Birleşik Krallık'taki hapishane sorununa çözüm: "Yabancılar daha az yatacak"

The Independent, aşırı kalabalık hapishane krizini defalarca vurgulamış, mahkumların günde 23 saate kadar hücrede sıkışıp kaldığını ve yetkililerin yer açmak için mahkumları erken tahliye etmeyi düşündüğünü belirtmişti

(Reuters)
(Reuters)
TT

Birleşik Krallık'taki hapishane sorununa çözüm: "Yabancılar daha az yatacak"

(Reuters)
(Reuters)

Aşırı kalabalık hapishaneler krizini hafifletmeye yönelik bir tasarı kapsamında yabancı mahkumların Britanyalı mahkumlardan daha kısa süre hapis yatabileceği iddia edildi.

İddiaya göre, Birleşik Krallık yurttaşı olmayanların Birleşik Krallık'taki hapishanelerden çıkarılabilecekleri ve aynı cezaya çarptırılmış bir İngiliz mahkuma kıyasla bir buçuk yıla kadar daha erken ülkelerine gönderilebilecekler bildirildi.

The Daily Telegraph'ın haberine göre bu değişiklikler, bir Britanyalı ve bir Polonyalının aynı suçtan hüküm giymesi halinde, Polonyalının Britanyalıdan 18 ay önce serbest bırakılıp Polonya'ya geri gönderilebileceği anlamına geliyor.

Bu durumda kişinin Polonya'da hapis yatması gerekmeyecek ancak Birleşik Krallık'a geri dönmesi yasaklanacak.

Lord Kamarası'ndan önde gelen bir komite ve Britanya'nın üst düzey yargıçlarından biri, söz konusu planları eleştirdi ve bunların, yabancı suçluların Birleşik Krallık’ta suç işlemekten "caydıran etkenleri azaltma" riski taşıdığını söyledi.

Önceden İngiltere ve Galler Başyargıçlığı yapmış olan, komite üyesi Cwmgiedd Lordu Thomas, The Telegraph'a şöyle dedi:

Bu politika, Birleşik Krallık yurttaşlarının hapishaneye gönderilmeye devam edebilmesini sağlamak için yabancı uyruklu suçluların cezalarının azaltılması olarak görülebilir. Ayrıca bu politika, denizaşırı ülke yurttaşlarını suç işlemekten caydıran etkenleri azaltarak ceza adaleti sistemine olan güvene zarar verme riski taşıyor.

Komite ayrıca hükümetin kaç yabancı uyruklunun erken tahliye edileceğini ve kaç hapishane alanında yer açılacağını hesaplayamamasını da eleştirdi.

Mahkumlar bir yıla kadar erken tahliye hakkına daha önce sahipti ve Adalet Bakanlığı bu sürenin 18 aya uzatılmasının 300 mahkumu daha etkileyeceğine inanıyor.

Geri gönderilmek üzere belirlenenler arasında öğretmen Sabina Nessa'nın katili olan ve en az 36 yıl hapis cezasına çarptırılan Koci Selamaj de bulunuyor.

The Independent, Britanya'daki hapishanelerin karşı karşıya olduğu aşırı kalabalıklaşma krizinin defalarca altını çizmiş ve mahkumların günde 23 saate kadar hücrelerde tıkış tıkış kaldığını belirtmişti.

Gazetenin kısa bir süre önce yayımladığı haber, sistemin kırılma noktasına ulaşması nedeniyle suçluların hapisten erken tahliye edilebileceğini ya da hapis cezalarından muaf tutulabileceğini ortaya koydu.

Adalet Bakanı Alex Chalk da ekimdeki Muhafazakar Parti konferansında aşırı kalabalıklaşma krizini hafifletmek amacıyla suçluları yurtdışına gönderme sözü vermişti.

Ancak hükümetin bu fikre ilişkin kendi değerlendirmesi, bunun en az 200 milyon sterline (yaklaşık 7 milyar TL) mal olacağını ve 2026'ya kadar gerçekleşmeyeceğini gösterdi.

Sınır dışı etme planları hakkında yorum yapan Chalk şunları söyledi:

Yabancı uyruklu suçluların cezalandırılması doğru bir şey ancak bazılarını sınır dışı edebilecekken hapiste tutarak, vergi mükelleflerine yılda 47 bin sterline (yaklaşık 1 milyon TL) mal etmek doğru olamaz. Yabancı uyrukluların yasalara uyan halka büyük masraflar çıkararak hapishanelerimizde yer kaplamasına izin vermek yerine, onları ülkeden çıkarmak ve bir daha geri dönmemelerini sağlamak için harekete geçeceğiz.

Düşünülen diğer planlar arasında 12 ayın altındaki cezaların hapishane yerine toplum içinde gerçekleştirilmesi ve 18 günlük erken tahliye tasarısı yer alıyor.

Independent Türkçe



Suikast girişimi sonrası Trump ve Harris’in Amerikan siyasetinin satranç tahtasındaki yerleri yeniden düzenleniyor

Cumhuriyetçi Parti’nin başkan adayı Donald Trump, Demokrat Partili rakibi Başkan Yardımcısı Kamala Harris'in fotoğrafının gölgesinde konuşurken (AP)
Cumhuriyetçi Parti’nin başkan adayı Donald Trump, Demokrat Partili rakibi Başkan Yardımcısı Kamala Harris'in fotoğrafının gölgesinde konuşurken (AP)
TT

Suikast girişimi sonrası Trump ve Harris’in Amerikan siyasetinin satranç tahtasındaki yerleri yeniden düzenleniyor

Cumhuriyetçi Parti’nin başkan adayı Donald Trump, Demokrat Partili rakibi Başkan Yardımcısı Kamala Harris'in fotoğrafının gölgesinde konuşurken (AP)
Cumhuriyetçi Parti’nin başkan adayı Donald Trump, Demokrat Partili rakibi Başkan Yardımcısı Kamala Harris'in fotoğrafının gölgesinde konuşurken (AP)

ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris, eski Başkan Donald Trump’ın 13 Temmuz'da Pensilvanya eyaletine bağlı Butler ilçesinde, seçim kampanyası kapsamındaki bir miting sırasında düzenlenen ilk suikast girişiminden kurtulmasından sadece bir hafta sonra, yani 21 Temmuz'da seçim yarışına girdiğinde Trump’a karşı önemli bir ivme kaydetti.

Pazar günü ABD'nin California eyaletinde bulunan West Palm Beach'teki Trump International Golf Kulübü'nde Trump'a yönelik ikinci suikast girişiminin, Harris’in başkanlık seçimleri için adaylığını açıklamasından yaklaşık iki ay ve Cumhuriyetçi rakibini savunmada kalmak zorunda bıraktığı tek münazaradan yaklaşık bir hafta sonra Demokrat Partili adayın ivmesini etkileyip etkilemeyeceği konusunda soru işaretlerine yol açtı.

ABD'li yetkililer, Gizli Servis, Federal Soruşturma Bürosu (FBI), yerel polis ve diğer güvenlik ve hukuk birimlerinin, sadece iki ay arayla düzenlenen iki suikast girişiminin gerçekleştiği koşulları ortaya çıkarmak için sürdürdüğü soruşturmaların sonuçlanmasını bekliyorlar. Trump ve Harris arasında bir sonraki başkanın ismini belirleyecek yarışın son düzlüğünün önümüzdeki 7 kritik hafta da devam etmesi bekleniyor.

Amerikan siyasetinin satranç tahtasında dengeler geçtiğimiz birkaç hafta boyunca birkaç kez değişti. Eğer başkanlık yarışı Biden ile devam etseydi Trump’ın Beyaz Saray'a güçlü bir şekilde döneceğinin öngörüldüğü zamanlar oldu.Trump'a yönelik ilk suikast girişimi, onun gücünü arttıran bir faktöre dönüşünce Biden, Harris lehine seçim yarışından çekilmek zorunda kaldı. Harris, olağanüstü bir ivme kazanmış gibi görünüyordu. Ancak Trump'a yönelik ikinci suikast girişimi yaşandı. Peki denklem yeniden değişecek mi?

Biden ve Harris arasında

Harris, Demokratların Beyaz Saray'ı dört yıl daha elde tutma umutlarını yeniden canlandırdı. Harris, Biden'la yarışa devam edilmesi halinde Trump'ın lehine sonuçlanacağı neredeyse kesin gibi görünen Georgia, Wisconsin ve Arizona gibi eyaletlerini yeniden kazanmakla kalmadı, aynı zamanda Florida da dahil olmak üzere uzun süredir Cumhuriyetçilerin elinde bulunan kırmızı eyaletlerde de önemli ilerlemeler kaydetti. Hatta Iowa'da yapılan yeni bir anket Harris'in bu Ortabatı eyaletinde Trump'ın popülaritesini önemli ölçüde daralttığını gösterdi.

sxdvf
ABD Başkanı Joe Biden dün Wilmington ve ardından Philadelphia'ya yapacağı ziyaret için Beyaz Saray'dan ayrılmadan önce gazetecilerle konuşurken (AP)

İlk suikast girişiminden sonra olduğu gibi, ikinci suikast girişiminden sonra da meydan okurcasına tepki veren ve gücünü gösteren Trump, Beyaz Saray'a dönüşünü engelleyebilecek hiçbir tehlike karşısında ‘pes etmeyeceğini’ ve ‘durmayacağını’ vurgulayarak kendisini Amerikan halkının amansız bir savunucusu olarak gösterdi. Seçim kampanyası danışmanları Chris LaCivita ve Susie Wiles bir e-postayla kampanya çalışanlarına ‘günlük işlerine gidiş gelişleri sırasında uyanık olmaları’ çağrısında bulundular. Ancak Trump'ın ne düşündüğünü en açık şekilde ifade eden kişi Trump'ın müttefiki Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham oldu. Graham, X platformundan yaptığı bir paylaşımda, Trump ile konuştuğunu ve onun ‘moralinin yerinde ve ülkemizi kurtarmak için her zamankinden daha kararlı’ olduğunu söyledi.

“Derin rahatsızlık duydum”

Biden ve Harris, olayı kınarken eski Başkana yönelik suikast girişiminden derin rahatsızlık duyduğunu söyleyerek siyasi şiddetin ABD’de yeri olmadığını vurgulayan Demokrat Partili adayın ivmesi üzerindeki potansiyel etkileri değerlendirdi.

Cumhuriyetçiler ve Demokratlar siyasi şiddeti kınama konusunda hemfikirdi. Temsilciler Meclisinde Cumhuriyetçilerin çoğunluk lideri Scalise, X hesabından yaptığı açıklamada siyasette şiddete kesinlikle yer olmadığını söyledi.

cdfvgbr
ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris (AP)

ABD Kongresi'nin alt kanadı Temsilciler Meclisi’nin Demokrat üyesi Adam Schiff de “Bu çılgınlık sona ermeli. Şiddet, siyasi farklılıklarımıza bir çözüm değil” diye yazdı.

Trump’a yönelik suikast girişimi, Des Moines Register gazetesi ve Mediacom Iowa tarafından yürütülen ve sonuçları pazar günü yayınlanan son ankete de yansıdı. Anket, Harris'in Iowa’da önde olan Trump ile arasındaki farkı yüzde 47'ye yüzde 43 olmak üzere 4 puana indirdiğini gösterdi. Bu sonuç, Trump'ın eyaletteki konumunun şok edici bir şekilde tersine döndüğünü de ortaya koydu. Çünkü ilkbaharda yapılan benzer bir anket, Trump'ın Iowa'da Biden'a 18 puan farkla yüzde 50'ye yüzde 32 önde olduğunu göstermişti.

Anket şirketi Selzer’in başkanı ve anket uzmanı Ann Selzer, “Trump için 4 puanın rahatsız edici olmadığını düşünmüyorum. Rekabet dramatik bir şekilde yoğunlaştı” değerlendirmesinde bulundu.

Çoğu analistin rahatlıkla kırmızı olacağına (Cumhuriyetçilerin sağlam bir çoğunluk elde edeceğine) inandığı Arizona, Nevada, Georgia, Kuzey Carolina, Pennsylvania, Michigan ve Wisconsin gibi salıncak eyalet (seçim sonuçlarını belirleyecek kararsız seçmenlerin bulunduğu eyaletler/swing states) olarak görülmeyen Iowa, bu yılki yarışta genellikle sonradan düşünülen bir yer oldu. Trump bu eyaleti 2016 yılındaki başkanlık yarışında 10 puan farkla, 2020'de de benzer bir farkla kazanmıştı. Bu fark 2024 yılında da Harris için aşılamaz görünüyor.

Kırmızı ve mavi eyaletler

Ancak Iowa, 2000 yılında Demokrat Başkan Yardımcısı Al Gore, 2004 yılında Cumhuriyetçi Başkan George W. Bush ve 2008 ve 2012 yıllarında eski Başkan Barack Obama lehine dönen bir salıncak eyalet oldu.

Demokratlar aylardır kasımdaki başkanlık seçimlerinde kendilerini Beyaz Saray'a taşıyabilecek kuzey eyaletlerinden Wisconsin, Michigan ve Pennsylvania’yı yakından takip ediyor. Çünkü bu üç eyalet, Başkan Yardımcısı Kamala Harris'in seçim kampanyası ekibinin başındaki isimlerin temmuz ayında yazdıkları üzere ‘zafere giden en belirgin yol’.

sdvfbr
Eski ABD Başkanı Donald Trump (Arşiv - DPA)

Buna karşın Trump’ın seçim kampanyası ekibi, kuzeyde Büyük Göller çevresindeki ‘mavi dalga’ ile örtüşen gerçek bir ‘kırmızı dalga’ üçlemesiyle doğuya doğru kendi yoluna odaklandı. Trump’ın seçim kampanyasından bir yetkili, geçtiğimiz ay yaptığı “Kuzey Carolina'yı elimizde tuttuğumuz sürece Georgia ve Pennsylvania'yı kazanmamız yeterli olur. Kazanmak için ihtiyacımız olan tek şey bu” açıklamasında bulundu.

Ancak her iki kampanya ekibi de Minnesota, Virginia ve New Hampshire gibi eyaletlerde personel bulunduruyor ve her ikisi de yatırımlarını Arizona, Georgia, Michigan, Nevada, Kuzey Carolina, Pennsylvania ve Wisconsin gibi sadece 7 eyaletten ve Nebraska'nın 2. Kongre Bölgesi’nden oluşan daha küçük bir alana yapıyor.

Ancak Trump'a yönelik ikinci suikast girişimi, seçim kartlarını yeniden kararken hem Trump’ın hem de Harris’in Amerikan siyasetinin satranç tahtasındaki yerini ve güçlerini de yeniden düzenliyor.