Netanyahu, Savunma Bakanı Gallant'ın kendisiyle ortak basın toplantısı yapmak istemediğini söyledi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, aralarında soğuk rüzgarlar estiği söylenen Savunma Bakanı Yoav Gallant'a ortak basın toplantısı yapmayı önerdiğini, ancak Gallant'ın bunu reddettiğini belirtti

Binyamin Netanyahu (AA)
Binyamin Netanyahu (AA)
TT

Netanyahu, Savunma Bakanı Gallant'ın kendisiyle ortak basın toplantısı yapmak istemediğini söyledi

Binyamin Netanyahu (AA)
Binyamin Netanyahu (AA)

Netanyahu, düzenlediği basın toplantısında, İsrail'in abluka altındaki Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarına ilişkin değerlendirmede bulundu.

Saldırıları nedeniyle İsrail'e yönelik "uluslararası baskı olduğunu" ama buna rağmen hedeflerine ulaşmak için alan oluşturduklarını söyleyen Netanyahu, "Nihayetinde kararları biz veriyoruz ve nihai kararımız Hamas'ı yok etmek, rehinelerimizi iade ettirmek ve Gazze'de yeni bir terör kontrolünün olmamasını sağlamaktır." dedi.

Netanyahu, Gazze'ye saldırılarındaki üç hedeflerinden ikisine (esirlerin geri getirilmesi, Hamas'ın yok edilmesi) ABD'nin destek verdiğini dile getirdi.

Açıkça söylemese de saldırılar sonrası Gazze'nin geleceğine ilişkin ABD ile görüş ayrılıkları olduğunu belirten Netanyahu, şunları ifade etti:

Bütün bu hedeflere nasıl ulaşılacağı konusunda fikir ayrılıkları var. Sonuçta bu bizim savaşımız. Kararları vermek zorundayız. Sonuçta kararları biz veriyoruz. Amerikalı dostlarımızı ikna etmeye çalışıyoruz ve çoğu zaman da bunu başarıyoruz. Umarım ve inanıyorum ki bundan sonra da böyle olacaktır.

Netanyahu, hedeflerine ulaşıncaya kadar Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılara devam edeceklerini ve kara saldırısı olmadan söz konusu hedeflere ulaşamayacaklarını dile getirdi.

Hizbullah'a göz dağı

Lübnan sınırında Hizbullah ile yaşanan çatışmalara da değinen Netanyahu, "Kuzeyde (Lübnan sınırı) ve güneyde (Gazze Şeridi) güvenliği yeniden sağlayacağız. Hizbullah hata yapar ve geniş çaplı bir savaşa girerse Lübnan'ı kendi elleriyle yok etmiş olur." dedi.

Netanyahu ile Gallant ayrı ayrı basın toplantısı düzenledi

Netanyahu, Savunma Bakanı Gallant'ın ayrı basın toplantısı düzenlemesine ilişkin soruya, "Savunma Bakanına bu akşam bir ortak basın toplantısı düzenlemeyi önerdim. Karar onun kararı." karşılığını verdi.



Cumhuriyetçilerin yüzde 14'ü Trump'ın seçimi kaybetmesi halinde ‘kayıtsız kalmayacak’

ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)
ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)
TT

Cumhuriyetçilerin yüzde 14'ü Trump'ın seçimi kaybetmesi halinde ‘kayıtsız kalmayacak’

ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)
ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)

USA Today'in haberine göre, yapılan bir araştırmada Cumhuriyetçilerin yaklaşık yarısı, adayları Donald Trump'ın Demokrat rakibi Kamala Harris karşısında kaybetmesi halinde ABD başkanlık seçimlerinin sonuçlarını kabul etmeyeceklerini söylerken, bazıları da ‘kayıtsız kalmayacaklarını ve seçimin sonucunu iptal etmek için harekete geçeceklerini’ ileri sürdü.

100'den fazla ülkede hukukun üstünlüğünü ilerletmek için çalışan Dünya Adalet Projesi (WJP) tarafından yapılan araştırmada, Demokratların yaklaşık dörtte birinin Harris'in kaybetmesi halinde sonuçları kabul etmeyecekleri ve Cumhuriyetçilere kıyasla daha az sayıda olmak üzere bazı Demokratların sonuçları ‘iptal ettirmek için harekete geçecekleri’ bildirildi.

Ankette katılımcılara seçim sonuçlarını bozmak için ne tür bir ‘eylemde’ bulunacakları sorulmadı.

Söz konusu ankete göre, Cumhuriyetçilerin yüzde 46'sı ve Demokratların yüzde 27'si adaylarının kaybetmesi halinde sonucu kabul etmeyeceklerini belirtti. Ayrıca Cumhuriyetçilerin yüzde 14'üne karşılık Demokratların yüzde 11'i ‘harekete geçeceklerini’ söyledi.

xcvd

WJP Direktörü Elisabeth Andersen sonuçların ‘ürkütücü’ olduğunu ve Amerikalıların neredeyse üçte birinin kendi adaylarının kaybetmesi halinde başkanlık seçimlerinin sonuçlarını kabul etmek istemediğini gösterdiğini vurguladı.

Sonuçlara göre Cumhuriyetçilerin sadece yüzde 29'u seçim sürecinin yolsuzluktan arınmış olduğunu söylerken, bu oran Demokratlarda yüzde 56.

Andersen, “Özellikle Cumhuriyetçiler arasında, ancak bazı bölgelerde de Demokratlar arasında bu sürece güvenin çok düşük olduğunu görebilirsiniz. Dolayısıyla bu sonuç bize seçim sonrasında yaşanabilecek potansiyel çatışmanın bir göstergesi gibi görünüyor” ifadelerini kullandı.

USA Today, New York Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ndeki Brennan Adalet Merkezi tarafından mayıs ayında yapılan ve seçim görevlilerinin yüzde 36'sının taciz ya da kötü muameleye maruz kaldığını, yüzde 16'sının tehdit edildiğini ve her 10 görevliden 7'sinin tehditlerin 2020 seçimlerinden bu yana arttığını söylediğini ortaya koyan bir araştırmaya işaret etti.