Etiyopya’nın inşa ettiği Büyük Rönesans Barajı ile ilgili yeni başlayan müzakere turunun şansı ne?

Kahire 16-18 Aralık tarihleri arasında Addis Ababa’da yeni müzakere turunun gerçekleşeceğini doğruladı

Etiyopya'nın Nil Nehri üzerine inşa ettiği Büyük Rönesans Barajı (Arşiv - AFP)
Etiyopya'nın Nil Nehri üzerine inşa ettiği Büyük Rönesans Barajı (Arşiv - AFP)
TT

Etiyopya’nın inşa ettiği Büyük Rönesans Barajı ile ilgili yeni başlayan müzakere turunun şansı ne?

Etiyopya'nın Nil Nehri üzerine inşa ettiği Büyük Rönesans Barajı (Arşiv - AFP)
Etiyopya'nın Nil Nehri üzerine inşa ettiği Büyük Rönesans Barajı (Arşiv - AFP)

Etiyopya'nın başkenti Addis Ababa, iki yıllık bir aranın ardından bu ayın ortalarında, Mısır, Sudan ve Etiyopya arasında Etiyopya'nın Nil Nehri üzerine inşa ettiği Büyük Rönesans Barajı işletilmesine ilişkin ‘anlaşmaya varılması’ amacıyla daha önce yapılan müzakere turlarının yenisine ev sahipliği yapacak. Mısır Su Kaynakları ve Sulama Bakanı Hani Suveylem, dün yaptığı açıklamada, yeni müzakere turunun 16-18 Aralık tarihleri ​​arasında Etiyopya'nın başkentinde gerçekleştirileceğini söyledi.

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ve Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed, geçtiğimiz temmuz ayında komşuları Sudan’ın da katılımıyla Kahire’de yapılan zirvenin oturum aralarında Büyük Rönesans (Nahda) Barajı’nın doldurulmasına ve barajın işletilmesiyle ilgili kurallara ilişkin anlaşmaya varılması ve ‘acil’ müzakerelerin başlatılması konusunda anlaştı. Sisi ve Ahmed, ‘anlaşmanın 4 ay içinde sonuçlandırılması için gerekli tüm çabayı göstereceklerini’ de sözlerine ekledi.

dvfergt
Büyük Rönesans Barajı’yla ilgili Addis Ababa’da daha önce yapılan müzakere turundan bir kare (Mısır Bakanlar Kurulu)

Geçtiğimiz aylarda Kahire’de ve Addis Ababa'da üç ayrı müzakere turu gerçekleşti, ancak Etiyopya’nın uzlaşmazlığı nedeniyle hiçbir ilerleme kaydedilemedi. Mısır Su Kaynakları ve Sulama Bakanlığı tarafından daha önce yapılan bir açıklamada, müzakerelerde Etiyopya tarafının, barajın doldurulması ve işletilmesi konusunda bağlayıcı bir yasal anlaşmaya varılması konusunda siyasi irade ve ciddiyet göstereceğinin umulduğu belirtilmişti.

Su kıtlığı yaşayan bölgeler

Mısır Su Kaynakları ve Sulama Bakanı Suveylem, geçtiğimiz günlerde Dubai'de başlayan Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 28. Taraflar Konferansı (COP28) konuşmasında, Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesi nüfusunun üçte ikisinin su sıkıntısı çeken bölgelerde yaşadığına dikkati çekti. Gıda üretimi için suyun tuzdan arındırılmasını ekonomik olarak mümkün kılmak, tuzdan arındırılmış suyu en yüksek ekonomik verimlilikle kullanmak ve tuzdan arındırma işleminden kaynaklanan yüksek oranda tuzlu suyun denizlere ve okyanuslara geri atılmak yerine güvenli bir şekilde geri dönüştürmek için yenilenebilir enerjiye geçilmesi gerektiği çağrısında bulundu. Ülkesinin kişi başına düşen su payında bir düşüş yaşadığını, su kaynakları ve ihtiyaçlar arasında büyük bir uçurumun olduğu ‘su kıtlığı sınırına’ yaklaştığını belirten Mısırlı Bakan, bu sorunu tarımsal atık suyun yeniden kullanılmasına yönelik büyük projelerle ve yurt dışından tarım ürünleri ithal ederek ele almaya çalıştıklarını vurguladı.

sd
Etiyopya’daki Büyük Rönesans Barajı (Reuters)

(Nil Nehri’nin aşağısında yer alan) Mısır ve Sudan (Nil Nehri’nin yukarısında bulunan) Etiyopya ile tam on yılı aşkın bir süredir barajla ilgili müzakerelerde bulundu. Ancak Etiyopya, Mısır ve Sudan ile hiçbir anlaşmaya varmadan barajı inşa etmeye ve doldurmaya devam etti. Mısır ve Sudan, Etiyopya'nın kendileriyle koordinasyon kurmadan barajı inşa etmeye ve doldurmaya devam etmesi nedeniyle ciddi zarar gördüklerini açıkladı. Etiyopya, barajın dördüncü dolum işlemini de geçtiğimiz eylül ayında tamamladı. Geçtiğimiz kasım ayında beşinci dolum işlemi hazırlıkları kapsamında orta koridor boşaltılmaya başlandı. Etiyopya’nın 4 yıl içinde depoladığı su miktarı, 41 milyar metreküpe ulaştı. Barajın toplam kapasitesinin 74 milyar metreküp su olduğu tahmin ediliyor.

Hala bir şans var

Uluslararası hukuk ve uluslararası taraflar arasında yaşanan su anlaşmazlıkları konusunda uzman olan Muhammed Mahmud Mehran, Etiyopya'nın iyi niyetle hareket etmesi ve nehrin aşağısındaki iki ülkenin su çıkarlarını dikkate alan bir anlaşmaya varmayı kabul etmesi durumunda, Büyük Rönesans Barajı ile ilgili bir sonraki müzakere turunda başarı şansının halen var olduğunu söyledi.

Mehran, Şarku’l Avsat’a yaptığı değerlendirmede, uluslararası hukuk çerçevesinde Etiyopya'nın Büyük Rönesans Barajı’yla ilgili olarak özellikle Nil Nehri havzasındaki ülkelerin çıkarlarına zarar vermemesi konusunda açık sorumlulukları olduğunu belirtti. Ayrıca, yeni müzakere turunun başarısızlıkla sonuçlanması halinde Mısır'ın alternatif olarak Etiyopya'nın barajla ilgili eylemlerini kınayan bir karar çıkarmak için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) ve BM Genel Kurulu'na başvurabileceğini ifade etti. Mehran, böylece barajın doldurulması ve işletilmesiyle ilgili takvim konusunda tüm tarafları bağlayıcı hukuki bir anlaşmanın yapılması için iyi niyetle müzakere yapmalarını sağlamak amacıyla üzerlerinde baskı kurabileceğinin altını çizdi.

xasdc
Kahire'de Büyük Rönesans Barajı’nın görüşüldüğü önceki müzakerelere katılan Mısır heyeti (Mısır Su Kaynakları ve Sulama Bakanlığı)

BM’nin 1997 tarihli Uluslararası Suyollarının Seyrüsefer-Dışı Kullanım Hukukuna İlişkin Sözleşmesi’ne atıfta bulunan Mehran, ülkelerin, uluslararası su yollarıyla ilgili olarak diğer ülkelere zarar verecek tek taraflı adımlar atmamaları gerektiğini hatırlattı. Mehran, Sudan'da 2015 yılında imzalanan ‘İlkeler Anlaşması’nın da bunu teyit ettiğini vurguladı.

Uluslararası baskı devam ediyor

Mehran, uluslararası baskının devam etmesinin, Mısır'ın su güvenliğinin ve Nil suları üzerindeki tarihi haklarının korunmasındaki sorumluluklarını üstlenmesi için BMGK’ya başvurması gerektiğini söyledi. Uluslararası toplum ile uluslararası ve bölgesel kuruluşların, bu anlaşmazlığın uluslararası barışı ve güvenliği etkilemesini önlemek için adım atması gerektiğini belirtti. Mehran, böylece Etiyopya'nın eylemlerinin, uluslararası hukuk ilkelerini ve kurallarını açık bir şekilde ihlal ederek, diğer ülkeler tarafından alınabilecek emsal kararlara ve normlara dönüşmemesi için müdahale etmesinin gerektiğini de sözlerine ekledi.

Mısır’ın Etiyopya’yı barajı dördüncü kez doldurmasının ardından Addis Ababa’nın barajın doldurulması ve işletilmesine yönelik ‘tek taraflı’ eylemlerinin ‘Mısır için bir beka savaşı oluşturduğunu ve istikrarını tehdit ettiğini’ vurgulayarak BMGK’ya şikayet etmesi dikkat çekici. Mısır, su ihtiyacının yüzde 97'sini Nil Nehri'nden sağlıyor. Mısır’ın en büyük su kaynağı Mavi Nil Nehri suları.

Mısır, Temmuz 2020’de konuyla ilgili BMGK’ya başvurdu. Ancak BMGK, Afrika Birliği’nin (AfB) öncülüğünde Büyük Rönesans Barajı'nın makul bir süre içerisinde doldurulması ve işletilmesine ilişkin taraflar için kabul edilebilir ve bağlayıcı bir anlaşmaya varılmasını sağlayacak nihai formülün hızlı bir şekilde geliştirilmesi amacıyla üç ülkeyi müzakerelere devam etmeye çağırmakla yetindi. Fakat şimdiye kadar bir sonuca varılamadı.



Adolf Hitler'in Afrika'daki seçimi kazanması bekleniyor

Nazi Almanyası lideri Adolf Hitler (sağda)  ve Namibyalı politikacı Adolf Hitler Onona (Solda) (Arşiv - AFP - Oshana Bölge Konseyi)
Nazi Almanyası lideri Adolf Hitler (sağda) ve Namibyalı politikacı Adolf Hitler Onona (Solda) (Arşiv - AFP - Oshana Bölge Konseyi)
TT

Adolf Hitler'in Afrika'daki seçimi kazanması bekleniyor

Nazi Almanyası lideri Adolf Hitler (sağda)  ve Namibyalı politikacı Adolf Hitler Onona (Solda) (Arşiv - AFP - Oshana Bölge Konseyi)
Nazi Almanyası lideri Adolf Hitler (sağda) ve Namibyalı politikacı Adolf Hitler Onona (Solda) (Arşiv - AFP - Oshana Bölge Konseyi)

Afrika'nın güneyindeki Namibya'da seçim heyecanı yaşanıyor.

Çarşamba yapılacak oylamada kazanması beklenenlerden biri de Adolf Hitler Uunona.

59 yaşındaki siyasetçinin 2004, 2015 ve 2020'deki seçimlerden sonra olduğu gibi, bir kere daha Oshana Bölgesi'ndeki Ompundja'nın yerel meclisine girmeye hak kazanacağı öngörülüyor.

Güneybatı Afrika Halk Örgütü (SWAPO) üyesi, son seçimlerde oyların yüzde 85'ini almıştı. 

SWAPO, Namibya'nın 1990'da Güney Afrika'dan bağımsızlığını kazanmasından beri iktidar partisi konumunda. Sol görüşlere yakın parti, geçmişte sömürge yönetimine karşı mücadelesiyle dikkat çekmişti.

Uunona, 5 yıl önce Alman gazetesi Bild'e verdiği röportajda "Babam, Adolf Hitler'in hangi değerleri sembolize ettiğini bilmiyordu. Çocukken adım bana da çok normal geliyordu. Bu adamın tüm dünyayı fethetmeye çalıştığını büyüyünce anladım. Benim bu tür şeylerin hiçbiriyle işim yok" demişti. 

Arkadaşlarının kendisine Hitler demeden Adolf diye seslendiğini söyleyen Uunona, adını değiştirmeyeceğini belirtmişti:

Tüm resmi belgelerde bu şekilde yazıyor. Artık bunun için çok geç.

Uunona, ülkesinin The Namibian gazetesine verdiği röportajda da "Ben Hitler gibi değilim" ifadesini kullanmıştı.

2020'de Uunona'nın memleketinde görülen ve arka camında “Adolf Hitler” yazısı ve gamalı haç simgesi yer alan bir otomobil dikkat çekmişti.

Ancak Uunona bu aracın kendisiyle hiçbir ilgisi olmadığını ifade etmişti. 

1884 - 1915'te Alman sömürge yönetimi altında kalan Namibya’da Alman kökenli isimler bugün de yaygın olarak kullanılıyor.

1904 - 1908'de ülkedeki Ovaherero ve Nama halklarına yönelik bir soykırım kampanyası yürüten Alman İmparatorluğu, 70 bine yakın kişiyi öldürmüştü. 

Koloni dönemi sonrasında da Alman nüfuzu sürerken II. Dünya Savaşı'nın ardından bazı Naziler, Namibya'ya kaçmıştı.

1976'da New York Times'ta yayımlanan bir haber, Alman kökenli Namibyalıların birbirlerini hâlâ "Heil Hitler" diye selamladığını bildirmişti. 

Almanya'nın Afrika'da gerçekleştirdiği bu soykırımı resmen tanıması 2021'i buldu. Namibya liderleri hâlâ istedikleri tazminatı alamadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Post


Macron: Trump'ın Ukrayna barış planı iyileştirilmeli

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (AFP)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (AFP)
TT

Macron: Trump'ın Ukrayna barış planı iyileştirilmeli

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (AFP)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (AFP)

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron bugün RTL Radyo’ya verdiği röportajda, ABD Başkanı Donald Trump'ın Ukrayna için hazırladığı barış planının Kiev ve Avrupa tarafından kabul edilebilir hale gelmesi için iyileştirilmesi gerektiğini söyledi.

Öte yandan Ukrayna Ulusal Güvenlik ve Savunma Konseyi Sekreteri Rüstem Umerov, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'nin, Rusya-Ukrayna Savaşı'nı sonlandırmak amacıyla hazırlanan ‘barış planı’ için ABD Başkanı Trump ile görüşmek üzere önümüzdeki günlerde ABD'yi ziyaret edeceğini açıkladı.

Umerov, açıklamasında şunları söyledi:

“Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy’nin bu ay içinde en uygun tarihte ABD'yi ziyaret etmesini ve son adımları tamamlayarak Başkan Trump ile bir anlaşma imzalamasını sabırsızlıkla bekliyoruz.”

ABD, geçtiğimiz hafta 28 maddelik bir barış planı sunarak Ukrayna ve Avrupa'nın yanı sıra ABD yönetimi içindeki pek çok kişiyi de şaşırttı. Bu durum Trump yönetiminin Ukrayna'ya ağırlıklı olarak Rusya'nın lehine olan bir anlaşma imzalaması için baskı uygulayabileceği yönünde yeni endişeler uyandırdı.

Öte yandan Fransa Cumhurbaşkanı Macron, RTL’ye verdiği röportajda, “Bu, doğru yönde, barışa doğru atılan bir adım. Ancak bu planın tartışılması, müzakere edilmesi ve iyileştirilmesi gereken yönleri var” dedi. Ardından Macron “Barış istiyoruz, ancak gerçek bir teslimiyet anlamına gelen bir barış istemiyoruz” diye ekledi.

Topraklarını terk etmeye hazır olup olmadıklarına sadece Ukraynalıların karar verebileceğini söyleyen Macron, “Masadakiler, Rusların neyi kabul edebileceğine dair bize bir fikir veriyor. Bu, Ukraynalıların ve Avrupalıların bunu kabul etmesi gerektiği anlamına mı geliyor? Cevap hayır” ifadelerini kullandı.

Fransa Cumhurbaşkanı, Rusya ile barış sağlanması durumunda Ukrayna’nın ilk savunma hattının ordusunun yenilenmesi olacağını ve bu konuda herhangi bir kısıtlama olamayacağını belirtti.

Macron, Rusya’nın dondurulan fonlarının Avrupa'da bulunduğunu ve bunların nasıl elden çıkarılacağına karar verme yetkisinin de sadece Avrupa'ya ait olduğunu vurguladı.

ABD tarafından sunulan barış planı, Ukrayna ordusuna bir kısıtlama getirilmesini öngörürken ve ABD'ye Rusya’nın dondurulan mal varlıkları üzerinde bir miktar kontrol hakkı tanıyor.


Abu Dabi’de sürpriz temas: ABD ve Rusya barış müzakerelerini hızlandırıyor mu?

Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş sürerken bugün Kiev'e düzenlenen hava saldırısı sonrası binalarından üzerinden yükselen dumanlar (AFP)
Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş sürerken bugün Kiev'e düzenlenen hava saldırısı sonrası binalarından üzerinden yükselen dumanlar (AFP)
TT

Abu Dabi’de sürpriz temas: ABD ve Rusya barış müzakerelerini hızlandırıyor mu?

Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş sürerken bugün Kiev'e düzenlenen hava saldırısı sonrası binalarından üzerinden yükselen dumanlar (AFP)
Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş sürerken bugün Kiev'e düzenlenen hava saldırısı sonrası binalarından üzerinden yükselen dumanlar (AFP)

ABD merkezli haber kanalı CBS News bugün, ABD'li yetkililer ve diplomatik kaynaklara dayandığı haberde, ABD Kara Kuvvetleri Bakanı Dan Driscoll’un şu anda Rus yetkililerle görüşmek üzere Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) başkenti Abu Dabi'de bulunduğunu bildirdi.

CBS News’e konuşan ABD’li bir yetkili, Bakan Driscoll’un dün akşam Abu Dabi’de Rus heyetiyle birkaç saat süren bir görüşme gerçekleştirdiğini ve bugün de heyetle tekrar bir araya gelerek barış sürecini görüşmesi ve müzakereleri hızla ilerletmesinin beklendiğini söyledi.

Öte yandan İngiltere merkezli günlük gazete Financial Times, iki kaynağa dayandırdığı haberinde Driscoll'un Rus heyetinin yanı sıra Ukrayna Savunma Bakanlığı İstihbarat Başkanı Kirilo Budanov ile de Abu Dabi’de görüşmelerde bulunacağını bildirdi.

Bu toplantılar, ABD Başkanı Donald Trump'ın yaklaşık dört yıldır süren Rusya-Ukrayna savaşında ateşkes sağlanması için artan baskısı ve ABD’li yetkililerin her iki ülkenin temsilcileriyle yaptığı görüşmelerle eş zamanlı gerçekleşiyor.

Bakan Driscoll, geçtiğimiz hafta sonu ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Başkan Donald Trump’ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff ve damadı Jared Kushner ile Ukrayna ve müttefiki Avrupa ülkelerinden diplomatlar arasında İsviçre'nin Cenevre kentinde düzenlenen görüşmelere katıldı. Driscoll, Rus yetkililerle görüşmesi öncesinde geçtiğimiz hafta Ukrayna'nın başkenti Kiev’i ziyaret etmişti.

CBS'nin pazar günü yayınladığı bir habere göre ABD’li ve Ukraynalı yetkililer, Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy’nin bu hafta ABD’yi ziyaret etme olasılığını görüştü, ancak henüz böyle bir ziyaret için kesinleşmiş bir plan yok. Rusya ve Ukrayna’nın bir anlaşmaya ne kadar yakın olduğu hala belirsizliğini koruyor.

Trump yönetiminin savaşı sona erdirmek için desteklediği taslak öneri, Zelenskiy'nin zaten reddettiği birkaç madde içeriyor. Bunlar arasında Ukrayna'nın Donetsk bölgesinin tamamını (Rusya’nın işgali altında olmayan kısımlar dahil) teslim etmesi ve ülkenin NATO'ya üye olma çabalarını durdurması da bulunuyor.

ABD’li ve Ukraynalı yetkililere göre güvenlik garantileriyle ilgili başka bir taslak metin daha var.

Ukrayna'nın Washington Büyükelçisi Olha Stefanishyna pazar günü bir televizyon kanalına verdiği röportajda, taslak metinin ABD'nin NATO tüzüğünün 5. maddesine benzer ‘güvenlik garantileri’ verme niyetinde olduğunu açıkça ortaya koyduğunu söyledi. Söz konusu 5. Madde, NATO üyelerine saldırıya uğrayan herhangi bir üye devleti savunma yükümlülüğü getiriyor.

Bazı NATO üyeleri ve diğer ABD müttefikleri, cumartesi günü, öneriyi ‘daha fazla çalışma gerektiren bir temel’ olarak nitelendiren ortak bir bildiri yayınlamışlardı.