kitlenin ihtiyaçlarının karşılanması için değerlendirilmesini istiyor.

Ancak Telegraph, James Cameron'ın 13 Kasım'da Dışişleri Bakanı olmasıyla fonun BK hükümetinin talep ettiği şekilde kullanılması ihtimalinin arttığına işaret etti.

Chelsea'nin satışından elde edilen gelirin kullanımıyla ilgili sürecin "çok yakında tamamlanmasını beklediğini" söyleyen Penrose, eski BK Başbakanı Cameron'la görüşerek meselenin ilerlemesini sağlayacaklarını belirtti. 

Independent Türkçe



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24