İspanya’da bir cami imamı ve Arapça öğretmeni, çocuklar arasında radikal fikirleri yaydığı gerekçesiyle tutuklandı

Madrid’de İspanyol bayrağı (Reuters)
Madrid’de İspanyol bayrağı (Reuters)
TT

İspanya’da bir cami imamı ve Arapça öğretmeni, çocuklar arasında radikal fikirleri yaydığı gerekçesiyle tutuklandı

Madrid’de İspanyol bayrağı (Reuters)
Madrid’de İspanyol bayrağı (Reuters)

İspanyol polisi dün (Perşembe) yaptığı açıklamada, görevini çocuklar arasında radikal fikirleri yaymak ve DEAŞ üyeleri olmalarını sağlamak için kullanan 44 yaşındaki bir cami imamı ve Arapça öğretmeninin tutuklandığını duyurdu.

Polis, geçen yıl başlatılan soruşturma kapsamında şüphelinin, radikal ideolojiyle bağlantısı olduğu ve çocukların beynini yıkama girişiminde bulunduğunun ortaya çıkmasının ardından 29 Kasım’da tutuklandığını açıkladı.

Fransız basınına göre, yetkililer, Madrid’de bir camide çalışan adamı ‘öğretmenlik görevini, reşit olmayan öğrenciler arasında radikal fikirleri yaymak ve DEAŞ’a üyeler toplamak için istismar etmekle’ suçladı.

Yetkililer tutuklunun, başlıca terör örgütlerinin dilini kullanarak, şiddet içeren bir bakış açısı ile dine yaklaştığını sözlerine ekledi.

Ayrıca “Konuşmalarında intihar bombacılarının Yahudilere, Hıristiyanlara ve mürtedlere karşı savaşta meşru bir şey olduğu fikrini yüceltiyordu. Bunun, tüm Müslümanların uyması gereken bir davranış örneği olduğu ileri sürerek derslerinde de bu teorileri genişletiyordu” ifadelerine yer verdi.

Şüpheli, Madrid’de bir camide namaz kıldırıyor ve ders veriyordu, ancak yaptığının cemaat tarafından açığa çıkması üzerine istifa etmek zorunda kaldı.

Polis, şahsın daha sonra camiden ayrılarak faaliyetlerine daha özel yerlerde devam ettiğini belirtti.

DEAŞ, 2014 yılında Suriye ve Irak’ta geniş bir alanda ‘hilafet’ ilan ettikten 5 yıl sonra çöktü ancak radikal örgütler hâlâ kanlı saldırılarını sürdürüyor.

2015’ten bu yana dördüncü alarm seviyesinde olan İspanya, Ağustos 2017’de, Fas’tan gelen radikalizm yanlısı gençlerin Barselona’da ve yakındaki bir sahil kasabasında yayaların üstüne araç sürerek 16 kişiyi öldürdüğü ve 150 kişiyi yaraladığı büyük bir saldırıya tanık oldu.

Bu saldırının arkasında, Katalonya’nın bir kasabasında yaşayan, gençleri silah altına alıp radikal fikirlere yönlendiren bir imam vardı, müritlerinin hepsi polis tarafından etkisiz hale getirildi. İmamın kendisi ise diğer müritleri ile birlikte bir saldırı hazırlığı yaparken kazara meydana gelen patlamada hayatını kaybetti.

İspanya, en kanlı saldırıya 11 Mart 2004’te, El-Kaide’den ilham alan radikalizm yanlılarının Madrid’de 4 treni bombalayarak 191 kişinin ölümü ve yaklaşık 2 bin kişinin yaralanmasına neden olduğu olayda tanık oldu.



Arakçi: Nükleer silah peşinde değiliz ve İsrail'in nükleer silah cephaneliğine sahip olmasına izin verilmemeli

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (AFP)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (AFP)
TT

Arakçi: Nükleer silah peşinde değiliz ve İsrail'in nükleer silah cephaneliğine sahip olmasına izin verilmemeli

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (AFP)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (AFP)

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi bugün yaptığı açıklamada ABD’nin İran'la müzakerelerdeki amacının İran'ı ‘nükleer haklarından’ mahrum bırakmak olması halinde Tahran'ın bu haklarından asla vazgeçmeyeceğini söyledi.

Katar’ın başkenti Doha’da düzenlenen Arap-İran Diyalog Forumu'nda konuşan Arakçi, ülkesinin nükleer silah sahibi olmayı bir tabu olarak gördüğünü, ancak uranyumu barışçıl yollarla zenginleştirme hakkı konusunda ısrarcı olduğunu belirtti. Aynı zamanda İsrail'in nükleer silah cephaneliğine sahip olmasına izin verilmemesi gerektiğini vurgulayan İranlı Bakan, ülkesinin diyalog ilkesine inandığını ve bölge ülkeleri arasında diyalog çağrısında bulunduğunu vurguladı. İran'ın bölgesel diyalogda daha üst bir aşamaya geçtiğini belirten Arakçi, “bölge ülkeleriyle ilk konferansı gerçekleştirmeyi başardık” dedi.

İran’ın resmi haber ajanslarının aktardığına göre İran ve ABD arasında Umman’da yapılması planlanan yeni müzakere turunun başlamasına bir gün kala yaptığı açıklamada Arakçi, İran'ın ABD ile görüşmelerini ‘iyi niyetle’ sürdürdüğünü söyledi.

İran Dışişleri Bakanı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ancak müzakerelerin amacının İran'ı nükleer haklarından mahrum bırakmaksa, İran'ın hiçbir hakkından vazgeçmeyeceğini açıkça vurguluyorum.”

İran defalarca kez uranyum zenginleştirme hakkının müzakere edilemez olduğunu ileri sürerek bazı ABD’li yetkililer tarafından dile getirilen ‘sıfır uranyum zenginleştirme’ talebini reddetti.

Fakat ABD Başkanı Donald Trump'ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff cuma günü verdiği bir röportajda, ABD ile yapılacak herhangi bir anlaşma kapsamında İran'ın uranyum zenginleştirme tesislerinin lağvedilebileceğini belirtti.

rfgthyju
Arakçi ve Witkoff (AP)

Trump, İran'ın nükleer programına ilişkin uzun süredir devam eden anlaşmazlığı çözecek yeni bir anlaşmaya varılmaması halinde İran'ı bombalamakla tehdit etti. Göreve geldiği ilk dönemde Trump, ülkesinin Tahran ile dünya güçleri arasında 2015 yılında imzalanan ve İran'ın nükleer faaliyetlerini dizginlemeyi amaçlayan nükleer anlaşmadan tek taraflı olarak çekildiğini açıklamıştı.

Batılı ülkeler, ABD'nin 2015 tarihli nükleer anlaşmadan çekilmesinin ardından Tahran'ın hız verdiği nükleer programının nükleer silah üretmeye yönelik olduğunu söylerken, İran bu çalışmaların sadece sivil amaçlı olduğunda ısrar ediyor.

Arakçi, sözlerini şöyle noktaladı:

“İran, ABD ile yaptığı dolaylı müzakerelerde nükleer enerjinin barışçıl amaçlarla kullanılması hakkını vurguluyor ve nükleer silah edinmenin peşinde olmadığını açıkça ifade ediyor. İran müzakereleri iyi niyetle sürdürüyor. Eğer bu görüşmelerin amacı nükleerleşmemeyi sağlamaksa bir anlaşmaya varılabilir. Eğer amaç İran'ın nükleer haklarını kısıtlamaksa, İran bu haklarından asla vazgeçmeyecektir.”