Rusya: Batı Şeria'daki durum tehlikeli yönde gelişiyor

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Batı Şeria'daki durumun "tehlikeli" yönde geliştiğini belirterek, "İşgal edilen Filistin'in söz konusu topraklarında şiddet seviyesi önemli ölçüde arttı" dedi

(AA)
(AA)
TT

Rusya: Batı Şeria'daki durum tehlikeli yönde gelişiyor

(AA)
(AA)

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, başkent Moskova'da düzenlediği haftalık basın toplantısında, gündemdeki konulara dair açıklamalarda bulundu.

AA muhabirinin, "Ukrayna'nın tahıl taşıyan gemileri korumak için savaş gemileri almasının Karadeniz'deki durumu ne şekilde etkileyeceği" yönündeki sorusunu Zaharova, şöyle yanıtladı:

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'nin bu konudaki açıklamaları, Ukrayna yönetiminin NATO ülkeleri tarafından askerileştirilmesi sürecinin bir dakika bile duraksamadığını gösteriyor. Bunun için herhangi bir gerekçe kullanılıyor. Tahıl taşıyan gemileri savaş gemileriyle korumaya yönelik açıklanan hedef, Kiev yönetimi ve Batılı yöneticilerin Karadeniz'de potansiyel askeri maceraları için kılıftır. Kiev ve Batılıların iyi niyetinin arkasında Karadeniz bölgesini istikrarsızlaştırma ve krizi büyütme isteği yatıyor.

Hollanda'nın Amsterdam'daki Allard Pierson Müzesi'nde sergilenmek üzere 2014'te Kırım'dan getirilen İskit altınlarını, Ukrayna'ya iade ettiğini belirten Zaharova, bunun müzeler arasındaki yapılan takas açısından "gayrimeşru" olduğunu söyledi.

"İsrail ile Hamas arasındaki uzlaşının uzatılmasından memnunuz"

Filistin'deki duruma değinen Zaharova, 24 Kasım'da İsrail ile Hamas arasında çatışmalara "insani ara" verilmesine ilişkin uzlaşı sağlandığına dikkati çekerek, "Tarafların insani arayı uzatma yönündeki kararını memnuniyetle karşılıyoruz. Durumdaki gerginliğin azaltılması ve bunun sürdürülebilirliğini sağlamak için taraflar arasında verimli diyaloğun devam edeceğini umuyoruz." diye konuştu.

Zaharova, söz konusu uzlaşının uzatılması için Rusya'nın attığı adımlara ilişkin ise durumu etkileyebilecek bölgedeki ülkelerle etkileşimde olduklarını dile getirdi.

Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi ve BM Genel Kurulu gibi uluslararası platformlarda bu konuda siyasi çalışmalar yürüttüklerini belirten Zaharova, "Maalesef, insani ara, ateşkes ve gerginliği azaltma ifadeleriyle bağlantılı olan her şey ABD ve peşinden giden İngiltere tarafından engellendi." dedi.

Zaharova ayrıca, Batı Şeria'daki duruma ilişkin şunları kaydetti:

Batı Şeria'daki durum tehlikeli yönde gelişiyor ve buna dikkati çekmek istiyoruz. Buradaki durum Gazze'deki olayların gölgesinde kalıyor. Elimizdeki bilgilere göre, Filistin-İsrail meselesinde gerginliğin yaşanmaya başladığı 7 Ekim'den bu yana, işgal edilen Filistin'in söz konusu topraklarında şiddet seviyesi önemli ölçüde arttı. Birleşmiş Milletlere göre, bu sürede 59'u çocuk ve ergen dahil olmak üzere 231 Filistinli, İsrail güvenlik güçleri ve yerleşimciler tarafından öldürüldü.

Kudüs'teki Hristiyan topluluğu temsilcilerine yönelik kışkırtıcı eylemlerin arttığını aktaran Zaharova, İsrail'in ülkedeki tüm dini topluluklar için eşit haklar sağlaması gerektiğini vurguladı.

"Finlandiya, Rusya ile tüm sınır kapılarını kapatıyor"

Finlandiya'nın, Rusya ile sınır kapılarını kapatma kararına değinen Zaharova, Finlandiya'nın Moskova Büyükelçiliğinden bu konuda nota aldıkları bilgisini paylaşarak, "Bu notayla Rus tarafı, en kuzeydeki sınır kapısının 30 Kasım'da kapatılacağı konusunda bilgilendirildi. Böylece Rusya-Finlandiya sınırındaki tüm kapılar kapalı olacak. Bu önlemler 14 Aralık'a kadar devam edecek." ifadelerini kullandı.



Arakçi: Zenginleştirme teknolojisi bombardımanla yok edilemez, hasarı hızlı bir şekilde onarabiliriz

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (EPA)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (EPA)
TT

Arakçi: Zenginleştirme teknolojisi bombardımanla yok edilemez, hasarı hızlı bir şekilde onarabiliriz

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (EPA)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (EPA)

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi dün yaptığı açıklamada, nükleer program konusunda ABD ile görüşmelerin hızlı bir şekilde yeniden başlaması ihtimalini dışlayarak, ülkesinin Washington'un kendisine karşı yeni askeri saldırılar düzenlemeyeceğinden emin olması gerektiğini vurguladı.

ABD Başkanı Donald Trump'ın Washington ile Tahran arasındaki görüşmelerin bu hafta yeniden başlayabileceği yönündeki açıklamasının sorulması üzerine Arakçi, “Müzakerelerin bu kadar çabuk başlayacağını sanmıyorum” dedi.

“Görüşmelere yeniden başlamaya karar verebilmemiz için öncelikle ABD'nin müzakereler sırasında bizi yeni bir askeri saldırıyla hedef almayacağından emin olmalıyız. Zamana ihtiyacımız var” diyen Arakçi, ‘diplomasi kapılarının asla kapanmayacağını’ belirtti.

Arakçi'ye Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Genel Direktörü Rafael Grossi'nin İran'ın birkaç ay içinde uranyum zenginleştirmeye yeniden başlayabilecek teknik kapasiteye sahip olduğu yönündeki son açıklaması da soruldu. Arakçi bu soruya şu cevabı verdi: “Zenginleştirme teknolojisi bombardımanla yok edilemez. Bu alanda yeni ilerlemeler kaydetme irademiz varsa ve bu irade mevcutsa, hasarı hızla onarabilir ve kaybedilen zamanı telafi edebiliriz.”

Arakçi'nin açıklaması, yardımcısı Mecid Taht Revançi'nin BBC'ye verdiği röportajda Washington ile diplomatik görüşmelerin ancak Washington'un ülkesine yeni saldırılar düzenlememesi halinde yeniden başlayabileceğini söylemesinden bir gün sonra geldi. Pazar akşamı yayınlanan röportajda Revançi, “Washington'un bizimle konuşmak istediğini duyuyoruz. Belirli bir tarih üzerinde anlaşmış değiliz. Mekanizmalar üzerinde de anlaşmış değiliz. Şu soruya yanıt arıyoruz: Biz diyalog halindeyken bir saldırganlık eyleminin tekrarlandığını görecek miyiz?” dedi ve ABD'nin ‘henüz pozisyonunu netleştirmediğini’ kaydetti.

İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Revançi, Tahran'a Washington'un Dini Lider Ali Hamaney'i hedef alarak ‘İran'da rejim değişikliğine gitmek’ istemediği bilgisinin verildiğini açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın İran devlet televizyonundan aktardığına göre Hükümet Sözcüsü Fatma Muhacirani bugün yaptığı açıklamada, ABD ile müzakereler için henüz bir tarih belirlenmediğini yineledi ve bu tarihin yakın olmayacağını da açıkça ifade etti.

İsrail 13 Haziran'da, İran'ın askeri ve nükleer tesislerini hedef alan, askeri liderlere ve nükleer bilim adamlarına suikastlar içeren sürpriz bir saldırıyla savaşı başlattı ve İran'ın nükleer bomba elde etmesini engellemeye kararlı olduğunu ilan etti. Tahran ise nükleer silah edinme iddialarını reddederek sivil nükleer enerjiye sahip olma hakkını savundu.

21-22 Haziran gecesi ABD, İran'ın üç büyük nükleer tesisine saldırı düzenledi. 12 gün süren savaşın ardından ABD Başkanı Donald Trump 24 Haziran'da İran ile İsrail arasında ateşkes ilan etti. Trump daha sonra, askeri kullanım için uranyum zenginleştirmesi halinde ABD'nin İran'ı tekrar vuracağı sözünü verdi.

Revançi pazar günü yayınlanan röportajında, İran'ın enerji üretimi için uranyumu yüzde 60 oranında zenginleştirme hakkını yineledi.

Birleşmiş Milletler'e (BM) bağlı UAEA’ya göre İran, 2015 anlaşmasında yüzde 3,67 ile sınırlandırılmış olan uranyumu yüzde 60'a kadar zenginleştirebilen tek nükleer olmayan güç.

Nükleer savaş başlığı yapmak için uranyumu yüzde 90 oranında zenginleştirmek gerekiyor.