Esequibo halkı, Venezuela'ya karşı: "İşgale gelirlerse direniriz"

"Venezuelalı olmak istemiyorum"

Venezuela Ulusal Meclis Başkanı Jorge Rodriguez, 4 Aralık'taki basın toplantısında, Esequibo'yu Venezuela sınırları içinde gösteren haritayı paylaşmıştı (AP)
Venezuela Ulusal Meclis Başkanı Jorge Rodriguez, 4 Aralık'taki basın toplantısında, Esequibo'yu Venezuela sınırları içinde gösteren haritayı paylaşmıştı (AP)
TT

Esequibo halkı, Venezuela'ya karşı: "İşgale gelirlerse direniriz"

Venezuela Ulusal Meclis Başkanı Jorge Rodriguez, 4 Aralık'taki basın toplantısında, Esequibo'yu Venezuela sınırları içinde gösteren haritayı paylaşmıştı (AP)
Venezuela Ulusal Meclis Başkanı Jorge Rodriguez, 4 Aralık'taki basın toplantısında, Esequibo'yu Venezuela sınırları içinde gösteren haritayı paylaşmıştı (AP)

İspanya'nın önde gelen gazetelerinden El Pais, Venezuela ve Guyana arasında krize yol açan Esequibo bölgesi sakinleriyle görüştü.

Haberde, Venezuela'nın Guyana'nın Esequibo bölgesindeki hak iddiasıyla ilgili yaptığı tartışmalı referandumun ardından, halk arasında milliyetçi duyguların arttığı gözlemi paylaşıldı. 

İhtilaflı bölgedeki liman kasabası Charity'de görev yapan polis R. Ramnarine, ülkesinin Venezuela'ya karşı direneceğini söyleyerek, "Eğer Venezuela bizi işgal etmeye kalkarsa, ülkemi savunacağım" ifadelerini kullandı.

Aynı kasabada yaşayan ve kendisini Adrian olarak tanıtan 30 yaşındaki berber, "Hiçbir şekilde Venezuelalı olmak istemiyorum. Ben tamamen Guyanalıyım. Ülkemi hiç terk etmedim" diye konuştu.

Kıyafet dükkanı işleten Sita Singha ise işgal ihtimalinden endişelendiğini belirterek şunları söyledi: 

Korkuyorum. Gelip bu ülkeye zarar vermek istiyorlar. Bu çok saçma. Hayır, Venezuelalı olmak istemiyorum.

El Pais'in aktardığına göre, 800 bin kişilik nüfusa sahip ülkenin halkının yaklaşık yüzde 44'ü Hint, yüzde 30'ysa Afrika kökenli. Geri kalan nüfussa Çin kökenli yurttaşlardan ve yerli halklardan oluşuyor. Ayrıca ülkede 25 bine yakın Venezuelalı da yaşıyor. 

Venezuela'nın kuzeydeki Carabobo eyaletinden geçen yıl Guyana'ya taşındığını söyleyen ve kendisini Ferney olarak tanıtan yurttaş, Esequibo gerginliği nedeniyle rahatça yaşayamadığını belirterek, "Eğer biri bana nereli olduğumu sorarsa Küba'dan geldiğimi söylüyorum. Bu saçmalık beni yoruyor" dedi.

51 yaşındaki Guyanalı taksi şoförü Ron ise Guyana ve Venezuela'nın işbirliği yapması gerektiğini söyleyerek, şu ifadeleri kullandı: 

Hepimiz kardeş olabilirdik ve her iki ülke de bundan fayda sağlayabilirdi ama anlaşmazlık bizi öldürüyor. Kimse buraya yatırım yapmak istemiyor çünkü her an her şeyin değişebileceğini düşünüyorlar. Didişmeyi bırakıp her iki ülke için de faydalı olacak şeyler yapmalıyız.

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, petrol ve doğalgaz açısından zengin Esequibo bölgesinin ülke sınırlarına dahil edilmesi için 3 Aralık'ta referandum düzenlenmiş, katılımcıların yüzde 95'inden destek almıştı.

Bunun üzerine mecliste 5 Aralık'ta alınan kararla, Esequibo'nun Karakas yönetimine bağlı özerk bir bölge haline getirileceği duyurulmuştu. 

Venezuela, ihtilaflı bölgenin yakınına askeri yığınak yapmaya başlamış, ABD ise 7 Aralık'ta Guyana'yla ortak askeri operasyon düzenlemişti. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby, "Guyana'nın egemenliğini destekliyoruz" demişti. 

Karakas yönetimi ayrıca Esequibo'da faaliyet gösteren petrol şirketlerine de bölgeyi terk etmeleri için üç ay süre vermişti. Söz konusu firmalar arasında ABD'li petrol devi ExxonMobil da yer alıyor. 

Guyana Devlet Başkanı İrfan Ali ve Maduro, bölgeyle ilgili durumu görüşmek için 14 Aralık'ta bir araya gelecek. Toplantı, Karayipler'deki Saint Vincent ve Grenadinler'de gerçekleşecek. Maduro, dün yaptığı açıklamada Esequibo sorununu diyalogla çözmek istediklerini ve barıştan yana olduklarını söylemişti.

Esequibo ihtilafı

Venezuela'yla Guyana arasındaki Esequibo anlaşmazlığı, Guyana'nın 1831-1966'da Birleşik Krallık sömürgesi olduğu döneme dayanıyor. 

Guyana'nın yüzde 75'ini oluşturan bölge Yunanistan'dan daha büyük yüzölçümüne sahip. 

Birleşmiş Milletler'in yargı organı Uluslararası Adalet Divanı (ICJ), referandumdan önce 1 Aralık'ta açıkladığı kararda, Venezuela'dan Guyana idaresindeki bölgelerde mevcut durumu değiştirecek eylemlerden kaçınmasını istemişti.

Independent Türkçe, El Pais, AA



İsrail Lübnan'ın ‘sınır başkentinin’ savunmasını test ediyor

İsrail'in Barja kasabasına düzenlediği saldırıda hayatını kaybeden 16 kişi için Lübnan'ın güneyindeki Sur kentinde düzenlenen cenaze töreni öncesinde yas tutanlar (EPA)
İsrail'in Barja kasabasına düzenlediği saldırıda hayatını kaybeden 16 kişi için Lübnan'ın güneyindeki Sur kentinde düzenlenen cenaze töreni öncesinde yas tutanlar (EPA)
TT

İsrail Lübnan'ın ‘sınır başkentinin’ savunmasını test ediyor

İsrail'in Barja kasabasına düzenlediği saldırıda hayatını kaybeden 16 kişi için Lübnan'ın güneyindeki Sur kentinde düzenlenen cenaze töreni öncesinde yas tutanlar (EPA)
İsrail'in Barja kasabasına düzenlediği saldırıda hayatını kaybeden 16 kişi için Lübnan'ın güneyindeki Sur kentinde düzenlenen cenaze töreni öncesinde yas tutanlar (EPA)

İsrail güçleri geçtiğimiz birkaç gün boyunca, ‘sınır başkenti’ olarak bilinen ve Güney Lübnan'ın en büyük sınır kenti olan Bint Cubeyl civarında Hizbullah'ın savunmasını test ederek, son iki gün içinde el-Hıyam'a yapılan saldırının başarısız olmasının ardından savaşı şehre taşıma girişiminde bulundu. Bu girişim, başlamasından dört hafta sonra kara harekâtının çıkmaza girdiği, bir ‘yıpratma savaşına’ ve füze atışlarına dönüştüğü dönemde geldi.

İsrailli gruplar iki sızma girişiminde bulundu. Bunlardan biri Yarun ve Marun er-Ras arasındaki yolu doğu tarafından ele geçirirken, ikincisi Rumeyş ve Ayn İbl arasındaki sınır boyunca uzanan yolu Bint Cubeyl'in güney eteklerine kadar ele geçirmeye çalıştı. Şarku’l Avsat'a konuşan kaynaklar, ‘keşif ve manevra grupları gibi göründüklerini, ancak Bint Cubeyl'in mahallelerine girmediklerini’ bildirdi.

Bu girişimler kara savaşının çıkmaza girmesinin hemen ardından geldi. Kaynaklar savaşın ‘iki haftadır haritasında hiçbir değişiklik olmadığı için bir yıpratma savaşına dönüştüğünü, İsrail güçlerinin sınır köylerine girdiğini, evlere ve mahallelere bubi tuzağı kurduğunu ve ertesi gün onları havaya uçurduğunu’ belirtti.

İsrail, Lübnan'ın derinliklerine yönelik kapsamlı hava bombardımanını sürdürmeye devam ediyor. 3 bini aşan ölü sayısı ve tamamen yıkılan 35 binden fazla konutun yanı sıra 10 milyon doları aşan zararlar açısından mevcut savaş, Temmuz 2006 savaşının iki katı kayba ulaştı.