Fransa Siyonist yerleşimcilere yaptırım uygulayabilir

Fransa Siyonist yerleşimcilere yaptırım uygulama olasılığını değerlendiriyor

Haziran 2023’te Turmus Ayya’da Filistinli bir ailenin evi yerleşimciler tarafından yakıldı (DPA)
Haziran 2023’te Turmus Ayya’da Filistinli bir ailenin evi yerleşimciler tarafından yakıldı (DPA)
TT

Fransa Siyonist yerleşimcilere yaptırım uygulayabilir

Haziran 2023’te Turmus Ayya’da Filistinli bir ailenin evi yerleşimciler tarafından yakıldı (DPA)
Haziran 2023’te Turmus Ayya’da Filistinli bir ailenin evi yerleşimciler tarafından yakıldı (DPA)

Fransa Dışişleri Bakanlığı’nın dün (Perşembe) yaptığı açıklamaya göre Paris, işgal altındaki Batı Şeria’da Filistinlilere yönelik şiddetten sorumlu Siyonist yerleşimcilere yaptırım uygulama olasılığını değerlendiriyor ve Dışişleri Bakanı bu konuyu Pazartesi günü Brüksel’de düzenlenecek toplantıda Avrupa düzeyinde de gündeme getirecek.

Şarku’l Avsat’ın Fransız haber ajansı AFP’den aktardığı habere göre, Fransa Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Anne-Claire Legendre düzenlediği bir basın toplantısında, “Şiddet sona ermeli, bunu sağlamak ve faillerini yargılamak İsrail yetkililerinin sorumluluğundadır” ifadelerini kullandı.

Legendre “Biz de üzerimize düşen sorumluluğu yerine getireceğiz. Fransa topraklarına girişlerini yasaklayacak ve varlıklarını hem ulusal hem de Avrupa düzeyinde donduracak önlemler almayı düşünüyoruz” dedi. Bakan Catherine Colonna’nın bu konuyu Pazartesi günü Brüksel’deki Avrupa Birliği Dışişleri Bakanları Konseyi’nde gündeme getireceğini belirtti.

Nihai tarihle ilgili bir soruya Legendre, hedef kişilerin şu anda belirlenmekte olduğunu söyledi.

Bu bağlamda “Avrupalı ​​ortaklarımızla görüşmelerimize devam ediyoruz. Ulusal düzeyde ve Avrupa düzeyinde ilerleyebilmeyi umuyoruz” ifadelerini kullandı.

Berlin daha önce Avrupa Birliği’ne benzer yaptırımlar uygulamayı düşünme çağrısında bulunmuştu.

ABD salı günü, işgal altındaki Batı Şeria’da Filistinlilere yönelik şiddet dalgasına karışan radikal Siyonist yerleşimcilere vize vermeyeceğini duyurdu.

Bu adımlar, yaklaşık iki ay önce savaşın başlamasından bu yana ABD’nin İsraillilere karşı nadir, somut tepkilerinden biri oldu.

Filistinliler, yerleşimcilerin gerçekleştirdiği saldırı ve tacizlerin cezasız kalmasına yönelik şikayetlerini dile getiriyor.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, 1967’de İsrail tarafından işgal edilen topraklarda yerleşimci konutlar inşa edilmesi yasa dışı olmasına rağmen, işgal edilmiş topraklarda yerleşimleri güçlü bir şekilde destekleyen aşırı sağcı partilerin yer aldığı koalisyon hükümetine liderlik ediyor.



Öcalan, 26 yıl hapis yattıktan sonra kendisini ‘barış elçisi’ olarak nitelendiriyor

Dünyanın dört bir yanındaki Kürtler Öcalan'ı bir kahraman olarak görüyor ve serbest bırakılmasını talep ediyor. (AFP)
Dünyanın dört bir yanındaki Kürtler Öcalan'ı bir kahraman olarak görüyor ve serbest bırakılmasını talep ediyor. (AFP)
TT

Öcalan, 26 yıl hapis yattıktan sonra kendisini ‘barış elçisi’ olarak nitelendiriyor

Dünyanın dört bir yanındaki Kürtler Öcalan'ı bir kahraman olarak görüyor ve serbest bırakılmasını talep ediyor. (AFP)
Dünyanın dört bir yanındaki Kürtler Öcalan'ı bir kahraman olarak görüyor ve serbest bırakılmasını talep ediyor. (AFP)

PKK’nın feshedildiğini ve silah bıraktığını açıklayan kurucu lider Abdullah Öcalan, Türkiye tarihine ‘barış elçisi’ olarak adını yazdırdı.

27 Şubat'ta yüz binlerce Kürt Türkiye'nin güney ve doğusundaki şehirlerde, Suriye'nin kuzeydoğusunda binlerce Kürt  sokaklara dökülerek Öcalan'ın PKK'ya yaptığı dağılma ve silah bırakma çağrısına destek verdi.

76 yaşındaki Öcalan, 26 yıldır Türkiye'nin batısındaki Marmara Denizi'nin güneyinde, İstanbul'a 51 kilometre uzaklıkta Bursa iline bağlı İmralı Adası’ndaki izole bir cezaevinde tek başına tutulmasına rağmen, Türkiye'deki Kürt sorununun çözümü konusunda halen ‘anahtar’ ve ‘gerekli adam’ olarak görülüyor.

hyuı
Öcalan'ın PKK'ya silah bırakma ve dağılma çağrısını duyururken çekilen son fotoğrafı (EPA)

4 Nisan 1949'da Şanlıurfa'nın Halfeti ilçesine bağlı Ömerli köyünde bir çiftçi ailesinin çocuğu olarak dünyaya gelen Öcalan’ın fikirleri, 1970'lerde solcular ve sağcılar arasında yaşanan şiddetli sokak çatışmalarıyla şekillendi.

Kürtlerin ‘kahraman’ olarak gördüğü Öcalan, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden ayrıldıktan sonra bağımsız bir Kürt devletinin kurulması için mücadele etmeye yemin ederek Türk solundan ayrıldı ve 28 Kasım 1978'de Diyarbakır'ın Lice ilçesinde PKK’yı kurdu.

1984'ten bu yana Suriye'de on binlerce insanın ölümüne neden olan bir isyana liderlik etti (kurbanların sayısına ilişkin tahminler 15 bin ila 40 bin arasında değişmekte). Türkiye, ABD ve Avrupa Birliği (AB) PKK’yı terör örgütü olarak tanımlıyor.

zxcdfgt
Öcalan'ın 1999'da Kenya'da yakalandıktan sonra Türkiye'ye getirilişi sırasında çekilmiş fotoğrafı (Arşiv - Türk medyası)

Türkiye'nin 1998'de Öcalan yüzünden Suriye'yi savaşla tehdit etmesinin ardından Şam, savaşın patlak vermesini önlemek için Mısır ve İran'ın araya girmesiyle Öcalan'ı sınır dışı etmek zorunda kaldı ve bunun sonucunda Türkiye'ye, güvenliğine yönelik bir tehdit oluşması halinde PKK üyelerini kovalamak için Suriye topraklarına 5 kilometre mesafeye kadar girme hakkı veren Adana Anlaşması imzalandı.

Öcalan, 15 Şubat 1999'da Kenya'nın başkenti Nairobi'de yakalanıp Türk özel kuvvetlerinin koruması altında Ankara'ya getirilmeden önce Rusya'ya, ardından İtalya ve Yunanistan'a sığınmıştı. 29 Haziran 1999'da terör örgütü kurmak ve yönetmek suçundan idama mahkûm edildi.

Türkiye'nin 2004 yılında AB'ye katılım müzakereleri çerçevesinde idam cezasını kaldırması üzerine cezası infaz edilmedi ve İmralı Cezaevi’ndeki bir hücrede tek başına tutulmak üzere şartlı tahliye imkânı olmaksızın müebbet hapis cezasına çevrildi.

xsdfgrt
Öcalan, 1992 (AFP)

Öcalan'ın 27 Şubat'ta yaptığı ‘barış ve demokratik toplum’ çağrısı, 2000'li yılların başında ve 2013'te başarısızlıkla sonuçlanan iki girişimin ardından üçüncü ateşkes çağrısıydı. Müzakerelerde varılan mutabakatın reddedilmesi ve Türkiye'de Kürt sorunu olmadığı iddia edilmesiyle çatışmaların tetiklemesiyle ikinci çağrı da çöktü. Ancak Erdoğan'ın AK Parti'nin büyük gerilemeler yaşadığı bir seçim dönemine denk gelen önceki tutumuna rağmen, bizzat Öcalan, Kürtler ve Türkler arasında kardeşliği sağlamak ve topluma barış getirmek umuduyla yeni bir barış çağrısıyla, PKK'nın feshedilmesi ve silahsızlandırılması arzusuyla geri döndü... Ancak bu yeni çağrının Türkiye'de ve bölgede Kürt sorununa kalıcı bir çözüm getirip getirmeyeceğini ya da siyaset koridorlarında ve seçim taktiklerinde kaybolup gitmeyeceğini kimse bilmiyor.