Brezilya, ihtilaflı Esequibo bölgesini ele geçirmeyi planlayan Venezuela sınırına asker konuşlandırdı

Brezilya, petrol ve gaz rezervleri keşfedilen ihtilaflı Esequibo bölgesini topraklarına katma planları yapan Venezuela sınırına asker konuşlandırdı

(AA)
(AA)
TT

Brezilya, ihtilaflı Esequibo bölgesini ele geçirmeyi planlayan Venezuela sınırına asker konuşlandırdı

(AA)
(AA)

BBC'nin haberine göre, 19'uncu yüzyıldan bu yana Guyana ile ihtilaflara konu olan petrol ve gaz zengini Esequibo bölgesini topraklarına katmak için Venezuela'da 3 Aralık'ta yapılan referandumda halk, yüzde 95 ile hükümete destek verdi.

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, referandumun ardından Ulusal Meclisten Esequibo bölgesinin ülkenin 24. eyaleti olarak belirlenmesi için yasal düzenlemeler yapması ve bölgede petrol arama lisansı çıkarılmasını talep etti.

Venezuela ordusunun Esequibo bölgesine girebilmek için Brezilya sınırını geçmesi gerekmesi bölgede tansiyonu artırdı.

Maduro'nun söz konusu adımlarının ardından Brezilya, Venezuela sınırına asker ve zırhlı araç sevk ederken Guyana ordusu da alarm durumuna geçti.

Ayrıca, Guyana ordusuna ait içinde 7 kişinin olduğu askeri helikopterin Venezuela sınırı yakınlarında çarşamba günü kaybolduğu belirtiliyor.

Esequibo uyuşmazlığı

Venezuela ile Guyana arasındaki Esequibo bölgesi anlaşmazlığı, Guyana'nın bağımsızlığından önceki döneme dayanıyor.

Guyana'nın İngiliz sömürgesi olduğu dönemde, 1899 tarihli sınır tahkimi kararına göre Esequibo Nehri'nin batı sınırı olarak belirlenmesi ancak 1966'da Guyana'nın bağımsızlığını kazanmasının ardından bu sınırı tanımaması iki ülke arasında anlaşmazlığa neden oldu.

Halihazırda, Esequibo bölgesi veya Guyana Esequibo olarak bilinen bölge Guyana'nın ortalarında bulunan Esequibo Nehri'nin batısında ülkenin ise kuzeyinde yer alıyor.

Bölgenin doğal kaynaklar açısından son derece zengin olduğu biliniyor.



Witkoff, Tahran'la görüşmeler öncesinde: Uranyum zenginleştirme Washington için kırmızı çizgidir

ABD'nin Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff (EPA)
ABD'nin Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff (EPA)
TT

Witkoff, Tahran'la görüşmeler öncesinde: Uranyum zenginleştirme Washington için kırmızı çizgidir

ABD'nin Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff (EPA)
ABD'nin Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff (EPA)

ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, pazar günü Tahran'ın nükleer programı hakkında İran ile yapılacak yeni tur görüşmeler öncesinde, uranyum zenginleştirmenin ABD için "kırmızı çizgi" olduğunu vurguladı.

Taraflar, ekonomik yaptırımların kaldırılması karşılığında İran'ın nükleer faaliyetleri konusunda anlaşmaya varmayı amaçlayan dördüncü tur görüşmelerini pazar günü Umman'da gerçekleştirecek.

Önceki turlarda olduğu gibi Witkoff ve İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi'nin liderliğinde gerçekleşmesi beklenen tur, ABD Başkanı Donald Trump'ın İran'ın nükleer programıyla ilgili görüşmelerin başarısız olması halinde ülkeyi bombalayacağı uyarısında bulunduğu Ortadoğu ziyaretinin öncesinde gerçekleşecek.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Witkoff daha önce ABD'nin, İran'ın uranyumu yalnızca barışçıl sivil amaçlar için kullanılacak seviyelere kadar zenginleştirmeye devam etmesi konusunda esneklik gösterebileceğini ima etmişti.

Ancak Witkoff, dün Amerikan haber sitesi Breitbart'a verdiği röportajda sert bir tavır takınarak, "İran'da bir daha asla zenginleştirme programı olamaz" ifadesini kullandı.

"Bu bizim kırmızı çizgimizdir" diyen Witkoff, "Zenginleştirme yok" dedi ve "bu da sökmek anlamına geliyor, silahlandırmamak anlamına geliyor ve bu da (İran'daki) üç zenginleştirme tesisi olan Natanz, Fordow ve Isfahan'ın sökülmesi gerektiği anlamına geliyor" şeklinde konuştu.

ABD de dahil olmak üzere Batılı ülkeler uzun zamandır İran'ı nükleer silah geliştirmeye çalışmakla suçluyor. Tahran ise bu iddiayı reddederek, nükleer teknolojiye sahip olma hakkını savunuyor ve programının tamamen barışçıl amaçlı olduğunu belirtiyor.

1980'den bu yana diplomatik ilişkilerini kesen İran ile ABD, Umman'ın arabuluculuğunda 12 Nisan'da nükleer program konusunda görüşmelere başladı.

Üç tur görüşme düzenlendi; bunlardan ikisi Maskat'ta, biri de Roma'daki Umman diplomatik misyonunun merkezinde gerçekleştirildi. Amman'a göre dördüncüsü 3 Mayıs'ta İtalya'nın başkentinde yapılması planlanıyordu, ancak "lojistik nedenlerle" ertelendi.

Trump, çarşamba günü İran'ın barışçıl amaçlarla uranyum zenginleştirme yeteneğini sürdürüp sürdürmeyeceği sorulduğunda, konunun hala açık olduğunu söyledi.

Buna karşın, onun yönetimindeki yetkililer bu konuda farklı tutumlar benimsediler.

Başkan Yardımcısı J.D. Vance çarşamba günü, "İnsanların nükleer enerji isteyip istememesi umurumuzda değil" dedi. Bizim bununla bir sorunumuz yok ama nükleer silah elde etmenize olanak sağlayacak bir uranyum zenginleştirme programınız olamaz, "Çizgimizi burada çekiyoruz."

Dışişleri Bakanı Marco Rubio, İran'ın sivil amaçlı bile olsa tüm zenginleştirme faaliyetlerinden vazgeçmesi gerektiğini vurguladı.

İran'ın nükleer programı konusunda yaşanan gerginlik, Trump'ın ABD'yi 2015'te Tahran'ın büyük güçlerle imzaladığı anlaşmadan çekmesi ve yaptırımları yeniden uygulamaya koymasıyla arttı.

Anlaşmada, yaptırımların kaldırılması karşılığında Tahran'ın nükleer faaliyetlerinin kısıtlanması öngörülüyor. ABD'nin çekilmesinden sonra İran bir yıl boyunca anlaşmaya bağlı kaldı, daha sonra yavaş yavaş geri çekildi.

Anlaşma, uranyum zenginleştirme için tavanı yüzde 3,67 olarak belirlemişti, ancak İran şu anda askeri kullanım için gereken yüzde 90'ın çok da uzağında olmayan yüzde 60 oranında zenginleştirme yapıyor.