Putin, Rus ordusundaki asker sayısını yaklaşık 170 bin artırdı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rus ordusundaki asker sayısını yaklaşık 170 bin kişi daha artırarak toplam askeri personel sayısını 2 milyon 209 binin üzerine çıkardı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya Uluslararası Halk Meclisi'nin genel kurul toplantısına katıldı (Sputnik - AP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya Uluslararası Halk Meclisi'nin genel kurul toplantısına katıldı (Sputnik - AP)
TT

Putin, Rus ordusundaki asker sayısını yaklaşık 170 bin artırdı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya Uluslararası Halk Meclisi'nin genel kurul toplantısına katıldı (Sputnik - AP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya Uluslararası Halk Meclisi'nin genel kurul toplantısına katıldı (Sputnik - AP)

Kremlin’in internet sayfasından yayımlanan Putin’in imzaladığı kararnameye göre, 1 milyon 320 bini asker olmak üzere Rusya Silahlı Kuvvetlerinin personel sayısı 2 milyon 209 bin 130 kişi olarak belirlendi.

Karar imzalandığı günden itibaren yürürlüğe girdi.

Daha önce Putin’in 1 Ocak 2023 tarihi itibariyle yürürlüğe giren kararnamesine göre, Rus ordusundaki personel sayısı 1 milyon 150 bin 628’i asker olmak üzere 2 milyon 39 bin 758 kişiden oluşuyordu.

Böylece bir önceki kararnameye göre, asker sayısında 169 bin 372 kişilik artışa gidilirken diğer personel sayısında bir artış yapılmadı.

“Seferberlik kararı yok”

Rusya Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada, ordudaki asker sayısında yaklaşık 170 bin artış yapıldığı hatırlatılarak vatandaşların zorunlu askerlik hizmetine alınmasını önemli ölçüde artırmaya yönelik bir plan bulunmadığı vurgulandı.

Açıklamada, "Seferberlik için herhangi bir hüküm yoktur." ifadesi kullanıldı.

Rus ordusundaki artışın, Ukrayna’da "özel askeri operasyon" yürütülmesi ve NATO’nun devam eden genişlemesiyle bağlantılı olarak Rusya’ya yönelik tehditlerin artmasından kaynaklandığına işaret edilen açıklamada, "Mevcut koşullar altında silahlı kuvvetlerin sayısında ve muharebe gücünde ilave artış NATO blokunun saldırgan faaliyetlerine karşı uygun bir yanıttır." ifadesine yer verildi.



Cumhuriyetçilerin yüzde 14'ü Trump'ın seçimi kaybetmesi halinde ‘kayıtsız kalmayacak’

ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)
ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)
TT

Cumhuriyetçilerin yüzde 14'ü Trump'ın seçimi kaybetmesi halinde ‘kayıtsız kalmayacak’

ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)
ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)

USA Today'in haberine göre, yapılan bir araştırmada Cumhuriyetçilerin yaklaşık yarısı, adayları Donald Trump'ın Demokrat rakibi Kamala Harris karşısında kaybetmesi halinde ABD başkanlık seçimlerinin sonuçlarını kabul etmeyeceklerini söylerken, bazıları da ‘kayıtsız kalmayacaklarını ve seçimin sonucunu iptal etmek için harekete geçeceklerini’ ileri sürdü.

100'den fazla ülkede hukukun üstünlüğünü ilerletmek için çalışan Dünya Adalet Projesi (WJP) tarafından yapılan araştırmada, Demokratların yaklaşık dörtte birinin Harris'in kaybetmesi halinde sonuçları kabul etmeyecekleri ve Cumhuriyetçilere kıyasla daha az sayıda olmak üzere bazı Demokratların sonuçları ‘iptal ettirmek için harekete geçecekleri’ bildirildi.

Ankette katılımcılara seçim sonuçlarını bozmak için ne tür bir ‘eylemde’ bulunacakları sorulmadı.

Söz konusu ankete göre, Cumhuriyetçilerin yüzde 46'sı ve Demokratların yüzde 27'si adaylarının kaybetmesi halinde sonucu kabul etmeyeceklerini belirtti. Ayrıca Cumhuriyetçilerin yüzde 14'üne karşılık Demokratların yüzde 11'i ‘harekete geçeceklerini’ söyledi.

xcvd

WJP Direktörü Elisabeth Andersen sonuçların ‘ürkütücü’ olduğunu ve Amerikalıların neredeyse üçte birinin kendi adaylarının kaybetmesi halinde başkanlık seçimlerinin sonuçlarını kabul etmek istemediğini gösterdiğini vurguladı.

Sonuçlara göre Cumhuriyetçilerin sadece yüzde 29'u seçim sürecinin yolsuzluktan arınmış olduğunu söylerken, bu oran Demokratlarda yüzde 56.

Andersen, “Özellikle Cumhuriyetçiler arasında, ancak bazı bölgelerde de Demokratlar arasında bu sürece güvenin çok düşük olduğunu görebilirsiniz. Dolayısıyla bu sonuç bize seçim sonrasında yaşanabilecek potansiyel çatışmanın bir göstergesi gibi görünüyor” ifadelerini kullandı.

USA Today, New York Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ndeki Brennan Adalet Merkezi tarafından mayıs ayında yapılan ve seçim görevlilerinin yüzde 36'sının taciz ya da kötü muameleye maruz kaldığını, yüzde 16'sının tehdit edildiğini ve her 10 görevliden 7'sinin tehditlerin 2020 seçimlerinden bu yana arttığını söylediğini ortaya koyan bir araştırmaya işaret etti.