Rusya-Çin demiryolu hattındaki saldırıyı Ukrayna istihbaratı üstlendi

Esir düşen Rus askerler, cephede yaşananları "kabus" diye niteledi

WSJ'nin haberinde, Avdiyivka'da kazanılacak bir zaferin, Putin açısından önemli propaganda olacağı savunuldu (Reuters)
WSJ'nin haberinde, Avdiyivka'da kazanılacak bir zaferin, Putin açısından önemli propaganda olacağı savunuldu (Reuters)
TT

Rusya-Çin demiryolu hattındaki saldırıyı Ukrayna istihbaratı üstlendi

WSJ'nin haberinde, Avdiyivka'da kazanılacak bir zaferin, Putin açısından önemli propaganda olacağı savunuldu (Reuters)
WSJ'nin haberinde, Avdiyivka'da kazanılacak bir zaferin, Putin açısından önemli propaganda olacağı savunuldu (Reuters)

Rusya'yı Çin'e bağlayan demiryolu hattında çıkan yangının, Ukrayna tarafından düzenlenen bir saldırı neticesinde meydana geldiği iddia edildi. 

Ukrayna'nın iç güvenlik teşkilatı Ukrayna Güvenlik Servisi'nden (SBU) kimliğinin paylaşılmasını istemeyen bir yetkili, ABD'nin önde gelen medya kuruluşlarından CNN'e, Baykal-Amur hattındaki olayın bir bombalı saldırı olduğunu söyledi.

Yetkili, Rusya'ya bağlı Buryat Cumhuriyeti'ndeki Bessolov Severomuyiski adlı tünelden geçen yük treninin, demiryoluna yerleştirilen 4 patlayıcıyla havaya uçurulduğunu savundu.

İstihbarat yetkilisi, "Patlama, SBU'nun başarılı operasyonlarından biriydi" dedi. SBU, Sibirya'nın doğusundaki Moğolistan sınırında gerçekleşen olayla ilgili henüz resmi açıklama yapmazken, CNN de iddiaların bağımsız şekilde doğrulanamadığını aktardı. Kremlin'den de olayla ilgili açıklama gelmedi. 

Rus devletine ait Rusya Demiryolları'ndan 29 Kasım'da yapılan açıklamada, söz konusu tünelden geçen bir yük treninde yangın çıktığı bildirilmişti. Bölgede inceleme başlatıldığı ve sonuçlara göre gerekli önlemlerin alınacağı aktarılmıştı. 

Öte yandan Ukrayna Pravdası'na konuşan ve adının paylaşılmamasını isteyen bir SBU yetkilisi de yangının saldırı sonucu oluştuğunu ileri sürdü.  

Yetkili, güzergahın "Çin ve Rusya'yı birbirine bağlayan tek ana demiryolu hattı" olduğuna dikkat çekerek, Rusya'nın iç güvenlik kurumu Federal Güvenlik Servisi'nin de alarma geçerek bölgede inceleme yaptığını savundu. SBU görevlisi, Rusya'nın hattı mühimmat ve silah tedarik etmek için kullandığını belirtti.

Ukrayna savaşı, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in geçen yıl 24 Şubat'ta verdiği emirle başlamıştı. 

Ukrayna Hava Kuvvetleri'nden dün yapılan açıklamada, Rusya'nın Donetsk bölgesindeki Pokrovsk, Novogrodivka ve Mirnograd şehirlerine yoğun saldırı düzenlediği aktarılmıştı. Rus ordusunun saldırılarda 8 adet S-300 füzesi ve en az 20 drone kullandığı bildirilmişti. Ukrayna İçişleri Bakanı İgor Klimenko, saldırılarda 4'ü çocuk en az 10 kişinin yaralandığını belirtmişti.

Savaştaki çatışmalarsa özellikle son dönemde Donetsk'teki Avdiyivka'da yoğunlaştı. Ukrayna ordusu, Rus birliklerinin saldırılarını püskürterek buradaki cephe hattını savunuyor. ABD'nin tanınmış gazetelerinden Wall Street Journal'ın aktardığına göre, Rusya şehri ele geçirirse Donetsk'teki nüfuzunu da artırabilir.

Diğer yandan saldırılarda esir düşen Rus askerler, WSJ'ye şehirdeki çatışmaları "kabus" diye niteledi.

Kendisini Sergey olarak tanıtan gönüllü Rus savaşçı, "Açıkçası rahatlamış hissediyorum. Bu kabusu daha fazla görmek istemiyorum" dedi.

Adını Pavel olarak paylaşan bir başka Rus esirse, düzenledikleri bir saldırıda birliklerindeki 100 kişiden 65'inin öldürüldüğünü belirtti. Esir, askerlerin yeteri kadar eğitim görmediğini ve Rus komutanların da yanlış stratejiler uyguladığını savundu.

Independent Türkçe



Trump'ın hakaretlerinin ardından Minneapolis'te göçmenlere yönelik operasyonda Somalililer gözaltına aldı

New Orleans polis memurları, şehirde federal ajanların konuşlandırılmasına karşı düzenlenen protestoya katılan bir kişiyi Belediye Binası'ndan dışarı taşıyor (AFP)
New Orleans polis memurları, şehirde federal ajanların konuşlandırılmasına karşı düzenlenen protestoya katılan bir kişiyi Belediye Binası'ndan dışarı taşıyor (AFP)
TT

Trump'ın hakaretlerinin ardından Minneapolis'te göçmenlere yönelik operasyonda Somalililer gözaltına aldı

New Orleans polis memurları, şehirde federal ajanların konuşlandırılmasına karşı düzenlenen protestoya katılan bir kişiyi Belediye Binası'ndan dışarı taşıyor (AFP)
New Orleans polis memurları, şehirde federal ajanların konuşlandırılmasına karşı düzenlenen protestoya katılan bir kişiyi Belediye Binası'ndan dışarı taşıyor (AFP)

Federal yetkililer dün, Başkan Donald Trump'ın Afrika Boynuzu ülkesinden gelen göçmenlere hakaretlerde bulunup, onların Amerika Birleşik Devletleri'nden çıkarılmasını istediğini söylemesinden iki gün sonra Minneapolis'te göçmenlere yönelik düzenlenen operasyonda gözaltına alınanlar arasında Somali kökenli kişilerin de bulunduğunu açıkladı.

ABD İç Güvenlik Bakanlığı, operasyonla ilgili ilk açıklamasında, Minneapolis'teki gözaltıların pazartesi günü başladığını belirtti. Yetkililer gözaltına alınanların toplam sayısını açıklamadı, ancak 12'si hakkında bilgi verdi: Beşi Somali'den, geri kalanı Meksika ve El Salvador'dan. İç Güvenlik Bakan Yardımcısı Tricia McLaughlin yaptığı açıklamada, gözaltına alınanların hepsini dolandırıcılıktan araç hırsızlığına, cinsel suçlardan alkollü araç kullanmaya kadar çeşitli suçlardan hüküm giymiş tehlikeli suçlular olarak nitelendirdi.

Demokrat Partili Minneapolis Belediye Başkanı Jacob Frey, Trump'ın şehrin Somali sakinlerine yönelik saldırılarını eleştirdi ve dün Amerikalılara, Kuzey Amerika'nın en büyüğü olan Minnesota'nın Somali göçmen topluluğunu "sevme ve saygı duyma" çağrısında bulundu.

Trump'ın müttefikleri, Somalililere yönelik ırkçı söylemlerini ve onları savunan Minnesota'lı politikacılara yönelik saldırılarını övdüler. Salı günü televizyonda yayınlanan bir kabine toplantısında Trump, Minnesotalıları ilgilendiren hükümet yolsuzlukları hakkındaki haberlere, göçmenleri "çöp" olarak nitelendirerek ve onları "geldikleri yere geri göndermek" istediğini söyleyerek yorum yaptı.


ABD, Kanada'ya 2,68 milyar dolar değerinde bomba satışını onayladı

Amerikan yapımı GBU-39 bombaları (Arşiv)
Amerikan yapımı GBU-39 bombaları (Arşiv)
TT

ABD, Kanada'ya 2,68 milyar dolar değerinde bomba satışını onayladı

Amerikan yapımı GBU-39 bombaları (Arşiv)
Amerikan yapımı GBU-39 bombaları (Arşiv)

ABD, Başbakan Mark Carney'nin Washington ile ilişkilerdeki belirsizlik ortamında savunma harcamalarını önemli ölçüde artırmasının ardından, dün Kanada'ya 2,68 milyar dolar değerinde bomba satışını onayladığını duyurdu.

Dışişleri Bakanlığı, anlaşmanın, her biri 226 kg (500 pound) ağırlığında ve birlik formasyonlarını vurabilen 3 bin 414 adede kadar BLU-111 bombası ve sabit hedeflere karşı hassas vuruşlar için tasarlanmış 3 bin 108 adede kadar GBU-39 bombası içerdiğini belirtti. Ayrıca anlaşma, güdümsüz bombaları güdümlü mühimmata dönüştürmek için 5 binden fazla Ortak Doğrudan Saldırı Mühimmatı (JDAM) da içeriyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı, Kongre'ye gönderdiği bildirimde, anlaşmanın "Kanada'nın bölgedeki saldırganlığı caydırmak için güvenilir savunma kabiliyetini artıracağını, ABD kuvvetleriyle birlikte çalışabilirliği sağlayacağını ve Kanada'nın ortak kıta savunmasına katkıda bulunma yeteneğini güçlendireceğini" belirtti.

Kanada Başbakanı Mark Carney, ağustos ayında ülkesinin NATO'nun bu yıl savunmaya GSYİH'nın %2'sini harcama hedefini, planlanandan yıllar önce karşılayacağını doğruladı. Carney, Kanada'nın komşusu ve NATO içinde uzun süredir güvenliğin garantörü olan Amerika Birleşik Devletleri'nin rolüne ilişkin artan belirsizliğin yanı sıra, Rusya'nın Arktik'teki olası saldırganlığına da değindi.

Trump, özellikle Carney'nin Justin Trudeau'nun yerine başbakanlık görevini üstlenmesinden önce, Kanada'nın 51. ABD eyaleti olması gerektiğini söyleyerek, Kanada'yı sık sık küçümsemişti.


Amerika, seyahat yasağı listesindeki ülke sayısını 30'un üzerine çıkarmayı planlıyor

Donald Trump (EPA)
Donald Trump (EPA)
TT

Amerika, seyahat yasağı listesindeki ülke sayısını 30'un üzerine çıkarmayı planlıyor

Donald Trump (EPA)
Donald Trump (EPA)

ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem dün yaptığı açıklamada, Başkan Donald Trump yönetiminin seyahat yasağının kapsadığı ülke sayısını 30'un üzerine çıkarmayı planladığını söyledi.

ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem, Portland'daki Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (ICE) merkezinin yakınındaki protestoları gözlemliyor (AFP) ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem, Portland'daki Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (ICE) merkezinin yakınındaki protestoları gözlemliyor (AFP)

Fox News'e verdiği bir röportajda Noem'e, Trump yönetiminin seyahat yasağı listesindeki ülke sayısını 32'ye çıkarıp çıkarmayacağı soruldu.

Noem, "Sayı konusunda net bir şey söylemeyeceğim, ancak 30'dan fazla ülke var ve başkan ülkeleri değerlendirmeye devam ediyor" diye yanıt verdi.

Trump, haziran ayında 12 ülkenin vatandaşlarının Amerika Birleşik Devletleri'ne girişini yasaklayan ve 7 ülkenin vatandaşlarının girişini kısıtlayan bir bildiriyi imzalayarak, bunun "yabancı teröristlere" ve diğer güvenlik tehditlerine karşı koruma sağlamak için gerekli olduğunu belirtti. Yasak, turistler, öğrenciler ve iş seyahatinde olanlar da dahil olmak üzere hem göçmenler hem de göçmen olmayanlar için geçerli.

Hangi ülkelerin ekleneceğini belirtmeyen Noem, "Eğer orada istikrarlı bir hükümet yoksa ve kendilerini geçindirebilecek, bu kişileri bize teşhis edebilecek ve kimliklerini doğrulamamıza yardımcı olabilecek bir ülkeleri yoksa, neden o ülkeden insanların Amerika Birleşik Devletleri'ne gelmesine izin verelim?" ifadelerini kullandı.

ABD'nin başkanı Donald Trump (Arşiv-Reuters)ABD'nin başkanı Donald Trump (Arşiv-Reuters)

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre, Dışişleri Bakanlığı'na ait bir iç yazışma, Trump yönetiminin 36 ülkenin vatandaşlarının Amerika Birleşik Devletleri'ne girişini yasaklamayı düşündüğünü ortaya koydu.

Listenin genişletilmesi, yönetimin geçen hafta Washington, D.C.'de iki Ulusal Muhafızın vurulmasından bu yana aldığı göçmenlik önlemlerinin daha da artırılması anlamına gelecek.

Soruşturmacılar saldırının, 2021 yılında Trump yönetimi yetkililerinin yeterli güvenlik incelemesinden yoksun olduğunu söylediği bir yeniden yerleştirme programı aracılığıyla Amerika Birleşik Devletleri'ne giren bir Afgan vatandaşı tarafından gerçekleştirildiğini belirtiyor.

Saldırıdan birkaç gün sonra Trump, herhangi bir ülke ismi vermeden veya hangilerini kastettiğini belirtmeden, tüm "Üçüncü Dünya" ülkelerinden göçü "kalıcı olarak durduracağına" yemin etti.