İsrail ordusu beyaz fosfor içeren bombalara sahip olduğunu itiraf etti

İsrail ordusu, envanterinde beyaz fosfor içeren duman bombaları bulunduğunu açıkladı

(AA)
(AA)
TT

İsrail ordusu beyaz fosfor içeren bombalara sahip olduğunu itiraf etti

(AA)
(AA)

İsrail ordu radyosundan yapılan açıklama, Beyaz Saray'ın Lübnan'ın güneyindeki saldırılarda bu tür yangın çıkarıcı malzemelerin kullanılmasına ilişkin endişesini dile getirmesinin ardından geldi.

Açıklamada, "Beyaz fosfor içeren, kamuflaj amaçlı tasarlanan, saldırı veya yangın çıkarmak amacı olmayan duman bombalarımız var." ifadelerine yer verildi.

Birçok Batılı ordu gibi İsrail ordusunun da uluslararası hukuka göre yasal olan beyaz fosfor içeren sis bombalarına sahip olduğu kaydedilen açıklamada, bunun, yasal olarak yangın çıkarıcı silah şeklinde tanımlanmadığı iddia edildi.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, bugün düzenlediği basın toplantısında, İsrail'in, Gazze'de beyaz fosfor bombası kullandığı yönündeki haberlerden de endişe duyduklarına işaret ederek, bunun askeri amaçlarla kullanılabileceğini, ancak sivillere zararı en aza indirmek için elden gelen her şeyin yapılması gerektiğini dile getirmişti.

ABD'nin, beyaz fosfor gibi maddeleri, başka bir orduya, bunun meşru amaçlarla ve uluslararası insancıl hukuka tam olarak uygun şekilde kullanılacağı beklentisiyle sağladığını söyleyen Miller, bu olayı da araştırdıklarını ifade etmişti.

Birleşmiş Milletler (BM) Sözcüsü Stephane Dujarric ise özellikle yoğun nüfuslu alanlarda beyaz fosfor gibi silahların kullanımından ciddi endişe duyduklarını belirtmişti.

Gazze'de okula fosfor bombası atılmıştı

Filistin'in El-Aksa televizyonunda, 8 Aralık'ta yer alan haberde, İsrail'in, çok sayıda sivilin kaldığı Cibaliya Mülteci Kampı'ndaki bir okula yönelik saldırısında, "fosfor ve duman bombası" kullandığı belirtilmişti.

Televizyonun muhabiri Enes es-Şerif, "Şu an işgalciler, Cibaliya Mülteci Kampı'nda sığınmacıların kaldığı bir okula, çok sayıda fosfor ve dumanlı bombalar yağdırıyor." ifadesini kullanmıştı.

Paylaşılan görüntülerde, çok sayıda sivilin bombalar sonucu beyaz dumanla kaplanan sokaklarda kaçıştığı görülmüştü. Saldırılarda, onlarca Filistinlinin boğulma tehlikesi geçirdiği aktarılmıştı.

Olayın ardından Filistin Dışişleri Bakanlığı da 8 Aralık'taki açıklamasında, İsrail'in, abluka altındaki Gazze Şeridi'nde beyaz fosfor bombası kullanmasını kınamıştı.

İsrail'in beyaz fosfor kullanımı

Amerikan Washington Post gazetesi, İsrail'in, Lübnan'ın güneyinde düzenlediği ve 9 kişinin yaralanmasına sebep olan saldırıda kullandığı ABD yapımı beyaz fosforlu top mermilerinin kalıntılarına ulaşmıştı.

Gazetenin haberine göre, bölgedeki Washington Post muhabiri, İsrail ordusunun 16 Ekim'de Dahayra beldesini hedef alan saldırılarında kullandığı 155 mm beyaz fosforlu top mermilerinin parçalarını bulmuştu.

AA'nın görüntülerini de kullanan Uluslararası Af Örgütü ile İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), İsrail'in, Gazze ve Lübnan'daki askeri operasyonlarında beyaz fosfor kullandığını duyurmuştu.



İsrail’in önemli isimleri alışılmışın dışına çıkarak İran'a yönelik saldırıların durdurulmasını istedi

Tel Aviv'in güneyindeki Bat Yam'da dün İran'ın füze saldırısı sonucu yıkılan konutların enkazı altında kayıp kişileri arayan İsrail askerleri (AP)
Tel Aviv'in güneyindeki Bat Yam'da dün İran'ın füze saldırısı sonucu yıkılan konutların enkazı altında kayıp kişileri arayan İsrail askerleri (AP)
TT

İsrail’in önemli isimleri alışılmışın dışına çıkarak İran'a yönelik saldırıların durdurulmasını istedi

Tel Aviv'in güneyindeki Bat Yam'da dün İran'ın füze saldırısı sonucu yıkılan konutların enkazı altında kayıp kişileri arayan İsrail askerleri (AP)
Tel Aviv'in güneyindeki Bat Yam'da dün İran'ın füze saldırısı sonucu yıkılan konutların enkazı altında kayıp kişileri arayan İsrail askerleri (AP)

İsrail toplumunda Başbakan Binyamin Netanyahu'nun İran'a karşı başlattığı savaşı destekleyenler arasında neredeyse tam bir fikir birliği olmasına ve muhalefet partilerinin de bu savaşı desteklemesine rağmen, savaşın devam etmemesi konusunda uyarıda bulunan farklı sesler de çıkmaya başladı. Bu sesler, ABD'den savaşa katılmasını talep etmek yerine, savaşı sona erdirmek için bir yol bulmasını istiyor.

Bu seslerin başında gelenlerden biri de eski Başbakan Ehud Barak oldu. İsrail’de savunma bakanlığı, içişleri bakanlığı ve dışişleri bakanlığı gibi birçok önemli görevde bulunan Barak, ordunun genelkurmay başkanlığı görevini de üstlenmişti.

Şarku’l Avsat’ın Haaretz gazetesinden aktardığına göre Barak açıklamasında, “Bu savaş, ABD katılsa bile İran'ın nükleer programını ortadan kaldıramayacak, aksine Tahran'ı bu konuda çabalarını ikiye katlamaya itecek” değerlendirmesinde bulundu.

Sokaklarda, televizyon programlarında ve Netanyahu'nun İran'ın nükleer tehdidini ortadan kaldıracağına dair açıklamasında ‘coşkulu bir hava’ olmasını eleştiren Barak, “Bu kutlama zamansız ve gerçeklerden uzak” dedi.

fgtyuı
Dün Tel Aviv'in merkezinde sirenlerin çalmasının ardından otoyolda beton parçalarının arkasına sığınan İsrailliler (Reuters)

Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir'in ‘kibirden kaçınılması ve gerçeklerin gerektirdiği alçakgönüllülüğün korunması gerektiği’ şeklindeki sözlerine övgüde bulunan Barak, “Biz gerçekten ağır, uzun ve acı verici bir sınavla karşı karşıyayız ve hepimiz bunu göğüslemeliyiz” ifadelerini kullandı.

Barak, İsrailli liderlerden ‘bu sınavı yönetirken mantıklı davranmalarını ve sorumluluklarını üstlenmelerini’ istedi.

ABD Başkanı Donald Trump, 2018 yılında, İsrail'in etkisiyle önceki nükleer anlaşmadan çekildiğinde, İran’ın nükleer silah geliştirmesine yaklaşık 18 ay kalmıştı.

Barak, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İran’ın nükleer tesislerini hedef aldık ve diğer tesisleri ve üsleri de hedef alacağız. Ancak İran'ın nükleer silaha ulaşma kapasitesini birkaç haftadan fazla ertelemedik ve ertelemeyeceğiz. Çünkü ellerinde yaklaşık on bomba yapmak için gerekli ayrışmış madde var ve bunları nasıl kullanacaklarını biliyorlar. Yeni nesil tesisler yerin 800 metre derinliğinde inşa edildi.

‘Yıpratma savaşı’ uyarısı

Haaretz gazetesi, başyazısında savaşın devam etmesi ve bir yıpratma savaşına dönüşmesi, hedeflerinin değiştirilmesi ve rejimin devrilmesi düşüncesinin ortaya çıkması konusunda uyardı.

Söz konusu yazıda şu ifadeler yer aldı:

“İsrail, siyasi kazançlarının ne olduğunu kendisi belirlemeli. Stratejik hedef, Tahran'daki rejimi devirmek değil, İsrail sınırlarını korumaktır. Gazze'de acı verici bir savaşın devam ettiğini, Gazze'deki rehinelerin kaybolduğunu ve insani durumun kötüye gittiğini unutmamalıyız. Savaşlar bir amaç değildir ve daha geniş çaplı bir savaşa ya da uzun süreli bir yıpratma savaşına sürüklenmemeliyiz. İran halen askeri güce sahip ve savaşı bölgesel bir boyuta taşıyabilir.”

o90
Kudüs'te sirenlerin çalmasının ardından dün yer altı otoparkına sığınan İsrailliler (AP)

Öte yandan Hamas tarafından alıkonulan İsrailli rehinelerin aileleri de yakınlarının davasını gölgeleyen İran ile savaşın devam etmemesini istedi.

Cumartesi akşamı yaklaşık bin kişinin katıldığı, internet üzerinden yapılan toplantıda, geçtiğimiz hafta cenazeleri geri getirilen iki rehinenin anısına meşaleler yakıldı.

İç Cephe Komutanlığı'nın güvenlik talimatları nedeniyle haftalık toplantılarını bu kez video konferans şeklinde gerçekleştiren katılımcılar, rehineler arasındaki yakınlarının genel gündemden dışlanmasını reddettiklerini açıkladı.

Rehineler ve Kayıp Aileler Forumu'nun 7 Ekim saldırılarında öldürüldüğünü ve cesedinin Gazze'ye götürüldüğünü duyurduğu Lior Rudaeff’in kızı Noam Katz Rudaeff, “Sadece biz rehine ve kayıp aileleri değil, tüm ülke 617 gündür bilinmezlik karşısında korku içindeyiz” dedi.

Noam Katz Rudaeff, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Rehineleri kamuoyunun gündeminde tutmak şimdi her zamankinden daha zor. Ekranlar manşetlerle dolu, ancak onların yüzleri neredeyse hiç görünmüyor.”

Rehinelerden biri olan Omri Miran'ın eşi Lishay Miran, ‘en cesur kararı alarak tüm rehineleri geri getirecek bir anlaşma imzalama’ çağrısında bulundu. Lishay Miran, “Başka cepheler olsa bile, dramatik ve belki de tarihi savaşlar olsa bile, kalplerimiz (sevdiklerimiz için) endişelenmekten vazgeçmiyor” ifadelerini kullandı.