Senegal’de İhvan tartışması yeniden gündeme geldi

Tartışma, bir grup Senegallinin Dakar’da Sisi’nin fotoğraflarını taşıdığının görüldüğü video ile gündeme geldi.

Senegal’deki Mısır Büyükelçiliği sayfasında, başkanlık seçimlerine katılan Mısırlıların fotoğrafı yayınlandı.
Senegal’deki Mısır Büyükelçiliği sayfasında, başkanlık seçimlerine katılan Mısırlıların fotoğrafı yayınlandı.
TT

Senegal’de İhvan tartışması yeniden gündeme geldi

Senegal’deki Mısır Büyükelçiliği sayfasında, başkanlık seçimlerine katılan Mısırlıların fotoğrafı yayınlandı.
Senegal’deki Mısır Büyükelçiliği sayfasında, başkanlık seçimlerine katılan Mısırlıların fotoğrafı yayınlandı.

Senagal’in başkenti Dakar’da Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah Sisi’nin fotoğraflarını taşıyan Senegalli vatandaşların yer aldığı bir video, Mısır’daki yasaklı Müslüman Kardeşler grubunun yaydığı söylentileri yeniden gündeme getirdi. Blogcular ve takipçiler, videonun, eski olduğunu, Sisi’nin 2019’daki Senegal ziyaretine dayandığını ve şu an devam eden cumhurbaşkanlığı seçimleriyle hiçbir ilgisinin olmadığını bildirdi.

Sosyal medyada geniş çapta yayılan video, bir grup Senegallinin Dakar’da Sisi’nin fotoğraflarını taşıdığı görülüyor. Buna, toplantının Mısır büyükelçiliği önünde bir seçim kuyruğu için yapıldığı yönündeki yorumlar ve bazılarının ‘Mısırlı seçmen olmadığı için Senegallilerin Dakar’daki Mısır büyükelçiliği önüne getirildiği’ iddiaları eşlik etti.

Yurt dışındaki Mısırlılar, cumhurbaşkanlığı seçimleri için oylarını geçen cuma gününden itibaren üç gün boyunca kullandı.

Ancak Mısır hükümetine yakın blog yazarları ve gözlemciler, videonun eski olduğunu ve Sisi’nin Senegal ziyaretine dayandığını, bunun da Müslüman Kardeşler’in söylentilerini yeniden gündeme getirdiğini bildirdi. Uzmanlar, videonun yayınlanmasının amacının kafa karışıklığı yaratmak ve başkanlık seçimlerine dair şüphe uyandırmak olduğunu vurguladı.

Milletvekili Mahmud Bedr X (eski adıyla Twitter) platformu üzerinden yaptığı açıklamada, “Bu fotoğraf cumhurbaşkanının 2019’daki Senegal ziyareti sırasında gerçekleşen halk karşılamasından değil mi? Hadi devam edin” ifadelerine yer verdi. Luay el-Hatib da “Müslüman Kardeşler komiteleri, bu videoya rejime yönelik bir skandal olarak tepki gösteriyor. ‘Bakın, Senegal’de çok sayıda insan var’ demeleri için insanlara nasıl para ödüyorlar?” dedi. Hatib ayrıca şunları söyledi:

“Katılım olmaması gerektiği için elçiliklerin önündeki sayıları artırmak isteyen olursa senin adına şunu soracağım; sorun ilerledikçe bizimle onlar arasında görünüşte belirgin bir fark bulunan Senegal’de başkasını seçmeyecekler mi?”

Mısırlı yetkililer, eski Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin 2013 yılında devrilmesinden bu yana Müslüman Kardeşler’i yasakladı ve onu terörist bir örgüt olarak nitelendirdi.

Mısırlı gazeteci Ahmed Musa, Müslüman Kardeşler mensubu Heysem Ebu Halil’in yayınladığı bir videoya, “Küresel bir skandal” yorumuyla yanıt verdi. Musa, “Yalancı ve aldatılmış kalacaksınız” dedi.

Kahire’deki Amerikan Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi Profesörü Dr. Noha Bakr, videonun yayınlanmasının amacının seçim süreci hakkında şüphe uyandırmak olduğunu söyledi. Şarku’l Avsat’a konuşan Bakr şu ifadeleri kullandı:

“Seçimler hakkında şüphe uyandırmayı amaçlayan videonun bir etkisi olmayacak. Çünkü bu aşamada seçmen zaten sandığa gitme niyetini ortaya koymuş durumda. Dolayısıyla bu söylentilerin hiçbir etkisi bulunmuyor.”

Mısır cumhurbaşkanlığı yarışında mevcut Cumhurbaşkanı Abdülfettah Sisi, Mısır Sosyal Demokrat Partisi Başkanı Farid Zahran, Wafd Partisi Başkanı Abdel-Sanad Yamama ve Cumhuriyet Halk Partisi Başkanı Hazem Ömer ile yarışıyor.

Kahire Üniversitesi Enformasyon Fakültesi eski Dekanı Dr. Layla Abdul Mecid, cumhurbaşkanlığı seçimleri gibi önemli olaylarda söylentilerin aktif olduğunu belirtti. Şarku’l Avsat’a konuşan Abdul Mecid, “Senegal videosunun propagandacıları, ister Müslüman Kardeşler ister başkaları, insanların ülkelerine ve seçimlere olan güvenini zayıflatmayı amaçlıyor. Mısırlıların seçimlerle ilgilenmediğini söylemek istiyorlar” dedi.



İsrail, Filistin Yönetimi liderlerinin hareketlerine yönelik kısıtlamaları sıkılaştırıyor

Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa salı günkü kabine toplantısında (WAFA)
Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa salı günkü kabine toplantısında (WAFA)
TT

İsrail, Filistin Yönetimi liderlerinin hareketlerine yönelik kısıtlamaları sıkılaştırıyor

Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa salı günkü kabine toplantısında (WAFA)
Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa salı günkü kabine toplantısında (WAFA)

İsrail, sahada gerilimin arttığı ya da Filistin Yönetimi'nin çeşitli siyasi kazanımlar elde etmeye çalıştığı dönemlerde yıllardır sürdürdüğü bir politikanın parçası olarak Filistinli yetkililerin iç ve dış hareketlerini kısıtlamaya geri döndü.

Gazze savaşının başlamasından bu yana İsrail bu yaklaşımını yoğunlaştırdı. İsrail makamları dün Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa'nın Batı Şeria'daki Ramallah ve Nablus vilayetlerinde bir dizi kasaba ve köyü ziyaret etmesini engelledi.

Duvar ve Yerleşim Direniş Komisyonu’nun Facebook sayfası üzerinden yapılan paylaşımda, “İsrail işgal yetkilileri, önceden uyarıda bulunmaksızın, Başbakan Muhammed Mustafa'nın Nablus vilayetindeki Duma ve Kusra kasabalarını, Ramallah vilayetindeki Berka ve Deyr Dibvan kasabalarını ziyaret etmesini engelledi” denildi.

Paylaşımın devamında, “Bu keyfi adım, işgal makamları tarafından Filistin hükümetine karşı alınan bir dizi ırkçı tedbirin devamı niteliğinde olup, hükümet ile Filistin vatandaşları arasındaki güveni sarsmaya yönelik umutsuz bir girişimdir” ifadesi yer aldı.

Abbas'ın seyahatinin engellenmesi

Geçtiğimiz günlerde İsrail, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın Suriye'ye yapacağı ziyarete hazırlık amacıyla Ürdün'e gitmesini de engellemeye çalıştı. Ancak yoğun çabaların ve çeşitli tarafların temaslarının ardından Abbas, İsrail'in oyalamasının ardından Ürdün'e karayoluyla gitmek zorunda kaldı.

y6jukı
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Reuters)

Filistin Yönetimi bu konuda resmi bir açıklama yapmadı. Bazı yetkililer son dakikaya kadar ve birden fazla kez Abbas'ın hava yoluyla seyahat edeceğini teyit etmeye çalıştı, ancak sonunda yıllardır nadiren gerçekleşen bir şey olarak Abbas karayoluyla gitti.

İsrail'in bu kısıtlamasının, Filistin Devlet Başkanı'nın Suriye'yi ziyaret etme ve İsrail'in halen ‘terörist’ olarak tanımladığı ve ülkesinin topraklarına saldırdığı Suriyeli mevkidaşı Ahmed eş-Şera ile görüşme niyetinden mi yoksa Filistin'in ‘iki devletli çözüm’ çerçevesinde bir Filistin devletinin uluslararası alanda tanınması için başta Fransa olmak üzere Avrupa ülkeleriyle ve Suudi Arabistan'la koordinasyon içinde hareket etmesinden mi kaynaklandığı bilinmiyor.

Elbette bu tutum İsrail hükümetini ve Başbakanı Binyamin Netanyahu'yu kızdırdı ve Fransa'nın çabalarına ve Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un açıklamalarına saldıran açıklamalar yapmasına neden oldu.

Sessiz kalmak

Filistin hükümeti Mustafa'nın Batı Şeria'daki bazı kasabaları ziyaret etmesinin engellenmesi konusunda sessiz kalırken, Filistin Devlet Başkanlığı da Suriye ziyareti öncesinde Başkan Abbas'a karşı İsrail tarafından yapılan girişimler konusunda sessiz kaldı.

dfrgthy
İsrail askerleri askeri operasyonlar sırasında Batı Şeria sokaklarında (İsrail ordusu)

İsrail'de hiçbir resmi kurum İsrail'in attığı bu adımlar hakkında yorum yapmazken, bazı medya kuruluşları Netanyahu hükümetinden resmi bir yorum almaksızın Filistin Devlet Başkanı'nın Suriye ziyaretini engelleme girişimlerini haber yaptı.

Gözlemciler, Filistinli yetkililerin hareketlerine getirilen bu kısıtlamanın, İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Batı Şeria şehirlerine uyguladığı siyasi ve fiziki kuşatma çerçevesinde gerçekleştiğini düşünüyor.

Geçtiğimiz birkaç ay içinde Batı Şeria bir dizi yoğun askeri operasyona maruz kaldı. İsrail ordusu gece gündüz baskınlar düzenliyor, daha fazla kontrol noktası kuruyor, bölge sakinlerine yaptırımlar uyguluyor ve bir bölgeden diğerine veya bir vilayetten diğerine hareketlerini kısıtlıyor. İsrail polisi çeşitli yollarda konuşlanmış durumda ve Filistinlilere hiç de azımsanmayacak miktarlarda trafik cezaları uyguluyor.

Batı Şeria'nın coğrafi yapısının değiştirilmesi

İsrail askeri operasyonları üç aydır ağırlıklı olarak Cenin Mülteci Kampı’nda, aynı süre zarfında Tulkerim Mülteci Kampı’nda ve yaklaşık 70 gündür Tulkerim vilayetindeki Nur Şems Mülteci Kampı’nda yoğunlaştı. Bu operasyonlar, ‘silahlı terörizmin yuvası’ olarak tanımlanan bu kampların coğrafi yapısını değiştirmeye yönelik olarak evleri buldozerle yıkmayı ve yeni yollar inşa etmeyi içeriyor.

Söz konusu operasyonlar, yaklaşık 18 aydır acımasız bir savaşa maruz kalan Gazze Şeridi'nde yaşananların bir tekrarı olarak on binlerce Filistinlinin bu kamplardan göç etmesine neden oldu. Diğer vilayetlerdeki köyler, kasabalar ve kamplar da her gün daha fazla yerleşim karakolu kuran, yerleşim yolları inşa eden, Filistinli çiftçilere ait ekipmanlara el koyan ve onlara saldırarak aralarında çok sayıda kişinin yaralanmasına neden olan yerleşimcilerin saldırılarına maruz kalıyor.

DFRGTYH
Batı Şeria'nın El Halil kentinde Yahudi yerleşimine bakan bir tepede yürüyen Filistinli adam, 3 Nisan 2025. (AFP)

İsrailli yerleşimciler dün sabah Nablus'un doğusundaki Beyt Decen köyünde bir elektrik hattını uzatmak için çalışırken Filistinlilerin ekipmanlarına ve üç kamyona el koydu. Başka bir grup yerleşimci de Ürdün Vadisi'nin kuzeyinde mahsulleri sulamak için kullanılan su pompalarını çaldı.

Filistinlilere göre yerleşimciler tarafından gerçekleştirilen bu saldırıların çoğu İsrail ordusunun koruması altında gerçekleştiriliyor. Bu durum, Tel Aviv'de yerleşimi ve yerleşimcileri teşvik eden Bezalel Smotrich ve Itamar Ben-Gvir gibi aşırılık yanlısı bakanların yer aldığı aşırı sağcı hükümet altında bu tür saldırıları meşrulaştırarak İsrail'de açık ve net bir yaklaşım değişikliğine işaret ediyor.