İndirimli montun içinden Çinli mahkumun kimliği çıktı

"Böyle bir şirketten bunu beklemezdim"

Çin, Birleşmiş Milletler'e bağlu Uluslararası Çalışma Örgütü'nün zorla çalıştırmayı yasaklayan sözleşmesini geçen yıl nisanda onaylamıştı (Unsplash)
Çin, Birleşmiş Milletler'e bağlu Uluslararası Çalışma Örgütü'nün zorla çalıştırmayı yasaklayan sözleşmesini geçen yıl nisanda onaylamıştı (Unsplash)
TT

İndirimli montun içinden Çinli mahkumun kimliği çıktı

Çin, Birleşmiş Milletler'e bağlu Uluslararası Çalışma Örgütü'nün zorla çalıştırmayı yasaklayan sözleşmesini geçen yıl nisanda onaylamıştı (Unsplash)
Çin, Birleşmiş Milletler'e bağlu Uluslararası Çalışma Örgütü'nün zorla çalıştırmayı yasaklayan sözleşmesini geçen yıl nisanda onaylamıştı (Unsplash)

Birleşik Krallık'ta (BK) giyim markası Regatta'nın mağazasından alınan montun içinden, zorla çalıştırıldığı iddia edilen bir Çinli mahkuma ait kimlik kartı çıktı.

BK'nin tanınmış gazetelerinden Guardian'ın haberinde, montun Derbyshire bölgesindeki Regatta mağazasından 22 Kasım'da satın alındığı belirtildi.

Adının paylaşılmasını istemeyen kadın müşteri, Kara Cuma (Black Friday) indiriminden aldığı montun sağ kolunda bir cisim fark edince kumaşı kestiğini ve içinden çıkan kimlik kartının fotoğrafını çekip internetten firmaya gönderdiğini söyledi.

Müşteri hizmetlerindeki görevliyse "Vay canına, ilk kez böyle bir şey oluyor" dedikten sonra kadından kartı çöpe atmasını istedi.

Ancak müşteri, daha sonra firmanın kendisinden montla kimlik kartını geri göndermesini istediğini belirtti. Firma, bunun karşılığında müşteriye yeni mont vermeyi de teklif etti. Kadın, şirketin teklifini reddettiğini ve kimliği çöpten almasına rağmen göndermediğini belirtti. 

Haberde, 2022'de basılan kimliğin muhafaza kabında "Adalet Bakanlığı Hapishaneler Yönetimi tarafından üretilmiştir" yazdığı aktarıldı. Montun Çin'de üretildiği ancak şirketin internet sitesindeki bilgilerde üretim yerinin Myanmar olarak gösterildiği de bildirildi. 

Guardian, güvenlik gerekçesiyle kimlikteki bilgileri ve hapishanenin adını paylaşmadı. Haberde, hapishanenin yer aldığı eyalette çalıştırılan mahkumlara saatlik 1 ila 1,5 yuan (4 ila 6 TL) ödendiği aktarıldı.  

Montun içinden kimlik dışında herhangi bir not çıkmadığı aktarıldı (Guardian)
Montun içinden kimlik dışında herhangi bir not çıkmadığı aktarıldı (Guardian)

Regatta'dan yapılan açıklamada, kimliğin sahibinin Çin'deki bir fabrikada mart ila haziranda sözleşmeli olarak çalıştığı, söz konusu montun da bu tarihler arasında üretildiği belirtildi. Üretimi tamamlanan montun, işçi fabrikadan ayrıldıktan bir ay sonra temmuzda BK'ye gönderildiği ifade edildi.

Firma, hem şirketten müfettişlerin hem de bağımsız bir gözlemcinin fabrikaya giderek inceleme yaptığını ve işçinin zorla çalıştırıldığını gösteren bulgular tespit edilmediğini öne sürdü. 

Fabrikada hapishanelerden gönderilerek zorla çalıştırılan işçilerin yer almadığı savuulurken, kimliğin montun içine nasıl yerleştirildiğine dair incelemelerin sürdüğü ifade edildi.

Müşteriyse olaydan rahatsızlık duyduğunu belirterek, "Regatta gibi bir şirketten bunu beklemezdim. Bu beni gerçekten huzursuz etti" dedi.

BK merkezli süpermarket zinciri Tesco'nun Londra'daki mağazasında 2019'da yaşanan olayda, 6 yaşındaki bir kızın satın aldığı özel basım Noel kartının içinden Çinli mahkumların yazdığı bir notun çıkması da gündem olmuştu. Notta, "Bizler Çin'in Şanghay şehrindeki Kingpu Hapishanesi'ndeyiz. Zorla çalıştırılıyoruz. Lütfen bize yardım edin ve insan hakları örgütüne haber verin" ifadeleri kullanılmıştı.

Olayın ardından Tesco, Çin'deki fabrikayla anlaşmanın durdurulduğunu bildirmişti.

Independent Türkçe, Guardian, South China Morning Post



Uber bu yıl Suudi Arabistan'da otonom araçları piyasaya sürecek

Uber CEO'su Suudi Arabistan – ABD Yatırım Forumu'nda (Şarku’l Avsat)
Uber CEO'su Suudi Arabistan – ABD Yatırım Forumu'nda (Şarku’l Avsat)
TT

Uber bu yıl Suudi Arabistan'da otonom araçları piyasaya sürecek

Uber CEO'su Suudi Arabistan – ABD Yatırım Forumu'nda (Şarku’l Avsat)
Uber CEO'su Suudi Arabistan – ABD Yatırım Forumu'nda (Şarku’l Avsat)

Uber CEO'su Dara Khosrowshahi, şirketin bu yıl Suudi Arabistan'da otonom araçları piyasaya sürmeyi planladığını açıkladı. Khosrowshahi, Uber'in şu anda otonom sürüş alanındaki ortaklarının yanı sıra Suudi Arabistan'daki bazı bakanlıklarla da görüşme halinde olduğunu kaydetti.

Khosrowshahi, Suudi Arabistan – ABD Yatırım Forumu'nda düzenlenen bir panelde yaptığı konuşmada, Suudi Arabistan’ın projelerini her zaman büyük bir hırs ve ivmeyle yürüttüğünü söyledi ve bu teknolojileri yakında sahada görmekten duyduğu heyecanı dile getirdi.

Suudi Arabistan'ın şirket için en hızlı büyüyen pazarlardan biri olduğunu sözlerine ekleyerek, platformdaki Suudi sürücü sayısının 140 bini aştığını, yolcu sayısının ise 4 milyon kullanıcıya ulaştığını belirtti. Khosrowshahi, Uber'in şu anda Suudi Arabistan'da 20 şehirde faaliyet gösterdiğini, yüzde 70'in üzerinde kayda değer bir büyüme kaydettiğini ve ülkenin şehirleşmesi genişledikçe bu büyümenin devam etmesini beklediğini bildirdi.

Khosrowshahi, Riyad Metrosu projesini ‘muhteşem’ olarak tanımladı ve Uber'in metronun ilk ve son durakları için indirimli ücretler sunduğunu açıkladı. Toplu taşımayla bütünleşen bir yaşam tarzı inşa etmeyi amaçladıklarını vurgulayan Khosrowshahi, Uber araçlarının daha verimli bir ulaşım sisteminde tamamlayıcı rol üstlenerek, park yeri ihtiyacını azaltıp, konut amaçlı alanlar yaratılmasını hedeflediklerini söyledi.

Mobilitenin geleceğiyle ilgili olarak Khosrowshahi, otonom araçlar hakkında konuştu ve yollarda daha fazla güvenlik sağladıkları, dikkat dağınıklığına veya ihmale eğilimli olmadıkları ve sürekli olarak verilerden ve dünya çapında kat ettikleri milyonlarca milden yeni bir şey öğrendikleri için bunları ‘gelecek vadeden araçlar’ olarak tanımladı.

Khosrowshahi, otonom sürüş teknolojilerinin yolcu, teslimat ve ticari taşımacılıkta devrim yaratacağını, çünkü daha güvenli ve daha ucuz bir seyahat yolu sağlayarak talep üzerine mobilite hizmetlerini daha geniş bir kullanıcı kitlesine sunacağını ifade etti.

Uber'in şu anda 18 ortakla otonom araçlar üzerinde çalıştığını ve bu teknolojinin güvenli bir şekilde kullanılmasını sağlamak için şehirler ve düzenleyicilerle entegre olan bir platform olmayı hedeflediğini vurguladı.