İsrailli barış aktivistleri Hamas saldırısı sonrasında nasıl zor durumda kaldı?

"Birçok Yahudi barış aktivisti konuşmaya hazır değil çünkü herkes travma halinde"

İsrailli rehine ailelerinin Tel Aviv'de düzenli olarak toplandıkları meydan artık "Rehineler Meydanı" ismiyle anılıyor (AFP)
İsrailli rehine ailelerinin Tel Aviv'de düzenli olarak toplandıkları meydan artık "Rehineler Meydanı" ismiyle anılıyor (AFP)
TT

İsrailli barış aktivistleri Hamas saldırısı sonrasında nasıl zor durumda kaldı?

İsrailli rehine ailelerinin Tel Aviv'de düzenli olarak toplandıkları meydan artık "Rehineler Meydanı" ismiyle anılıyor (AFP)
İsrailli rehine ailelerinin Tel Aviv'de düzenli olarak toplandıkları meydan artık "Rehineler Meydanı" ismiyle anılıyor (AFP)

Hamas'ın 7 Ekim'de Gazze sınırındaki İsrail yerleşimlerine düzenlediği saldırılar, İsrailli barış ve insan hakkı örgütlerini pozisyonlarını yeniden değerlendirmeye itti.

ABD'nin önde gelen yayın organlarından CNN, barış yanlısı İsraillilerle 7 Ekim'deki saldırıları konuştu.

Hamas'ın saldırdığı yerleşim yerlerinden biri olan Kfar Aza'da yaşayan insan hakları aktivisti Ziv Stahl, saldırı sırasında büyük bir korku hissettiğini söyledi.

Yesh Din isimli insan hakları örgütünün direktörlüğünü yapan Stahl, saldırılarda görümcesinin ve Kfar Aza'da yaşayan birkaç barış aktivistinin hayatını kaybettiğini belirtirken, saldırıların ardından ne intikam çağrısı yaptığını ne de pasifist bir tutum takındığını söyledi.

Pozisyonunu "karışık" diye niteleyecek Stahl, "Ne olursa olsun ateşkes demiyorum. İsrail kendini savunma ve vatandaşlarını koruma hakkına sahip. Ancak bu ayrım gözetmeksizin ve binlerce Filistinliyi öldürerek olmamalı" diye konuştu.

Haberde, Filistinlilerle bir arada yaşama düşüncesine bağlı birçok Yahudi İsrailli'nin saldırıların ardından şiddet sarmalının yeniden harlandığı bir ortamda yaşamak zorunda kaldığına dikkat çekildi.

CNN ayrıca Tel Aviv'de Gen Zayin (Z Kuşağı) isimli savaş karşıtı grubun ofisini de ziyaret etti.  

Ofiste üzerinde, "Bir başka ülkeyi işgal eden bir ülke asla özgür olamaz" yazılı bir pankartın asılı olduğu aktarılırken, grup üyeleri İsrail'deki gözaltı dalgasını gerekçe göstererek haberde takma isim kullanılmasını istedi.

Yaşananlarla ilgili Başbakan Binyamin Netanyahu'yu suçlayan 24 yaşındaki Rafael, "Bu durum sürdürülebilir değil. Eşit, adil ve demokratik bir toplumda yaşamamızın tek yolu barıştan, işgalin sonlandırılmasından ve yerleşimcilerin Batı Şeria'dan çıkarılmasından geçiyor" ifadelerini kullandı.

Haberde 7 Ekim sonrasında İsrail'de barış çağrısı yapmanın giderek zorlaştığına dikkat çekildi.

İsrail hükümetinin çatışma istediğini söylediği için 45 gün boyunca görevden uzaklaştırıldığını söyleyen Ofer Cassif, "Komite siyasi bir yargılama yaparak, savaşa karşı yükselen muhalif sesleri susturmak istedi" diye konuştu.

Tel Aviv'de bir otel işleten Maoz Inon ise 7 Ekim'deki saldırılarda anne ve babasını kaybettikten bir hafta sonra barış aktivisti olmaya karar verdiğini söyledi.

Inon, "Barışın, Ürdün Nehri'yle Akdeniz arasında yaşayan herkesin güvenliğini sağlayabilecek tek şey olduğunu fark ettim" dedi. 

Hamas saldırılarında ailesini kaybettiği için diğer barış aktivistleri kadar zorluk çekmediğini belirten Inon, "Ayrıcalığımı ve mağdur olmanın verdiği 15 dakikalık ünü başkaları mağdur olmasın diye kullandım. Birçok Yahudi barış aktivisti konuşmaya hazır değil çünkü herkes travma halinde. Ama benim söyleyeceklerim var" diye konuştu.

7 Ekim'de askerde olan 20 yaşındaki oğlu Yannai'yi kaybeden Elana Kaminka, "Eğer İsrailliler işgalin günlük yaşama nasıl yansıdığını gerçekten anlasalar, görüşlerinin farklı olacağını düşünüyorum. Filistinliler için de İsraillileri şeytanlaştırmak ve her İsrail askerini korkunç bir insan olarak görmek kolay. Karşı tarafla herhangi bir etkileşime girmediğiniz bir balonun içinde yaşamak çok kolay" dedi.

Bir arada yaşamanın uzun vadeli tek yol olduğunu belirten Kaminka, "Olabilecek en fazla sayıda insanın eşit hissettiği ortak bir toplum inşa etmenin bir yolunu bulmalıyız" ifadelerini kullandı.

İsrail'de 7 Ekim'deki saldırılarda 310'dan fazlası asker olmak üzere 1200 İsraillinin öldüğü, 5 bin 132 kişinin yaralandığı duyuruldu. İsrail ordusuna göre, 7 Ekim'den bu yana Gazze'deki çatışmalarda 72, Lübnan sınırında da 6 İsrail askeri öldürüldü.

Gazze'deki hükümete göre, 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'nde İsrail saldırılarında öldürülen Filistinlilerin sayısı 6 bin 150'den fazlası çocuk ve 4 binden fazlası kadın olmak üzere 15 bin 207'ye yükseldi.

Independent Türkçe



Netanyahu Washington'a gidiyor: Trump Gazze'de bir anlaşmaya varılmasına yardımcı olabilir

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
TT

Netanyahu Washington'a gidiyor: Trump Gazze'de bir anlaşmaya varılmasına yardımcı olabilir

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ABD Başkanı Donald Trump ile yarın (Pazartesi) yapacağı görüşmelerin, İsrailli müzakerecilerin Pazar günü Katar'da yeniden başlattığı rehine serbest bırakma ve Gazze'de ateşkes görüşmelerinin ilerlemesine yardımcı olacağına inandığını ifade etti.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığı habere göre Netanyahu bugün Washington'a gitmek üzere uçağına binmeden önce yaptığı açıklamada, ateşkes görüşmelerine katılan İsrailli müzakerecilerin İsrail tarafından kabul edilen şartlar üzerinde bir anlaşmaya varmak için açık talimatları olduğunu söyledi.

“Başkan Trump ile yapacağım görüşmenin bu sonuçların elde edilmesine kesinlikle katkıda bulunacağına inanıyorum” diyen Netanyahu, Gazze'de tutulan rehinelerin geri dönmesini sağlamaya ve Filistin İslami Direniş Hareketi'nin (Hamas) İsrail'e yönelik tehdidini ortadan kaldırmaya kararlı olduğunu vurguladı.

Bu, Trump'ın yaklaşık altı ay önce iktidara gelmesinden bu yana Netanyahu'nun Beyaz Saray'a yaptığı üçüncü ziyaret olacak.

Netanyahu'nun kalıcı bir ateşkesi kabul etmesi ve Gazze'deki savaşı sona erdirmesi için kamuoyu baskısı artarken, iktidardaki sağcı koalisyonun bazı sertlik yanlısı üyeleri buna karşı çıkıyor, Dışişleri Bakanı Gideon Sa'ar da dahil olmak üzere bir kesimde kalıcı atşkesi destekliyor.

Hamas Cuma günü yaptığı açıklamada, Trump'ın İsrail'in 60 günlük bir ateşkesi sonuçlandırmak için gerekli koşulları kabul ettiğini söylemesinden birkaç gün sonra, ABD destekli Gazze ateşkes önerisine verdiği yanıtın olumlu olduğunu söyledi.

Hamas resmi internet sitesinden yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Hamas, arabulucuların Gazze'deki halkımıza yönelik saldırganlığı durdurmaya yönelik son önerisi üzerine Filistinli gruplar ve güçlerle iç istişarelerini tamamladı ve hareket, arabuluculara olumlu olan yanıtı iletti ve hareket, bu çerçeveyi uygulama mekanizması üzerinde derhal bir müzakere turuna girmeye tüm ciddiyetiyle hazırdır.”

Ancak Hamas'ın müttefiki olan silahlı bir gruptan Filistinli bir yetkili, iki tarafın hala karşı karşıya olduğu potansiyel zorlukların bir işareti olarak, insani yardım, Mısır sınırındaki Refah sınır kapısından geçiş ve İsrail güçlerinin geri çekilme takviminin netleştirilmesi konularında endişelerin devam ettiğini söyledi.

Netanyahu'nun ofisinden yapılan açıklamada Hamas'ın ateşkes önerisinde yapmak istediği değişikliklerin “İsrail için kabul edilemez” olduğu belirtildi. Bununla birlikte ofis, heyetin İsrail'in kabul ettiği Katar önerisi temelinde rehinelerimizin geri dönüşünü güvence altına alma çabalarını sürdürmek üzere Katar'a gideceğini söyledi.

Netanyahu defalarca Hamas'ın silahsızlandırılması gerektiğini ifade etmiş, Hamas ise bu talebi tartışmayı reddetmişti.

Trump ile birlikte geçen ay İran'a karşı 12 gün süren hava savaşının sonuçlarını geliştireceklerine ve Tahran'ın nükleer silah edinmemesini sağlamaya çalışacaklarına inandığını ifade eden  Netanyahu Ortadoğu'daki son gelişmelerin barış çemberini genişletmek için bir fırsat sunduğunu da sözlerine ekledi.

Rehineler

Cumartesi akşamı Tel Aviv'de Savunma Bakanlığı merkezinin yakınındaki meydanda toplanan kalabalık ateşkes ve Gazze'de halen alıkonulan 50 kadar rehinenin iadesini talep etti.  İsrail bayrakları sallayan protestocular sloganlar attarak rehinelerin resimlerinin bulunduğu pankartlar taşıdı.

Savaş, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'in güneyine düzenlediği ve İsrail istatistiklerine göre yaklaşık bin 200 kişinin öldüğü ve 251 kişinin rehin alındığı saldırıyla patlak vermişti.

Gazze Sağlık Bakanlığı, İsrail'in o tarihten bu yana Gazze Şeridi'ne yönelik askeri harekâtının 57 binden fazla Filistinlinin ölümüne, açlık krizine, Gazze nüfusunun tamamının yerinden edilmesine ve Şerit genelinde yıkıma yol açtığını söylüyor.

Kalan rehinelerden yaklaşık 20'sinin hala hayatta olduğuna inanılıyor. Rehinelerin çoğu diplomatik müzakereler yoluyla serbest bırakıldı ve İsrail ordusu da bazılarını Gazze'den çıkarmayı başardı.