Eski FBI ajanı McGonigal, Rusya'ya yaptırımları delmekten 50 ay hapis cezası aldı

ABD'de, eski Federal Soruşturma Bürosu (FBI) üst düzey istihbarata karşı koyma görevlisi Charles McGonigal, ABD'nin Rusya'ya yaptırımlarını delmek için komplo kurmak suçundan 4 yıldan fazla hapis cezasına çarptırıldı

(Arşiv-AA)
(Arşiv-AA)
TT

Eski FBI ajanı McGonigal, Rusya'ya yaptırımları delmekten 50 ay hapis cezası aldı

(Arşiv-AA)
(Arşiv-AA)

McGonigal, Rus oligark Oleg Deripaska'yla işbirliği yaparak, Rusya'ya yaptırımları aykırı hareket etmenin karşılığında 50 ay hapse mahkum edildi.

Eski ajan McGonigal, mahkemede kararın açıklanması öncesinde yaptığı son konuşmasında, "Bir suç işledim ve eski bir FBI özel ajanı olarak bu bana aşırı duygusal ve fiziksel acı veriyor." diyerek pişmanlığını itiraf etti.

Davanın hakimi Jennifer Rearden, "McGongial, eylemlerinin bu yaptırımları ihlal ettiğini çok iyi biliyordu." ifadesini kullanırken, eski FBI ajanının 26 Şubat'ta hapis cezası nedeniyle yetkililere teslim olması gerektiğini belirtti.

Adalet Bakanlığı Savcıları, Charles McGonigal'in yaptırımlar altında Rus oligarktan gizli ödemeler kabul etme suçunu ağustosta kabul etmesinin ardından McGonigal için beş yıl hapis cezası istemişti.

FBI ajanları hakkında maksimum potansiyel ceza ABD Kongresi tarafından belirleniyor.

24 Ocak'ta tutuklanmıştı

ABD Adalet Bakanlığı 24 Ocak'ta, eski bir üst düzey FBI çalışanı olan Charles McGonigal'in, bir Rus oligarkın ABD yaptırımlarını delmesine yardım ettiği gerekçesiyle tutuklandığını açıklamıştı.

Soruşturma kapsamında, Rus oligark Oleg Deripaska'ya yardım etmekle suçlanan McGonigal'in yanı sıra eski Sovyet döneminden bu yana görev yapan eski Rus diplomat, sonradan ABD vatandaşı mahkeme tercümanı Sergey Shestakov da gözaltına alınmıştı.

McGonial ve Shestakov'un, Rusya'nın Kırım'ı ilhakına yardımı nedeniyle 2018'de ABD'nin yaptırım uyguladığı Deripaska'ya yardım etmekle suçlandığı belirtilmişti.

ABD'nin uyguladığı para cezalarına ilave olarak Deripaska, eylül 2022'de ABD yaptırımlarını doğrudan ihlal etme girişimleriyle de suçlanmıştı.

McGonigal, 2018'de emekli olana kadar, 11 Eylül 2001 terör saldırıları da dahil olmak üzere, ülkenin en önemli ulusal güvenlik ve terörizm davalarında 20 yıldan fazla görev yapmıştı.

Eski istihbaratçı ayrıca, eylül ayında Washington'da, hakkında açılan diğer bir davada suçunu kabul ederek, yabancı yetkililerle temaslarını ve Arnavutluk istihbarat teşkilatının eski bir çalışanından kabul ettiği yüzbinlerce doları gizlediğini itiraf etmişti.



Yetkililer: ABD'den sınır dışı edilenleri taşıyan uçak Güney Sudan'a ulaştı

Amerikan Havayolları'na ait bir uçak (Reuters)
Amerikan Havayolları'na ait bir uçak (Reuters)
TT

Yetkililer: ABD'den sınır dışı edilenleri taşıyan uçak Güney Sudan'a ulaştı

Amerikan Havayolları'na ait bir uçak (Reuters)
Amerikan Havayolları'na ait bir uçak (Reuters)

Juba havaalanında görevli iki yetkili, Amerika'dan iki göçmeni taşıyan uçağın dün Güney Sudan'a indiğini söyledi. Bu gelişme, sekiz göçmenin ABD Başkanı Donald Trump yönetimi tarafından sınır dışı edilmeyi engellemek için yaptıkları son girişimlerinin başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından gerçekleşti.

Havaalanında çalışan ve isminin açıklanmasını istemeyen bir görevli, Reuters haber ajansına, uçağın “bu sabah saat 06:00'da (04:00 GMT) geldiğini” gösteren bir belge gördüğünü söyledi.

Göçmenlik yetkilisi de sınır dışı edilenlerin Güney Sudan'a ulaştığını ancak daha fazla ayrıntı veremediğini söyledi ve tüm soruları ABD Ulusal Güvenlik Ajansı'na yönlendirdi.

Güney Sudan'daki bir hükümet kaynağı daha önce, ABD'li yetkililerin göçmenlerin gelişini beklemek üzere havaalanında bulunduğunu söylemişti.

ABD Yüksek Mahkemesi, göçmenlerin kendi ülkelerine değil başka ülkelere gönderilmesiyle ilgili hukuki mücadelede, Başkan Donald Trump yönetimini bir kez daha destekledi. Perşembe günü, hükümetin siyasi açıdan istikrarsız Güney Sudan'a göndermeye çalıştığı sekiz kişiyi korumak için bir yargıcın getirdiği kısıtlamaları kaldırdı.

Mahkeme, 23 Haziran'da Boston'daki ABD Bölge Mahkemesi yargıcı Brian Murphy'nin verdiği karara göre, sınır dışı edilecek göçmenlere, kendileriyle hiçbir bağı olmayan “üçüncü ülkelere” gönderilmeden önce, yasal itirazları değerlendirilirken, bu ülkelerde işkenceye maruz kalma riski olduğunu yetkililere bildirme fırsatı verilmesi yönündeki kararını askıya almıştı.