Netanyahu, Hamas’ı yerin altında ve üstünde yok etmekle tehdit ediyor

Filistin hareketi uzatılmış bir ateşkes istiyor ve diğer gruplara takas teklif ediyor. İsrail ise yalnızca 10 günlük bir tavan belirledi.

Gazze’nin kuzeyinden göç dün Selahaddin Caddesi üzerinden devam etti. (EPA)
Gazze’nin kuzeyinden göç dün Selahaddin Caddesi üzerinden devam etti. (EPA)
TT

Netanyahu, Hamas’ı yerin altında ve üstünde yok etmekle tehdit ediyor

Gazze’nin kuzeyinden göç dün Selahaddin Caddesi üzerinden devam etti. (EPA)
Gazze’nin kuzeyinden göç dün Selahaddin Caddesi üzerinden devam etti. (EPA)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail ile Hamas arasında beşinci tutuklu grubunun takasını da içeren insani ateşkesin beşinci gününde Hamas’ı yerin altında ve üstünde yok etme ve Gazze Şeridi’nde kaçırılanların hepsini geri alma sözü verdi. Eş zamanlı olarak ABD, Katar ve Mısır’ın ateşkesi uzatma ve takas hacmini genişletme çabaları da güne damgasını vurdu.

Askeri İstihbarat Teşkilatı’nın teknik bilgi toplama birimini ziyaret eden Netanyahu, “Tüm kaçırılanların serbest bırakılması, Hamas’ı yerin üstünde ve altında yok etmek ve Gazze’nin İsrail için asla bir tehdit oluşturmamasını sağlamak olmak üzere görevlerimizi tamamlamaya kararlıyız” dedi.

Netanyahu, CIA Direktörü William Burns ve Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman bin Casim Al Sani ile savaş, ateşkes ve takas anlaşmalarını ele almak üzere Doha’ya gelen Mossad Başkanı David Barnea ile yaptığı görüşmenin ardından açıklamada bulundu. Al-Qahera News’in haberine göre Mısır istihbarat başkanı da ateşkesin devamına ilişkin Katar’da devam eden görüşmelere katıldı.

fdgr
Filistinliler, İsrail’in Gazze’deki yıkımdan geriye kalan kalan eşyaları topluyor. (AP)

Üst düzey bir İsrailli yetkili, Barnea’nın Katar ziyaretinin İsrail’in mevcut ateşkes anlaşması bağlamında, Gazze’de daha fazla İsrail vatandaşını serbest bırakmayı amaçlayan çabaları çerçevesinde gerçekleştiğini aktardı.

İsrail, insani ateşkesin 10 güne kadar devam etmesini, bu süre zarfında tüm kadın ve çocukları kurtarmayı, ardından Hamas’ı yakalanan askerlerle ilgili bir anlaşmaya varmaya zorlamak için savaşı daha büyük bir güçle sürdürmeyi istiyor. Ancak Hamas, daha uzun bir ateşkes istiyor ve İsrail hapishanelerindeki Filistinli mahkumların boşaltılması şartıyla savaşın durdurulmasını da içeren kapsamlı bir anlaşmaya hazır.

Hamas’a yakın kaynaklar, Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada, hareketin Gazze’deki tüm kadın ve çocuklara ulaşmak, İsrail hapishanelerindeki tüm çocuk ve kadınların teslim edilmesi, ardından esirler ve uzatılmış bir ateşkes karşılığında yaşlıların ve sivillerin serbest bırakılması için çalıştığını söyledi. Ayrıca başta müebbet hapis cezası çekenler olmak üzere tüm Filistinli tutukluların serbest bırakılmasıve savaşın sona ermesini kapsayan büyük bir anlaşma olmadığı sürece asker meselesi bir kenara bırakılacak.

dfrg
Gazze Şeridi sınırındaki İsrail askerkeri. (AP)

Aynı şekilde Wall Street Journal’ın dünkü haberinde, Doha’daki ABD- İsrail- Mısır- Katar görüşmelerinin, başlangıçta Gazze Şeridi’nde her gün on tutuklunun serbest bırakılması karşılığında Gazze’deki ateşkesi üç gün daha uzatmaya odaklandığını bildirdi. Gazetenin haberine göre üst düzey Mısırlı yetkililer, Katar ile ‘bunu kalıcı bir ateşkese dönüştürme umuduyla daha uzun bir ateşkes uygulanması, kadın ve çocuklardan sonra tutukluların serbest bırakılmasının sonraki aşamalarının yaşlı erkekleri de kapsaması ve ardından ölen tutukluların cenazelerinin teslim edilmesi’ için baskı yaptıklarını söyledi. Gazeteye göre ayrıca ABD’li bir yetkili, ABD tarafının, yardım girişinin mevcut seviyesinin korunması veya ateşkes sona erdiğinde artırılması gerektiğini vurguladı.

xscdvfr
Gazze Şeridi İsrail saldırılarında büyük bir yıkıma sahne oldu. (AP)

Gazeteye göre Mısırlı ve Katarlı yetkililer, savaşı tamamen sona erdirecek kalıcı bir ateşkes müzakerelerinin başlatılması için baskı yapılmasının önemli olduğunu söyledi. Yetkililer, uzun vadeli bir ateşkesin, muhtemelen İsrail ve Hamas’ın, İsrail askerlerini İsrail hapishanelerindeki binlerce Filistinli tutukluyla takas etmek gibi kabul edilmesi zor tavizler vermesini gerektireceğini kaydetti. Yetkililer, bunun İsrail’in Şeridi kontrol altına almak ve Hamas’ın üst düzey liderliğini ortadan kaldırmak amacıyla güney Gazze’ye yönelik saldırısını durdurmasını gerektireceğini de belirtti. Ancak açıklamada mevcut geçici ateşkesin ilerlemek için gereken güveni oluşturmaya çalıştığı vurgulandı.

Savaşın yeniden başlaması an meselesi

Müzakerelerin son derece karmaşık hale geleceği bir noktada her iki taraf da savaşın yeniden başlamasının an meselesi olduğunun farkında.

İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi dün yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun Gazze’de savaşmaya devam etmeye hazırlandığını belirtti. “Askeri faaliyetlerin geçici olarak askıya alındığı günleri, eğitim, hazırlığı geliştirmek ve sonraki aşamalara yönelik operasyonel planları onaylamak için kullanıyor” dedi.

Halevi sözlerini şöyle sürdürdü:

Şu ana kadar kaçırılan 76 kişi evlerine geri gönderildi. Ama zalim ve acımasız bir terör örgütü olan Hamas’ın kaçırdığı ve henüz geri dönmeyen çocuklar, kızlar, kadınlar, siviller, kadın-erkek askerler var. Kaçırılan her kişinin geri dönmesi bizi çok rahatlatıyor. Ama bazılarının orada kalması da bizi endişelendiriyor. Hepsini geri getirmek için çalışacağız. Kaçırılanların geri dönüşü hepimiz için bir ışık noktasıdır. Bu aynı zamanda vatandaşlarımızın evlerine dönüş koşullarını yarattığımız büyük askeri baskının ve kaliteli kara manevralarının sonuçlarının bir başka kanıtıdır. Bunu yapmaya devam edeceğiz.

thyj6y
7 Ekim saldırısında ölenlerin ve Hamas’ın elinde bulunan rehinelerin fotoğrafları. (Reuters)

Savaşı yeniden başlatma noktasına gelmeden önce ABD, İsrail’e, savaşı Gazze Şeridi’nin güneyine doğru genişletirken Filistinlileri evlerinden sürmekten mümkün olduğu kadar kaçınması gerektiğini açıkça ifade etti. Yönetimden resmi bir kaynak, geçen pazartesi gecesi gazetecilere verdiği brifingde şunları söyledi:

Tanık olduğumuz boyuttaki yerinden edilmenin tekrarı mümkün değil. Çünkü ortaya çıkacak ihtiyacı karşılayabilecek bir insani yardım sistemi mevcut değil.

Ayrıca ABD’nin Hamas’ın İsrail’e tehdit oluşturmamasını istediğini, ancak güneydeki savaşın farklı şekilde yönetilmesi gerektiğini vurguladı.

Ateşkes beşinci gününde

Ateşkesin beşinci gününde beşinci takas faaliyetinin tamamlanmasına tanık olundu. Söz konusu grup dün gece Kassam Tugayları’nın İsrailli tutukluları Kızılhaç’a teslimini de içeriyor. Ayrıca çoğu Kudüs’ten (20) ve geri kalanı Batı Şeria’dan olmak üzere 30 Filistinli mahkumun (15 kadın ve 15 çocuk) isimleri yayımlandı.

Ateşkesin benzeri görülmemiş ihlallere tanık olmasına rağmen, takas anlaşmasının bugün aynı sayılarla (10 İsrailliye karşı 30 Filistinli) tekrarlanması bekleniyor.

El-Kassam Tugayları, dün yaptığı açıklamada, iki taraf arasındaki geçici insani ateşkesin ihlali nedeniyle Gazze Şeridi’nin kuzeyinde savaşçıları ile İsrail ordusu arasında saha sürtüşmesinin meydana geldiğini duyurdu. Hamas, “Savaşçılarımız bu ihlalle mücadele etti” açıklamasında bulundu.

İsrail işgal güçleri, Gazze’de en-Nasr ve Şeyh Rıdvan mahallelerinde evlerine dönüp inceleme yapmak isteyen dört Filistinliye ateş açarak onları öldürdü.

Ancak İsrail Ordu Sözcüsü, Hamas’ı iki farklı olayda geçici ateşkesi ihlal etmekle suçladı. Gazze Şeridi’nin kuzeyinde, İsrail ordu güçlerinin yakınında üç patlayıcı infilak edildi. Ordu, çok sayıda askerin hafif yaralandığını itiraf etti.



Baltık Denizi'nde "sabotaj" tartışması: "Çin'i suçlamak riskli bir hamle"

Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)
Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)
TT

Baltık Denizi'nde "sabotaj" tartışması: "Çin'i suçlamak riskli bir hamle"

Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)
Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)

Baltık Denizi'nde Finlandiya, Almanya, İsveç ve Litvanya arasında bağlantı kuran denizaltı telekomünikasyon kablolarının kopmasıyla sabotaj şüpheleri artıyor. Ancak uzmanlara göre gözlerin Çin'e çevrilmesi için henüz erken.

Olayla ilgili inceleme yürüten İsveç ve Danimarka, kabloların kopmasından sorumlu olabileceği gerekçesiyle Çin'e ait bir kargo gemisine odaklanıyor.

Danimarka Savunma Komutanlığı'ndan 20 Kasım'da yapılan açıklamada Çin merkezli Ningbo Yipeng şirketine ait Yi Peng 3 adlı geminin yakın takibe alındığı bildirilmişti. 

Salıyı çarşambaya bağlayan gece Danimarka ve İsveç arasındaki Kattegat Boğazı'nda demirleyen geminin, pazarı pazartesiye bağlayan gece "C-Lion 1" kablo hattının yakınlarında görüldüğü aktarılmıştı. İsveç polisi de dün incelemelerde Yi Peng 3'e odaklanıldığını duyurmuştu.

Fransa'nın kamu yayıncısı France 24'ün paylaştığı uydu takip verilerine göre, Rusya'nın St. Petersburg şehrinden Mısır'ın başkenti Kahire'ye giden kargo gemisi, Finlandiya ve Almanya arasında uzanan C-Lion 1 kablosu kesildiğinde bölge civarındaydı. Geminin daha sonra rotasını değiştirerek İsveç ve Litvanya arasında uzanan BCS kablosunun yakınına gittiği ve bu kablonun da arızalandığı belirtiliyor. 

ABD'nin Ukrayna'ya Rus topraklarına uzun menzilli füzelerle saldırma izni vermesinin ardından yaşanan olay, Avrupa'da sabotaj paniği yarattı. Gözler Çin ve Rusya'ya çevrildi.

Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, "Kimse bu kabloların kazara koptuğuna inanmıyor" demişti. Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen de durumun "sabotaj olduğu ortaya çıkarsa şaşırmayacağını" söylemişti.

Diğer yandan France 24'ün görüştüğü uzmanlar, olayda Çin'in suçlanmasının riskli bir hamle olduğunu söylüyor.

Kopenhag Üniversitesi'nden deniz güvenliği uzmanı Christian Bueger, Çin'in olayla ilgili olduğuna dair henüz hiçbir kanıta rastlanmadığını hatırlatarak, Pistorius'un açıklamasının "erken ve şaşırtıcı" bulduğunu belirtiyor ve ekliyor: 

Böyle bir açıklama, Almanya'nın diplomatik manevra için hareket alanını kısıtlıyor. Almanya savunma bakanı, açıkça Çin'i Alman altyapısına sabotaj yapmakla suçluyor.

Bueger, Çin'in Rusya'yı desteklemek için Avrupa sularında hibrit savaş taktikleri kullandığının tespit edilmesi halinde bunun "daha önce duyulmamış, çok provokatif ve şaşırtıcı bir şey olacağını" söylüyor.

Birleşik Krallık'taki Lancaster Üniversitesi'nden Basil Germond, Baltık Denizi'nin hibrit savaş stratejileri için uygun bir bölge olduğuna dikkat çekerek, "Burada şüpheli ve kötü niyetli faaliyetleri önlemek zor" diyor. 

Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov iddialara tepki göstererek şunları söylemişti: 

Hiçbir sebep yokken her şey için Rusya'yı suçlamaya devam etmek oldukça saçma.

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lin Jian da gemilerin sıkı kanunlarla denetlendiğini ve yasalara uygun şekilde hareket ettiğini savunmuştu. 

Britanya'nın tanınmış gazetelerinden Financial Times, geminin ait olduğu Ningbo Yipeng firmasıyla iletişime geçmişti. Şirket, Pekin yönetiminin kendilerinden "incelemeye katkı sağlamalarını istediğini" bildirmiş, daha fazla detay paylaşmamıştı.

Independent Türkçe, France 24, Financial Times