Batı’nın Ukrayna’ya yardım taahhütleri şimdiye kadarki ‘en düşük seviyede’

Londra, Moskova’yı siber casusluk kampanyası başlatmakla suçluyor

Harkiv bölgesinde bir tankı saklayan Ukraynalı askerler (Reuters)
Harkiv bölgesinde bir tankı saklayan Ukraynalı askerler (Reuters)
TT

Batı’nın Ukrayna’ya yardım taahhütleri şimdiye kadarki ‘en düşük seviyede’

Harkiv bölgesinde bir tankı saklayan Ukraynalı askerler (Reuters)
Harkiv bölgesinde bir tankı saklayan Ukraynalı askerler (Reuters)

Bazı kaynaklar, Batı’nın Ukrayna’ya yardım taahhütlerinin Şubat 2022’de Rus işgal denemesinin başlamasından bu yana en düşük seviyede olduğunu tahmin ediyor.

Alman Kiel Araştırma Enstitüsü dün (Perşembe), Batı’nın Ukrayna’ya yeni yardım sağlama vaatlerinin, Avrupa ve ABD’deki siyasi görüş ayrılıkları ve Ukrayna’nın Haziran ayında başlayan karşı taarruzunun istenilen şekilde ilerlememesi nedeniyle yavaşladığını belirtti.

Ukrayna’ya taahhüt edilen ve teslim edilen askeri, mali ve insani yardımları takip eden Alman enstitü “Ukrayna’ya verilen desteğin akışı yavaşlıyor. Yardım taahhütleri Ağustos ve Ekim 2023 arasında en düşük seviyelerine ulaştı. 2022’nin aynı dönemine göre yüzde 90 düşüş yaşandı” açıklamasında bulundu.

Ukrayna’ya yardımlara yönelik araştırma ekibine başkanlık eden Krzysztof Trębski “ABD yardımının devam etmesine ilişkin belirsizlik göz önüne alındığında, Ukrayna’nın tek umudu, AB’nin uzun zamandır duyurduğu 50 milyar euroluk destek paketini kabul etmesi. Açıkçası, daha fazla gecikme Putin’in konumunu güçlendirecektir” dedi.

Diğer yandan, İngiliz hükümeti dün Rus güvenlik servislerini Birleşik Krallık’taki üst düzey siyasi yetkililere karşı siber casusluk kampanyası yürütmekle suçladı. İngiltere Dışişleri Bakanlığı, ‘Birleşik Krallık’taki siyasi süreçlere müdahale etmeye yönelik başarısız girişimlerin’ arkasında Rusya Federal Güvenlik Servisi'nin olduğunu öne sürdü. Bu konuyu ele almak üzere Rusya’nın Londra büyükelçisinin çağırıldığı da belirtildi.



Paris, İran'da kaybolan genç Fransız turistin izini kaybetmesinden endişeli

Bir kadın, 7 Mayıs 2025'te Paris'teki Ulusal Meclis önünde düzenlenen destek mitingi sırasında, İran'da gözaltına alınan Cécile Koller ve Jacques Barry'nin posterlerinin önünden geçiyor. (Reuters)
Bir kadın, 7 Mayıs 2025'te Paris'teki Ulusal Meclis önünde düzenlenen destek mitingi sırasında, İran'da gözaltına alınan Cécile Koller ve Jacques Barry'nin posterlerinin önünden geçiyor. (Reuters)
TT

Paris, İran'da kaybolan genç Fransız turistin izini kaybetmesinden endişeli

Bir kadın, 7 Mayıs 2025'te Paris'teki Ulusal Meclis önünde düzenlenen destek mitingi sırasında, İran'da gözaltına alınan Cécile Koller ve Jacques Barry'nin posterlerinin önünden geçiyor. (Reuters)
Bir kadın, 7 Mayıs 2025'te Paris'teki Ulusal Meclis önünde düzenlenen destek mitingi sırasında, İran'da gözaltına alınan Cécile Koller ve Jacques Barry'nin posterlerinin önünden geçiyor. (Reuters)

Fransız bir diplomatik kaynak dün, İran'da bisikletle turistik gezi yapan bir Fransız gencin 16 Haziran'dan beri ailesiyle iletişime geçmediğini ve bu durumun “endişe verici” olduğunu söyledi.

Sosyal medyada yayınlanan bir kayıp ihbarıyla ilgili soruya yanıt veren kaynak, “Bu kayıp endişe verici. Aileyle bu konuda temas halindeyiz” dedi. Dışişleri Bakanlığı'nın Fransız vatandaşlarına İran'a seyahat etmemeleri konusunda tavsiyede bulunduğunu, çünkü Tahran'ın "Batılıları rehin tutma konusunda kasıtlı bir politika" izlediğini belirtti.

Instagram'da yayınlanan bildiride, 18 yaşındaki Linart Monterlos'un Alman vatandaşı da olduğu belirtildi.

Kaynak, Fransız gencin İran'da İsrail adına casusluk yaptığı iddiasıyla son zamanlarda gözaltına alınan Avrupalılar arasında olup olmadığını açıklamadı.

Diplomatik kaynak, İran'ın “Fransız vatandaşlarını geçiş sırasında hedef aldığını, casuslukla suçlayarak korkunç koşullarda gözaltında tuttuğunu, bazılarının uluslararası hukukta işkence olarak tanımlanan muameleye maruz kaldığını” vurguladı.

Kaynak, “Fransız vatandaşlarına İran'a seyahat etmemeleri tavsiye ediliyor” ve “İran'da bulunanların, tutuklanma ve keyfi gözaltı tehlikesi nedeniyle İran topraklarını derhal terk etmeleri tavsiye ediliyor” dedi.

Paris perşembe günü, üç yıldır tutuklu bulunan ve idam cezasıyla karşı karşıya olan Fransız vatandaşlarının serbest bırakılmaması halinde, İran'a uluslararası yaptırımları yeniden uygulayacağı tehdidinde bulundu.

İranlı yetkililer, Mayıs 2022'de bir turistik gezi sırasında Cecile Koller ve Jacques Barry'i gözaltına aldı ve onları “Mossad için casusluk yapmak”, “rejimi devirmek için komplo kurmak” ve “ülkeyi yozlaştırmak” ile suçladı. Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre bu üç suçun cezası idamdır. İran'ın resmi basın organlarında bu konuyla ilgili herhangi bir haber yer almadı.

Fransız Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron perşembe günü yaptığı açıklamada, İran'ın Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile bu konuyu görüşeceğini ve karşı önlemler almayı da göz ardı etmediğini belirtti.

Macron, gazetecilere verdiği demeçte, bunun “Fransa'ya yönelik bir provokasyon, saldırganlık” ve “Fransa için kabul edilemez” olduğunu ifade etti.

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noël Barrot, perşembe günü Paris'te gazetecilere yaptığı açıklamada, "Derhal serbest bırakılmalarını talep ediyoruz. Bu bizim en büyük önceliğimizdir" dedi.

AFP’nin haberine atıfta bulunarak, bakan, "Eğer bu suçlamalarla karşı karşıya oldukları doğrulanırsa, bu suçlamaları haksız ve temelsiz olarak değerlendiriyoruz." dedi.

İran Devrim Muhafızları, son birkaç yılda çoğu casuslukla ilgili suçlamalarla onlarca yabancı uyruklu ve çifte vatandaşı gözaltına aldı.

İnsan hakları grupları ve Batılı ülkeler, Tahran'ı yabancı tutukluları pazarlık kozu olarak kullanmakla suçluyor, İran ise bu suçlamayı reddediyor.

Fransa, son aylarda İran'a yönelik söylemini sertleştirdi; özellikle de İran'ın nükleer programı, Rusya'ya verdiği destek ve Avrupa vatandaşlarını gözaltına alması konusunda.