Gazze'deki İsrailli esirlerin yakınları Tel Aviv'de gösteri düzenledi

İsrailliler, Hamas'ın elindeki esirlerin serbest bırakılması talebiyle Tel Aviv'de gösteri düzenledi

(Arşiv-AA)
(Arşiv-AA)
TT

Gazze'deki İsrailli esirlerin yakınları Tel Aviv'de gösteri düzenledi

(Arşiv-AA)
(Arşiv-AA)

Tel Aviv Sanat Müzesi önünde yapılan gösteriye, esirlerin yakınlarının yanı sıra binlerce İsrailli katıldı.

İsrailli esirlerin fotoğraflarını taşıyan yakınları, İngilizce ve İbranice "onları hemen şimdi eve getirin." sloganları attı.

Gazze'deki esirlerin serbest bırakılması taleplerini yineleyen göstericiler, tümü serbest kalıncaya kadar mücadeleyi sürdüreceklerini dile getirdi.

Gösterinin sona ermesinin ardından bir grup İsrailli, Savunma Bakanlığı ve diğer güvenlik teşkilatlarının bulunduğu kapıya giderek burada gerçekleşen savaş kabinesi sırasında protestolarını sürdürdü.

İsrailli esir yakınları, abluka altındaki Gazze Şeridi'nde çatışmalara verilen "insani aranın" sona ermesinin ardından savaş kabinesinin sevdiklerini geri getirmek için planlarını kendilerine açıklaması talebiyle slogan attı.

Göstericiler daha sonra Savunma Bakanlığı binasının ana girişine giderek burada protestolarını sürdürdü.

Gazze Şeridi'nde 9 yıldır esir olan Etiyopya asıllı İsrail vatandaşı Avera Mengistu'nun ailesi de protestoya katılarak "hepsini getirin ama onu unutmayın" yazılı pankart taşıdı.

Mengistu'nun ailesi İsrail yönetimini yakınlarını geri getirmek için yeterli çabayı göstermemekle suçlamıştı.

Protestoyu saldırı sirenleri böldü

İsrailli esirlerin yakınları protestosunu sürdürürken abluka altındaki Gazze Şeridi'nden atılan roketler nedeniyle Tel Aviv'de saldırı sirenleri çaldı. Göstericiler bir süre panik yaşadıktan sonra yerlere yatarak önlem aldı.

İsrail'e ait hava savunma sistemine ait füzeler roketleri havada imha etti, patlama sesleri duyuldu.

Serbest bırakılan esirlerin durumu hakkında konuşamıyor

Yengesi ve yeğeni taraflar arasında varılan esir takası mutabakatıyla Gazze Şeridi'nden serbest bırakılan Zohar Avigdori, diğer esir ailelerine destek olmak için bu gösteriye katıldığını belirtti.

Hükümete esirlerin nasıl getirileceğini söyleyemeyeceğini bunun onların görevi ve sorumluluğu olduğuna işaret eden Avigdori, "Bizler yakınları hakkında endişeli vatandaşlarız. Hükümetten bizimle buluşmasını ve bize yol haritalarının ne olduğunu anlatmalarını istiyoruz. Onlar sadece baskıdan anlıyor, biz de onlara baskı yapmak için buradayız." dedi.

Avigdori, Gazze Şeridi'nden 4 gün önce serbest bırakılan yengesi ve yeğeninin durumu ve yaşadıkları hakkında "konuşamayacağını" belirtti.

Esir ailelerine destek olmak için gösteriye katılan 25 yaşındaki İsrailli Yuval Cohen, sevdiklerinden ayrı kalan aileleri desteklemek için buraya geldiğini dile getirerek "Sevgiyi, barışı destekliyorum. Umarım ki savaş içinde değil barış içinde yaşamamızı istiyorum." diye konuştu.



Yapay zeka kullanan Rubio taklitçisi dışişleri bakanlarıyla iletişime geçti

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (EPA)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (EPA)
TT

Yapay zeka kullanan Rubio taklitçisi dışişleri bakanlarıyla iletişime geçti

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (EPA)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (EPA)

Reuters'ın dün gördüğü bir diplomatik telgraf, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'yu taklit etmek için yapay zeka sesi kullanan bir kişinin, geçen ay ABD'nin en üst düzey diplomatı olduğunu iddia ederek üç dışişleri bakanı ve iki ABD yetkilisiyle temasa geçtiğini gösterdi.

Telgrafa göre, şahıs haziran ayı ortalarında, mesajlaşma uygulaması Signal üzerinden bakanlar, bir ABD eyalet valisi ve bir Kongre üyesi ile temasa geçmiş ve en az ikisi için sesli mesaj bırakmıştır. Bir seferinde de hedefi Signal üzerinden iletişim kurmaya davet eden bir kısa mesaj gönderilmiştir.

Telgrafta şu ifadeler yer aldı: “Sahtekar muhtemelen yapay zeka ile üretilmiş metin ve sesli mesajları kullanarak hedeflenen kişileri manipüle etmeye ve bilgi ya da hesaplara erişim sağlamaya çalışıyor.”

Bu girişimi ilk haber yapan Washington Post gazetesi oldu.

İsminin açıklanmasını istemeyen üst düzey bir Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, “Dışişleri Bakanlığı bu olaydan haberdar ve şu anda bir soruşturma yürütüyor” dedi.

Yetkili, “Bakanlık, bilgilerini koruma sorumluluğunu ciddiye alıyor ve gelecekteki olayları önlemek amacıyla bakanlığın siber güvenlik duruşunu iyileştirmek için sürekli adımlar atıyor” ifadelerini kullandı.

Dışişleri Bakanlığı'nın 3 Temmuz tarihli telgrafı tüm diplomatik ve konsolosluk misyonlarına gönderildi ve personelin yabancı ortaklarını sahte hesaplar ve taklitçilik konusunda uyarması önerildi.

Bakanlık, “Bu kampanyadan Bakanlığa yönelik doğrudan bir siber tehdit söz konusu değildir, ancak hedeflenen kişilerin bilgilerinin ele geçirilmesi halinde üçüncü bir tarafla paylaşılan bilgiler risk altında olabilir” uyarısında bulundu.

Ne telgrafta ne de ABD'li yetkililer olayla ilgili bir şüpheli tanımlamadı, ancak telgrafta nisan ayında Rusya bağlantılı bilgisayar korsanları tarafından Doğu Avrupa'daki düşünce kuruluşları, aktivistler ve muhaliflerle eski Dışişleri Bakanlığı yetkililerini hedef alan ikinci bir hackleme girişimine atıfta bulunuldu.