Hamas'ın serbest bıraktığı esirlere ait görüntüler İsrail'i rahatsız ediyor

İsrailli analistler, Gazze Şeridi'ndeki "insani ara" kapsamında gerçekleştirilen esir takasına ilişkin görüntülerde, Hamas'ın nazik tavrı ve teşekkür ederek vedalaşan esirlerin çizdiği insani tablo karşısındaki "öfkelerini" gizlemiyor

Kassam Tugayları, Gazze'deki bazı esirleri serbest bırakma görüntülerini paylaştı (AA)
Kassam Tugayları, Gazze'deki bazı esirleri serbest bırakma görüntülerini paylaştı (AA)
TT

Hamas'ın serbest bıraktığı esirlere ait görüntüler İsrail'i rahatsız ediyor

Kassam Tugayları, Gazze'deki bazı esirleri serbest bırakma görüntülerini paylaştı (AA)
Kassam Tugayları, Gazze'deki bazı esirleri serbest bırakma görüntülerini paylaştı (AA)

İsrail ile Hamas arasında sağlanan esir takası uzlaşısı kapsamında Gazze Şeridi'nden 60'tan fazla İsrailli esir, İsrail hapishanelerinden de 180 Filistinli kadın ve çocuk esir serbest bırakıldı.

Hamas, mutabakat kapsamında elindeki İsrailli esirleri Uluslararası Kızılhaç Komitesi ekiplerine teslim ettiği anlara ait görüntüleri yayımlamıştı.

İsrailli esirlerin Hamas mensuplarına teşekkür etmesi ve el sallayarak vedalaşmalarının yer aldığı görüntüler ile serbest bırakılan esir yakınlarının "esirlere Gazze'de iyi davranıldığı, herhangi bir işkence veya kötü muameleye maruz kalmadıkları" yönündeki açıklamaları İsrail televizyonlarında eş zamanlı yayımlandı.

Yayımlanan görüntüler ve röportajların "Hamas'ı insani gösterdiğini" savunan bazı İsrailli analistler, bu durum karşısında duydukları rahatsızlığı ve öfkeyi dile getirdi.

"Görüntülerin İsrail televizyonlarında yayımlanması ülkeye zarar veriyor"

İsrailli analist Yariv Peleg, sağcı "Israel Today" gazetesinde yayımlanan makalesinde, "Bu görüntülerin İsrail televizyonlarında yayımlanması ülkeye zarar veriyor. Bunlar kesinlikle yayımlanamaz." ifadelerini kullandı.

İsrail ile Hamas arasındaki esir takası mutabakatının başladığı 24 Kasım Cuma gününden beri televizyon kanalları ve sosyal medyada yayımlanan görüntülere tepki gösteren Peleg, şunları kaydetti:

Hamas, iki veya üç kamera kullanarak çekilmiş videoları profesyonel ve doğru şekilde düzenliyor. Çekimlerde aydınlatma ve iyi özelliklere sahip dronlar da kullanabiliyor.

Peleg, İsrail merkezli Arapça yayın yapan televizyon kanallarından, Gazze Şeridi'nde İsrailli esirlerin Uluslararası Kızılhaç Komitesi ekiplerine teslim edildiği sırada çekilen görüntüleri yayından kaldırmalarını istedi.

"Görüntüler, insanlık ve ahlak gösterisi olarak görülüyor"

İsrailli siyasi analist Maya Lecker de Haaretz gazetesinde 26 Kasım'da yayımlanan makalesinde, İsrailli esirlerin Gazze'de teslim edildiği anlara ilişkin görüntülerin yayınlanmasından rahatsızlığını aktardı.

Lecker, görüntülere yönelik öfkesini şöyle ifade etti:

Hamas mensubu silahlı kişilerin, aile fertlerini öldürdükten sonra serbest bıraktıkları kişileri selamlayarak alkış almalarının, insanlık standartlarını düşürdüğünü itiraf etmeliyiz. Çoğu Filistin ve İsrail dışında yaşayan Filistin destekçisi kişiler ve sosyal medya kullanıcıları, her gece gerçekleşen rehine teslim çalışmalarını Hamas savaşçılarının halka açık insanlık ve ahlak gösterisi olarak görüyor.

İsrailli esirlerden bacağından yaralanmış 21 yaşındaki Maya Regev'in İzzeddin el-Kassam Tugayı mensuplarından ayrılırken gülümseyerek el salladığı ve Arapça "şükran" diyerek, teşekkür ettiği videoya da değinen Lecker, İsrailli esirin yaklaşımını "çocukça bir hayranlık" olarak nitelendirdi.

İsrail Kanal 13 televizyonu da 27 Kasım'daki haberinde, İsrailli ailelerinin "serbest kalan yakınlarının Gazze'de kötü muamele veya işkenceye maruz kalmadıkları" ifadelerine yer verdi.

Gazze'de tutulurken yiyeceğin az olduğuna ancak bunun herkes için geçerli bir durum olduğuna işaret edilen haberde, esir yakınlarının, "Genel anlamda Hamas mensubu aktivistlerden iyi muamele görmüşler. İlaç yokluğundan başka herhangi bir şiddet veya azarlama görmemişler." dediği vurgulandı.

Buna karşın Tel Aviv yönetimi, Hamas'ın Gazze Şeridi'nden serbest bıraktığı İsrailli esirlerin basına konuşmalarını engellediği gibi akraba ve dostları dışında kimsenin kendileriyle buluşmasına da izin vermedi.



Beyaz Saray: Amerika ve Ukrayna'nın barış anlaşması konusunda iki noktada anlaşamadığı belirtiliyor

Beyaz Saray sözcüsü Karoline Leavitt, gazetecilere yaptığı açıklamadan bir kare (EPA)
Beyaz Saray sözcüsü Karoline Leavitt, gazetecilere yaptığı açıklamadan bir kare (EPA)
TT

Beyaz Saray: Amerika ve Ukrayna'nın barış anlaşması konusunda iki noktada anlaşamadığı belirtiliyor

Beyaz Saray sözcüsü Karoline Leavitt, gazetecilere yaptığı açıklamadan bir kare (EPA)
Beyaz Saray sözcüsü Karoline Leavitt, gazetecilere yaptığı açıklamadan bir kare (EPA)

Beyaz Saray Sözcüsü Karolyn Leavitt, dün yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Donald Trump ile Ukraynalı mevkidaşı Volodimir Zelenskiy arasında bu hafta herhangi bir görüşme planlanmadığını söyledi.

Reuters'a konuşan kaynaklar, Zelenskiy'nin bu hafta Trump ile Ukrayna'daki savaşı sona erdirme planının hassas yönlerini görüşmek üzere Amerika Birleşik Devletleri'ne gidebileceğini söyledi.

Leavitt, Washington ve Kiev'in Rusya'nın Ukrayna'daki savaşını sona erdirme amaçlı olası bir anlaşma konusunda verimli görüşmelerde bulunduğunu ve hâlâ "sadece iki anlaşmazlık noktası" olduğunu ifade etti.

Fox News'in The Story programına verdiği röportajda, ABD Başkanı Donald Trump'ın savaşı sona erdirmek için bir anlaşmaya varma olasılığı konusunda iyimser olduğunu belirtti.

Leavitt, özellikle Cumhuriyetçi Parti içinden Başkan Donald Trump'a yöneltilen, Trump'ın Ukrayna'daki çatışmayı sona erdirme çabalarında Rusya'ya karşı taraflı davrandığını eleştirilerine yanıt verdi.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre Beyaz Saray sözcüsü, "Amerika Birleşik Devletleri'nin bu savaşı sona erdirmek için her iki tarafla da eşit şartlarda çalışmadığı" fikrinin tamamen yanlış olduğunu belirtti.

Levitt, Trump'ın, Rusya'nın Ukrayna'yı işgaliyle başlayan savaşı sona erdirmek için bir plan üzerinde çalışma olasılığı konusunda "iyimserlik ve umut" ifade ettiğini söyledi.

Benzer bir bağlamda, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy dün yaptığı açıklamada, ABD ve Avrupa ile görüşülen önerilen barış planının "doğru" noktalar içerdiğini, ancak Amerikalı mevkidaşı Donald Trump ile görüşeceği hassas konular olduğunu söyledi.

Zelenskiy, dün akşam televizyonda yaptığı konuşmada, "Cenevre görüşmelerinin ardından, şu an itibarıyla daha az madde var- artık 28 değil- ve bu çerçeveye önemli sayıda doğru unsur dahil edildi" dedi.

Zelenskiy, "Ekibimiz bugün yeni taslak adımlar hakkında bir rapor sundu ve bu gerçekten doğru bir yaklaşım. Hassas konular ve en hassas noktalara gelince, bunları Başkan Trump ile görüşeceğim" ifadesini kullandı.

ABD yönetiminin önerdiği plana göre Moskova'nın hak iddia ettiği doğu Ukrayna'daki Donetsk ve Luhansk bölgeleri ile Rusya'nın 2014'te ilhak ettiği Kırım Yarımadası, ABD de dahil olmak üzere "fiilen Rus toprağı olarak tanınacak".

28 maddelik Amerikan planı, iki güney bölgesinin, Herson ve Zaporijya'nın bölünmesini öngörüyor. Kiev mevcut formülü kabul ederse, NATO'ya katılma hedefinden de vazgeçmeli ve bunu anayasasına dahil etmelidir.

Planda ayrıca Ukrayna ordusunun 600 bin askerle sınırlandırılması, NATO'nun Ukrayna'ya asker konuşlandırmaması, ancak Avrupa savaş uçaklarının Kiev'i korumak için Polonya'da konuşlandırılması öngörülüyor.


Trump, yapay zeka temelli bilimsel araştırmaları hızlandırmak için “Genesis Misyonu” kararnamesini imzaladı

Trump, Beyaz Saray'ın Oval Ofisi'nde imzaladığı bir başkanlık kararnamesini elinde tutarken (Arşiv - Reuters)
Trump, Beyaz Saray'ın Oval Ofisi'nde imzaladığı bir başkanlık kararnamesini elinde tutarken (Arşiv - Reuters)
TT

Trump, yapay zeka temelli bilimsel araştırmaları hızlandırmak için “Genesis Misyonu” kararnamesini imzaladı

Trump, Beyaz Saray'ın Oval Ofisi'nde imzaladığı bir başkanlık kararnamesini elinde tutarken (Arşiv - Reuters)
Trump, Beyaz Saray'ın Oval Ofisi'nde imzaladığı bir başkanlık kararnamesini elinde tutarken (Arşiv - Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, araştırmaları hızlandırmak ve bilimsel atılımlar gerçekleştirmek için yapay zekayı (AI) kullanmaya yönelik olan ‘Genesis Mission’ isimli ulusal girişimi başlatan kararnameyi imzaladı.

Genesis Mission, yapay zeka kullanarak kamu araştırmalarından bilimsel veriler toplayabilen bir platform oluşturmayı amaçlıyor. Başkanlık kararnamesine göre bu alan yeni yapay zeka modellerinin geliştirilmesine, araştırmanın belirli aşamalarının otomatikleştirilmesine ve yeni hipotezlerin test edilmesine olanak tanıyacak.

ABD Enerji Bakanı Chris Wright, telefonla düzenlediği basın toplantısında çip devleri Nvidia ve AMD'den bahsetti. Ayrıca, bulut bilişim şirketleri Dell ve HP'nin de projenin ortakları olduğunu belirten Bakan Wright, başka şirketlerin de projeye katılacağını kaydetti.

Genesis Mission girişimi, laboratuvarlar ve devlet kurumları arasında veri toplamanın yanı sıra platform kullanıcılarına yeterli bilgi işlem gücü sağlamak için büyük bulut altyapılarının kullanılmasını da öngörüyor. Dün yayınlanan başkanlık kararnamesi, Enerji Bakanlığı'na, nükleer füzyondan yarı iletken üretimine kadar çeşitli alanlarda keşifleri hızlandırmak için ülkenin süper bilgisayarlarını, federal bilimsel veri setlerini ve araştırma tesislerini bir araya getiren entegre bir yapay zeka platformu kurma yetkisi veriyor.

Kararname metninde, “ABD, yapay zeka geliştirme alanında küresel teknolojik üstünlük için rekabet ediyor” deniyor. Yapay zeka, ‘bilimsel keşif ve ekonomik büyüme için önemli bir sınır’ olarak tanımlanıyor. Girişimin merkezinde, araştırmacılara yüksek performanslı bilgi işlem kaynaklarına, yapay zeka modelleme araçlarına ve bilimsel modelleri eğitmek ve araştırmaları otomatikleştirmek için geniş federal veri koleksiyonlarına erişim sağlayacak olan Amerikan Bilim ve Güvenlik Platformu yer alıyor.

Öncelikli alanlar arasında ileri imalat, biyoteknoloji, biyomalzemeler, nükleer enerji, kuantum bilişim ve yarı iletkenler bulunuyor. Tüm bunlar, ABD'nin Çin'den artan rekabetle karşı karşıya olduğu alanlar. Başkanlık kararnamesi, hassas araştırmaların güvenliği için sıkı siber güvenlik önlemleri alınarak özel şirketler, üniversiteler ve ulusal laboratuvarlarla iş birliği yapılmasını öngörüyor.


Tayvan Başbakanı: Çin'e geri dönmek Tayvan halkı için bir seçenek değil

Çin ve Tayvan bayrakları (Reuters)
Çin ve Tayvan bayrakları (Reuters)
TT

Tayvan Başbakanı: Çin'e geri dönmek Tayvan halkı için bir seçenek değil

Çin ve Tayvan bayrakları (Reuters)
Çin ve Tayvan bayrakları (Reuters)

Tayvan Başbakanı Chu Jung-tae, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in ABD Başkanı Donald Trump ile yaptığı telefon görüşmesinde Pekin'in Tayvan üzerindeki egemenlik iddialarını güçlendirmesinin ardından bugün yaptığı açıklamada, adanın 23 milyonluk nüfusu için Çin'e geri dönmenin bir seçenek olmadığını söyledi.

Şi dün Trump'a, II. Dünya Savaşı'nın sonunda "Tayvan'ın Çin'e dönmesinin" Pekin'in dünya düzeni vizyonunun önemli bir parçası olduğunu söyledi. Tayvan'ın demokratik olarak seçilmiş hükümeti, Çin'in bu tutumunu şiddetle reddediyor.

Chu, parlamento dışında gazetecilere yaptığı açıklamada, Tayvan'ın "tamamen bağımsız ve egemen bir ülke" olduğunun tekrar vurgulanması gerektiğini söyledi. "Ülkemizin 23 milyonluk nüfusu için (geri dönmek) bir seçenek değil, bu çok açık" ifadelerini kullandı.