Tahran rejiminden Amini’nin ailesine yurtdışına çıkış yasağı

Tahran rejimi, ailesinin Amini’nin adına verilen ‘Saharov Düşünce Özgürlüğü Ödülü’nü almasını engelledi

23 Eylül 2022’de Brüksel’deki İran büyükelçiliği önünde düzenlenen gösteri sırasında Mahsa Amini’nin fotoğrafını taşıyan bir gösterici (AFP)
23 Eylül 2022’de Brüksel’deki İran büyükelçiliği önünde düzenlenen gösteri sırasında Mahsa Amini’nin fotoğrafını taşıyan bir gösterici (AFP)
TT

Tahran rejiminden Amini’nin ailesine yurtdışına çıkış yasağı

23 Eylül 2022’de Brüksel’deki İran büyükelçiliği önünde düzenlenen gösteri sırasında Mahsa Amini’nin fotoğrafını taşıyan bir gösterici (AFP)
23 Eylül 2022’de Brüksel’deki İran büyükelçiliği önünde düzenlenen gösteri sırasında Mahsa Amini’nin fotoğrafını taşıyan bir gösterici (AFP)

Mahsa Amini’nin ailesinin Fransa’daki avukatının yaptığı açıklamaya göre, İranlı yetkililer, Eylül 2022’de ölümü ile İran’da geniş çaplı protestolara yol açan Amini’nin ailesinin Avrupa Parlamentosu tarafından genç kadının anısına verilen Saharov Düşünce Özgürlüğü Ödülü’nü almak üzere ülkeden ayrılmalarına engel oldu.

Şirin Ardakani, Amini’nin ebeveynleri ve erkek kardeşinin ‘Vizelerinin olmasına rağmen dün gece yarısı, Saharov Düşünce Özgürlüğü Ödülü almak üzere Fransa’ya gidecekleri uçağa binmelerinin engellendiğini’ söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Fransız haber ajansı AFP’den aktardığı habere göre Ardakani “Pasaportlarına el konuldu” ifadelerini kullandı.

Ekim ayında Avrupa Parlamentosu, Amini’ye Avrupa Birliği’nin insan hakları alanındaki en önemli ödülü olan Saharov Düşünce Özgürlüğü Ödülü’nü verdi.

22 yaşındaki Amini, Tahran’da ahlak polisi tarafından başörtüsünü doğru takmadığı gerekçesiyle gözaltında tutulduğu sırada sağlık durumunun kötüleşmesinden üç gün sonra 16 Eylül 2022’de öldü. Genç kadının ailesi, kızlarının başına aldığı darbe sonucu öldüğünü söylese de yetkililer bunu yalanlıyor.

Amini’nin ölümü “Zen, Zendegî, Azadî!” (Kadın, Yaşam, Özgürlük!) sloganlarının atıldığı geniş çaplı protestolara yol açtı.

Güvenlik güçlerinin protestoları bastırmak için başlattığı hareketin ardından protestolarda yüzlerce kişi öldürülürken, yetkililer binlerce kişiyi gözaltına aldı.

Ardakani, İranlı yetkililerin bu dönemde özellikle Saharov Düşünce Özgürlüğü Ödülü’nün salı günü verilmesi planlanırken ‘kurbanların ailelerinin seslerini uluslararası topluma duyurmasını engellemek için’ çaba harcadıklarını belirtti. Diğer yandan, bundan iki gün önce Nobel Barış Ödülü’ü şu anda Tahran’da tutuklu bulunan İranlı insan hakları savunucusu Nergis Muhammedi’nin ailesine teslim edildi.

scdef
26 Ekim 2022'de İran'ın batısındaki Kürt şehri Saggız’daki bir mezarlığa doğru yola çıkan Mahsa Amini’nin cenaze konvoyuna binlerce kişi katıldı (AFP)

Avrupa Parlamentosu Başkanı Roberta Metsola, Saharov Düşünce Özgürlüğü Ödülü’nün kazananını açıkladığında ‘Amini’nin vahşice öldürülmesinin bir dönüm noktası olduğunu’ belirterek, “Kadınların öncülüğündeki hareket tarihe geçti ve ‘Kadın, Yaşam, Özgürlük’ sloganı, İran’da eşitliği, onuru ve özgürlüğü savunan herkesin arkasında birleştiği bir slogan haline geldi” ifadelerini kullandı.

İran’daki protestolar geçen yıl Eylül ayında patlak verdikten 6 ay sonra neredeyse tamamen durmuş olsa da yetkililer hâlâ mağdur ve tutukluların ailelerine kısıtlamalar getiriyor ve anma törenlerinin yapılmasını engelliyor.



Trump: İran ‘barışçıl’ hale gelirse yaptırımları kaldıracağız

ABD Başkanı Donald Trump, Başkan Yardımcısı J.D. Vance, Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Savunma Bakanı Pete Hegseth eşliğinde, 21 Haziran 2025'te ABD'nin İran nükleer tesislerine yönelik saldırılarının ardından Beyaz Saray'da konuşma yaparken (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump, Başkan Yardımcısı J.D. Vance, Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Savunma Bakanı Pete Hegseth eşliğinde, 21 Haziran 2025'te ABD'nin İran nükleer tesislerine yönelik saldırılarının ardından Beyaz Saray'da konuşma yaparken (Reuters)
TT

Trump: İran ‘barışçıl’ hale gelirse yaptırımları kaldıracağız

ABD Başkanı Donald Trump, Başkan Yardımcısı J.D. Vance, Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Savunma Bakanı Pete Hegseth eşliğinde, 21 Haziran 2025'te ABD'nin İran nükleer tesislerine yönelik saldırılarının ardından Beyaz Saray'da konuşma yaparken (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump, Başkan Yardımcısı J.D. Vance, Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Savunma Bakanı Pete Hegseth eşliğinde, 21 Haziran 2025'te ABD'nin İran nükleer tesislerine yönelik saldırılarının ardından Beyaz Saray'da konuşma yaparken (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump bugün yaptığı açıklamada, ‘barışçıl’ olması halinde İran'a yönelik yaptırımları kaldıracağını bildirdi.

İran'a hiçbir şey teklif etmediğini vurgulayan Trump, “Nükleer tesislerini tamamen yok ettiğimizden beri İranlılarla konuşmadım” dedi.

Trump, sosyal medya platformu Truth Social hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, eski ABD Başkanı Barack Obama'nın İran'la yaptığı nükleer anlaşma kapsamında İran'a milyarlarca dolar ödediğini ifade etti.

Trump dün yaptığı açıklamada, İran'ın nükleer faaliyetlerinden vazgeçmeyebileceğini, ancak ‘barış yapmaları halinde’ Tahran'a yönelik yaptırımları kaldıracağını belirtmişti. Trump, İran'ın nükleer programına devam etme ihtimalini dışlayarak şunları söyledi: “Tükendiler... Daha önce hiç kimsenin vurulmadığı kadar vuruldular. Nükleer kapasitelerini yok ettik ve daha ileri gidemezler.”

ABD Başkanı, İran'ın Çin'e petrol ihracatı üzerindeki yaptırımların kaldırılması konusunda herhangi bir yorumda bulunmadığını vurguladı.

Trump, İran'a yönelik yaptırımların ‘iyi niyet göstermeleri, barışa bağlı kalmaları ve ABD çıkarlarına zarar vermekten kaçınmaları halinde’ kaldırılabileceğini belirtmişti. Trump ayrıca, İranlı yetkilileri İsrail ile ilişkileri normalleştirmek için İbrahim Anlaşması’na katılmaya çağırdı ve ‘ABD'nin İran rejimine yönelik başarılı saldırılarının ardından daha fazla ülkenin İsrail ile İbrahim Anlaşması'na katılmaya ilgi gösterdiğini’ belirtti.

Trump dün Fox News'e verdiği demeçte, ABD'nin İran'ın nükleer tesislerine yönelik saldırılarının başarısını vurgulayarak şunları söyledi: “Güzel uçaklar, 30 kat granit derinliğine kadar inebilen en gelişmiş bombalarla oraya girdi. Orayı gerçekten yerle bir ettiler. Ancak CNN ve New York Times'ın tamamen yok edilmemiş olabileceğini söyleyen yalan haberlerine katlanmak zorunda kaldık ve sonra daha önce hiç kimsenin görmediği bir şekilde tamamen yok edildiği ortaya çıktı. Bu da en azından bir süreliğine nükleer hırslarının sonu anlamına geliyor.”

ABD Başkanı, Tahran'ın ABD saldırılarından önce zenginleştirilmiş uranyumun bir kısmını sakladığı iddialarına şöyle yanıt verdi: “Sanmıyorum, bunu yapmak çok zor ve çok tehlikeli. Çünkü zenginleştirilmiş uranyum çok ağır ve İranlılar o güne kadar geleceğimizi bilmiyorlardı. Kimse bu tesisleri hedef alacağımızı düşünmüyordu ve herkes tesislerin aşılmaz olduğunu söylüyordu.”

Trump zenginleştirilmiş uranyum transfer edilmediğini ve üç nükleer tesisin (Fordo, Natanz ve İsfahan) tamamen yok edildiğini yineledi. Öte yandan Başkan Trump geçen hafta Lahey'de düzenlenen Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) zirvesi öncesinde de ABD'nin İran'ın askeri amaçlarla uranyum zenginleştirme planlarına izin vermeyeceğini söylemişti.

Trump, programını yeniden inşa etmesi halinde, ABD'nin İran'ı tekrar bombalayıp bombalamayacağı sorusuna ise “Kesinlikle bombalayacağız” yanıtını verdi.