İsrail polisi, Netanyahu'nun istifasını isteyen acılı ailelere saldırdı

Hamas’ın operasyonunda aile fertlerini kaybedenler Knesset'in önüne çadır kurdu.

Maoz, kızı ve arkadaşı Yaakov Godot, Knesset genel merkezinin önündeki çadırda eylem gerçekleştirdi.
Maoz, kızı ve arkadaşı Yaakov Godot, Knesset genel merkezinin önündeki çadırda eylem gerçekleştirdi.
TT

İsrail polisi, Netanyahu'nun istifasını isteyen acılı ailelere saldırdı

Maoz, kızı ve arkadaşı Yaakov Godot, Knesset genel merkezinin önündeki çadırda eylem gerçekleştirdi.
Maoz, kızı ve arkadaşı Yaakov Godot, Knesset genel merkezinin önündeki çadırda eylem gerçekleştirdi.

İş insanı Maoz Yanun (60), hükümetin ve Başbakan Binyamin Netanyahu’nun görevden alınmasını talep ettikleri protestoda İsrail polis güçlerinin kendisine ve Hamas saldırısı sırasında sevdiklerini kaybeden diğer bazı acılı Yahudi ailelere saldırmasından şikayet etti.

Yanun, söz konusu saldırının anne ve babasının Hamas tarafından öldürülmesinden bu yana acısının dinmediğini, ‘polisin de tüm diktatör ülkelerde olduğu gibi muhalif sesleri bastırmaya çalışmasına’ şaşırmadığını söyledi.

Görünen o ki kendisi ve arkadaşları hükümet politikası ve ihmal nedeniyle öldürülen mağdurların anısına yalnızca protesto ile seslerini yükseltmeye çalışıyorlardı. Ancak gözlerinde kötülüğü gördükleri, nefret ve kinle hareket eden polislerle karşılaştılar.

ZCSV
Hamas'ın geçici ateşkes kapsamında kaçırdığı rehinelerin anneleri tarafından dün Tel Aviv’de gösteri çağrısı yapıldı. (Reuters)

Gazze'nin çevresindeki kasabalarda yaşayan bu aileler, Batı Kudüs'teki Knesset Parlamento binasının önünde oturma çadırı kurarak sırayla nöbete başladı. Bu durum gün geçtikçe dayanışmanın daha da artmasına neden oldu.

Çarşamba akşamı, hükümet koalisyonundan bir Knesset üyesi yanlarından geçerken yolunu kesmeye çalıştılar. Kendileriyle konuşmasını istediler. Ancak Knesset üyesi aileleri umursamadı ve yoluna devam etti. Dakikalar sonra polis memurları onlara saldırarak taşıdıkları pankartlara el koydu.

Söz konusu protestoya şu isimler katıldı:

Maoz Yanun, 7 Ekim'deki operasyon sırasında bir Hamas üyesinin taşıdığı RPG roketi ateşlemesi sonucu anne ve babası ünlü ressam Belha ve Yacobi Yanun yaşamını yitirmişti. Roket, ahşap evin yanmasına neden olmuştu.

İsrail'deki tanınmış barış aktivistlerinden biri olan Maoz, eşi ve üç çocuğuyla birlikte Arap şehri Nasıra'da birkaç yıl yaşadı ve burada birçok turistik ev kurdu. Maoz sadece Hamas'ı kınamakla kalmıyor, aynı zamanda barış karşıtı politikası sebebiyle İsrail hükümetini de Gazze civarındaki Yahudi ve Arap ölümlerinden sorumlu tutuyor.

Yael Alon da gösteriye katılanlar arasındaydı. Kendisi iki kez yas tutmuş bir kadın. Babası 1973 Ekim Savaşı'nda, oğlu ise Hamas'ın Kfar Azza köyüne düzenlediği operasyonda öldü. Netanyahu'ya karşı düzenlenen gösterilere düzenli olarak katılan Alon’un taşıdığı pankartta şu yazıyor:

1973'ün başarısızlığında babam, 2023'ün başarısızlığında oğlum öldürüldü. Bibi (Netanyahu) ve yıkım hükümeti mahkemeye.

Bir polis Alon’a saldırdı, pankartı elinden aldı ve öfkeyle yırttı.

DCEFRG
İsrail askerleri, 7 Ekim'de Super Nova müzik festivalinde Hamas militanları tarafından öldürülen ve öldürülenlenlerin fotoğrafları arasındaki İsrail askerleri. (AFP)

Protestoya, Hamas saldırısı sırasında Kibbutz Kissufim'in yemek odasında mutfakta çalışan oğlu Tom öldürülen Yaakov Godot da katıldı ve şu ifadelerin yer aldığı pankart açtı:

“Tom Kissufim'de öldürüldü. Suçlu Netanyahu."

Gösteriye müdahale eden bir polis kendisine saldırarak pankartı yırttı.

Dayanışma amacıyla oturma çadırına katılan barış aktivisti Ayelet Katzir de tutuklandı. Bu saldırılarla ilgili polis memuruna şikayette bulunduğunda kendisini birkaç saat içinde tutukladılar. Daha sonra ‘bir polis memuruna görevini yaparken saldırıp isyana teşvik ettiğinden şüphelenildiği’ bilgisini verdi ve serbest bıraktılar.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Alon şu açıklamada bulundu:

 İsrail'de, birçok ferdini savaşta kaybeden ailelere artık saygı kalmadığı açıktır. Oğlum öldürüldü ve kimsenin umurunda değil. ‘Birleşmiş bir halk’ ve ‘birlikte kazanacağız’ söylemleri büyük bir yalan. Savaşın histerik çılgınlığına katılanlarla birlik oluyorlar. Ama kim daha fazla mağdur olmaması için barış istiyorsa ona saldırıyor ve tehdit etmeye çalışıyorlar.

Polis ise ‘gösteriye, protestocular halkın seçilmiş temsilcilerinin önünde caddedeki trafiği engellemeye başlayıncaya kadar izin verdiklerini, sonra onları şiddete başvurmadan dağıttıklarını’ iddia etti.

Ancak göstericiler, içlerinden birinin videoya aldığı, polisin nasıl şiddet kullandığını ve vahşice davrandığını açıkça gösteren kaseti yayınlayarak güvenlik birimlerine meydan okudu.



Bolivya'nın eski cumhurbaşkanı yolsuzluk davasında tutuklandı

Bolivya'nın eski Cumhurbaşkanı Luis Arce (Arşiv-AFP)
Bolivya'nın eski Cumhurbaşkanı Luis Arce (Arşiv-AFP)
TT

Bolivya'nın eski cumhurbaşkanı yolsuzluk davasında tutuklandı

Bolivya'nın eski Cumhurbaşkanı Luis Arce (Arşiv-AFP)
Bolivya'nın eski Cumhurbaşkanı Luis Arce (Arşiv-AFP)

Bolivya hükümetinin açıklamasına göre, eski Bolivya Devlet Başkanı Luis Arce, ekonomi bakanı olduğu dönemdeki yolsuzluk iddialarına ilişkin soruşturma kapsamında dün La Paz'da tutuklandı.

62 yaşındaki Arce, ağustos ayındaki seçimlerde yeniden aday olmamıştı.

Eski devlet başkanı Jaime Paz Zamora'nın (1989-1993) oğlu 58 yaşındaki Rodrigo Paz, başkanlığı kazandı.

Paz'ın cumhurbaşkanlığı seçimindeki zaferi, ülkedeki büyük bir siyasi değişimi yansıttı. Bu zafer, 26 yıl boyunca Evo Morales (2006-2019) tarafından kurulan ve yönetilen Sosyalizm Hareketi (MAS) partisinin yirmi yıllık egemenliğine son verdi; Arce ise Morales'in mirasını sürdürdü.

Arce'nin cumhurbaşkanlığı, özellikle yakıt ve döviz kıtlığı gibi ciddi krizlerle gölgelendi ve bu durum protestolara yol açtı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre yolsuzluk soruşturması, Arce'nin Morales döneminde ekonomi bakanı olduğu zamana kadar uzanıyor.

Arce, kamu hazinesinden siyasi liderlerin kişisel hesaplarına para transferine izin vermekle suçlanıyor. Bu transferlerden faydalandığı şüphelenilenler arasında, geçen hafta aynı davada yaklaşık 100 bin dolar domates yetiştirme projesi için aldığı şüphesiyle tutuklanan eski solcu milletvekili Lydia Paty de bulunuyor.


ABD Temsilciler Meclisi, Suriye’ye uygulanan Sezar yaptırımlarının kaldırılmasını onayladı

ABD Senatosu (AFP)
ABD Senatosu (AFP)
TT

ABD Temsilciler Meclisi, Suriye’ye uygulanan Sezar yaptırımlarının kaldırılmasını onayladı

ABD Senatosu (AFP)
ABD Senatosu (AFP)

ABD Temsilciler Meclisi dün, 2026 yılı savunma bütçesinin tartışılması kapsamında Suriye'ye uygulanan Caesar (Sezar) yaptırımlarının kaldırmasını öngören bir tasarıyı onayladı.

ABD’li Temsilci Joe Wilson, Temsilciler Meclisi'nin Caesar Yasası'nın tamamen kaldırılmasını onaylamasından dolayı şükranlarını dile getirdi. Wilson, önümüzdeki günlerde Senato'nun da tasarıyı onaylamasını ve ABD Başkanı Donald Trump’ın imzalamasını beklediğini söyledi.

Wilson, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Bu ay Temsilciler Meclisi'nde tam iptal yasasını sunmaktan ve son altı ay boyunca Mecliste bu çabayı yönlendirmekten dolayı minnettarım.”

Wilson, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bunu gerçeğe dönüştürmemde Başkan Trump, Büyükelçi (Tom) Barrack ve Senatör (Jeanne) Shaheen’in desteğine de minnettarım. Senato'nun önümüzdeki günlerde bunu onaylamasını ve ardından Suriye'yi yeniden büyük yapmak için Başkan Trump'ın imzasına sunmasını sabırsızlıkla bekliyorum.”

Wilson dün, Suriye ile ilgili sorunların çözülmesine ve Suriye'nin rolünü yeniden kazanmasına yardımcı olmak için ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barak ile birlikte çalıştığını açıkladı.

Suriye haber ajansı SANA'ya göre yasanın iptali kapsamlı ve koşulsuzdu ve ABD’nin 2026 yılı savunma bütçe yasasında yer alan bir maddeye dahil edildi. Suriye hükümetinin yoğun diplomatik çabaları, Suriye toplumu ve Washington'da faaliyet gösteren Suriye-ABD kuruluşlarının desteği ve Suriye halkına ağır yük olan bu yaptırımların kaldırılması için çalışan kardeş ve dost ülkelerin desteği sonucunda bu karar alındı.

frgt
Beyaz Saray önünde Caesar Yasası'nın yürürlükten kaldırılmasını talep eden bir pankart taşıyan protestocular, 10 Kasım 2025 (AFP)

Suriye'nin resmi televizyonu el-İhbariyye'ye göre ABD Kongresi, 2019 yılında Beşşar Esed rejimini Suriyelilere karşı işlediği savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan dolayı cezalandırmak için Caesar Yasası'nı kabul etti. Yasa, eski rejimin hapishanelerinde işkence altında ölen tutukluların binlerce korkunç fotoğrafını sızdıran “Sezar” kod adlı Ferid el-Mezhan'a atıfla bu adla anılıyor. Yasa, Esed rejimiyle bağlantılı kişi, şirket ve kurumları hedef alan geniş kapsamlı yaptırımların uygulanmasını sağladı.


ABD ve İsrail’in “Yeni Suriye” anlaşmazlığı derinleşiyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Suriye ile olan tampon bölgeyi, üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde ziyaret etti, 19 Kasım 2025 (İsrail Hükümeti Basın Ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Suriye ile olan tampon bölgeyi, üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde ziyaret etti, 19 Kasım 2025 (İsrail Hükümeti Basın Ofisi)
TT

ABD ve İsrail’in “Yeni Suriye” anlaşmazlığı derinleşiyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Suriye ile olan tampon bölgeyi, üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde ziyaret etti, 19 Kasım 2025 (İsrail Hükümeti Basın Ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Suriye ile olan tampon bölgeyi, üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde ziyaret etti, 19 Kasım 2025 (İsrail Hükümeti Basın Ofisi)

ABD yönetiminin yeni Şam yönetimi ile güvenlik alanındaki iş birliğini genişletme yolu, İsrail'in sahadaki yaklaşımıyla çelişiyor ve iki geleneksel müttefik arasında Suriye devletinin geleceği konusunda bir anlaşmazlık olduğunu ortaya koyuyor.

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa'ar dün, Suriye ile anlaşmaya varma şansının azaldığını açıklayarak, iki tarafın ‘birkaç hafta öncesine göre anlaşmaya daha uzak’ olduğunu ve ‘yeni taleplerle birlikte iki taraf arasındaki uçurumun genişlediğini’ belirtti.

ABD gazetesi Wall Street Journal (WSJ), Beşşar Esed rejiminin düşüşünden bir yıl sonra Washington ve Tel Aviv arasında Suriye'nin geleceği konusunda bir anlaşmazlık olduğunu ve bunun nadir görüldüğünü bildirdi.

Öte yandan ABD Merkez Komutanlığı (CENTCOM) Komutanı Amiral Brad Cooper, Washington'ın ortak güvenlik tehditlerine karşı koymak için Suriye ordusuyla ‘giderek daha fazla’ iş birliği yaptığını açıkladı. Amiral Cooper’a göre ABD ordusu Suriye ordusuna ekim ayından bu yana, DAEŞ'e karşı 20'den fazla operasyonda ‘danışmanlık, yardım ve destek’ sağlarken Lübnan Hizbullahı'na gönderilen silah sevkiyatlarını engelledi. Amiral Cooper, bu kazanımların ‘Suriye hükümet güçleriyle yakın iş birliği içinde ancak elde edilebileceğini’ vurguladı.