Almanya Dışişleri Bakanı: Ukrayna'yı desteklemek kendi güvenlik çıkarlarımıza da uygun

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Rusya'ya karşı Ukrayna'yı desteklemenin kendi güvenlik çıkarları için uygun olduğunu söyledi

Annalena Baerbock (AA)
Annalena Baerbock (AA)
TT

Almanya Dışişleri Bakanı: Ukrayna'yı desteklemek kendi güvenlik çıkarlarımıza da uygun

Annalena Baerbock (AA)
Annalena Baerbock (AA)

Bakan Baerbock, Frankfurter Allgemeine Zeitung (FAZ) gazetesi için kaleme aldığı makalede Ukrayna'yı desteklemenin önemine dikkati çekti.

Baerbock, "Ukrayna'yı sadece bir dosta olan sadakatimizden dolayı desteklemiyoruz. Halkını cehennemden kurtarabilmesi için destekliyoruz. Çünkü Ukrayna'yı desteklemek bizim kendi güvenlik çıkarlarımıza da uygun. Savaşın Moldova gibi diğer Avrupa ülkelerine sıçramasını engelleyenler Ukrayna'daki cesur kadın ve erkeklerdir." ifadelerini kullandı.

Ukrayna'nın Şubat 2022'den bu yana işgal edilen topraklarının yarısından fazlasını kurtarmayı başardığını belirten Baerbock, savaşın "dondurulması" çağrılarına karşı çıkarak bunun Ukrayna'yı egemenliğinden ve kimliğinden yoksun bırakacağını savundu.

Rusya'nın, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ndeki daimi üyesi olarak dünya barışına özel bir katkıda bulunması gerekirken bunun aksine Ukrayna'da "yeni bir dünya düzeni" inşa etmeye çalıştığına işaret eden Baerbock, şu değerlendirmede bulundu:

Bu emperyal şiddete dayalı bir dünya düzeni. Uluslararası hukukun hiçbir şey olmadığı, en güçlü olanın gücünün her şey olduğu ve kuralları açıkça çiğnemeye istekli olmanın stratejik bir avantaj olduğu bir dünya düzeni.



Dalay Lama: 130 yaşımı görmek istiyorum

14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)
14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)
TT

Dalay Lama: 130 yaşımı görmek istiyorum

14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)
14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)

Tibet Budizmi'nin ruhani lideri 14. Dalay Lama Tenzin Gyatso cumartesi günü sürgündeki binlerce Tibetli'yle buluştu. 

Dünyanın dört bir köşesinden gelen takipçileri, 14. Dalay Lama'nın onlarca senedir yaşadığı Dharamshala yakınlarındaki büyük tapınakta bir tören düzenledi.  

6 Temmuz'da 90 yaşına girecek 14. Dalay Lama'nın çok uzun bir yaşam sürmesi için duacı oldular. 

Tenzin Gyatso törende yaptığı ve eş zamanlı olarak farklı dillere çevrilen konuşmasında Budistlerin ruhani koruyucularından birine işaret ederek şu ifadeleri kullandı:

Şu ana kadar elimden gelenin en iyisini yaptım. Avalokiteśvara'nın da desteğiyle 30-40 yıl daha yaşayıp duyarlı varlıklara ve Budizm öğretilerine hizmetimi sürdürmeyi umut ediyorum.

14. Dalay Lama, aralıkta Reuters'a yaptığı açıklamada 110 yaşına kadar yaşayacağını öngörmüştü. 

Tenzin Gyatso, ölümünden sonra Tibet'teki Budizm geleneğinin süreceğini belirterek, bu unvanı taşıyan son kişi olmayacağını önceki günlerde söylemişti.

Ruhani lider, 1587'de oluşturulan Dalay Lama unvanının yeni bir reenkarnasyonla süreceğini ifade etmişti.

Halefinin belirlenmesinde tek yetkinin kendi kurduğu Gaden Phodrang Vakfı'na ait olacağını söyleyen Tenzin Gyatso, 15. Dalay Lama'nın Çin sınırları dışında "özgür dünyada" doğacağını da yinelemişti. 

Gyatso'nun "Çin dahil herhangi bir ülke tarafından siyasi amaçlarla seçilen bir adayın tanınmaması gerektiğini" vurgulamasına Pekin'den tepki gelmişti. 

Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mao Ning, yeni Dalay Lama'nın Pekin yönetimi tarafından onaylanması gerekeceğini savunmuştu.

Tibet Budizmi'ne göre Dalay Lama, reenkarne olacağı bedeni kendisi seçebiliyor. 

Tenzin Gyatso, 1940'ta Dalay Lama’nın 14. reenkarnasyonu olarak Tibet Budizmi'nin ruhani liderliğini yapmaya başlamıştı.

Gyatso, Çin birliklerinin Tibet'in başkenti Lhasa'da 1959'da patlak veren bağımsızlık yanlısı ayaklanmayı bastırmasının ardından bölgeyi terk etmiş ve Hindistan'ın kuzeyindeki Dharamshala kentine yerleşmişti. Burada sürgündeki Tibet meclisi ve hükümetini kurmuştu.

Himalaya Dağları'nın kuzeyinde yer alan 2,5 milyon kilometre genişliğindeki Tibet Platosu, deniz seviyesinden ortalama 4 bin 380 metre yüksekliğiyle "dünyanın çatısı" diye biliniyor.

Tarih boyunca yarı göçebe Tibet halkının yurdu olan bölge, 1951'de imzalanan 17 Nokta Anlaşması'yla Çin'in egemenliğine girmişti. Pekin yönetimi, bunu "Tibet'in barışçıl özgürleşmesi" diye adlandırmıştı.

Independent Türkçe, AFP, Reuters