Sudanlı çocukların oyunlarını savaş şekillendiriyor

Plastik tabancalar, kilden tanklar, uçurtmalar... mermi ve patlama sesini andıran çığlıklar...

Ülkedeki savaş atmosferi çocukların ruh dünyalarını etkiliyor (AFP)
Ülkedeki savaş atmosferi çocukların ruh dünyalarını etkiliyor (AFP)
TT

Sudanlı çocukların oyunlarını savaş şekillendiriyor

Ülkedeki savaş atmosferi çocukların ruh dünyalarını etkiliyor (AFP)
Ülkedeki savaş atmosferi çocukların ruh dünyalarını etkiliyor (AFP)

Sudanlı çocuklar, yerinden edilme yolculuğu sırasında terör ve şiddet sahnelerinin yanı sıra, çatışmaların tırmanması ve karşılıklı bombalamaların ardından kanlı olaylara maruz kalmalarından dolayı Hartum savaşının bıraktığı trajedinin bir parçası haline geldi.

Bu travma, çatışma yerinden kaçtıktan sonra bile hayatlarını etkilemeye devam ediyor.

Ülkedeki savaş atmosferi çocukların ruh dünyalarına yansıdı ve onları içinde yaşadıkları gerçekliğin bir parçası olarak savaş oyunlarına yöneltti.

Çocukların davranış ve tutumlarındaki dönüşümler, oynadıkları oyunlar aracılığıyla izlenebiliyor.

Plastik ve kâğıt uçaklardan yapılmış makineli tüfeklerle savaşıyorlar

Son dönemde plastik tabanca, mantar tabancası gibi silahlı çatışmayla ilgili oyuncaklar ortaya çıktı.

Sonbaharda çocuklar kilden silah ve tank yapıyorlardı.

Çatışma oyununda bazıları iki gruba ayrılıyor ve plastik ve kâğıt uçaklardan yapılmış makineli tüfeklerle savaşıyorlar.

Bazı güvenli eyaletlerdeki yerinden edilmiş insanlara yönelik barınma merkezlerinde düzenlenen güzel sanatlar sergileri, çocukların silah, savaş uçakları ve şiddet sahneleri çizme eğiliminde olduğunu gösteriyor.

Çocuklardaki bu zihinsel imajı değiştirmek için ailelere büyük bir sorumluluk düşüyor.

"Patlamaları taklit etmek için mermi ve bombaların seslerini taklit ediyorlar"

İki çocuk annesi Tamadur Muhammed Ahmed, savaşın çocukları ve yaşam tarzlarını büyük ölçüde etkilediğini, özellikle de tanık oldukları acı verici durumların ardından, ev işlerini yapma ve hatta yerinden edilmiş kişilerin yerleştikleri güvenli bölgelerde akranlarıyla sosyal ilişkiler kurmalarını engellediğini belirtti. 

Ahmed, konuyla ilgili şunları söyledi:

Çocuklarım çok uysaldı ama ailemiz Hartum Eyaleti'nden sürüldükten sonra şiddete başvurmaya, kavga etmeye başladılar, hatta evdeki eşyaları bile parçaladılar. Mahalle çocuklarıyla en sevdikleri oyunların su tabancası ve uçurtma olduğunu fark ettim. Patlamaları taklit etmek için mermilerin ve patlayan bombaların seslerini taklit ediyorlar. Bu gerçeğin, çocukların kalplerinde ve hislerinde taşıdıkları sorunların tedavi edilmemesi tehlikesi ve gelecekte onları etkilemesi riski var. Psikolojik travma zamanla iyileşmez, tam tersine stabil hale getirir ve zaman onu besler.

"Güvenli ortam yaratan alternatif aktivite ve etkinlikler düzenlenmeli"

Psikiyatrist Sıddık Hasan da çocuklar arasında büyüyen savaş oyunları fenomeni konusunda şu uyarıda bulundu:

Bu oyunlar şiddeti ve kavgayı teşvik ediyor ve aileler ve çocuklarla ilgili kurumlar tarafından derhal ele alınması gereken bir dizi olumsuz kavramı açıkça ortaya koyuyor. Savaş sonrası dönemdeki çocuk oyunları, çocukların savaş bölgelerindeki acı olaylara eşlik eden patlama ve top sesleri vb. sahneleri anılarında yakaladıkları ifade biçimlerinden biridir. Çocuklar çabuk öğrenir ve olaylara tepki verirler. Bu nedenle çocukların korkunç sahneleri aşmalarına yardımcı olunmalı, savaş oyunları oynamaları engellenmeli, onlara psikolojik destek sağlanmalı, moral olarak motive edilmelidir.

Psikiyatrist Hasan'a göre çözüm, çocukların fikirlerini ifade etmelerine, yaratıcı yetenek ve becerilerini geliştirmelerine yardımcı olmak amacıyla plastik sanatlar, tiyatro, drama ve şarkı söyleme başta olmak üzere çocuklar için güvenli bir ortam yaratan alternatif aktivite ve etkinlikler düzenlemekte yatıyor.

"Savaş oyunlarına yönelmeleri psikolojik ve sosyal durumun yansıması"

Çocukların savaş oyunlarına başvurmasının, günümüzdeki psikolojik ve sosyal durumun bir yansıması olduğunu belirten Sosyolog Nezir el-Fatih de şu yorumda bulundu:

Çocuklar, savaş taklidi yoluyla savaşla ilgili faaliyetlere ilgi duymaktadır. Silah ve su tabancaları çocukta saldırganlık ve şiddeti geliştiren tehlikeli göstergelerdir. Bu nedenle çocuklar, saldırganlık ve şiddeti geliştiren tehlikeli göstergeler olan silah ve su tabancalarının kullanımı yoluyla savaşı taklit eden faaliyetlere ilgi duyuyor.

Sosyolog Fatih, "Savaş oyunlarının çocuklara yönelik olası tehlikeleri konusunda bilinçlendirme ve eğitim vermede ailelerin rolü, yapıcı diyalog kullanarak, fikirlerini dinleyerek, tehdit ve cezadan kaçınarak, bilgi ve birikimlerini zenginleştirecek oyunları teşvik ederek onlara güvenin ön planda olduğu bir ortam oluşturması için önemlidir. Çocuğa birçok fiziksel aktivite yapması için belirli bir zaman ayrılması gerekiyor çünkü bunlar onun zihnini açıyor, algısını geliştiriyor ve aşırı coşkusunun azalmasına, dolayısıyla içindeki şiddet arzusunun sönmesine katkı sağlıyor" ifadelerini kullandı.

Bakım ve koruma

Son resmi nüfus sayımına göre Sudan'ın 45 milyonu aşkın nüfusunun yüzde 40'ından fazlasını çocuklar oluşturuyor.

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), eğitim hizmetleri ve psikososyal destek sağlamak amacıyla Sudan'ın çeşitli eyaletlerinde 700'den fazla çocuk dostu alan kurmuş ve bu alanlardan 500 binden fazla çocuk yararlandı.

UNICEF bu alanlar aracılığıyla yerinden edilmiş kişiler, savaştan kaçanlar ve yerel topluluklar için insan onuruna yakışır geçim koşullarının tüm yönlerini kapsayan bütünsel bir yaklaşım uyguluyor.

Independent Arabia - Independent Türkçe



Şarku'l Avsat, Trump'ın Amerika'daki Lübnanlılara mesajının görüşmelerden imzaya kadar izlediği yolu ortaya koyuyor

 Albert Abbas, Dearborn'daki Great Commoner Restoran’ında düzenlenen seçim programı sırasında Trump'a hatıra plaketi verdi. (AP)
Albert Abbas, Dearborn'daki Great Commoner Restoran’ında düzenlenen seçim programı sırasında Trump'a hatıra plaketi verdi. (AP)
TT

Şarku'l Avsat, Trump'ın Amerika'daki Lübnanlılara mesajının görüşmelerden imzaya kadar izlediği yolu ortaya koyuyor

 Albert Abbas, Dearborn'daki Great Commoner Restoran’ında düzenlenen seçim programı sırasında Trump'a hatıra plaketi verdi. (AP)
Albert Abbas, Dearborn'daki Great Commoner Restoran’ında düzenlenen seçim programı sırasında Trump'a hatıra plaketi verdi. (AP)

Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri, Detroit'teki Hasan Abbas Restaurant'ta ABD'nin seçilmiş Başkanı Donald Trump tarafından imzalanan bir mektuba atıfta bulundu. Bu vesileyle Berri, Lübnan kökenli ABD’li ailenin Trump'ı Lübnan'da bir çözüm ve ateşkes için baskı yapmaya, Lübnan ile İsrail arasında istikrar ve sükûneti yeniden tesis edecek bir planla ilerlemeye motive etmede oynadığı rolü ortaya koydu.

Trump'ın restoranı ziyaretinden yaklaşık bir hafta önce imzalanan ve topluluğun talebi üzerine günler öncesinden yayınlanan mektup, Trump'ın danışmanı Lübnan asıllı Amerikalı Massad Boulos ile görüşen Ali Abbas'a (Albert Abbas olarak biliniyor) göre tarihte bir başkanın seçmenlerine imzaladığı ilk yazılı taahhüt niteliğini taşıyor. Ali Abbas, Massad Boulos ile görüşerek, eyaletteki Arap toplumlarının güvenini ve kendisine verecekleri oyları kazanması karşılığında, Trump'ın Michigan'daki Lübnanlı ve Arap toplumlarının savaşı durdurma taleplerini desteklemesini istedi. Abbas ayrıca, İsrail'in savaşı yüzünden, Lübnanlı ve Filistinlilerin çektiği acıları durdurmak için Trump'ın baskı yapmasını talep etti.

Abbas, Şarku’l Avsat'a verdiği röportajda, “Boulos mesajı iletti. Trump da Lübnan toplumunu destekleme konusundaki kararlılığını, Ortadoğu ve dünyada barışı tesis etmek istediğini kanıtlayan imzalı bir mektubu gönderdi” açıklamasında bulundu.

Arap toplumları için ‘umut

Mektup, Trump'ın savaşı durdurmak için baskı yapması ve gücünü kullanması yönünde açık bir destek içeriyordu. Bu da oradaki Arap toplumlarına barışa ulaşmak ve istikrarı yeniden tesis etmek için ‘umut’ veriyordu. Lübnan toplumu üyeleri mektubu ‘barışa ulaşmak için bir fırsat’ olarak görüyor ve bunun ‘Demokratların toplumun taleplerini yerine getirmek için sunabileceği her türlü fırsattan daha üstün’ olduğunu belirtiyordu.

Abbas'ın ailesi

48 yaşındaki Abbas, 1970'li yıllarda ABD’ye göç eden Lübnanlı bir aileden geliyor. ABD'de doğup büyüyen Abbas, 1972'de ABD'ye göç eden ve 1980'lerde eski Başkan Ronald Reagan yönetimi ile Lübnanlılar arasında ‘elçi’ rolü oynayan babasının çalışmalarını sürdürerek, Arap toplumunda bir aktivist ve barış savunucusu oldu.

Abbas, siyasi bir aileden geldiğini söylemeyi reddediyor ve restoranlara yatırım yapan ailesinin savaşa karşı olduğunu; barışı sağlamak ve savaşların neden olduğu acıları durdurmak için hiçbir fırsatı kaçırmadığını vurguluyor.

Trump ve Albert Abbas, Dearborn'daki Great Commoner Restoran’ında (AP)Trump ve Albert Abbas, Dearborn'daki Great Commoner Restoran’ında (AP)

Harris'den Trump'a

Boulos ile kurulan iletişim, Harris'in kampanya temsilcileriyle kurulan benzer bir iletişimin ardından geldi. Harris'in dış politikayı değiştirmekle ilgilenmediği ortaya çıktıktan sonra hayal kırıklığı oluştu. Abbas açıklamasında: “Harris'in seçim kampanyası temsilcileriyle şehirde bir araya geldik. Ateşkes ve Lübnan halkının acılarını hafifletecek bir barışın sağlanması konusunda taleplerimizi ilettik. Ancak kampanya üyeleri bize Harris'in Lübnan, İsrail ve Filistinlilere yönelik mevcut dış politikayı değiştirmekle ilgilenmediğini söyledi. Onlara Dearborn'daki Lübnan toplumunun akrabaları olan Lübnanlılar olduğunu ve bu savaşın bir sonucu olarak öldüklerini, bu savaşın devam etmesinin daha fazla acıya yol açacağını söyledik. Ancak krize yönelik mevcut politikayı değiştirmek için herhangi bir taahhütte bulunmadılar ya da söz vermediler” ifadelerini kullandı.

Trump'ın kampanyası

Bu nedenle Lübnan toplumu Boulos ile yapılan ilk görüşmelerde aynı talepleri Trump tarafına iletmek üzere harekete geçti ve toplumun, Lübnan ve Gazze Şeridi'ndeki aileleri için duyduğu endişeleri kendisine iletti. Boulos ile Dearborn'da yapılan görüşmede de ‘eyaletteki Lübnanlılara ve Araplara umut vermek amacıyla’ aynı talepler dile getirildi ve Trump'ın şehre gelmesi ve ABD'deki Müslümanlar arasındaki ilişkilerin bir bütün olarak güçlendirilmesi karşılığında bu talepler konusunda sert bir tutum takınması istendi.

Trump'ın dünürü Massad Boulos da Trump ile Abbas arasında gerçekleşen görüşmede (AP)Trump'ın dünürü Massad Boulos da Trump ile Abbas arasında gerçekleşen görüşmede (AP)

Abbas sözlerini şöyle sürdürdü: “Boulos, Ortadoğu'da barış ve refah talebine olumlu yanıt verdi ve bunu Başkan Trump'a iletti. O da taahhüdün yazılı olması ve kendisi tarafından imzalanması talebimizi kabul etti ve günler sonra bize gönderdi. Tarihte ilk kez bir başkanın seçmenlerine verdiği sözü imzalaması bizi memnun etti ve gücünü kullanarak savaşı durdurmak ve barışı sağlamak için baskı uygulayacağına dair umut verdi. Trump'ın ekibi bize imzalı mektubu gönderdi, biz de mektubu buradaki topluluğa gösterdik ve isteğimiz üzerine yayınlayarak, dünya çapında milyonlarca kişinin barış için çalışma taahhüdünü görmesini sağladık.”

Söz konusu mektupta Trump, Lübnan toplumuna hitaben şunları yazdı: “Lübnan'daki dostlarınız ve aileleriniz, komşularıyla barış, refah ve uyum içinde yaşamayı hak ediyor. Bu da ancak bölgede barış ve istikrarla sağlanır.”

Ortadoğu'daki kaosa son verme ve üçüncü bir dünya savaşını önleme sözü veren Trump, bunun dünya barışını koruma vizyonunun bir parçası olduğunu vurguladı. Ayrıca ‘Lübnan halkının emniyet ve güvenliğini sağlamak için ABD'deki Lübnan toplumuyla birlikte çalışmayı dört gözle beklediğini’ belirtti. Trump mektubunu şu sloganla sonlandırdı: “Barış için Trump'ı seçin.”

Trump'ın kabulü

Bu mesaj Lübnan ve Arap toplumunun kasım ayı başında Dearborn'da Trump'ı karşılamasında katalizör görevi gördü. Abbas, “Bu vaadin beklentilerimizi karşılamasını istedik ve Trump'ı restoranda karşıladığım konuşmamda buna değindim. Konuşmamda, medyada Müslümanlara yönelik söylemin değişmesini ve bizi stereotipleştirmekten vazgeçilmesini istedim” dedi.

Trump'ın kabulü sırasında restoranın önüne, üzerinde ‘Savaşa son verelim’ ve ‘Lübnan ve Gazze Şeridi'nde barışa destek olun’ yazılı pankartlar asılmıştı. “Ailelerimiz evlerinde acı çekiyor” diyen Albert Abbas başkan adayına hitaben şunları söyledi: “Ulusumuzun çıkarlarına öncelik vermenin ve herkes için kalıcı barışı sağlamanın zamanı geldi. Bu mevcut yönetim (Biden), insanlığın tüm yönlerinde sefil bir şekilde başarısız olmuştur. Trump'ın başkanlığını umutla bekliyor ve özellikle Lübnan ve Filistin'de barışın yeşereceği bir dönem hayal ediyoruz. Filistin yok edilirken sessiz kalamam. Lütfen akan kanı durdurmamıza yardım edin. Hiçbir para ve güç insan hayatının önüne geçmemelidir.”

Abbas Trump'ı ailesinin Dearborn'daki restoranında ağırladı. (AP) Abbas Trump'ı ailesinin Dearborn'daki restoranında ağırladı. (AP)

Trump ise görüşmede şunları söyledi: “Lübnan hakkında harika hislerim var. Lübnan'dan pek çok insan tanıyorum. Tüm bunları sona erdirmeliyiz, biz barış istiyoruz. Çok sayıda Lübnanlı ve Müslüman insan tanıyorum, Trump'ı seviyorlar, onunla iyi bir ilişkileri var. Onların oylarını istiyoruz, onların oylarına talibiz ve sanırım oylarını alacağız.”

Trump'ın konuşması

Trump'ın görüşmedeki konuşmasını ‘güçlü’ ve ‘ciddi’ olarak nitelendiren Abbas, “Biz barış istedik, Trump da hevesli ve duyarlıydı. Bu görüşmenin ardından Lübnanlılar ve Filistinliler için barışı sağlama konusundaki kararlılığını vurguladı. Lübnanlıları barış ve adalet isteyen barışçıl bir halk olarak tanıdığından bahsetti. Bu nedenle kendisine Ronald Reagan'ın barışla ilgili bir sözünden alıntı yaparak bir hatıra plaketi verdim. Bu plaket, Oval Ofis'te yer alacak” ifadelerini kullandı.

Hatıra plaketinde Reagan'dan şu alıntı yer alıyordu: “Barış çatışmanın olmaması değil, çatışmayı barışçıl yollarla çözme becerisidir.”

Albert Abbas, Trump'a bir plaket verdi. (AP)Albert Abbas, Trump'a bir plaket verdi. (AP)