IGAD zirvesinde Sudan'a ilişkin ne gibi beklentiler var?

Siyasetçiler, Cidde Müzakereleri süreciyle entegrasyon çağrısında bulundu

Kenya Devlet Başkanı William Ruto ve Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan Nairobi'de bir araya geldi. (arşiv)
Kenya Devlet Başkanı William Ruto ve Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan Nairobi'de bir araya geldi. (arşiv)
TT

IGAD zirvesinde Sudan'a ilişkin ne gibi beklentiler var?

Kenya Devlet Başkanı William Ruto ve Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan Nairobi'de bir araya geldi. (arşiv)
Kenya Devlet Başkanı William Ruto ve Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan Nairobi'de bir araya geldi. (arşiv)

Sudan'daki savaşı durdurmayı görüşmek üzere Hükümetler Arası Kalkınma Otoritesi (IGAD) grubu devlet başkanları zirvesinin Cibuti’de gerçekleşmesi bekleniyor. Bu zirve, Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ın Kenya Devlet Başkanı William Ruto ve IGAD’ın mevcut oturumuna başkanlık eden Cibuti Cumhurbaşkanı Ömer İsmail Guelleh ile yaptığı ayrı ayrı görüşmelerin ardından kararlaştırıldı.

Şarku’l Avsat’a konuşan analist ve siyasetçiler, Cibuti zirvesinin, insani yardımların ulaştırılmasını sağlayacak bir ateşkese ulaşmak ve bir sonraki adımın önünü açmak için Suudi Arabistan ve ABD tarafından arabuluculuk yapılan Cidde Müzakereleri görüşmelerini destekleyeceğini umuyor. Bu görüşmelerde de Sudan'daki siyasi krize sürdürülebilir çözümler bulunması, savaşın sona ermesini takip eden aşamaya liderlik edecek bir geçiş dönemi sivil hükümetinin kurulması, geçiş döneminin sonunda özgür ve adil seçimlere hazırlanılması öngörülüyor.

Eski bakan ve Sivil Demokratik Güçler Koordinasyonu'nun (Tekaddüm) önde gelen liderlerinden Halid Ömer, Yusuf Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “IGAD zirvesi, savaşı sona erdirmek ve kapsamlı bir barışa ulaşmak amacıyla Sudan'daki siyasi süreç için bir çerçeve belirleme meselesini tartışacak” dedi.

Yusuf, “önümüzdeki siyasi sürecin Sudanlılar tarafından sahiplenilmesi ve yönetilmesinin” önemli olduğuna inanıyor. Sürecin Afrika Birliği (AfB) ve IGAD tarafından Cidde Müzakereleri girişimi ile tamamlayıcı ve uyumlu bir şekilde kolaylaştırılmasını memnuniyetle karşıladığını ifade eden Yusuf, “Cidde Platformu, etkin gözetim mekanizmaları yoluyla düşmanlıkların sona erdirilmesi için gerçek bir fırsat yaratmaktadır” dedi.

Yusuf, Tekaddüm’ün önümüzdeki günlerde AfB liderleri, uluslararası ve bölgesel aktörlerle paylaşılacak bir ‘savaşı sona erdirme yol haritası’ önerdiğini açıkladı. Yusuf, “Bu girişim, müzakere platformunun nasıl birleştirileceği, savaşı durdurmaya yönelik adımların nasıl hızlandırılacağı, insani felaketin nasıl ele alınacağı, sürdürülebilir barış ve gerçek bir demokratik dönüşüm yoluyla Sudan krizinin köklerine nasıl inileceği konusunda pratik fikirler sunmaktadır” ifadelerini kullandı.

Siyasi analist Muhammed Latif, aralık ayının ilk haftasında düzenlenmesi beklenen zirveden neler çıkabileceğine ilişkin olarak Şarku’l Avsat’a şu açıklamalarda bulundu:

Zirve, eski Başbakan Abdullah Hamduk'un davetinden istifade ederek Sudan'daki sivil eğilimleri destekleyebilir. Eğer davet edilmesi hakkındaki haberler doğruysa, bunun uygulanması sivil güçlerin gidişatında bir ivme anlamına geliyor.

Latif ayrıca, üyeleri arasındaki ortak noktalar ışığında IGAD'ın “Sudan'ın kuvvetleri ayırmak ya da sivillerin güvenliğini sağlamak için ihtiyaç duyabileceği kuvvetlerin oluşturulmasında, özellikle de bölgedeki bazı ülkelerde bulunan ABD Afrika Komutanlığı (AFRICOM) güçlerinin yanı sıra Sudan'daki Etiyopya kuvvetlerinin deneyimi dikkate alınırsa” önemli bir rol oynayabileceğine işaret ediyor.

Acil durum zirvesi, Sudan ordusu ile IGAD arasındaki sürtüşmenin sona ermesi olarak değerlendiriliyor. Bu anlaşmazlık, geçtiğimiz haziran ayında, IGAD’ın ‘Cibuti, Etiyopya, Kenya ve Güney Sudan'dan’ oluşan dörtlü bir komite oluşturulduğunu açıklamasının ardından patlak vermişti. IGAD, Sudan Ordusu Komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) Komutanı Korgeneral Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti) arasında sivilleri korumak için bir Afrika gücü konuşlandırma olasılığını görüşmek üzere doğrudan bir toplantı çağrısında bulundu. Ancak ordu, bu çağrıyı ülkenin egemenliğine müdahale olarak değerlendirdiği için reddetti ve IGAD'ı boykot etmekle tehdit etti.

Burhan, geçtiğimiz iki hafta boyunca, bazılarını ‘tarafsız’ olmamakla nitelendirdiği IGAD üyeleri ‘Kenya, Etiyopya, Cibuti ve Eritre'ye’ yaptığı ziyaretlerle gözlemcileri şaşırttı. Burhan, Kenya Devlet Başkanı William Ruto ile görüşmesinin ardından üye devletlerin başkanlarıyla krizi sona erdirmek ve Sudan'daki savaşı durdurmak için net bir yol haritası geliştirmek üzere zirve düzenleme konusunda anlaştıklarını duyurdu.



Antik Maya kentinin ilk hükümdarının mezarı keşfedildi

Hükümdarın mezarı, antik Maya kenti Caracol'da bir zamanlar tapınak olan Caana Piramidi'nin yanında bulundu (Caracol Arkeoloji Projesi/Houston Üniversitesi)
Hükümdarın mezarı, antik Maya kenti Caracol'da bir zamanlar tapınak olan Caana Piramidi'nin yanında bulundu (Caracol Arkeoloji Projesi/Houston Üniversitesi)
TT

Antik Maya kentinin ilk hükümdarının mezarı keşfedildi

Hükümdarın mezarı, antik Maya kenti Caracol'da bir zamanlar tapınak olan Caana Piramidi'nin yanında bulundu (Caracol Arkeoloji Projesi/Houston Üniversitesi)
Hükümdarın mezarı, antik Maya kenti Caracol'da bir zamanlar tapınak olan Caana Piramidi'nin yanında bulundu (Caracol Arkeoloji Projesi/Houston Üniversitesi)

Kritik öneme sahip Maya kenti Caracol'un ilk hükümdarı olduğu düşünülen birine ait mezar keşfedildi. Mezarda bulunan eserler dönemin büyük kentleri arasındaki ilişkiye ışık tutuyor.

Maya dünyasının en büyük ve en önemli şehirlerinden Caracol'un nüfusunun zirve döneminde 100 bine ulaştığı tahmin ediliyor. Ancak diğer pek çok Maya şehrinde olduğu gibi, bilinmeyen nedenlerle MS 900 civarında çöküşe geçti.

Kalıntıları Belize'de yer alan antik kentin harabelerindeki kazılar en az 40 yıldır sürüyor. Fakat bugüne kadar yapılan çalışmalarda hiçbir kraliyet üyesine ait mezara rastlanmamıştı. 

Kazılara liderlik eden Houston Üniversitesi arkeologları Diane ve Arlen Chase, etkileyici bir keşifle bu durumu değiştirdi. 

İlk kez Caracol'da bir kraliyet mezarı ortaya çıkaran ekip, bunun kentin bilinen ilk hükümdarına ait olduğunu düşünüyor.

Houston Üniversitesi'nden yapılan açıklamaya göre Te K'ab Chaak adlı kralın mezarı yaklaşık MS 350'ye tarihlendi. Araştırmacılar tahta 331'de çıkan Te K'ab Chaak'ın hanedanının en az 460 yıl varlığını sürdürdüğünü söylüyor.

Field Museum'dan arkeolog Gary Feinman, yer almadığı çalışmanın bulguları hakkında "Çok erken bir döneme ait hükümdar buldular, ki bu çok önemli ve bir hanedanın kurucusu olduğu iddia ediliyor" diyerek ekliyor: 

Bu büyük bir bulgu.

Araştırmacılar mezarda bulunan kalıntılara dayanarak Te K'ab Chaak'ın 1,7 metre boyunda ve öldüğünde dişi olmayan yaşlı bir adam olduğunu tespit etti.

Chase çifti kalıntılarla birlikte gömülen seramik kapların tarzından mezarın son derece eski olduğu sonucuna vardı. Kırmızı zincifre mineraliyse, çok yüksek statüye sahip birine ait olduğunu anlamına geliyordu.

Arlen Chase "Eşyalar zincifreyle kaplanmışsa kraliyet ailesinin en üst seviyedeki kişileri sözkonusu demektir" diye açıklıyor.

Ekip mezarda yeşim taşından yapılmış üç set kulak süsü de buldu. Maya elitlerinin kullandığı bu değerli eşyalara pek sık rastlanmıyor. 

ghyjudcfv
Çömlek kaplar üzerinde daha önce görülmeyen tasvirler bulundu (Houston Üniversitesi)

Ayrıca mozaik bir ölüm maskesi de keşfeden araştırmacılar bunun çok daha nadir olduğunu belirtiyor. Chase çifti daha önce sadece bir adet ölüm maskesi bulmuştu.

Arkeologlar mezarda gördükleri çömleklerin de etkileyici olduğunu ifade ediyor. Bu kaplarda Mayaların ticaret tanrısı, bir sinek kuşu ve mızrak tutan bir hükümdarla ona adak adayan kişiler resmedilmişti. Bazılarında maymun, baykuş ve nasua gibi hayvanlar tasvir edilmişti. 

Arlen Chase bazı tasarımlar için "Bunları daha önce hiç görmemiştik" diyor.

Araştırmacılar mezardaki bazı eserlerin, yine MS 350'lere tarihlenen diğer iki Caracol mezarındakilere çok benzediğini söylüyor. Bunlar arasında Meksika'nın orta kesiminden gelen yeşil obsidyen bıçaklar ve mızrak fırlatmak için kullanılan bir alet de vardı. 

Ekip bu aletlerin genellikle Caracol'un 1200 kilometre uzağındaki Teotihuacán kentiyle ilişkilendirildiğini belirtiyor. 

Chase çiftine göre bu durum iki kent arasındaki büyük mesafelere rağmen erken Maya halkının, Orta Meksika topluluklarıyla sanılandan onlarca yıl önce ilişki kurduğuna işaret ediyor. Te K'ab Chak zamanında Teotihuacán'dan Caracol'a yürümek muhtemelen en az 150 gün sürüyordu.

İkili, ellerindeki bulgulara dayanarak kentler arasında ticari ve diplomatik ilişkiler kurulduğunu düşünüyor. Öte yandan bazı uzmanlar net çıkarımlar yapmadan önce daha net kanıtlara ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor.

Independent Türkçe, Live Science, New York Times, Smithsonian Magazine, Houston Üniversitesi