Silikon Vadisi’nden gözetleme ve casusluk alanında atılım

Teknoloji şirketleri ürünlerini ABD polisine satıyor

Manhattan üzerinde uçan bir dron (Getty images)
Manhattan üzerinde uçan bir dron (Getty images)
TT

Silikon Vadisi’nden gözetleme ve casusluk alanında atılım

Manhattan üzerinde uçan bir dron (Getty images)
Manhattan üzerinde uçan bir dron (Getty images)

Eylül ayı başlarında New Yorklular, kutlamalar sırasında başlarının üzerinde istenmeyen bir misafirin dolaştığını fark etmiş olabilirler. Hafta sonu yapılacak İşçi Bayramı yaklaşırken New York Polis Departmanı (NYPD), arka bahçe partileri de dahil olmak üzere kutlamalarla ilgili şikayetleri incelemek için dron (insansız hava aracı/İHA) devriyeleri düzenleyeceğini açıkladı. ABD’de polis gözetimi giderek yaygınlaşan bir durum haline geldi. Northwestern Üniversitesi Pritzker Hukuk Fakültesi araştırmacıları tarafından kısa bir süre önce yapılan bir araştırmaya göre, polis departmanlarının yaklaşık dörtte biri artık dronları kullanıyor.

Daha da şaşırtıcı olan ise bu teknolojinin geldiği yer. New York Polis Departmanı’nın teknoloji tedarikçileri arasında yer alan Skydio, dron kullanımını kolaylaştırmak için yapay zekayı kullanan Silikon Vadisi’nden bir şirket. Şirket tarafından geliştirilen yapay zeka tabanlı yazılım, polis memurlarının çok az bir eğitimle dronları kontrol etmelerine olanak sağlıyor. Skydio, tanınmış risk sermayesi devi olan Andreessen Horowitz ve ünlü girişim sermayesi (startup) şirketi Accel Partners tarafından destekleniyor.

NYPD, pencere camlarından içeriyi görüntüleyebilen gece görüş kameralarıyla donatılmış dronlar üreten Brink’s adlı başka bir startup şirketinden de teknoloji ürünleri satın alıyor. Brink's şirketinin yatırımcıları arasında ChatGPT'nin arkasındaki startup şirketi OpenAI'nin CEO’su Sam Altman ve bir başka güçlü risk sermayesi şirketi olan Index Ventures bulunuyor.

Silikon Vadisi’nin ABD kolluk kuvvetlerinin isyancılara karşı casusluk yapmasına yardımcı olması şaşırtıcı görünebilir. Çünkü devlet gözetimine verilen destek, internetin kullanılmaya başladığı ilk günlerde reşit olan birçok önde gelen ABD’li teknoloji geliştiricisinin benimsediği özgürlükçü değerlerle utanç verici derecede çelişiyor. Silikon Vadisi, 1950'li yıllarda ABD savunma sanayisine çip tedarik etmeye başlasa da ilginin güdümlü füzelerden e-ticarete ve iPhone telefonlara kaymasıyla devletle olan ilişkileri zayıfladı.

Geliştirilmekte olan ve startup şirketlerinin katılım gösterdiği hükümet faaliyetlerinden biri de gözetleme ve casusluk.

Teknoloji sektörü günümüzde büyümede yeni ufukları ararken, devlete satış trendi yeniden ivme kazandı.

Andreessen Horowitz'in genel ortağı Katherine Boyle, geçtiğimiz yıl yayınladığı bir blog yazısında, hükümetlerin ‘yazılım devriminin kalan son muhalifleri’ olduklarını yazdı. Andreessen Horowitz Şirketi, bu yılın başlarında hükümetle ilgili sektörlere yatırım yapmak için American Dynamics Fund’u kurdu. Ülke, yavaş ama emin adımlarla dijital çağa doğru yol alıyor. ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), 2022 yılı sonunda Alphabet, Amazon, Oracle ve Microsoft olmak üzere dört teknoloji deviyle her biri 9 milyar dolar değerinde bulut bilişim sözleşmeleri imzaladı. The Economist dergisinin verilerine göre, geçtiğimiz yıl yapılan sözleşmelerin yüzde 11'i yazılım ve teknolojiye yönelikti. Bundan 10 yıl önce bu oran yüzde 8’di.

Geliştirilmekte olan ve startup şirketlerinin katılım gösterdiği hükümet faaliyetlerinden biri de gözetleme ve casusluk. Bu alanı dönüştürmek amacıyla yeni izleme ve analiz teknikleri kullanılıyor. Polise ve diğer güvenlik kuruluşlarına kameralar ve çeşitli gözetim araçları satan Axon Enterprises ve Motorola Solutions gibi geleneksel tedarikçilerin yanında daha gelişmiş ve yenilikçi teknolojiler geliştirmeye çalışan yeni startup şirketleri de var.

Dronların giderek artan popülaritesiyle birlikte yasadışı kullanımı nedeniyle 2013 yılında sadece üç kaza gerçekleşirken 2017’de bu rakam 550’ye yükseldi
Dronların giderek artan popülaritesiyle birlikte yasadışı kullanımı nedeniyle 2013 yılında sadece üç kaza gerçekleşirken 2017’de bu rakam 550’ye yükseldi

Gelişen teknoloji ürünlerinin başında dronlar geliyor. Bu sektörün, geçtiğimiz yıl ABD’de satılan tüm dronların neredeyse dörtte üçünü tedarik eden Çin merkezli DJI şirketinin hakimiyetinde olması, ABD yönetimi çevrelerinde büyük endişe yarattı. 1 Kasım'da, ABD Kongresi’ne resmi kurumların Çin’den İHA satın almasını yasaklayan bir yasa tasarısı sunuldu. Aynı şekilde Florida da dahil olmak üzere bazı eyaletlerde acil durum departmanlarının da Çin üretimi dronlar satın almasını yasakladı. Tüm bu uygulamalar, Skydio ve Brink’s gibi şirketler için bir nimet olarak görülüyor. Öte yandan geliştirilmeye devam eden başka havadan gözetleme cihazları da var. Bir diğer startup şirketi Skydweller, güneş enerjisiyle çalışan, otonom bir hava aracı geliştirmeyi hedefliyor. Şirketin açıklamasına göre, proje eğer başarılı olursa, hava aracının şarj olması için yere inmesi gerekmeyecek ve bu da ‘aralıksız gözetleme’ imkânı sunacak.

Uydu piyasası

Gelişen teknoloji ürünlerinin ikinci sırasında ise uydular var. Elon Musk’ın sahibi olduğu roket şirketi SpaceX ve onu taklit eden şirketler, nesneleri uzaya göndermenin maliyetini yirmi yıl önceki maliyetlerin yaklaşık onda birine düşürmeye yardımcı oldu. Ancak bu durum, Dünya’nın alçak yörüngesinin yaklaşık sekizde birinin gezegeni izlemek için kullanılan uydular tarafından işgal edilmesine yol açtı.

Başka bir risk sermayesi şirketi olan Founder Fund'dan Trae Stephens, bir veri ve araştırma şirketi olan Pitchbook’a göre, şu an uydu görüntüleri satan yaklaşık 200 şirketin bulunduğunu ve bu pazarın bir meta haline gelecek kadar büyük olduğunu söyledi. Bu şirketlerden biri olan BlackSky, her saat başı Dünya üzerindeki bir noktanın fotoğrafını çekebildiğini söylüyor. Uydu görüntüleri son on yılda çok yol kat etti. Oregon eyalet polisinin, bir evin arka bahçesinde yasa dışı esrar yetiştiriciliği vakasını ortaya çıkarmak için Google Earth görüntülerini kullanmasının üzerinden uzun zaman geçti.

Teknoloji şirketleri ayrıca, kolluk kuvvetlerinin artık bir tık uzakta olan çok sayıda görselden ve bilgiden daha iyi yararlanmasına yardımcı olacak araçlar da satıyor. Andreessen Horowitz tarafından desteklenen bir başka girişim şirketi olan Ambient AI, şüpheli faaliyetlerin kameralarla otomatik olarak takip edildiği bir teknoloji geliştirdi. ABD'de CIA, NSA ve FBI gibi devletin en kritik kurumlarına veri analitiği hizmetleri sunan Palantir, teknoloji ürünlerini Los Angeles Polis Departmanı (LAPD) gibi kurumlara satıyor.

Majalla

Yüz tanıma yazılımları ABD’de artık yaygın olarak kullanılıyor. ABD polis departmanlarının yaklaşık onda birinin bu teknolojiye erişimi var. ABD Hükümeti Sorumluluk Ofisi tarafından eylül ayında yayınlanan bir raporda, aralarında Federal Soruşturma Bürosu (FBI) ve Gizli Servis'in de bulunduğu altı federal kolluk kuvvetinin birlikte her gün ortalama 69 yüz tanıma araması gerçekleştirdiği ortaya çıktı. Listelenen en iyi yüz tanıma yazılımı üreticileri arasında risk sermayesi alanında tecrübeli bir kişi olan Peter Thiel tarafından desteklenen bir şirket olan ClearView AI yer alıyor.

Fotoğraflar ve videolar gibi ‘üzerinde oynama yapılmamış’ verilerle çalışabilen ClearView AI’nin gözetim yetenekleri, yakında ChatGPT'yi güçlendiren türden üretken yapay zeka ile daha da geliştirilebilir. Uydu şirketi Planet Labs'ın başkanı Will Marshall, teknolojiyi kullanarak uydu görüntülerini analiz etmenin, tıpkı Google'ın internette bilgi aramanıza izin vermesi gibi, ‘Dünya'da bir şeyler aramanıza’ yardımcı olacağını söylüyor.

ClearView AI’nin gözetim yetenekleri yakında ChatGPT'yi güçlendiren türden üretken yapay zeka ile daha da geliştirilebilir.

Silikon Vadisi röntgencileri

Hükümeti yeni akıllı gözetim teknolojilerine teşvik etmek, bu sektörde yeni kurulan şirketler için hiç kolay değil. Kolluk kuvvetlerine satış yapmak, çok sayıda polis şefini tanımak anlamına geliyor. Axon'un kurucusu Rick Smith, ABD’de 18 bin polis departmanının bulunduğuna ve bunların beşte birinin dijital kayıtları bile kullanmadığına dikkat çekiyor. Smith, NYPD’nin 2009 yılına kadar daktilo satın almaya devam ettiğini söyledi.

Ancak bu alanda yer edinen startup şirketlerinin büyük kazanımları olacak. Andreessen Horowitz'in American Dynamics Fund girişimini yöneten David Ulevitch, şirketlerin adının kulaktan kulağa hızlı bir şekilde yayılabileceğini, bunun da enerji ve güç yaratabileceğini söylüyor. Gerçek zamanlı suç izleme yazılımı geliştiren bir startup şirketi olan Vosos, satışlarının geçtiğimiz yıl yüzde 300'den fazla arttığını iddia etti. Başka bir startup şirketi olan Fluke Safety, 2017 yılında şu an ABD'nin 47 eyaletinde kullanılan bir plaka okuyucuyu piyasaya sürdü. Başka bir risk sermayesi şirketi olan General Catalyst'ten Paul Kwan’a göre, resmi alıcılarla ilişkiler bir kez kurulduktan sonra bu ilişkiler devam etme eğilimi gösterir.

ABD’nin Kaliforniya eyaletinde bulunan Silikon Vadisi (Shutterstock)
ABD’nin Kaliforniya eyaletinde bulunan Silikon Vadisi (Shutterstock)

Öte yandan büyük şirketler yerinde durmuyor. Motorola Solutions, 2019 yılından bu yana, aralarında bir video analiz aracı olan Calipsa yazılımının ve polis araçlarının kontrol panelleri için kameralar üreten WatchGuard şirketinin de bulunduğu 15 satın alma gerçekleştirdi. Exxon şirketi ise yeni şirketlerin yanı sıra aralarında Vosos ve Skydio'nun da bulunduğu şirketlerin hisselerinden satın aldı.

Ancak gözetleme teknolojilerine yatırım yapmak, özellikle hükümetler bu teknolojilerin tek müşterisi olmadığından muhtemelen daha karlı olacaktır. Skydio tarafından geliştirilen dronlar, baz istasyonlarındaki hasarları inceliyor. Hedge fonları, piyasaya açıklamadan önce gelirlerini ölçmek için perakende satış noktalarının otoparklarındaki araba sayılarının uydu görüntülerini kullanıyor. İsveç merkezli Smart Eye şirketi, pilotların ruh hallerini takip etmek için göz hareketlerini izleyen bir teknoloji satıyor. Şirketin ürünleri, reklam şirketleri tarafından da satın alınıyor. Gerek Büyük Birader (Big Brother) tarafından gerekse de büyük şirketler tarafından yapılsın, gözetleme alanında artan eğilimin yakın zamanda tersine dönmesi pek olası görünmüyor.



Washington ve Tahran arasında gizli mesajlar ve tehditler

Tahran'ın merkezinde, son savaşta İsrail tarafından öldürülen İranlı komutan ve bilim adamlarının fotoğraflarının yer aldığı bir poster (AP)
Tahran'ın merkezinde, son savaşta İsrail tarafından öldürülen İranlı komutan ve bilim adamlarının fotoğraflarının yer aldığı bir poster (AP)
TT

Washington ve Tahran arasında gizli mesajlar ve tehditler

Tahran'ın merkezinde, son savaşta İsrail tarafından öldürülen İranlı komutan ve bilim adamlarının fotoğraflarının yer aldığı bir poster (AP)
Tahran'ın merkezinde, son savaşta İsrail tarafından öldürülen İranlı komutan ve bilim adamlarının fotoğraflarının yer aldığı bir poster (AP)

Gerilimin ve spekülasyonların arttığı bir ortamda ABD ve İran, İsrail-ABD saldırılarının ardından Tahran'ın nükleer yapısında meydana gelen hasarın boyutuna ilişkin farklı değerlendirmeler ve İran Devrim Muhafızları Ordusu'nun (DMO) henüz açıklanmayan füze cephaneliğinin kullanımına ilişkin artan uyarıları arasında, İran'ın nükleer programı konusunda müzakere masasına dönme olasılığına ilişkin üstü kapalı mesajlar vermeye devam ediyor.

ABD Başkanı Donald Trump dün gece Iowa'da yaptığı açıklamada, “İran askeri saldırılardan büyük zarar gördü ve sanırım şimdi gerçekten müzakere etmek istiyorlar. Belki bir toplantı yapmak istiyorlar. Bence çok hevesliler. Neler olacağını göreceğiz” ifadelerini kullandı.

İran'ın nükleer programının ‘tamamen yok edildiğini’ iddia eden Trump, “Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) da bunu teyit etti” dedi. Tahran'ın Washington ve İsrail'e karşı tutumunda bir değişiklik olduğunu belirten Trump, “İran eskiden ABD hakkında en kötü şeylerin söylendiği yerlerden biriydi. Şimdi artık o kadar kötü konuşmuyorlar” şeklinde konuştu.

ABD Başkanı görüşmelere doğrudan müdahale etme olasılığı konusunda ise şunları söyledi: “Gerekirse müdahale ederim. Biz gerilimi artırmak istemiyoruz, İran'a normal bir ülke muamelesi görmesi için yeni bir şans vermek istiyoruz.”

ABD Başkanı Donald Trump, Iowa'daki bir mitinge gitmeden önce gazetecilere açıklamalarda bulundu. (AP)ABD Başkanı Donald Trump, Iowa'daki bir mitinge gitmeden önce gazetecilere açıklamalarda bulundu. (AP)

‘Zaman kaybı’

Washington'daki bu iyimserlik ne önceki yönetim ne de muhafazakâr siyasi çevreler tarafından paylaşılıyor. Beyaz Saray eski Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, İran'ın ‘nükleer programını yeniden inşa etmek için halen bilgi ve niyete sahip olduğu’ uyarısında bulundu. New York Times'taki yazısında Bolton, Fordo ve diğer İran nükleer tesislerine yönelik saldırıların ‘muazzam hasar verdiğini’, ancak ‘yetersiz’ olduğunu savundu.

“Saldırıların erken durdurulması İran'a yeniden toparlanma şansı verdi” diyen Bolton sözlerini şöyle sürdürdü:

“İran'ın nükleer programının kökü kazınmadı ve nükleer bilgi birikimi halen Tahran'daki rejimin elinde. İran rejiminin nükleer hayallerinden vazgeçmeye hazır olduğuna dair bir işaret yok ve şu an yeni bir nükleer anlaşma için doğru zaman değil. Sürekli izleme ve gerekirse ilave saldırılara hazır olmak gerekiyor. Bir nükleer anlaşma ve UAEA ile teknik bir taahhüt olmadan nükleer faaliyetleri izlemek zor olacak. İdeal bir dünyada tüm İran uranyumu çıkarılmalı ve Libya gibi güvenli bir yerde depolanmalı. Ancak Tahran'da bir şeyler değişmedikçe kapsamlı bir anlaşmaya varmak imkânsız.”

Trump karşıtı Bolton’un yazısının devamında şu ifadeler yer aldı: “Bazıları halen İran'la yeni bir nükleer anlaşmanın ‘kutsal kasesini’ arıyor. Ancak bu çabalar zaman ve nefes kaybından başka bir şey değil. Çünkü İran anlaşmanın etrafından dolanıyor, sonra da geri adım atıyor.”

İran, bir gün evvel UAEA ile iş birliğini askıya alma kararını onaylamasına rağmen, Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması'na bağlılığını ifade etti.

İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed İslami ile Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Genel Direktörü Rafael Grossi arasında Tahran'da yapılan görüşmedenİran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed İslami ile Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Genel Direktörü Rafael Grossi arasında Tahran'da yapılan görüşmeden

‘Füze kabiliyetleri’

Öte yandan Tahran askeri gücünü göstermeye devam ediyor. DMO yetkilisi Ali Fazli, İran'ın ‘henüz ortaya çıkmamış birçok füze kabiliyetine’ sahip olduğunu söyledi ve ‘düşmanların herhangi bir çılgınlığına daha şiddetli ve yıkıcı bir yanıtla karşılık verileceği’ uyarısında bulundu.

Şarku'l Avsat'ın İran devlet televizyonundan aktardığına göre Fazli yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Şu ana kadar kullanılan füze kabiliyetlerimiz potansiyelimizin yalnızca yüzde 25 ila 30'unu temsil ediyor. Siccil füzesi yörüngesi itibariyle beklenmedik ve düşman için alışılmadık bir füze. Henüz füze şehirlerinin kapılarını açmadık. Stratejik kabiliyetlerimiz halen korunuyor.”

Fazli, benzeri görülmemiş bir askeri hazırlıktan söz etmesine rağmen, İran'ın nükleer silah peşinde olmadığını vurgulayarak, “Nükleer bomba yapmak istemiyoruz… Bu ideolojik ilkelerimizden kaynaklanıyor” dedi.

İsrail planı

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz bugün yaptığı açıklamada, iki ülkenin haziran ayında 12 gün boyunca karşı karşıya geldiği savaşın ardından ordunun, İran'ın İsrail'i bir daha tehdit etmemesini sağlayacağını söyledi.

Katz yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun ‘İran'ın İsrail'i bir daha tehdit etmemesini sağlayacak bir plan’ geliştireceğini vurgulayarak, ordunun ‘Tahran üzerinde hava kuvvetlerinin hava üstünlüğünü sağlamak için istihbarat ve operasyonel düzeyde hazır olması’ gerektiğini bildirdi.

Katz'ın açıklamaları haziran ayında iki taraf arasında yaşanan 12 günlük savaşın ardından geldi. Söz konusu savaşta İsrail, İran'ın nükleer tesislerine saldırmış ve savaşın amacının Tahran'ın nükleer silah geliştirmesini engellemek olduğunu iddia etmişti.

İsrail saldırıları sonucu çok sayıda üst düzey askeri yetkili ve nükleer bilimci öldü.

İran da İsrail'e roket ve füze atarak misilleme yaptı; yetkililere göre İsrail’de 28 kişi öldü.

İsrail ve İran, ABD arabuluculuğunda bir ateşkes üzerinde anlaşarak 24 Haziran'da çatışmalara son verdi.

 İsrail saldırılarında öldürülen Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) komutanlarının ve bilim adamlarının yasını tutan İranlılar (İran Dini Lideri Ali Hamaney’in internet sitesi)İsrail saldırılarında öldürülen Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) komutanlarının ve bilim adamlarının yasını tutan İranlılar (İran Dini Lideri Ali Hamaney’in internet sitesi)

Saldırının etkinliği

ABD ve İsrail'in İran'ın Fordo ve Natanz gibi kilit tesislerine düzenlediği saldırı, Washington'daki siyasi ve istihbarat çevrelerinde yoğun tartışmalara yol açmaya devam ediyor. Trump saldırıyı ‘tam bir başarı’ olarak nitelendirirken, ABD raporlarına göre istihbarat kaynakları, nükleer program üzerindeki potansiyel etkinin sadece birkaç aylık bir gecikme olduğunu söyledi.

Saldırıdan bir gün sonra ABD Genelkurmay Başkanı Dan Caine, “Nihai bir değerlendirme yapmak için henüz çok erken” dedi. Analistler, gerçek hasarın boyutunun ancak haftalar sürecek saha ve teknik gözlemlerden sonra netleşeceğine inanıyor.

Bu ayrışmanın ortasında, diplomatik iletişim kanallarını yeniden canlandırmak için üst düzey bir ABD elçisi ile İranlı yetkililer arasında olası yeni bir görüşme turu için hazırlıkların yapıldığına dair haberler geliyor.

Trump, Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un ‘harika bir insan ve harika bir müzakereci’ olduğunu belirterek şöyle dedi: “Şu ana kadar harika bir iş çıkardı ve daha fazlasını da yapacak.”

Ancak analistler, İranlıların 2015 anlaşması öncesinde yaptıkları gibi, ABD'deki siyasi ortamın değişmesini bekleyerek müzakerelerde oyalama taktiğine geri dönebilecekleri konusunda uyarıyor.

Trump, müzakerelere dönüş olasılığı konusunda ihtiyatlı bir iyimserlik sergilerken, İranlı eski danışmanlar ve askeri komutanlar daha sert tutumlar sergiliyor. Kuşkusuz bu da iki taraf arasında devam eden çekişmeyi yansıtıyor.