Pensilvanya Üniversitesi Rektörü antisemitizm suçlamalarının ardından istifa etti

Pensilvanya Üniversitesi Rektörü M. Elizabeth Magill (Reuters)
Pensilvanya Üniversitesi Rektörü M. Elizabeth Magill (Reuters)
TT

Pensilvanya Üniversitesi Rektörü antisemitizm suçlamalarının ardından istifa etti

Pensilvanya Üniversitesi Rektörü M. Elizabeth Magill (Reuters)
Pensilvanya Üniversitesi Rektörü M. Elizabeth Magill (Reuters)

ABD’nin en seçkin üniversitelerinin oluşturduğu bir birlik olan Ivy League, Pensilvanya Üniversitesi Rektörü M. Elizabeth Magill’in kampüsteki Yahudi karşıtlığına ilişkin tutumu nedeniyle aldığı eleştirilerin ardından istifa ettiğini duyurdu.

ABD’de antisemitizm suçlamalarına maruz kalan üç üniversite rektöründen biri olan Magill, ekim ayında İsrail ile Hamas arasında savaşın başlamasının ardından kampüste artan Yahudi karşıtlığıyla ilgili ABD Kongresi'nde ifade verdikten sonra eleştiri oklarının hedefi oldu.

gtyh
Magill, ABD Temsilciler Meclisi Eğitim Komitesi önünde ifade verirken (Reuters)

Merkezi Philadelphia’da bulunan Pensilvanya Üniversitesi’nin Mütevelli Heyeti Başkanı Scott L. Bock, bugün (Pazar) üniversitenin internet sitesinde yayınlanan bir açıklamada, Magill’in yerine geçici bir rektör atanana kadar görevinde kalmayı kabul ettiğini belirtti. Kendisi de istifa eden Bock, geçici yönetim planlarının önümüzdeki günlerde açıklanacağını belirtti.

Magill'in üniversitenin Hukuk Fakültesi'nde öğretim üyesi olarak görev yapmaya devam edeceğini aktaran Bock, açıklamasında, “Rektör Magill'in Pennsylvania Üniversitesi rektörlüğünden gönüllü olarak istifa ettiğini duyurmak için yazıyorum” ifadelerini kullandı.

Pensilvanya Üniversitesi Rektörü Magill, Harvard Üniversitesi Rektörü Claudine Gay ve Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) Rektörü Sally Kornbluth ile birlikte geçtiğimiz salı günü ABD Kongresi'nde ifade vermişti.

ds
Harvard Üniversitesi Rektörü Claudine Jay, ABD Temsilciler Meclisi Eğitim Komitesi önünde ifade verirken (EPA)

Magill ve Guy'a yapılan istifa çağrıları özellikle ABD Kongresi’nde ifade vermelerinden sonraki günlerde arttı. Magill ve Guy, ifade özgürlüğüne bağlı olduklarını vurgularken, Cumhuriyetçi senatör Elise Stefanik’in ‘Yahudilere soykırım çağrısında bulunmanın’ üniversitelerinin zorbalık ve tacizle ilgili davranış kurallarını ihlal edip etmeyeceği konusundaki sorusuna ‘evet’ ya da ‘hayır’ yanıtı vermeyi reddettiler.

Yahudi öğrenciler, aileleri ve mezunlar, özellikle Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'e saldırmasından bu yana Filistin’i destekleyen gösterilerin düzenlendiği üniversiteleri antisemitizme hoşgörü göstermekle suçluyorlar. İsrail'in Hamas’ın saldırısından sonra başlattığı ve Gazze Şeridi’ni hedef alan saldırılarında Gazze Sağlık Bakanlığı'na göre 17 bin 700'den fazla Filistinli öldürüldü.

Magill, çarşamba günü ABD Kongresi’nde verdiği ifadeden duyduğu üzüntüsünü dile getirdiği bir video yayınladı. Gay ise cuma günü özür diledi.

Magill'in istifasının ‘istenen en düşük bedel’ olduğunu söyleyen Cumhuriyetçi Senatör Stefanik, Harvard Üniversitesi ve MIT rektörlerini de benzer bir adım atmaya çağırdı.

Gazze savaşının başlamasından bu yana ABD'de ve başka ülkelerde antisemitizmde hızlı bir artış yaşandı.



Kedi Adası'nda kriz: "En kötü senaryoyu önlemeye çalışıyoruz"

Kedileriyle ünlü Aoşima, turistlerin uğrak noktalarından (Reuters) 
Kedileriyle ünlü Aoşima, turistlerin uğrak noktalarından (Reuters) 
TT

Kedi Adası'nda kriz: "En kötü senaryoyu önlemeye çalışıyoruz"

Kedileriyle ünlü Aoşima, turistlerin uğrak noktalarından (Reuters) 
Kedileriyle ünlü Aoşima, turistlerin uğrak noktalarından (Reuters) 

Japonya'da "kedi adası" diye de bilinen Aoşima, ülkedeki demografik krizden olumsuz etkilendi. 

Britanya'nın tanınmış gazetelerinden Guardian, insandan daha fazla kedinin yaşadığı adayı ziyaret etti. 

Ada sakinlerinden Naoko Kamimoto, önceden adada 200'e yakın kedi olduğunu fakat bu sayının 80 civarına indiğini söylüyor. Kedilerin hepsi 7 yaşın üzerinde, üçte biri de körlük ve solunum yolu hastalıklarından muzdarip.

Kedi nüfusundaki azalma, ülke genelini etkileyen bir demografik krizle de ilgili. II. Dünya Savaşı sonrası dönemde Aoşima'da yaklaşık 900 kişi yaşıyordu. 

Ancak sardalya balıkçılığının tükenmesi ve büyük şehirlerdeki iş imkanları nedeniyle ada nüfusu 10 yıl önce 80'e geriledi, 2017'de de sayı 13'e düştü.. Bugünse Aoşima'da sadece 4 kişi yaşıyor.

"Kedi annesi" lakaplı Kamimoto, tüm hayvanlara günde iki kez mama verdiğini ve gerekli durumlarda ilaç kullandığını söylüyor: 

Bir kedi kaybolduğunda hemen anlarım. Yaklaşık bir hafta boyunca ortaya çıkmazlarsa ölmeye gittiklerini varsayıyoruz, cesetlerini bulmaya çalışıyoruz.

74 yaşındaki ada sakini, Aoşima'nın geleceğiyle ilgili önlemler alınmasının önemine dikkat çekerek şöyle devam ediyor: 

Bir zaman gelecek, burada ne insan ne de kedi kalacak. Tek yapabileceğimiz, burada olduğumuz sürece onlara iyi bakmak.

2018'de yetkililer, adadaki kedilerin kısırlaştırılması için kapsamlı bir çalışma başlatmıştı. Sivil toplum kuruluşu Aoşima Kedileri Koruma Topluluğu'ndan Kiçi Takino, bu program başladığından beri adada yeni kedi doğmadığını belirtiyor: 

"En kötü senaryoyu önlemeye çalışıyoruz" diyen hayvan hakları savunucusu şunları ekliyor: 

İnsan sayısı azalmaya devam ederken kedi nüfusunun artmasına izin verilseydi, adadaki durum sonunda dayanılmaz hale gelirdi. Bu gerçekten üzücü ama insanlar, kedilerden önce yok olacak. Adanın neredeyse 400 yıllık bir geçmişi var ama buradakilerin soyu tükenecek. Yapabileceğimiz en iyi şey, sonuna kadar kedilere göz kulak olmak.

Aoşima'da kedi nüfusu azalıyor (Reuters)Aoşima'da kedi nüfusu azalıyor (Reuters)

Japonya'da son dönemde ciddi bir nüfus krizi yaşanıyor. İçişleri ve İletişim Bakanlığı'nın nisanda yayımladığı verilere göre, ülkenin nüfusu son 13 yıldır düşüşte.

65 yaş üstü nüfus 36 milyon 227 bine, 75 yaş üstü nüfus 20,08 milyona yükselirken, 0-14 yaş nüfussa 14 milyon 173 bine geriledi. Toplam nüfus 124 milyon 352 bin. 

Buna ek olarak Japonya'daki birçok genç, büyük şehirlerdeki yaşam maliyeti, iyi iş bulamama ve kadınların çocuk sahibi olduktan sonra tam zamanlı işe dönmesini zorlaştıran çalışma kültürü nedeniyle aile kurmaya isteksiz yaklaşıyor. 

Ulusal Nüfus ve Sosyal Güvenlik Araştırma Enstitüsü'nün verilerine göre 2023'te evlilik sayısı 1930'lardan bu yana ilk kez 500 binin altına düştü.

Independent Türkçe, Guardian, Asia News Network