Netanyahu'dan Batı Kudüs'teki saldırıyı düzenleyen iki Filistinlinin evlerinin yıkılması talimatı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Batı Kudüs'te 3 İsraillinin ölümüyle sonuçlanan silahlı saldırıyı düzenleyen Filistinli iki kardeşin işgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan evlerinin yıkılması talimatını verdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AA)
TT

Netanyahu'dan Batı Kudüs'teki saldırıyı düzenleyen iki Filistinlinin evlerinin yıkılması talimatı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AA)

İsrail hükümetinden yapılan yazılı açıklamaya göre, Netanyahu, aşrı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, İsrail Polis Şefi Kobi Shabtai ve İsrail iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet (Şabak) Direktörü Ronen Bar ile görüştü.

Netanyahu, Batı Kudüs'teki saldırıyı gerçekleştirmekle suçlanan Filistinli iki kardeşin evlerinin mühürlenmesi, yıkılması, bölgede irtibatta oldukları kişilere yönelik geniş gözaltı operasyonları başlatılması, ailesine de ekonomik yaptırımlar getirilmesi talimatını verdi.

İsrail Polis Sözcülüğü bu sabah Batı Kudüs'ün girişinde İsraillilere yönelik silahlı saldırı gerçekleştirildiğini duyurmuştu.

Saldırıyı düzenleyen iki şüphelinin ateş açılarak etkisiz hale getirildiğini açıklayan İsrail polisi, olayda 3 İsraillinin öldürüldüğünü, 3'ü ağır olmak üzere 13 kişinin yaralandığını bildirmişti.

Hamas, daha sonra Telegram hesabından yaptığı açıklamada, Batı Kudüs'teki saldırıyı üstlenmişti. Açıklamada, Batı Kudüs'te düzenlenen silahlı saldırıyı gerçekleştirenlerin işgal altındaki Doğu Kudüs'teki Suvar Bahir beldesinden Murad Nemr (30) ve İbrahim Nemr (38) isimli iki kardeş olduğu belirtilmişti.

Tel Aviv yönetimi, İsraillilere yönelik can kaybıyla sonuçlanan saldırılarda, saldırıyı gerçekleştiren kişinin ailesinin evini yıkarak bir tür toplu cezalandırma uyguluyor.

İnsan hakları örgütleri, İsrail'in bu uygulamasını "suçun şahsiliği ilkesini ihlal ettiği ve toptan cezalandırma anlamına geldiği" gerekçesiyle eleştiriyor.



Suudi Arabistan'ın BRICS'e katılması dengeleri nasıl değiştirir?

BRICS, Batı ülkelerine alternatif bir ekonomik ittifak geliştirmeyi amaçlıyor (Reuters)
BRICS, Batı ülkelerine alternatif bir ekonomik ittifak geliştirmeyi amaçlıyor (Reuters)
TT

Suudi Arabistan'ın BRICS'e katılması dengeleri nasıl değiştirir?

BRICS, Batı ülkelerine alternatif bir ekonomik ittifak geliştirmeyi amaçlıyor (Reuters)
BRICS, Batı ülkelerine alternatif bir ekonomik ittifak geliştirmeyi amaçlıyor (Reuters)

Rus devletine ait medya kuruluşu RT, Suudi Arabistan'ın BRICS'e katılması durumunda yaşanabilecek değişimlere dair bir analiz yayımladı. 

Moskova'daki Ortadoğu Çalışmaları Merkezi'nin direktörü Murad Sadıkzade'nin kaleme aldığı analizde, Suudi Arabistan'ın "sadece Arap devletleri arasında değil tüm İslam dünyasında lider güç konumunda" olduğu değerlendirmesi paylaşılıyor.

Riyad yönetiminin, "2030 Vizyonu" programı kapsamında petrole bağımlılığı azaltma, ekonomiyi çeşitlendirme, sağlık, eğitim ve altyapı gibi sektörleri geliştirme hedefiyle önemli yatırımlar yaptığı hatırlatılıyor. 

2009'da Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin'in katılımıyla oluşturulan BRIC, bir yıl sonra Güney Afrika Cumhuriyeti'ni de kapsayacak şekilde genişletilerek BRICS halini almıştı. Daha sonra yapılan çağrılar üzerine 1 Ocak 2024'te Mısır, Etiyopya, İran ve BAE gruba katılmış, Arjantin ise daveti reddetmişti. Suudi Arabistan da BRICS üyeliği davetinin değerlendirildiğini bildirmişti. 

Analizde, Riyad'ın hem Batı hem de Doğu ülkeleriyle ticari ve siyasi ilişkilerini güçlendirmek istediği ifade ediliyor. 

Suudi Arabistan'ın, BRICS üyesi olmasıyla yeni pazarlara erişebileceğine ve dünyanın en büyük gelişmekte olan ekonomilerinden bazılarıyla ticari ve ekonomik bağları güçlendirme fırsatı yakalayabileceğine dikkat çekiliyor.

2024 itibarıyla BRICS ülkelerinin toplam gayrisafi yurtiçi hasılasının (GSYH), küresel GSYH'nin yaklaşık yüzde 32'sini oluşturduğuna işaret edilen analizde, şu ifadelere yer veriliyor: 

Suudi Arabistan'ın bu ittifaka dahil olması, petrol ve petrol ürünleri pazarlarını genişletmesinin yanı sıra Vizyon 2030 planının bir parçası olarak altyapı ve teknolojik projelere yatırım çekmesine olanak tanıyacak. Çin ve Hindistan gibi enerjiye ihtiyaç duyan ülkelerle kurulan ortaklıklar, Suudi enerji kaynaklarına istikrarlı bir talep sağlayarak, küresel sahnede kritik bir enerji ortağı olarak ülkenin konumunu güçlendirecek.

Ayrıca BRICS üyeliğinin, Suudi Arabistan'a ekonomisini çeşitlendirmek için ek fırsatlar sunacağı belirtiliyor. Tarım sektöründe Brezilya ve Rusya'yla işbirliğinin gıda güvenliğini artırabileceği, Çin'le teknolojik alışverişin Suudi Arabistan'ın sürdürülebilir enerji kaynaklarına geçişini hızlandırabileceği vurgulanıyor. 

Öte yandan BRICS üyeliğinin, Suudi Arabistan'ın Batı ülkeleriyle ilişkisini etkileyeceğine de dikkat çekiliyor. Batı'nın Riyad yönetimine yaptırımları gündeme getirebileceği savunuluyor. 

Özellikle Donald Trump'ın yeniden ABD Başkanı olmasıyla, durumun daha da karmaşık hale gelebileceği yorumu yapılıyor. Trump'ın "Riyad'ı kendi gündemi doğrultusunda yönlendirmeye çalışabileceği, bunun da Suudi Arabsitan'ın BRICS'e katılımını güçleştirebileceği" savunulyor.

Independent Türkçe, RT, Arab News