İsveç Dışişleri Bakanı Tobias Billström: Türkiye, İsveç'in NATO üyeliğini birkaç hafta içinde onaylayabilir

İsveç Dışişleri Bakanı Tobias Billström (Reuters)
İsveç Dışişleri Bakanı Tobias Billström (Reuters)
TT

İsveç Dışişleri Bakanı Tobias Billström: Türkiye, İsveç'in NATO üyeliğini birkaç hafta içinde onaylayabilir

İsveç Dışişleri Bakanı Tobias Billström (Reuters)
İsveç Dışişleri Bakanı Tobias Billström (Reuters)

İsveç Dışişleri Bakanı Tobias Billström bugün yaptığı açıklamada, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'dan, Türkiye’nin İsveç'in Kuzey Atlantik Paktı Örgütü'ne (NATO) üyeliğini birkaç hafta içinde onaylayacağına dair söz aldığını söyledi.

İsveç'in NATO üyeliği 2022 yılının mayıs ayından beri onaylanmayı bekliyor. Çünkü NATO’nun 31 üyesinin de bu üyeliği onaylaması gerektiriyor.

Geçtiğimiz mart ayında Finlandiya'nın NATO’ya üyeliği onaylanmış, ancak Türkiye ve Macaristan, İsveç’in üyeliğine karşı çıkmışlardı.

İsveç Dışişleri Bakanı Billström, Fidan tarafından kararla ilgili açıklanan son tarihi açıklasa da bu konuda ihtiyatlı olduğunu ifade etti. Brüksel'deki bakanlar toplantısı öncesinde gazetecilere açıklamalarda bulunan Billström, “Elbette hiçbir şeyi olduğu gibi kabul etmiyoruz” ifadelerini kullandı.

Öte yandan Fransız Haber Ajansı (AFP), Billström’ün Macaristan Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanı Peter Szijjarto ile görüştüğünü ve Macaristan'ın İsveç’in NATO üyeliğini onaylayacak ‘son ülke olmayacağını’ vurguladığını, bunun da Macaristan’ın İsveç’in üyeliğine yeşil ışık yaktığı anlamına geldiğini aktardı.

Hatırlanacağı üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), kasım ayı ortalarında İsveç'in NATO üyeliğiyle ilgili protokolü incelemeye başlamıştı.

Ankara’nın terörizmle suçladığı bazı Türk ve Kürt ilticacılara karşı hoşgörülü davranmalarını kınadığı İsveçli yetkililere aylarca baskı yapmasının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz temmuz ayında İsveç’in NATO üyeliğine karşı olduğunu açıklamış, nihai kararın TBMM'ye ait olduğunu vurgulamıştı.



Cumhuriyetçilerin yüzde 14'ü Trump'ın seçimi kaybetmesi halinde ‘kayıtsız kalmayacak’

ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)
ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)
TT

Cumhuriyetçilerin yüzde 14'ü Trump'ın seçimi kaybetmesi halinde ‘kayıtsız kalmayacak’

ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)
ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)

USA Today'in haberine göre, yapılan bir araştırmada Cumhuriyetçilerin yaklaşık yarısı, adayları Donald Trump'ın Demokrat rakibi Kamala Harris karşısında kaybetmesi halinde ABD başkanlık seçimlerinin sonuçlarını kabul etmeyeceklerini söylerken, bazıları da ‘kayıtsız kalmayacaklarını ve seçimin sonucunu iptal etmek için harekete geçeceklerini’ ileri sürdü.

100'den fazla ülkede hukukun üstünlüğünü ilerletmek için çalışan Dünya Adalet Projesi (WJP) tarafından yapılan araştırmada, Demokratların yaklaşık dörtte birinin Harris'in kaybetmesi halinde sonuçları kabul etmeyecekleri ve Cumhuriyetçilere kıyasla daha az sayıda olmak üzere bazı Demokratların sonuçları ‘iptal ettirmek için harekete geçecekleri’ bildirildi.

Ankette katılımcılara seçim sonuçlarını bozmak için ne tür bir ‘eylemde’ bulunacakları sorulmadı.

Söz konusu ankete göre, Cumhuriyetçilerin yüzde 46'sı ve Demokratların yüzde 27'si adaylarının kaybetmesi halinde sonucu kabul etmeyeceklerini belirtti. Ayrıca Cumhuriyetçilerin yüzde 14'üne karşılık Demokratların yüzde 11'i ‘harekete geçeceklerini’ söyledi.

xcvd

WJP Direktörü Elisabeth Andersen sonuçların ‘ürkütücü’ olduğunu ve Amerikalıların neredeyse üçte birinin kendi adaylarının kaybetmesi halinde başkanlık seçimlerinin sonuçlarını kabul etmek istemediğini gösterdiğini vurguladı.

Sonuçlara göre Cumhuriyetçilerin sadece yüzde 29'u seçim sürecinin yolsuzluktan arınmış olduğunu söylerken, bu oran Demokratlarda yüzde 56.

Andersen, “Özellikle Cumhuriyetçiler arasında, ancak bazı bölgelerde de Demokratlar arasında bu sürece güvenin çok düşük olduğunu görebilirsiniz. Dolayısıyla bu sonuç bize seçim sonrasında yaşanabilecek potansiyel çatışmanın bir göstergesi gibi görünüyor” ifadelerini kullandı.

USA Today, New York Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ndeki Brennan Adalet Merkezi tarafından mayıs ayında yapılan ve seçim görevlilerinin yüzde 36'sının taciz ya da kötü muameleye maruz kaldığını, yüzde 16'sının tehdit edildiğini ve her 10 görevliden 7'sinin tehditlerin 2020 seçimlerinden bu yana arttığını söylediğini ortaya koyan bir araştırmaya işaret etti.